KOMİSYON KONUŞMASI

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim, çok teşekkür ediyorum, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle bu Sayıştayla alakalı konu gündeme geldi. Öncelikle şunu belirtmek istiyorum. Bizim bütçemizin yüzde 75'i DSİ'ye aittir, yüzde 20'si Orman Genel Müdürlüğüne, yüzde 2'si Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve Bakanlık da sadece yüzde 4'üdür.

Bakın, şu anda Sayıştay raporlarında DSİ, Orman, herhangi bir problem yok, hatta denetim görüşünde tabloların, mali rapor ve tabloların tüm önemli yönleriyle doğru ve güvenli bilgi içerdiği kanaatine varılmıştır diyor.

Diğerlerine gelince, Bakanlıkla ilgili sorulan sorular şu: Birincisi, normal araç kiralarken niye mevzuata uygun araç kiralama diye bir soru vardı. Esasen bu kiralanmış değil, bir araç, kiralanmış araç arıza yaptığı zaman yerine kısa bir süre için firma daha büyük kapasiteli bir araç vermiş. Yoksa kiralanmış bir araç değil. Özellikle burada şunu vurgulamak istiyorum: İhaleler özelliğine göre 2886 sayılı Kanun'a ve 4730 sayılı Kanun'a göre yapılmaktadır. Bizim ihalelerin tamamı açık ihaledir. Kredilerle ilgili konuya gelince. Bunların kredileri paket olarak alınıyor. Yani krediler, atölyede yapılma sebebiyle mal alımı usulüyle 4734 sayılı Kanun'a göre şeffaf bir şekilde yapılmış. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Yani asla herhangi bir usulsüzlük yoktur. Hatta sayın vekillerimizden birisi şundan bahsetti, dedi ki Vahap Bey özellikle: ormandaki bu izinlerin muhasebe kayıtları 27 orman bölge müdürlüğünde kurulu bulunan muhasebe birimlerince yerine getirilmekte. Sayıştay bunu tenkit etmiş...

VAHAP SEÇER (Mersin) - Sayıştay raporlarından, benim tespitim değil.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Ama bu kesinleşmiş değil. Bize soru esnasında -nasıl çıktığını bilemiyoruz- sorudaki cevaplar neticesinde Sayıştay tatmin olmuştur ve neticede sizin sorduğunuz hususlar cevaplarımızı ihtiva etmemektedir. Sorulan soru var tabii. "Şu nasıl oldu?" diye soruyor, biz de sebebini anlatıyoruz, hangi mevzuata göre yapıldığını anlatıyoruz yani son derece şeffaf bir şekilde.

Vahap Bey: "Siz kuraklığa karşı hangi tedbirleri aldınız?" Biz kuraklığa karşı cidden büyük tedbirler aldık. Bir kere içme suyuyla ilgili, zaten biliyorsunuz, 2007 yılında DSİ'nin muhatap olduğu 1053 sayılı Kanun'da bir değişiklik yapıldı. 100 bin kriteri kalkınca biz 2007 yılında bütün şehirlerimiz için özellikle bir eylem planı hazırladık ve en azından otuz kırk yıl sonrasının ihtiyaçlarını belirledik, arz talep grafiklerini çizerek hakikaten şu anda 70 tane yerleşim yerinin su sıkıntısını belirledik ve çok hızlı bir şekilde bütün şehirlerin su meselesini çözmek için tam 70 tane büyük yatırımı yaptık. Bugün eğer Türkiye'nin her yerinde kuraklığa rağmen su artmışsa, içme suyu problemi İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de, Mersin'de, efendim, Mardin'de, Kızıltepe'de olmamışsa bu, tamamen yaptığımız büyük yatırımlar sayesinde olmuştur. Biz şu anda havza bazında çalışıyoruz. İhalelerin son teklif alınmadan yapıldığı şeklinde bir soru vardı. Sayıştay raporunda sadece bir ilerde yazılı alınması gereken son teklif, ihaleye tek istekli katıldığı için sözlü olarak alınmış ve bu beyan İhale Komisyonunca kabul edilerek ihale neticelendirilmiş. Mevzuata aykırı bir durum söz konusu değildir, bunu özellikle belirteyim.

