AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Bunu hani bir muhalefet olsun diye söylemiyorum, bu ülkede benim bildiğim 5 tane büyük dava var, bunlar millî davalar. Millî dava şu: Bir tarafında millî şirketler, diğer tarafında küresel şirketlerin olduğu, bu transfer fiyatlamasının da içinde olduğu 5 tane büyük dava var ve toplamda yaklaşık 5 milyar dolarlık bir şey söz konusu.

BAŞKAN - Siz bu arada transfer fiyatlamasını da öğrendiniz ama açıklamadan sonra.

AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Öğrendim, teşekkür ederim sayın bürokrat arkadaşımıza, sayın başkan yardımcısına.

Şimdi, Sayın Bakan, bu millî davalar meselesi şudur: Millî şirketlerimizde, bu uluslararası şirketlerde, mesela bir tane büyük yiyecek şirketi var, onun bir de yerli temsilcisi var. O büyük yiyecek şirketi, uluslararası, küresel yiyecek şirketi bütün kârını kendi üzerine alıp bu yerdeki millî şirketi, onun temsilcisine hiçbir pay vermiyor. Oysaki nihai tüketici bizim halkımız. Yani, diyelim 10 liralık bir pastayı yiyen bu ülkenin insanı ama 10 liralık pastanın 9 liralık vergisini yiyen o küresel şirketin kendi ülkesi. Biz sadece, 10 liralık harcamayı benim insanımın yapmasına rağmen 1 liralık vergisi üzerinde hareket ediyoruz. Ne yazık ki yargıda da bu konuda çok sağlıklı kararlar verilmiyor ve bu millî şirketlerimizin davalarının tamamını da küresel şirketler kazandı ve ben kabataslak hesapladığımda, dava konularına baktığımda, 5 milyar dolar bu ülkeden başka ülkelere transfer edildi. Onun için, bu millî şirketlerin durumunu Maliye Bakanlığının bürokratları da bilirler... Ben hukuksuz bir işlem yapılsın demiyorum ama bu ülkede yapılan satış ve gelirler üzerinden doğan kazançlar bu ülkeye ait olmak zorunda. Oysaki bu transfer fiyatlamasıyla diğer ülkelere götürülüyor. Zaten üst üste düzenlemeleri de koyduğunuzda küresel şirketler sadece yansıttıkları KDV dışında vergi ödemez hâle geldiler ve ondan sonra ne yapıyorlar? Bir sürü vergi operasyonunda, işte bu yurt dışındaki adalarda biriktirilen paralar bu ülkeden bu şekilde vergi ödenmeden kaçırılan paralar. Şimdi de zaten "İyi ki kaçırmışsınız, biz çok pişmanız, paraya muhtacız..." Parayı getiren kanun da çıkıyor ama buna müsaade etmemek lazım. Bunu bir kere para ihtiyaç duyduğunuz için yaparsınız ama bütün vergi sisteminiz bozulur, bütün vergi adaletiniz bozulur. Yani, bizim ülkemizde ben mesela bir sürü tüketimde vergi ödüyorum, hiç kimseyi hiçbir vergi ödemeyecek hâle getiriyorsunuz. Doğru bulmuyorum ama bu millî şirketler davasını önemle hatırlatıyorum. Mesela, Kraft davası var, sorabilirsiniz, hani ben dava ismi söylemek istemiyorum, benim için davanın kavramı çok önemlidir. Cargill davası var, LG davası var, var oğlu var yani ben şirketlerle ilgilenmem, bu bir iş takipçiliği gibi gelir benim gözümde, ben kavramsal olarak bakarım, bir tarafta millî şirket yani yerleşik kişilere ait... Yani, bu ilişkilerde millî şirket-yabancı şirket ayrımı yaparım; kendi iç dünyamıza döndüğümüzde, emekçi ile şirket arasında kaldığımda, emekçiden yana. Hani, kavramı koyayım diye söylüyorum, şirket adı vermememin sebebi bu.

Teşekkür ederim.