BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli Komisyon üyesi arkadaşlarım, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, bu mayıs ve haziran aylarını boş geçirdik. 5 torba kanun yaptık biliyorsunuz şimdiye kadar, bu dönemde, 2 bütçe hazırladık birisi geçici olmak üzere. Mayıs ve haziran ayları Hükûmetin de değişmesi nedeniyle boş geçti. Ama, ondan sonraki beklentimiz, bizim hep telaffuz edildiği üzere, sizin de Sayın Bakanım, hep telaffuz ettiğiniz üzere yapısal reformların gerçekleştirilmesine yönelik ağırlıklı, kapsamlı bir yasa tasarılarıydı. Şimdi, 77 maddelik bu torba kanun geldi tekrar, yine torba; artık bir anlamda da alıştık, bıktık bir taraftan da, büyük bir sıkıntı var torbayla ilgili olarak. Ama, yapısal reformların gelmemesi Türkiye açısından... Burada da ilgili kuruluşların değerli temsilcileri var, herkes tarafından takdir edilecek bir konu; yapısal reformların muhakkak yapılması, gelmesi bu konuyla ilgili hazırlık yapmanız gerekirdi, ki Hükûmet Programı'nda, eylem planında da bununla ilgili konular belirtilmiş vaziyette.

Şimdi, Sayın Başkanım, gelen tasarıya bakıyoruz yine gerekçeler çok yetersiz, gerekçeler hakikaten çok çok yetersiz, çok yanlışlıklar var. İflas ertelemeyle ilgili mesela, iflas erteleme önemli bir konu, bir düzenleme yapılmasını biz de bekliyorduk, bu konuyu soruyorduk epeyden beri de. Muhalefet olarak biz, iktidardan daha önce iflas erteleme konusunu gündeme almıştık. Ama, iflas ertelemeyle ilgili olarak burada basın mensuplarına da sorun, belli yerlerdeki mahkemelerin özellikle, belli yerlerdeki bilirkişilerin hiç gerçeğe uygun olmayan kararlar vermesiydi... Şimdi, tutuyoruz bunu sadece bir yasal düzenleme, hukuki sorun olarak alıyoruz, hâlbuki uygulamayla ilgili orada çok daha önemli sorunlar var. Uygulamaya yönelik sorunların giderilmesi gerekirken bunu sadece bir hukuki düzenleme olarak, bir kanun metninde yapılacak değişikliklerle giderilecek bir sorun olarak ele almak büyük bir yanlışlıktır diye görüyoruz.

Bunun haricinde Sayın Bakanım, sonuçta bu Hükûmet tasarısı 77 maddelik, bu dönemin ilk tasarısı, yeni Hükûmetin, 65'inci Hükûmetin ilk tasarısı. Bakın, ilgili kuruluşların görüşleri yine alınmamış, onlarla görüşülmemiş, onların görüşleri yok; etki analizi yapılmamış, ki siz geçen sefer etki analizinin yapılacağını özellikle söylediniz. Bize bildirilmedi, gelmedi, gelmedi bize.

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Vereceğim ama...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ama, "vereceğiz" diyorsunuz bakın, şimdi başlıyoruz, bilmiyoruz, verilirse çok memnun oluruz tabii. Ama, ilgili kuruluşlardan da görüş alınmamış, ilgili kuruluşlardan da etki analizi de yapılmamış, şu ana kadar bize gelmiş bir şey yok. Burada belirtilen kuruluşlar var hem kamu kuruluşları hem de meslek kuruluşları. Biraz önce TÜRMOB mesela bize böyle bir dosya getirdi, bunun gibi bütün kuruluşlarımızın görüşlerini bekliyoruz. Ama, TÜRMOB bunu kendi inisiyatifiyle yapmış, sizden gelen bir talep üzerine yapılmış bir çalışma değil. Hâlbuki, tasarı olarak gelirken, aslında tasarı gelmeden önce bu çalışmaların yapılması lazım, ondan sonra hepsinin birlikte bir "match" edilerek buraya getirilmesi lazım.

BAŞKAN - TÜRMOB da çalışmayı seçerek dağıtmış demek ki.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bilmiyorum artık ama kendi inisiyatifiyle güzel bir çalışma yapmış.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - İsteyenlere vermiş.

BAŞKAN - Bana gelmedi de onun için soruyorum.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Bana da gelmedi yani sadece size değil ki.

BAŞKAN - "Seçerek" dedim ben.

BİHLUN TAMAYLIGİL (İstanbul) - Yok seçerek değil, gruplara dağıtmıştır.

