KOMİSYON KONUŞMASI

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Sağlık, Aile ve Çalışma Komisyonun çok kıymetli Başkanı, çok değerli üyeleri, bugün burada bu düzenlemeyi bizlerle beraber değerlendirecek olan çok kıymetli sivil toplum örgütleri, sendikalar ve basınımızın çok değerli temsilcileri ve yine bizle birlikte olan ve bu değerlendirmelerin içerisinde bulunacak değerli mesai arkadaşlarımız, kamu bürokrasisinin çok değerli temsilcileri; öncelikle heyetinizi ve her birinizi ayrı ayrı saygıyla ve muhabbetle selamlıyorum.

Uluslararası İşgücü Kanunu Tasarısı'yla ilgili açıklamalar yapmak, bu değerlendirmelerde bulunmak için huzurlarınızdayım. Günümüzde uluslararası rekabeti artık kalkınma ve büyüme odaklı ekonomiler oluşturmaktadır. Rekabette üstünlük sağlamak isteyen ekonomiler için de yüksek nitelikli iş gücü ihtiyacı ve talebi her geçen gün artmaktadır. Yüksek nitelikli ve yetenekli işçilerin artması firmaların üretim maliyetlerini düşürmekte, verimlilikte artış yaratmakta, inovasyona (yeniliğe) ve ekonomik büyümeye katkıda bulunan bilginin üretilmesini sağlamaktadır. Dolayısıyla, artık günümüzde nitelikli iş gücü stratejik bir önem kazanmıştır.

Bu nedenle rekabetçi ülkeler yüksek nitelikli iş gücünü çekme yarışına girmişler ve getirdikleri çeşitli düzenlemelerle bu iş gücünün istihdam edilmesini kolaylaştırıcı uygulamalar başlatmışlardır.

Bu süreçte biz de ülkemizin rekabet edebilirliğinin artırılması ve yüksek nitelikli uluslararası beyin göçünden yararlanılması açısından bazı düzenlemelerin yapılması ihtiyacını hissettik, bunları belirledik ve çalışmalara başladık.

Bu sebeple hem sahip olduğumuz nitelikli insan gücünü değerlendirebilmek ve hem de uluslararası alanda nitelikli insan gücünden en yüksek düzeyde yararlanabilmek için yeni bir düzenlemeyi huzurlarınıza getirdik.

Bu düzenlemeyi yaparken bölgesel olarak değişen ekonomik dengeler ve olayları da dikkate aldık. Ülkemiz göç hareketleri açısından "kaynak" ülke iken, yıllar itibarıyla geçiş ülkesi, son yıllarda da artan ekonomik gücü ve ülkemize gelen yabancı yatırımlar dolayısıyla "hedef ülke" konumuna getirmiştir. Son on yılda çalışma izni başvuruları katlanarak artmış ve hâlen 165 farklı ülkeden çalışma amaçlı başvuru alınması noktasına gelinmiştir.

Bu kapsamda, ulusal ve uluslararası mevzuata ve uygulamalara uyumlu, ülkemizin ihtiyaçlarına uygun, uluslararası iş gücü politikasının belirlenmesini içeren, nitelikli yabancı yatırımcılar ve nitelikli iş gücü açısından ülkemizin çekim merkezi olmasına katkı sunan, ülkemizde istihdam edilen ve ticari faaliyette bulunan tüm yabancılar için uygulama birliği sağlayan yeni bir kanun düzenlemesi yapılmıştır.

Uluslararası İşgücü Kanunu Tasarısı'yla, çalışma izni ve çalışma izni muafiyetlerinin tek elden verilerek uygulama birliği sağlanması,

ilgili tüm bakanlık ve kuruluşların katılımıyla Uluslararası İşgücü Politikası Danışma Kurulu oluşturulması, nitelikli yabancı yatırımcılar, nitelikli çalışanlar ve ailelerine önemli haklar sağlayan Turkuaz Kart sistemi oluşturulması, yabancı bilim adamı ve araştırmacılar ile AR-GE personeline çalışma izni verilmesinde önemli kolaylıklar sağlanması,

ön lisans ve lisans düzeyinde eğitim gören yabancı öğrencilere kısmi süreli çalışma izni verilmesi, yatırım ortamını iyileştirilecek uluslararası doğrudan yabancı yatırımın çekilmesi ve artırılması, çalışma izinlerinin sınırlandırılmasında Bakanlar Kuruluna yetki verilmesi gibi yeni düzenlemeler getirilmektedir.

