KOMİSYON KONUŞMASI

LEZGİN BOTAN (Van) - Sayın Başkan, eski bir sendika başkanı olarak bunları ifade etmek istiyorum. Daha önce de 2002 yılından itibaren bu sözleşmelilik meselesi uygulandı, gerçekten çok ciddi sıkıntılar yaşandı, verimlilik açısından verimliliği en düşük olan insanlardı. Bakın, öğretmenlik bir motivasyon işidir, bir moral işidir; eğer moral ve motivasyonunuz eksikse verimli de olamıyorsunuz. Tamam, isterseniz on yıl orada tutun fakat verim alamazsınız. Şimdi, mademki bölgenin işte, geleceğini düşünüyoruz, bölgenin geleceğine katkısını düşünüyoruz, hepimizin de ortak amacı şu an üzüm yemek, öyle bir şey yapalım ki evet, bu eğitimciler gitsinler orada gerçekten bölgenin eğitimine katkı sunsunlar fakat onları muratsızlaştırarak veya onların işte, çaresizliklerinden dolayı bir şekilde "Nasıl olsa 400 bini atama bekliyor, bunların içerisinde böyle bir uygulamayla bir kısmını oraya gönderelim." derseniz, eğer orada o öğretmen mutlu olmazsa, eğer kendisini huzurlu hissetmezse, bir baskı ve zorunluluk altında giderse, çaresizlik altında giderse gerçekten verimli olamaz. Bir de işin bu tarafı var, eğitim moral işidir, eğitimci arkadaşlarımız burada, motivasyon işidir.

Şimdi, doğrudur, kalkınmada öncelikli olan bölgelerde atama yönetmeliğine şöyle bir şey ekleyebiliriz bakın, şunu diyebiliriz ki... Örneğin işte, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya 10 bin veya 20 bin atama olacak, bu atamalara şöyle bir madde ekleyebiliriz, atama yönetmeliğine bir şart koyabiliriz, diyebiliriz ki: Kardeşim, sen buraya gideceksen master da yapsan, başka bir kuruma yatay geçiş de yapsan sen beş yıl boyunca burada öğretmenlik yapacaksın. Böyle bir maddeyi peşinen koyar veya kadrolu gönderirsek bu öğretmen arkadaşlarımız bu bilinçle gidecek, bu donanımla gidecek, bu moralle gidecek, bu istekle gidecek, bu arzuyla gidecek. Bir de uygulama birliği sağlamamız lazım. Bu uygulama birliğini sağlayamazsak, şimdi, öğretmenlerin bir kısmını siz işte, farklı bir özlükle, farklı bir statüyle göndereceksiniz, bir kısmı farklı bir şekilde olacak. Zaten öğretmenlik mesleği, bakın, gerçekten çok atomize edildi, çok oynandı, öğretmenler çok demoralize edildiler. Bırakın orayı, şu an İstanbul'daki öğretmen çok mu morallidir, İstanbul'daki öğretmen çok mu mutludur veya Ankara'daki öğretmenin çok mu motivasyonu yüksek veya işte, şeyleri yüksektir? Değil. Dolayısıyla, atama yönetmeliğine böyle bir madde koyarsak, atama yönetmeliğine, tekrar söylüyorum. Çünkü hani bölgeden bir milletvekili olarak konuşuyorum, bölgede sadece öğretmenler değil, bakın, doktorlar da genelde pratisyen veya işte, yeni ataması yapılmış, meslek tecrübesi olmayan emniyet personeli, meslek tecrübesi olmayan işte, savcılar, hâkimler, doktorlar; bütün alanlarda aslında böyle, bir nevi bölge devletin stajyer personel bölgesi gibi, genelde hep tecrübesiz, deneyimsiz personelin geldiği bir yer. Bu, hem emniyet mensupları için hem yargı mensupları için hem sağlık mensupları için hem maliye mensupları için de geçerli, yani bu sadece öğretmenlerle alakalı bir mesele değil. Ama öğretmenlik mesleği açısından baktığınız vakit, atama yönetmeliğine böyle bir şart koyarsak 10 bin kişi veya 50 bin kişi, o bölgeye gidecek insan bu bilinçle gidecek, o atama yönetmeliğine bu insanlar beş sene boyunca master da yapsa, yüksek lisans da yapsa o bölgede kalacak şartını, koşulunu koyarak ama dediğim gibi, kadrolu olarak gönderirsek son derece verim de alırız ve iyi de olacaktır. Yoksa, aksi hâlde çok verim alınamıyor yani biz daha önce de gördük, yaşadık, gerçekten sıkıntılarını yaşadık. Ben şunu söyleyeyim: Mesela eşi Aydın'da, kendisi işte, Van'da görev yapıyor, bilmiyorum Van'ın hangi köyünde görev yapıyor, gidiyordum öğretmen arkadaş gerçekten moral olarak çökmüş durumda, öğrencilerine bir şey verecek durumda değildi. Evet, orada tuttuk arkadaşımızı, kaç sene orada tuttuk fakat hiçbir şey veremedi. Onu da ben size söyleyeyim. Dolayısıyla, insanlar biraz moralli gitsin, kadrolu gitsinler yani bu ücretli kölelik veya ne bileyim işte, sözleşmeli... Yani artık ben fazla şey yapmak istemiyorum.

BAŞKAN - Peki, lütfen toparlayalım.

LEZGİN BOTAN (Van) - Dolayısıyla, bunun daha önce uygulaması yapılmış, görülmüş, az önce Sayın Cumhurbaşkanının Başbakanlık dönemindeki ona ilişkin değerlendirmesini de okuduk, denenmiş bir şeyi tekrar yanlış yapmayalım. Orada, dediğim gibi, öğretmen arkadaşlarımızdan eğer verim almak istiyorsak, eğitime katkısını sağlamak istiyorsak önce kalkınmada öncelikli bölgelere atama yönetmeliğine böyle bir madde koyalım, böyle bir şart koyalım, o şartla gitseler çok daha iyi olacak.

Teşekkür ediyorum.