KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli Bakan, değerli Komisyon üyeleri, sevgili bürokratlar, sevgili basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, birçok konuya değinildi, tekrar aynı konulara değinmek gibi bir sıkıntı yaratmamak adına bazı yeni konulara değinmek istiyorum. Öncelikle Mevlüt Aslanoğlu'nun resmini buraya koymuş olmakla göstermiş olduğunuz anlayıştan dolayı teşekkür ediyorum, bu sayede de sevgili Aslanoğlu'nu rahmetle anmış olalım.

Sayın Bakanım, bir resminizle başlamak istiyorum, 119'uncu sayfada, bisiklete binilen bir resim, güzel bir görüntü, sağlıklı yaşamak için, sağlıklı olmanın koşullarından biri de spor yapmak anlamında. Bu sayfada -bunu plan, ve bütçe programındaki yapınıza almışsınız- diyorsunuz ki: "Eğer çok paydaşlı sağlık sorumluluğunu geliştirme programı kapsamında bisiklet yolu yapan yerel yönetimlere 1 milyon bisiklet vermeyi planlıyoruz." Yine bu kitapçıkta -biraz önce Sayın Milletvekili Atıcı'nın da bahsettiği- halk sağlığı için yatırım ödenekleri 80 milyon lira, sizin bu kitapçıkta gözüküyor. 1 milyon bisikletin ortalama fiyatını 500 liradan alsanız 500 milyon lira, 100'den alsanız 100 milyon lira. Hangi bütçeden karşılıyorsunuz, gider neresi? Bununla ilgili, bisiklet vermeyi taahhüt ederken Bakanlığınızın dışında düşündüğünüz bir planlama varsa aydınlatmanızı istiyorum, teşekkür ediyorum.

İkinci bir konu -biraz önce değerli milletvekilim değindi- bu şehir hastaneleriyle ilgili. Bakın, şehir hastaneleriyle ilgili 2012'de Sağlık Bakanlığının bütçe programında toplam yatak sayısı 44 bin. O günkü Sağlık Bakanlığının buradaki konuşmasını söylüyorum size, diyor ki Sayın Bakanım: "Türkiye'de kamuda 120 bin yatağımız var, doluluk oranı yüzde 65." Dikkatinizi çekiyorum. "Biz bunun 2002'de geldiğimizden itibaren, yaklaşık yedi-sekiz yıl içerisinde yüzde 35'ini yeniledik." Cümleler Bakanıma ait yani 40 bin yatak. "Diğer 40 binini yine bu yenileme yöntemiyle, klasik yöntemle on yıl içerisinde yenileyeceğiz. Geriye yatak açısından açığımız 40 bin civarında kalıyor." Sizin de bugün 44 bin yataktan bahsettiğiniz gibi. "Bunu da kamu -özel ortaklığı iş birliğiyle üç yıl gibi bir sürede çözmeyi düşünüyoruz." Yıl 2012, 2013, 2014, 2015'e geldik, 2015'te sizin söylediğinizi yine kitapçıktan okuyorum: "17 proje sözleşmesini imzaladık, 3 proje ihale aşamasında, bunu kamu ortaklığı için söylüyorum- 48 projenin çalışmaları devam etmektedir. Toplam yatak kapasitesi 51.700" Aradan bir yıl geçmiş, yine Sayın Bakanım, sizin bugünkü sunumunuz: 17 proje sözleşmesi imzalandı, 48 proje 41'e düştü, o ihale aşamasındaki 3 proje devre dışı, yatak kapasitesi 50 bine düştü.

Şimdi, Sayın Bakan, biraz önce Müslim Sarı arkadaşımızın da bahsettiği gibi aslında Plan ve Bütçede sağlıkla ilgili gelecekteki en önemli noktalardan bir tanesi bu. Hatta o dönem eski Sağlık Bakanı görevden alınınca ben kamuoyuyla da paylaştım, sanıyorum Türkiye Büyük Millet Meclisinde de bir konuşmamda ifade ettim: Sağlık Bakanlığı madem başarılıysa -Adalet ve Kalkınma Partisi için, Hükûmet için- ve oy oranının büyük bir kısmını bunun üzerinden alıyorsa bu Bakanı değiştirme ihtiyacımız nereden kaynaklandı? Acaba kamu-özel ortaklığı iş birliği çerçevesinde sözü edilen ihalelerin istedikleri yere verilmemesi mi, 50 ila 100 milyar dolar civarında 2023'e kadar beklenen rakamın paylaşımı mı? Bu soruyu o zaman da sordum, yanıt alamadım. Gerçi bunun yanıtının sizden değil, Hükûmetten gelmesi gerekir ama böyle bir kaygım olduğunu bilmenizi isterim. Şahsınızla ilgili sormadım, o anlamda.