Araç kiralama da, az önce söyledim, bazı bölge müdürlüklerinde bozulan araçların tamiri esnasında firmaların ellerindeki 1.600 cc üzerindeki araçları tahsis ettiği tespit edilmiş. Bu konuda hassas davranılması için... Yani, herhangi bir maddi yükümlülük söz konusu değil.

Mersin Yeşilovacık beldesinde iki tane proje var. Liman için 2008'de ÇED olumlu görüşü var. Termik santral için ÇED süreci devam ediyor.

Deniz alanı foklar için önemli olduğundan hassas davranılıyor, bunu özetle vurgulamak istiyorum.

Bunun dışında Vahap Bey'in "2/B gelirlerinden Bakanlığınıza pay aktarılıyor mu?" diye sorusu vardır. Evet, aktarılıyor, biliyorsunuz kanuna göre, hem ORKÖY hem de ağaçlandırma için aktarılıyor. Şu ana kadar 97,4 milyon lira kaynak kullanılmış gerek ORKÖY gerekse diğer ağaçlandırma faaliyetlerinde. Bunun geçen yıl 63 milyon 516 bin TL'si ORKÖY, 17 milyon 700 bin TL'si ağaçlandırma, toplam 81 milyon 200 bin TL'lik bir aktarma oldu. Bu yıl da 13 milyon TL ORKÖY için kullanıyoruz. Ağaçlandırma için de 3,2 milyon TL olmak üzere. Bu yıl da, yıl sonu gelmedi, şu ana kadar 16,2 milyon TL'lik bir aktarma oldu. Böylece 97,4 milyon lira kaynak aktarılmıştır.

Şimdi, üçüncü köprü için ve diğer havaalanı işine gelince. Bakın, bunu özetle vurgulamak istiyorum. Biz üçüncü köprü yolları için kesilen ağaçların en az 5 katı kadar bir ağaç dikilmesini mecbur hâle getirdik. Bakın bu bir mecburiyet ve bunu da taahhütnamelerini almak suretiyle ruhsat verirken kayıt altın aldık, daha doğrusu yol izni verirken.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Bu rakamı bazı bakanlarımız 10 kat olarak...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Yani, şeyine göre değişiyor. Yani, biz kara yolları için en az 5 kat diye... Yerine göre değişiyor.

Bunun dışında, efendim, orada ekolojik köprü -en az 6 noktada, yaban hayatının geçişi için- yapılması şeklinde, bunlar viyadük ve tüneller hariç olmak üzere diğer alanlarda, eğer bölge ağaçlandırma alanı yolla kesilirse ekolojik köprü yapılması şeklinde bir taahhütname aldık, 6 tane orada ekolojik köprü yapılacak.

Bunun dışında, oradaki, havaalanındaki alan evet ormanlık alan gözüküyor fakat bu alan tamamen kömür çıkarırken tahrip edilmiş, hatta uçaktan bakarsanız bu alan âdeta aydaki kraterler gibiydi. Dolayısıyla, burada kesilen ağaçların 5 katı ağaç dikilecek ve 96 bin kardelen soğanı sahadan sökülerek taşındı, bunu da özellikle ifade etmek istiyorum.

İstanbul'da sadece 2014 yılında 1,5 milyon adet fidan dikildi. Bakın, İstanbul'la ilgili konuşuluyor ama İstanbul'la ilgili ben DSİ Genel Müdürü olduğum zaman o tarihlerde büyük bir ağaçlandırma seferberliğine başladık. Hatta, o tarihte Büyükşehir Belediyesine bağlı Ağaç ve Peyzaj Anonim Şirketi diye bir şirket kurduk çünkü ağaç temin edeceğimiz yer de yoktu. Dolayısıyla, orada fidan üretip İstanbul'da o tarihten bu yana kadar İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Orman Genel Müdürlüğü 18 milyon tane fidanı toprakla buluşturdu. Bütün yol kenarlarını şu anda ağaçlandırıyor. Hakikaten İstanbul cennet gibi oldu. Hatta biz geçen sene 100 bin tane ıhlamur seferberliği, 100 bin tane de erguvan seferberliği başlattık, bunların dikimleri de gerçekleşti.

