GAYE USLUER (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

FATİH Projesi bilindiği üzere 2010 yılında başladı, başlandığı yıl Millî Eğitim Bakanlığı dedi ki: "Bu projenin bitirilme zamanı 2014 yılı." Projelerin başlangıç zamanları olur, projelerin nasıl yapılacağına dair içinde bilgiler olur, hedefler olur ve mutlaka projenin ne zaman bitirileceği de bir projeye başlarken bellidir. Tabii ki, burada yanılmalar olabilir, artı eksi süreler konulabilir. Ne yazık ki, FATİH Projesi gelinen noktada yüksek ideallerle, yüksek hedeflerle başlanılan ancak hedeflere ulaşmayı bırakın altyapısı bile tamamlanamayan bir karmaşık yapı hâline gelmiştir. Şimdi "2014 yılında tamamlanacak." dedik. 2014 yılına gelindiğinde denildi ki: "FATİH Projesi 2015 yılında tamamlanacak." Ve 2015 yılında daha bitim süresine gelmeden süre 2017'ye uzatıldı, şimdi de aynı süre 2018 yılına uzatıldı.

Şimdi, 11 Nisan 2012 tarihli 6287 sayılı Kanun'la FATİH Projesi kapsamında 2015 yılı sonuna kadar yapılacak mal ve hizmet alımları ile yapım hizmet işleri ihale kapsamından Kamu İhale Kanunu kapsamı dışına çıkartılmıştı, bugün geldiğimiz noktada bu yasa tasarısıyla, Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulacak bu yasa tasarısıyla bu süre sınırı kalkmaktadır.

Şimdi, Kamu İhale Kanunu demek, böylesine büyük yatırımların yapıldığı projelerde son derece önemlidir. Neden? Bir kere adaleti sağlayacaksınız, bir kere şeffaflığı sağlayacaksınız, bir kere dürüstlüğü sağlayacaksınız, kamu kaynaklarının yanlış kullanımını engelleyeceksiniz; bu nedenle, Kamu İhale Kanunu son derece önemlidir.

Şimdi başından itibaren sürelerle ilgili sorunlar olan bir projeden bahsediyoruz. Sayın Nabi Avcı'nın kulakları çınlasın yine FATİH Projesi'ni Plan ve Bütçe Komisyonunda açtığımızda demişti ki: "Aslında çok iyi şeyler yapıldı ama -biraz önce söylenenlerin tam tersine- ne yazık ki öğretmenlerimiz bu konuda çok yetersiz, öğretmenler bu projeye uyum sağlayamadığı için hedeflerimize ulaşamadık." Biraz önce bir değerli arkadaşımız da, öğretmenlerin bu kaynakları ne kadar iyi kullandıklarından bahsetti ama Sayın Nabi Avcı'nın da en büyük şikâyeti öğretmenlerin böylesine yüksek idealli projeye erişebilir durumda olmadıklarıydı.

Şimdi, basında FATİH Projesi'nin ihale süreçleriyle ilgili birçok usulsüz işlerin yapıldığına dair bilgiler var; bürokratların, özel şirket yöneticilerinin yolsuzluklara hatta -Allah muhafaza, inşallah doğru değildir- birtakım insan hayatlarının kaybıyla sonuçlanan olaylar olduğuna dair bilgiler var; bunların hiçbiri "Hayır" veya "Asla" noktasına gelemedi. Bu kadar karışık bir durum, böylesine karışık işlerin döndüğü, böylesine bitirilemeyen bir projeyi Kamu İhale Yasası dışına çıkarmak "Buyurun istediğinizi yapın, sizi bundan sonra ne denetleyen var ne denetleyecek olan." anlamına gelmektedir. Gelin hep birlikte buna "Hayır" diyelim, bu kadar şaibeli bir proje, bu kadar bitirilemeyen bir projeye, bir de böyle bir yasa çıkartacak olursak, böyle bir hüküm koyacak olursak alabildiğince her şeyin yapılabildiği, her türlü yolsuzluğun yapılabildiği bir alanı bizzat kendi ellerimizle oluşturmuş olacağız.