MUSTAFA AKAYDIN (Antalya) - Sayın Başkan, değerli komisyon üyeleri; ben de benden önceki iki konuşmacı arkadaşımla aynı fikirdeyim. Buradaki üslubun -hele adımızda eğitim geçen bir Komisyondayız- çok önemli olduğunu düşünüyorum. Buradaki herkesi nezakete davet ediyorum. Özellikle, Başkanlık Divanı tarafından, Başkanlık Divanı mensupları tarafından tarafsız olması gereken bir masa tarafından buradaki milletvekillerine "şov" yapıyorsunuz hitabını çok ciddi şekilde ayıplıyorum, şiddetle kınıyorum. Arkadaşlar, eğer bu üslup devam ederse bu Komisyonun üslubu tümden bozulur.

İkinci söyleyeceğim konu: Esasa dönüyorum, geçen toplantıda yarım kalan konuya dönüyorum. Bence milletvekilliği yapmış olan bir kişinin artık üniversitedeki görevlerine dönmemesi lazımdır ama dönecekse diğer öğretim üyeleri üniversite kurallarına nasıl tabi olarak, hangi koşullardan geçerek dönüyorlarsa olabilir. Bu söylediğim bilimsel bir görüşe dayalıdır, siyasi bir görüş değildir çünkü bugün bütün dünyadaki bilim çevrelerinde kabul edildiğine göre eskiden on, on beş, on yedi yılda bir yarılanan bilimsel bilginin bugün artık dört yıla indiğini biliyoruz. Yani, bir milletvekilliğine başlayan kişi bir dönem bile milletvekilliği yapsa onun milletvekilliği yaptığı dönemdeki bilimsel bilgi yarı yarıya değerini kaybetmiş oluyor veya 2'yle çarpılmış kadar yeni bir bilgi ortamı ortaya... Yani, bilgiden uzak, bilimsellikten uzak bir adamın üniversitede ne işi var? Ben bu açıdan bakıyorum. Ben aykırı bir görüş söylüyorum, onun farkındayım ama "Öğretim üyesi açığımız var da bunu tamamlayacağız." Böyle şeylerin arkasına sığınmayalım. Siyasete atılmış bir adam da artık bilimle uğraşmasın diyorum.

Teşekkür ederim.