Sadık Badak Bey'le ilgili, rehabilitasyon konusunda şöyle bir ifadede bulunayım: Efendim, bu eski sulamaların hakikaten rehabilite edilmesi şart, buna yürekten inanıyoruz. Dolayısıyla, biz önce yüzde 50 sulama birliği ödesin çiftçiye, yüzde 50'yi DSİ karşılasın diye bir mutabakata varmıştık. Fakat, sulama birlikleri bunu karşılayamadığı için bunu yüzde 10'a indirdik, çiftçinin payını, yüzde 90'ı DSİ tarafından karşılanacak. Ama az önce bir talep vardı, bunun en azından taksitlendirilmesi şeklinde bir talep var. Onu da inceliyoruz, dün konuştuk, inşallah onu da taksitlendireceğiz. Kaş'taki Kasaba Barajı'yla ilgili olarak projeyi 2015 tekliflerine koymayı planlıyoruz.

Mehmet Günal Beyefendi'nin soruları vardı. Kıbrıs Projesi... Efendim, Kıbrıs Projesi...

Yalnız, Sayın Başkanım, biraz vakit ayırırsanız burada cevaplandırmak daha uygun olacak, tensip buyurursanız çünkü çok soru var.

BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Bakan.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim, Kıbrıs Projesi, biliyorsunuz, Mersin Anamur'daki Alaköprü Barajı'ndan karşı taraftaki Geçitköy Barajı'na, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki Geçitköy Baraj'ına yılda 75 milyon metreküp suyun aktarılmasıdır. Biz bunlarla ilgili, ben kara yapıları için, Alaköprü Barajı için ve Geçitköy Barajı için söz verdim ve bunu 7 Mart 2014 saat 13.00 diye ilan ettik ve Alaköprü Barajı'nı hakikaten o tarihte bitirdik. Karşı tarafta, Kıbrıs tarafında da, o baraj için de gene 7 Mart olarak belirledik, orayı da zamanında bitirdik. Şimdi, kara yapıları hemen hemen bitti ancak proje kapsamında olmayan Kuzey Kıbrıs içinde suyun dağıtımı vardı, bu gecikir diye biz bunun da projelerini yaptık. Şimdi, içme suyu arıtma tesisi orada yapılıyor, inşallah önümüzdeki yıl bitireceğiz. Bu sonradan devreye alındı.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Hat ne olacak?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Bir dakika, müsaade ederseniz.

Bu hatla ilgili de, biliyorsunuz, deniz şartları, şurada görüyorsunuz, şu anda 23 kilometre oldu, 80 kilometredir bakın. Toplam 107 kilometrenin 80 kilometresi denizde. Borular tamamen bitti, şu anda çok özel bir şekilde bunlar, tespit blokları vesairesi, şamandıralar hazırlandı, bütün imalat bitti, boru döşemesine başlandı. İnşallah hava şartlarına bağlı olarak bunu da kısa zamanda bitireceğiz. Bu gerçekten tarihî bir proje.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Yok, ondan söylüyoruz Sayın Bakan. Yani, öbür 20 Temmuza yetişsin hiç olmazsa.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Yetişecek

Allah'ın izniyle, yetişecek, onu özellikle belirteyim. Yalnız, çok büyük bir şey yani.

Şimdi, efendim, şunu söyleyeyim: Ben, tabii deniz yapıları için hiçbir konuşmamda şu tarihte söz veremem çünkü deniz şartları ama ben kara yapıları için, iki tane baraj için, hatta Bakanlıktan görecek şekilde bir sayaç koydum, her gün takip ediyordum kaç gün, kaç saat kaldı diye. Hakikaten, iki tane, Geçitköy Barajı Kuzey Kıbrıs'ta zamanında bitti, Alaköprü Barajı zamanında bitti. İnşallah su...