BAŞKAN - Yok, gruplardan bahsetmiyorum canım hayır, hayır. Burada bireysel temsil var yani onun için bundan bahsetmiyorum.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Bakan, gerekçede belirtilmiş Onuncu Kalkınma Planı esas alınmış bu çalışmada ve 25 adet öncelikli dönüşüm programıyla Eylem Planı yine esas alınmış. Şimdi, Eylem Planı'na bakıyorum, ilk yapılması gereken, Reformların Koordinasyonu ve İzlenmesi Kurulu oluşturulacak üç ay içerisinde. Ondan sonra, düzenleyici etki analizi uygulamasının etkili bir şekilde hayata geçirilmesine yönelik tedbirler alınacak; ilkinde sorun var. Siyasi Etik Kanunu çıkarılacak. Siyasetin finansmanının şeffaflığı artırılacak. Bir tasarı gibi bir şey hazırlanmıştı ama devam etmedi mesela bunlarla ilgili. İmar planı değişiklikleri sonucu ortaya çıkan rantların, değer artışlarından kamunun pay alması sağlanacak; hiç bunlarla ilgili konular yok, önemli konular var. Vergi reformunu biliyorsunuz, getirdiniz, geri çekmek zorunda kaldınız. Bütün bunların yapılması gerekir. Türkiye'nin mevcut ortamında bu çalışmaların yapılmaması büyük bir sıkıntıdır. Dolayısıyla, bu getirilen 77 maddelik torba kanunun Türkiye'nin, ekonominin sorunlarına derman olması da mümkün değil, yatırım ortamının iyileştirilmesi bunlarla mümkün değil, bu kadar bir çalışmayla mümkün değil; çok daha kapsamlı olmasını bekliyoruz. Biraz önce söylediğim gibi, biz muhalefet olarak bakın, iki aydır çalışma yapmadık ama arkadaşlarımızı özledik, Komisyonu özledik, gelip bir an önce şu çalışmaları yapalım, vatandaşımızın, esnafımızın, köylümüzün, işçimizin bu sıkıntılarını giderelim istiyoruz, hakikaten bunu samimi olarak söylüyorum, bir an önce yapılması lazım.

Yapılan bazı iyi niyetli çalışmalar var, her zaman ifade ediyorum, mesela Maliye Bakanlığı-SGK ortak bir veri, bilgisayar bankası kurmak zorundalar, oraya almak zorundalar. İlk adım, belki diyeceksiniz ki bir ortak bildirge veya da beyannameyle atılmış vaziyette ama ortak veri tabanı oluşturulamazsa bunun sağlıklı bir şekilde yürütülmesi de mümkün değil. Bu gerekçeler doğru dürüst değilse, etki analizleri yerinde yapılmamışsa Çek Yasası'nda olduğu gibi zikzaklar yaparız, bir öyle, bir böyle, bir öyle, bir böyle. Ben ikinci dönemdir Meclisteyim, Çek Yasası'nı üçüncü defadır değiştiriyoruz, bakın ikinci defadır Meclisteyim, üçüncü defadır değiştiriyoruz.

Sayın Bakan, en önemli madde, bu varlık barışıyla ilgili; bir af getiriyorsunuz tekrar, ki daha önce afla ilgili olarak birkaç kere özellikle ben de sordum, gazetecilerin de...

BAŞKAN - Sayın Kuşoğlu, içeriğini konuşacağız ama usulden toparlarsanız...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yok, içeriğiyle ilgili değil. Ama, beklerdik ki varlık barışından önce, aftan önce bu Panama Port'la ilgili olarak -bütün dünya konuşuyor- orada bir suç işlenmiş yani bir kara para var, onunla ilgili bazı düzenlemeler yaparsınız. Panama Port'la ilgili suçlu durumda bulunan kişilerle ilgili düzenleme yapıldıktan sonra -çok ihtiyacınız varsa ki ekonominin ihtiyacı var- bu döviz ihtiyacıyla ilgili olarak tamam, ne getirirseniz getirin vergisiz, sorgusuz, sualsiz her şeyi getirin şeklinde bir düzenlemeyi -ki öyle bir düzenleme- yapın. Ama, Panama Port'la ilgili olarak da gereğinin yapılması lazımdı her şeyden önce. Dediğim gibi, usulle ilgili epey bir eksiklik var, esasla ilgili eksiklikler var. Esasla ilgili eksiklikleri de geneli üzerinde ve maddeler üzerinde tekrar detaylı olarak konuşmak istiyorum.

Bir konu daha var, çok özür diliyorum Sayın Başkan, bu size yönelik.

Şimdi, maddeler içerisinde bizim arkadaşlarımızın da verdiği bazı kanun teklifleri var, bunların da birleştirilmesi gerekir. Mesela Özgür Özel'in verdiği 2918 ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu'yla ilgili bir kanun teklifi var. Bunun da tasarıyla birleştirilmesini özellikle rica ediyoruz.

Çok teşekkür ederim Başkanım.

BAŞKAN - Şöyle: 11 tane bu anlamda teklifi doğrudan ya da dolaylı olarak tespit ettik. Gerçi, doğrudan olan, ilişkili olan bir teklif yok. Fakat dolaylı olanlarda da mesela aynı, nedir? 14'üncü maddede bir değişiklik öneriyor ama bu tasarıyla yapılmak istenen ile önerilen arasında hiçbir bağlantı yok. Öyle olunca da bu 11 teklifin direkt olarak bağlantılı bir şey olmadığı ve tasarıyla yapılan...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkanım, ama onu burada birleştiririz, tartışırız.

BAŞKAN - Teklif sahibi olmadan, teklif sahibinin o jesti olmadan onu yapmak mümkün olmadığı için bu birleştirmeleri yapmayacağız çünkü direkt birbiriyle alakalı bir teklif yok. Bunu yaptığımız zaman da milletvekili arkadaşlarımızın tekliflerini de kadük hâle getirmiş bulunuyoruz. O yüzden bu birleştirmeyi yapmayacağız.