LEZGİN BOTAN (Van) - Arkadaşlar, şimdi, enteresan bir paradoks yaşıyoruz, yıllardır bu böyle. Sistem âdeta sınavlar sistemine dönüştü. Yani, eğitim bir araç hâline geldi, sınav ise bir amaç; amaçlar ve araçlar yer değiştirdi. Hepimizin çocukları var. Öyle bir şeye angaje olmuşuz ki biz bile, hepimiz çocuklarımızı sürekli bir sınava hazırlıyoruz. Aslında onları belki bir iki saatlik bir sınava hazırlarken diğer taraftan hayat sınavından geri bırakıyoruz. Yani burada amaç eğitimdir, öğretimdir ama eğitim ve öğretim tamamıyla bir sınava yönelik angaje olmuş, bir sınava yönelik yapıldığı için çocuklarımızı aslında eğitemiyoruz. Aslında eğitim ve öğretim süreçlerinin dışında sadece ve sadece -affedersiniz, amiyane bir tabirle- yarış atları gibi durmadan koşturuyoruz ve yüksek bir stres altında çocuklarımızın psikolojisi bozuluyor. Yani, "yeni nesil" dediğimiz çocuklarımızın hepsi bu sınav stresi altında çoğu defa, maalesef -medyadan da görüyorsunuz- gencecik çocuklarımız sınavda veya -ne bileyim- okulda yapılan sıradan bir sınavda dahi başarılı olamadığı için kendisini başarısız görüp intihar ediyor, okulu bırakıyor, kaçıyor ve bu vakalar giderek de artmaya başladı. Trajik sonuçlar almaya başladı. Şu an bir anket yaparsanız... Belki bu anlamda Millî Eğitim Bakanımız bu konuda da birtakım anketler yapar. Çocukların gerçekten psikolojisini bozmuşuz. Yani eğitim sistemi artık kronik bir hastalığa dönüştü. Tamamıyla sınav endeksli, tamamıyla sınavlara yönelik ve bu sefer bir sınavı eğer başardıysa başarılıdır, başaramadıysa o çocuk başarısızdır, hem ailenin gözünde hem öğretmenin, okulun gözünde hem de çocuk kendi yanında da sınavı geçemediği için hayata karşı dayanıksız, korunaksız, işte, kendisini başarısız hissettiği için hayata artık tutunamayacağı duygusunu yaşıyor ve hayattan kopuyor. Hayattan kopan birçok öğrencimiz de var. Bu konuda da bence çok ciddi bilimsel araştırmalar yapmak gerekiyor, eğitimi amaç hâline getirmek gerekiyor. Yani, şu anki sınavlar eğitimin bir ölçme aracı olmaktan gerçekten çıkmış. Onun için bu konuda duygularımı sizinle paylaşmak istedim.