Komisyon Adı | : | (10 / 123, 124, 125, 126) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
Konu | : | Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü Koruyucu ve Önleyici Hizmetler Daire Başkanı Hacer Başer'in, çocuk ihmali, istismarı ve çocuk cinsel sömürüsüyle ilgili yaptıkları çalışmalar hakkında sunumu |
Dönemi | : | 26 |
Yasama Yılı | : | 1 |
Tarih | : | 25 .05.2016 |
FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (İstanbul) - Ben birazdan kalkmak zorundayım çünkü hâlâ içeriğine vâkıf olamadığımız fezlekeler var. Onları gidip görmek ve incelemek için ancak bir günümüz kaldı. O nedenle kalkacağım. O yüzden bazı bilgileri vermek istiyorum.
Şimdi, öncelikle, şunu tekrar etmek istiyorum, daha önce de ifade etmiştim: Aynı Meclis Genel Kurulu da maalesef böyle çalışıyor. Her şeyden bir gün önce haberdar olabiliyoruz. Hâlbuki başka ülkelerde herhâlde altı ay, sekiz ay önceden insanlar programlarını yapabiliyorlar. Dolayısıyla icat da yapabiliyorlar. Bizde maalesef böyle bir plansızlık olduğu için.
Şimdi, bir planı ortak yapalım diyorum. Geçen hafta da önermiştim. Yarın, evet, bir yeri izleyeceğiz, gideceğiz ama bizim Karaman ertesinde kurulan bir komisyon olarak artık Karaman'a gidiş tarihimizi belirlememiz lazım. Bunu defaten söyledik. Birincisi bu. İkincisi, Nizip. Üçüncüsü, İslahiye. Evvelsi gün Nizip'teydim onunla ilgili birkaç şey aktaracağım
Dördüncüsü de, geçen hafta önerdiğim çalışanların izlenmesi, denetlenmesi genelgesini bu Komisyonun göndermesi, yayınlatması, bakanlıklara yapması lazım.
Lütfen, eğer, sonrasında vaktiniz varsa ya da yarın o gezmemizden sonra bir saat toplanarak bir planlama yapalım. Yani bu sadece size ait bir plan değil Başkan ve Başkan Yardımcısı veya diğer arkadaşlar. Hepimizi bir şekilde ortaklaştırmamız lazım. Lütfen bunu yapalım.
Diğeri, size sormak isterim. Karaman ve Nizip'te şu anda çocukların ve ailelerin durumu nedir, bununla ilgili somut bilginiz nedir? Çünkü biz çocuklarla görüşmeyeceğiz hâliyle böyle bir şey yapma isteğimiz, niyetimiz yok. Ama gidip tabii ki kurumlarla görüşmek istiyoruz, yerinde denetlemek istiyoruz. Ama sizin sanıyorum herhâlde o kadar travma yaşamış ve mağdur olmuş aileler ve çocuklarla ilgili bize vereceğiniz bu istatistiklerin yanı sıra somut bilgiler de vardır.
Son olarak da, çok kısaca, evvelsi gün Nizip'teydim. Nizip'e kampa alınmadık ve zaten bunun çok rahatsız edici bir şey olduğunu ifade etmek isterim. Çünkü açıkçası Meclis denetimine açık olmayan yerler söz konusu. Ve dün gece geç saatlere kadar bir rapor hazırladım. Orada kampa giremedik ama kampın önünde görüştüğümüz insanlar oldu, ardında da KAMER kadınlarla çalışan, İnsan Hakları Derneği, Gaziantep Barosu ve bir de Türk Tabipler Birliğiyle görüşmeler yaptık heyet olarak.
KAMER'in söylediği, evet, pek çok kadının ve genç kızın şiddet, tecavüz vakasıyla karşı karşıya kaldığı, özellikle kampların dışında olan yaşamda aslında en fazla buna maruz kaldıkları kampların içinden ziyade ve üç dört yıldır Türkiye'de yaşamalarına rağmen her an geri dönecek gibi hayatlarını sürdürdükleri, hiçbir güvence hissetmedikleri ve bir iş sorununun, aslında en temel sorunun da iş sorunu olduğunu, bunu bulamadıklarından da çocuk yaşta ve -tırnak içinde- ikinci eş olarak evlenmeye mecbur kaldıklarını, adamların onlara "mehr vereceğim" diye, kendi İslam hukukuna göre Suriye'deki, orada sözün çok önemli bir söz olduğunu ama burada o sözün yerine getirilmediğini ve para da vermediklerini, sonra ortada kaldıklarını söylüyorlar.
Ciddi bir vaka çalışması yapmışlar epey insanla görüşerek. Bir proje üstüne zaten bu çalışmayı yürütmüşler. İnternet'te de var sanıyorum o araştırma raporları. Dışarıda Kalan Kadın ve Kız Çocukları İçin Güvenli Mekânlar Projesi yürütmüşler.
Baro, aynı şekilde, davalara müdahil olamadıklarını -demin konuştuğumuz gibi- takip edemediklerini müdahil olarak ama vekil olarak -avukat oldukları için- takip ettiklerini, kamplara girmelerine izin verilmediğini; İnsan Hakları Derneği, aynı şekilde, kampa giremediklerini ifade ettiler.
Gaziantep Barosunun ilginç bir şeyi vardı. Ben size onu da aslında sormak istiyorum. Gaziantep ilinde çocukların yatılı olarak kaldığı yurt ve vakıflarla ilgili bilginiz var mı? Çünkü Valiliğe bunu sormuşlar mesela. Valilik "Gaziantep ilinde böyle kurumlar yok." demiş. Yani sizin Bakanlık olarak böyle bir bilginiz var mı? Antep ilinde hiçbir yurt ve vakıf olmadığını pek bilemedik yani öyle midir diye.
Son olarak -çocuklarla ilgili kısımlarını çizerek söylüyorum, onun dışında daha geniş bir rapor ama- evet, yani herkesin aslında ifade ettiği bu erişimin sağlanması ve özellikle baroların ve insan hakları kuruluşlarının ziyaretlerine, denetimine açık olması... Bir tek, Tabipler Birliği, Gaziantep Tabip Odası girmiş, o bir rapor hazırlamış ve Valiliğe sunmuş, biz de haklı olarak onlarla... Henüz verilerini alıp paylaşmadılar bizimle, daha sonra kamuoyuna açıkladıkları zaman paylaşacaklardır. Ama, genel olarak istismar ve halk sağlığı sorunlarının olduğunu ifade ettiler. "Halk sağlığı sorunları" derken de tabii biraz da bu cinsel istismarı kastederek söylüyorlar. "Daha sonra kamplardan ve aslında genel olarak şehirden yayılabilecek belki cinsel hastalıklar da söz konusu olabilir." diyorlar. Evet, başta sığınmacı kadınlar ve çocuklar olmak üzere, fiziksel ve cinsel şiddetle karşı karşıya oldukları ve insanca iş güvencesinden yoksun oldukları gibi bir sonuca ulaştık -sadece bu bizim verilerimizle değil, tabii, başka verilerle de- bunu da Komisyonun bilgisine sunmak istedim.
Yarınki şeyde de lütfen... Yani, artık bir dahaki hafta ben elimde ajanda, tekrar bu taleple gelmek istemiyorum, yapılmıyorsa bunun nedeninin de açık olarak tutanaklara geçecek şekilde...