Tasarımız 6 bölümden oluşmaktadır.

Birinci bölümde, kanunun amacı, kapsamı ve içerisinde geçen bazı kavramlar tanımlanmaktadır. Turkuaz Kart, bağımsız çalışma izni, süresiz çalışma izni, yabancı istihdamı, çalışma izni muafiyeti ve kanuni çalışma izni süresi tanımlarına ilk kez bu kanunda yer verilmektedir.

İkinci bölümde, uluslararası iş gücü politikasının belirlenmesi esas ve usulleri belirlenmekte ve bu amaca hizmet etmek için Uluslararası İşgücü Politikası Danışma Kurulu oluşturulmaktadır.

Üçüncü bölümde, genel kural olarak kanun kapsamındaki yabancılara çalışmaya başlamadan önce çalışma izni alma yükümlülüğü getirilmektedir. Ayrıca, çalışma izni ve uzatma başvurusunun yapılma usulü açıklanmakta, başvuru ve değerlendirilmesine ilişkin esaslar düzenlenmektedir.

Bu kapsamda, mesleki yeterlilik gerektiren mesleklerde çalışma izni düzenlenebilmesi için ilgili bakanlık veya kurum ve kuruluşlardan mesleki yeterliliğe dair ön izin alınması düzenlenmektedir. Örneğin, eğitim; örneğin, sağlık; örneğin, yüksek öğretim elemanları gibi. Süresiz çalışma iznine ilişkin genel esaslar 6458 sayılı Kanun'a uyum sağlayacak şekilde düzenlenmiştir. Eğitim düzeyi, mesleki deneyimi, bilim ve teknolojiye katkısıyla stratejik önemi haiz herhangi bir alanda öne çıkmış yüksek nitelikli insan gücünün ülkemize kazandırılması için kolaylaştırılmış yeni bir çalışma izni sistemi olan Turkuaz Kart sistemi oluşturulmaktadır. Şirket ortakları ile kendi işini kurarak bağımsız olarak çalışacak, ülkeye önemli bir katkı sunması beklenen profesyonel mesleklerde çalışacak yabancılar için bağımsız çalışma izni düzenlenmiştir.

Çalışma izni ve çalışma izni muafiyeti sahibi yabancılar, başkaca bir işleme gerek kalmaksızın ikamet iznine sahip olacaklardır. Ülke menfaatlerinin gerektirdiği ve acil karar alınmasını gerektiren hâllerde Bakanlar Kuruluna kısıtlama yetkisi verilmiştir. Çalışma izni muafiyetleri tek elden verilecektir. Kapsamı yönetmelikte belirlenmek üzere kısa süreli teknoloji gerektiren işler, diplomatik temsilciliğe bağlı okul ve kültür kurumları, stajyerler, tarım sektörü ve kamu yararına çalışmayı da içerecek şekilde yeniden düzenlenmiştir.

Kamu güvenliği veya kamu sağlığı gibi millî güvenliğe ilişkin hususlar ret ve iptal nedenleri arasında düzenlenmiştir.

Dördüncü bölüm, istisnaları düzenlemektedir. Ülkemize gelen yabancı yatırımların ve nitelikli personelin artırılması politikası doğrultusunda nitelikli iş gücü, nitelikli yatırımcı ve proje çalışanı olan yabancılara çalışma izni hükümleri istisnai olarak uygulanabilecektir. Türk soylular ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşları da çalışma izni hükümlerinin farklı uygulanabileceği yabancılar arasında sayılmaktadır. Ayrıca, uluslararası koruma başvurusu sahibi, şartlı mülteci ve geçici koruma sağlanan yabancılara,

AR-GE merkezlerinde çalışacak yabancılara, (Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının olumlu görüşü olması hâlinde) serbest bölgelerde çalışacak yabancılara, (Başvuruların Ekonomi Bakanlığına yapılması ve uygun görülmesi hâlinde) Türkiye'de bir yükseköğretim kurumunda örgün öğretim programlarına kayıtlı yabancı öğrencilere kısmi süreli olarak çalışma hakkı getirilmekte, proje bazlı ve geçici süreli işlerde çalışacak yabancı mühendis ve mimarlara istisnai uygulamalar getirilmektedir.