Şimdi, yine sizin bu önümüzdeki kitapçığınızda, bugünkü sunumunuzda hedef 2023, toplam bu yolla bahsedeceğiniz yatak 168bin; 50 binden 168 bine çıkıyorsunuz ya da ben yanlış anlıyorsam düzeltin. 2023 yılında Türkiye'deki yatak kapasitesinin açığı bu noktada mı olacak yani 168 bin mi olacak? Bunu nüfus artışını hesap ederek mi, Türkiye'deki salgın hastalıkları, olabilecekleri hesap ederek mi ya da finansal açıdan sadece rakamları yükselterek kafa karıştırmaya yönelik mi... Tekrar vurgu yapıyorum: Yüzde 65 Sağlık Bakanlığının verilerinde yatak doluluk oranları varken böyle bir projelendirme, yapılandırma ya da düşünce 2023'te neden hedefleniyor, doğrusu merak ediyorum, yanıtlarsanız yanıtlar kısmında sevinirim.

Sayın Bakanım, siz geldiğinizden beri bir değişikliğe uğradı mı uğramadı mı bilmiyorum ama sağlıkta şiddet hâlâ devam ediyor. 2012'nin 17 Nisanında başladık, bir komisyon kuruldu, komisyon çalışmalarını yürüttü, birçok parametrelerle raporunu size sundu. Sağlık çalışanlarına...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kaplan, toparlarsanız lütfen.

MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Rapora rağmen mesafe alınmaması noktasında sizce Sağlık Bakanlığının dışında Hükûmetin politikasıyla ilgili de alınması gereken tedbirler var mı? O raporda ifade etmiştik yani özellikle üst düzey sağlık yöneticileri ve Hükûmet yöneticilerinin kullandığı dil, oluşturdukları algı... Yani işte çok kısa süreç içerisinde herkesin ücretsiz tedavi edilmesi noktasında acillere böyle bir hücum noktasını yine yaratan bu algıydı. Ben sizi bir kere davet etmiştim, tekrar yineliyorum: Kocaeli'nin Gebze ilçesinde iki tane devlet hastanemiz var; Farabi Devlet Hastanesi, Fatih Devlet Hastanesi. Bürokrat arkadaşlar buradaysa baksınlar, son bir yıl içerisinde bir aydaki, bir gündeki acil vakalarının sayısını istiyorum. Günde 1.500'ün altına düşmüyor. Her gün böyle 1.500 kişinin olduğu yerde şiddetin olmama olasılığı söz konusu değil, talebin karşılanması da mümkün değil.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kaplan, toparlarsanız lütfen.

Soru-cevap kısmında da şey yapabilirsiniz çünkü şu anda...

MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Toparlayacağım.

Dolayısıyla, sağlıkta şiddet kısmını önlemek noktasında Bakanlığınızın almış olduğu tedbirler, Komisyonun verdiği raporlar doğrultusunda bazı önemli noktalar varken bu kısma dikkat edilmesinde yarar var diyorum.

Şimdi, acillerde hâlâ normal poliklinik hastasına "Acillere giderseniz ücret ödemeyin, ücret ödeme noktasının dışına çıkarırız." dediniz anda bu vatandaşların gidebilecekleri yer aciller. Kaldı ki bizim bölgede niye fazla, onu da vurgulayayım belki bir not açısından: Biz de en büyük şeylerden bir tanesi, sanayi bölgesi. Gündüz çalışan kişinin iş yerinden izin alarak, mesaisinden harcayarak hastaneye gidip tedavi olma ihtiyacı çok yok. Bakın, bu da önemli bir tespit. Diyor ki: "Ben nasıl olsa acillere giderim, orada ücretsiz bakılırım, kimse bana bir zorluk çıkarmaz." Mesaisinde amirinden izin almadan gece polikliniğe gider gibi acile gidiyor ve bu sayının artma nedenlerinden bir tanesi de bu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Ben son bir dakika istiyorum.

BAŞKAN - Ama on dakikayı geçtik Sayın Kaplan, olmaz yani.

MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Sayın Bakanım, her defasında Kocaeli'yle ilgili sağlık sorunlarını Meclise getirmekten ben yoruldum. İnanın ki şikâyet noktası olmasını da istemiyorum çünkü bir hekimim, arkadaşlarımın ve kurumlarımın zedelenmesini kesinlikle istemiyorum ama her hafta bir skandal yaşanıyor. Tekrar burada geçen hafta yaşanan bir skandalı anlatarak bu kurumları ve arkadaşlarımı rencide etmek istemiyorum. Ne olursunuz -sizden bir istirhamım- Kocaeli'deki yönetici arkadaşlarıma sanayi bölgesi olması nedeniyle, iş kazaları nedeniyle, uzman ve nöbetçi hekimlerin görevlerini takip etmeleri nedeniyle biraz dikkatinizi çekmenizi istiyorum.

Sayın Başkan, anlayışınızdan dolayı teşekkür ediyorum. Saygılar sunuyorum.