LEZGİN BOTAN (Van) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; burada, tabii, dünden beri, aşağı yukarı, aslında bu çıraklık eğitimine ilişkin kaygılarımızı, düşüncelerimizi ifade ettik. Yeniden, kayıtlara girsin diye söylüyorum.

ILO sözleşmelerini dikkate almamız lazım. Çocuk işçiliğinin Türkiye'de ciddi bir yara olduğunu, özellikle mülteci çocukların şu an ne kadar kötü koşullarda çalıştırıldıklarını... Bunların çoğu sigortasız, güvencesiz ve adı üzerinde "çocuk" ve ayrıca, aile güvencesinin de dışında. Neticede, yüzbinlerce insan şu an Suriye'deki iç çatışmadan kaynaklı Türkiye'ye göçmüş durumda. Bu çocukların çok art niyetli bir şekilde farklı durumlarda da kaldıklarını biliyoruz, istismar edildiklerini biliyoruz. Ama, aynı zamanda, Türkiye'de de bir iç göçün olduğunu biliyoruz. Bu iç göçten kaynaklı, 1990'lı yıllardaki mendil satan çocukları, işte kapkaç meselelerini vesaire, ekonomik çöküntünün beraber getirmiş olduğu çok acı durumları da biliyoruz.

Şimdi, Türkiye yeniden bir iç çatışmanın getirmiş olduğu ağır bir travma geçiriyor. Dolayısıyla, çocuk işçiliğinin ucuz iş gücü olarak görülmesi söz konusu. Yani, biz bir tarafta burada bir yasayı tartışırken ama öbür tarafta da böyle bir toplumsal realiteyle karşı karşıyayız. Artık, toplum neredeyse çocuk işçiliğini ucuz iş gücü olarak da benimsemiş, içselleştirmiş. Bu durumda, kesinlikle Hükûmetin bu konuda ciddi, büyük bir sorumluluğu vardır. Buradaki yasada bizim uluslararası sözleşmeleri mutlaka gözetmemiz lazım ve çocuklarımızın geleceğini güvence altına alacak... Evet, çocuklarımızı hayata hazırlayalım, çıraklık eğitimi vesaire fakat bunların eğitimlerinden de geri kalmaması lazım. Yani, Gaye Hocam da defalarca üstüne bastığı için çok gerek duymadık burada ama şunu ifade etmekte fayda var, önemlidir: Yani, 4+4+4'ün 3'üncü 4'ünü gerçekten yok ediyoruz. Şimdi, zorunlu eğitimi on iki yıla çıkarmışız ama bu durumda eğer dikkat etmez, gerekli akli melekelerimizi çalıştıramazsak kendimiz bizzat zorunlu eğitimi delmiş olacağız yani 3'üncü 4'ü hem baypas edeceğiz hem de daha çok küçük yaşlarda çocuklarımızı farklı bir şeye bırakacağız.

Biliyorsunuz mevsimlik işçiler ülkemizde yaygın. Bu mevsimlik işçilerin çocuklarının çoğu tarlalarda çalışıyor, ailelerinin kendisinin de güvencesi yok ama çocuklar zaten okulun, eğitimin dışında kalıyor. Yani, bu madde âdeta bu durumu özendirici bir durumu içeriyor. Buna özellikle dikkat çekmek istiyorum ve kayıtlara geçmesi lazım. Maddenin bu temelde de geri çekilip yeniden düzenlenmesini teklif ediyorum.

Teşekkür ediyorum.