LEZGİN BOTAN (Van) - Sayın Başkan, şimdi, malum, biliyorsunuz, AK PARTİ'nin ilk yıllarında bu müsteşar sayısı 7 iken Ömer Dinçer Bey'in döneminde bu 5'e düşürülmüştü, şimdi tekrar 7'ye çıkarılıyor. Bu şu demek: Yani okul düzeyinde öğrencinin veya çalışanların sorunlarının çözülmesi gibi bir beyanat var daha önceki Nabi Hoca'nın döneminde. Orada şunu görüyoruz: Yani gene yetkilerin giderek bürokratik anlamda merkezde toplanması ve yine hantallaşan ve sorunları yerinde... Mesela diyelim ki Trabzon'un bir ilçesinde bir okula bir derslik eklenecekse bunu bile artık Bakanlığa tekrar havale etmek cidden çağımızın gerçekliğiyle de uyuşmuyor. Yani biraz belli bir düzeyde bu etkilerin yerellere devredilerek yerelin de bu konuda bir idare sahibi olması lazım. Yani mesele şu an burada bürokratların sayısını artırmak, müsteşarların sayısını artırarak eğer çözülecekse, böyle sihirli bir değnek varsa 7 değil, 17'ye çıkaralım, 27'ye çıkaralım. Fakat sorun burada şey değil. Yani burada daha çok bütün yetkiler dediğim gibi herhangi bir ilçede, Çorum'un bir ilçesinde bile yapılacak bir dersliği getirip onu bile tekrar Bakanlığa bağlamak, müsteşara bağlamak bu kadar hantallaştırılan, bu kadar tekrar merkezileştirilen, toplumsal dinamizmin neredeyse tersine bir yaklaşım. Çözümleyici olmadığını düşünüyorum ve bunun tekrar gözden geçirilmesini talep ediyorum.