| Komisyon Adı | : | MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU |
| Konu | : | Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/721) (Alt Komisyon metni) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 28 .06.2016 |
MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Bu kanun, şu anda öğretim üyelerimizin geri döndüklerinde istedikleri üniversitelerde görevlerine devam etmelerini içeriyor. CHP'li arkadaşımız ifade etti. Biz kanunlarımızı toplum yararına kanunlar olarak çıkarmalıyız, bunu da bir şahsi veya kişisel kanun olarak algıladı. Ben bunu böyle görmüyorum. Burada yaptığımız bütün çalışmalar, Millî Eğitim Komisyonuyla başladığımız andan itibaren her biri birbirinden değerli üyelerimizin, muhalefet partilerimizin de iktidar partilerimizin de ortak akılla yürüttüğü çalışmalar neticesinde toplum yararına çıkarılan kanunlar hepsi. Böyle bir meseleyle bizi itham etmek bize haksızlık olur, iktidar partisi milletvekillerine haksızlık olur. Çünkü, biz başından itibaren muhalefet partili milletvekillerimizin de defaatle vurguladığı gibi parmak üstünlüğünü baz alarak bir komisyon çalışması yürütmedik, yürütmeyeceğiz. Ortak akılla, muhalefetin fikirlerinden istifade ederek, maddeyi en iyi hâle getirerek toplum yararına bir neticeye ulaşmak için çabaladığımızı herkes, bizi izleyenler de bütün komisyon üyeleri de bunun şahidi. Ama, dünden itibaren yaşadığımız olay, sözleşmeli öğretmenlik meselesinde, ben özellikle onun için söz aldım. Ben de bir öğretmenim. Burada birçok öğretmenlik yapmış milletvekillerimiz var. Dünkü meseleyi sanki iktidar partisi kadrolu öğretmenlik getirmemek için bir sözleşmeli öğretmenlik ihdas ediyor şeklinde algılayıp Bakanımızın bütün iyi niyetli açıklamalarına rağmen, bölgedeki ihtiyacın önemine rağmen, "Bir çözüm arıyoruz, varsa alternatif bir fikriniz buyurun ortaya koyun." dememize rağmen, alternatif çözümü tekrar "Biz kadrolu isteriz." şeklinde ifade edip aslında oradaki sorunun zaten kadrolu öğretmenin oraya atandıktan sonra geri dönüş olduğunu inatla unutup, kulaklarını buna tıkayıp... Öğretmenlerimizin bu talepleri sadece muhalefet partilerine gelmiyor, bütün iktidar partili milletvekillerine geliyor. Öğretmenlerimize yönelik sosyal medyadan da mesajlar vererek ve dün bu kadar suhuletle toplantılarımız devam ederken bize yapılan bir saygısızlık olarak görüyorum ve kınıyorum, toplantıyı terk ederek aramızdan ayrılmak ve sonra tekrar gelmek... Bunları bu gidişatı, bu güzel suhuletli gidişatı engelleyecek adımlar olarak görüyorum ve aynı zamanda dün yine biz şununla suçlandık muhalefet partisi milletvekili tarafından: "Siz burada yapılan konuşmaları basına aksettiriyorsunuz, tutanağa yansımış bir bilgiyi, sabah başlayan toplantında." Bizim aksettirdiğimiz şeklinde biz itham edildik ama biz şurada bunu görüyoruz: Burada bir muhalefet partili vekilin Bakanımıza yaptığı, Bakanımıza sorduğu soru ve Bakanımızın da ona iyi niyetle bu meseleyi izah ederken yapmış olduğu açıklamaları YouTube'da biz izliyoruz, direkt YouTube'a servis ediliyor. Arada bile yaptığımız aramızdaki tartışmalarda hemen kalktı arkadaşlar kamerayı almaya başladılar ve ben inanıyorum ki bugün onlar servis edilecek. Bizi hem bu konuda, tutanaklara geçen bir bilginin herhangi bir haber kanalında bir kaydın yayınlanmasında bizi itham ediyorsunuz ama bu tavrı doğru bulmadığımı -bu tavrın- yani burada tartışma çıkarttırıp, burada öğretmenlerle alakalı biz o kadar öğretmen hak ve hukukunu koruyoruz ki havasına bürünüp bunları kayıtlara alıp bu iyi niyetleri göz ardı ederek böyle bir tavır ortaya koymanın Millî Eğitim Komisyonuna yakışmadığını ben buradan özellikle ifade etmek istiyorum ve aynı suhuletle, ortak akılla bu meseleyi, bu Komisyonu çalıştırmamız gerektiğine inanıyorum.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.