MEHMET GÜNAL (Antalya) - "20 Temmuza yetişecek." diye siz söylemediniz mi, biz mi yanlış okuduk?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim, ben söylemedim fakat söyleyenler var.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Siz söylemediyseniz itirazımız yok yani.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Şimdi, bakın, bir de HES'lerin denetimi. Efendim, HES'lerin denetimini biz yapmıyoruz, mevzuata göre firmalar yapıyor. Yalnız, bu firmalara da mesuliyet getirdik bakın. Onu dikkatlice okursanız bu var. Yok, akrabaların şirketiydi vesaire, böyle denilebilir dediniz.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Siz denetimini niye üzerinize alıyorsunuz? İhaleyi siz yapacaksınız, orayı boş verin.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Bir dakika müsaade edin. Efendim, bakın, bizim yüzümüz ve alnımız açık. Siz dediniz ki: "Ya, belki akrabalarından birisi şirket kurabilir." falan diye bir söz söylediniz.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Hayır, diyorlar.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Diyorlar ama şunu açık yüreklilikle söylüyorum: Biz aile olarak karar aldık. Ne zaman biliyor musunuz? 1994 yılında. Rahmetli babamla beraber aile meclisinde dedik ki: "Hiçbir akrabamız ne İSKİ'ye gidecek ne bir kimseye tavassutta bulunacak ne de devletten bir ihale alacak." Dolayısıyla, varsa bakın o şirket sizin olsun.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - O ihaleyi yapmayı doğru buluyor musunuz?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim, doğrudur. Göreceksiniz, biz bunların dışında...

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Ben bunu söyledim, sizin hem kural koyucu hem denetleyici olmanız lazım orada.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Bunun dışında, Adrasan'la ilgili süratli şekilde bunlar yapılıyor.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - İhaleleri yapmanız doğru mu Sayın Bakan?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim, doğrudur, doğrusunu yapıyoruz biz. Şu anda bütün dünyadaki uygulama.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Dünyada öyle bir uygulama yok

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Yok olur mu?

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Firmayı siz belirliyorsunuz...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim, bakın...

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Böyle bir usul yok ya.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Şimdi, Sayın Başkanım, süreme ilave edilmesini istiyorum.

Müsaade eder misiniz...

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sadece sorunun özü bu. Diyorum ki: "İhaleyi yapmak doğru mu?" Çünkü, yarın başka şeyleri hem yazılı hem sözlü soracağım, onun için diyorum. Doğru mu?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Şimdi gelelim maden izinlerine. Efendim, maden ruhsatlarını biz vermiyoruz, Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından veriliyor, bütün kurumlardan görüş alınıyor...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Başvurudan veriyorsunuz...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Müsaade buyurun kardeşim ya, müsaade edin, biz sizi dinledik.

Maden izinleri tamamen Maden İşleri Genel Müdürlüğü tarafından veriliyor. Hatta, çoğu kere de bizim vermediğimiz, bazen uygun görmediğimiz izinler mahkemeye gidiyor. Çünkü, Maden Kanunu'nda "maden izni verilebilir" değil "verilir" diye bir madde var. Hatta, onun da değişmesini teklif ediyorum şahsen, "verilebilir" olması lazım. Yani, çoğu kere uygun görmediğimiz madenci mahkemeye gitti, bu Maden Kanunu'na istinaden izin aldı.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Bu, yetkiden önce miydi?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Bir dakika, müsaade edin.

BAŞKAN - Sayın Günal, münazarada değiliz ya. Böyle olmaz Sayın Günal, lütfen.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Şimdi, Paşaköy'le ilgili olarak da bakın şunu ifade edeyim: Maden İşlerinden ruhsatı almış alanda, ayrıca bütün kurumlardan görüş almış, ben İstanbul'da İSKİ'de çalıştığım için acaba ben sadece İSKİ havzasıyla ilgili bir problem var mı diye ona baktım, bir. Endemik türler açısından bir problem var mı diye ona baktırdım, iki. Neticede rapor geldi, bunlarla ilgili problem olmadığı anlaşılınca biz herkese izin verdiğimiz gibi ona da normal bir şekilde izin verdik.

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Önceden niye vermediniz?

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Ama bilirkişi raporu var...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Şimdi, bakın, önceden vermedim diye bir şey yoktur. Müsaade edin...

BAŞKAN - Sayın Bakınım, siz açıklamalarınızı yapın, bırakın diyaloğu.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim, önce vermedik diye bir şey yok. Bir defa verdim, önce vermedim diye bir şey değil, bir defa verdik, tamamlayınca.... Bunu özellikle vurgulamak istiyorum.

BAŞKAN - Sayın Bakan, diyaloğa girmeden siz soruları cevaplandırın lütfen.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Biz diyoruz ki...