Beşinci bölümde, çalışma izni kararlarına karşı idari itiraz ve yargı yoluyla bildirim yükümlülükleri düzenlenmektedir. Sosyal güvenlik yükümlülükleri, denetim ve cezalara ilişkin hususlar düzenlenmektedir.

Altıncı bölüm ise, kanunun uygulanmasına ilişkin çeşitli hükümleri içermektedir. Çalışma izni ve çalışma izni muafiyet belgelerinin şekil ve içeriğine ilişkin, ilgili kurum ve kuruluşlarla bilgi paylaşımına ilişkin usul ve esaslar belirlenmektedir. Çalışma izinleri ve çalışma izni muafiyetlerinin uygulamasına ilişkin usul ve esasların yönetmeliklerle belirleneceği düzenlenmektedir. Gelişen ve değişen şartlar nedeniyle ve yeni politikaların uygulanmasının getireceği iş yükü de dikkate alınarak yeni bir yapılanmayla Uluslararası İşgücü İstihdamı Genel Müdürlüğünün kurulması öngörülmekte, görevleri sayılmaktadır. Yürürlükten kaldırılan mevzuat ve diğer mevzuat hükümlerinde yapılan değişiklikler gösterilmektedir.

6458 sayılı Kanun'a ülkemize yabancı sermayenin gelişini teşvik etmek amacıyla ülkemize çalışma veya ticari faaliyette bulunma amacıyla gelmeyip sermaye getiren, gayrimenkul yatırımı yapan, yüksek miktarda mevduat bulunduran yabancılar için ikamet kolaylığı sağlayan değişiklikler yapılmıştır. Bu kapsamda nitelikli yatırım kapsamı ve miktarının Bakanlar Kurulunca belirleneceği, işlemleri yürütmek üzere aracı şirketlerin yetkilendirilebileceği belirtilmiştir.

Kıymetli milletvekillerimiz, Uluslararası İşgücü Kanunu, bugün 4817 sayılı Kanun olarak yürürlükte bulunan bir kanun metninin yerine ikame olacaktık. Burada karşı karşıya kaldığımız bu dönem içerisinde gerek bürokratik gerekse kurumlar arası uygulama farklılığından kaynaklanan bazen ikilemeler, bazen de aslında var olan bir çalışma statüsünü farklı bir çalışma statüsüyle değerlendirmeye çalışan ve yine mevcut mevzuattan kaynaklanması münasebetiyle kayıt dışına sevk eden, yine mevcut mevzuattan kaynaklanması münasebetiyle aynı zamanda yatırım ortamının iyileştirilmesini engelleyen hükümler bulunmaktadır. Bir taraftan Avrupa Birliği, bir taraftan uluslararası mevzuatlar, diğer taraftan 6458 dâhil olmak üzere şu anda uyumlu olmak zorunda olduğumuz birçok mevzuatla bu yeni tasarıda uyumluluk esas olarak ortaya çıkarılmış ve düzenlemeler bu esas üzerinden gerçekleştirilmiştir.

İfade etmeliyim ki yıllar boyunca her birimiz bu ülkede yaşarken ülkemizden başka ülkelere göç eden nitelikli iş gücü konusunda ciddi bir şekilde hayıflanıyorduk. Yani, dünyanın birçok ülkesinde başarılı vatandaşlarımız bazen teknoloji yüksek ve yoğun yerlerde, bazen önemli stratejik alanlarda çalışıyor, bizse ülkemizin bunlardan da istifade edebileceğini sürekli ortaya koyuyorduk. Bu bazen bir okul sırasında, bazen bir televizyon programında, bazense üniversite sıralarında öğretim üyeleri tarafından, bazen bir gazete köşesinde sürekli olarak dillendiriliyordu. Tabii, bu, Türkiye'nin mevcut kapasitesiyle, ekonomik büyüklüğüyle doğru orantılı bir süreçti. Allah'a şükürler olsun, bugün gerek uluslararası doğrudan yatırım açısından, gerek teknoloji yüksek yatırımları açısından, gerekse kişi başına düşen millî gelirimizin 3 bin dolarlardan 10 bin dolarlara gelmesi sebebiyle bugün biz de dışarıdan beyin göçü alabilme noktasına gelmiş bulunuyoruz. Bu geldiğimiz noktayı bu kanun çerçevesinde çok önemsediğimizi ifade etmek istiyoruz. Hem bütün bunlarla ilgili uluslararası nitelikli iş gücünü yani yabancı nitelikli iş gücünü Türkiye'ye cazibeli bir şeklide çekebilmek amacıyla birçok ülkede farklı metotlarla uygulanan ve bugün uluslararası çerçevede de bilinen uygulamaların benzerlerini birçok ülkeyi de yani etrafımızda birçok ülkeyi, dünyada birçok ülkeyi, gelişmiş ülkeleri, gelişmekte olan ülkeleri iyi irdeleyerek, iyi inceleyerek, hatta son yapılan birtakım değişiklikleri dünyadaki birçok ülkede, iyi bir şekilde analiz ederek burada bir kanunu kamuoyumuzun önüne, Türkiye'mizin çalışma hayatına getirmiş bulunuyoruz.

Turkuaz Kart Türkiye'de önemli bir adımın başlangıcı olacaktır ve yine bunlarla birlikte bir uygulama birliği esası Türkiye'de oluşacaktır. Her bakanlığımızın farklı bir şekilde düzenlediği, düzenlemeye çalıştığı ve bu konuda farklı uygulamaların da olduğu çalışma hayatındaki bu sistem Çalışma Bakanlığı bünyesi içerisinde yine ilgili bakanlıklarla koordineli bir şekilde yürütülecek ve gerçekleştirilecektir. En önemli meselelerden bir tanesi, ilk kez bir uluslararası iş gücü politikaları kurulu oluşturulmaktadır. Bu kurul kamu bürokrasisinin içerisinde bulunacağı kadar hem sivil toplum örgütlerimizin hem çalışma hayatımızın tüm unsurlarının hem de bunun ötesinde üniversiteler dâhil olmak üzere bu konuda nitelikli çalışma yapan bütün organların davetiyle de gerçekleştirilebilecek; hem etrafımızdaki coğrafyada yani Türkiye'nin hedef ülke olmasından kaynaklanan yani takdir edersiniz ki bundan yıllar önce Avrupa'ya işçi gönderen ve kaynak ülke olarak nitelendirilen biz, bir süre sonra Batı ile Doğu arasında transfer ülke, bir geçiş ülkesi hâline gelen, iş gücü açısından, daha sonra da bugün yaşadığımız bütün gerçeklere her birimiz vâkıfız, bütün bunlarla birlikte hedef ülke olan Türkiye'de çalışma hayatının düzenlenmesine ait önemli bir öneriyi burada getiriyoruz.

2015 yılı itibarıyla ortalama 85 bin yabancı iş gücü Çalışma Bakanlığına müracaat etmiştir. Bu konularda çok titiz davrandığımızı, birçok kurumla online bağlantı içerisinde olduğumuzu, birçok araştırmalar yaptığımızı, ihtiyaçlar karşılığında da bunlara izin verirken de tüm bu nitelikleri ve kriterleri gözettiğimizi bilmenizi isteriz. Yaklaşık 75 binine izin verilmiştir. Yine bir rakam olarak kamuoyunun da bilmesi, sizlerin de bilmesi açısından ifade etmek istiyorum ki biz sadece dışarıdan iş gücü çalıştırmıyoruz, aynı zamanda Türkiye dışarıya da yine iş gücü gönderiyor. Bu da 2006 ilâ 2016 arasında yani on yıllık periyotta -biraz önce söylediğim sadece bir yıllık çalışan sayısıydı- 571 bin insanımız yurt dışında çalışmaya gitmiş ve oralarda emeklerini ortaya koymuşlardır.

Bunu da sizlere belirttikten sonra, inşallah ilerleyen vakitte hem tümü üzerinde hem de maddelere geçtiğinde çeşitli ayrıntıları da birlikte değerlendirebileceğimizi ifade ediyor, çalışma hayatı açısından çok önemli olduğuna inandığımız, Hükûmetimizin de aynı kanaatte olduğu ve gerek uluslararası iş gücü açısından Türkiye'ye çok önemli avantajlar sağlayacak ve yine bunun yanı sıra uygulama birliğini ortaya koyacak, bizim uluslararası mevzuatta da elimizi daha rahata erdirecek bu taslağın, bu kanun önerisinin hem ülkemize hem çalışma hayatımıza hem Parlamentomuza hem de vatandaşlarımıza hayırlı ve uğurlu olmasını diliyor, çalışmalarımızın da hayırlı olmasını temenni ediyor, saygıyla ve hürmetle selamlıyorum.