BAŞKAN - Sayın Günal, bakın, Sayın Bakanı sabote ediyorsunuz.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim, detayını istiyorsanız onları çok detaylı anlatırız.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Başbakan yetkiyi almadan önce miydi verilen yetki, sizin söylediğiniz? Çünkü, bilirkişi rapor var diyor, ben size onu sordum.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Bilirkişi raporu falan yok, kusura bakmayın. Bu tamamen benim hassasiyetle üzerinde durmam neticesinde havzadaki sınırları belirledim. Ömerli havzası, mutlak ve kısa koruma alanı kalmadığını belirledikten sonra, endemik açısından bir problem olmayınca gerekli izin kanuna, mevzuata göre verildi, zaten her şeyi tamamlamış.

Adrasan yangınıyla ilgili de, efendim, 13.32'de yangın çıkmış, ekiplerimiz 13.44'te müdahaleyi etmiş. Helikopter de on sekiz dakikada oraya gitti. Neticede, şu anda arazinin tamamı fidan dikilmek üzere bu belirlendi.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Fidan için Allah razı olsun ama diyorum ki...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Kızılcahamam'da Çam Hotelinin kira bedeli... 2014 yılında kira bedeli 285 binken güncellenmiş yıllık işletme bedeli yani kira bedeli 1 milyon 882 bin TL olarak güncellenmiştir. Bunu da özetle vurgulamak istiyorum.

Hasip Kaplan yok şu anda, onu yazılı olarak vereyim.

Hasip Kaplan Ergene'yle ilgili de sordu ama diğer arkadaşlar da sordu.

Efendim, Ergene'de 15 paketlik muazzam bir çalışma yapıyoruz ve havza bazında çalışma yapıyoruz. 15 paket. Şimdi, sadece 3,2 milyar TL'lik yatırım yapılacak. Neler yapılıyor? Bir kere 12 tane o bölgedeki büyük ilçelerin ve şehirlerin, Kırklareli de dâhil olmak üzere Pınarhisar'dan Keşan'a kadar, onların ileri biyolojik atık su arıtma tesisleri Bakanlığımız, DSİ tarafından yapılıyor. Hatta, bu konu benim ihtisas konum dolayısıyla dünyanın en ileri, son on beş yılın teknolojisini orada uyguluyoruz ve çok kısa zamanda yapıyoruz. Bununla ilgili, ne zaman biteceğini de, hepsini konuştuk, belirledik.

Islah organize sanayi bölgeleri kuruldu, derelerin hemen hemen tamamı ıslah ediliyor, bitmek üzere. Bunun dışında, erozyon kontrolü çalışmaları, ağaçlandırma çalışmaları başlıyor ve netice itibarıyla... Burada bir de Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız organize sanayi bölgelerinin müşterek arıtma tesislerine ve onların ana kolektör ve deniz deşarjlarına da uygun şekilde kredi verdi, onların da çoğunun ihalesi yapıldı.

Neticede, bakın, şu anda su kalitesiyle ilgili 2007 yılında kimyasal oksijen ihtiyacı -bu, kirlilik parametresidir- 800 miligram/litre iken 2014 yılında bu kimyasal oksijen ihtiyacı, parametresi 150 miligram/litreye düşmüştür, tabii daha da düşecek. Bunu, özellikle evsel atık su arıtmalarının tamamını biz 2015 yılında küçük beldelerde SUKAP kapsamında yapıyoruz, belediyelerden tamamen aldık bu işi. Diğerlerini de, 12 tane büyüğü de DSİ yapıyor. Sanayi arıtmaları için de ihaleler yapılıyor. Allah nasip ederse, biz evsel arıtmaların tamamını 2015 yılı sonunda bitiriyoruz, sanayi arıtmaları da 2017 yılında tamamen bitecek. Böylece Ergene gerçekten çok güzel bir görünüme kavuşacak.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Sayın Bakan, kusura bakmayın, bu Nasrettin Hoca'nın hikayesine benziyor...

BAŞKAN - Sayın Serindağ, siz hikayenizi başka yerde anlatın lütfen.

Sayın Bakanım, siz devam edin.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Bülent Bey, yok, Bülent Bey'e şey yapayım.

Şimdi, Melda Hanım'ın söylediği köpek dövüşleri için...

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Siz DSİ Genel Müdürüyken...

BAŞKAN - Sayın Bakan, siz devam edin lütfen.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim, onu isterseniz size çok... Zaten, Ergene'yle ilgili ayrı bir bilgi vereceğim. Lütfederseniz... Çünkü on beş dakikada anlatılacak şey değil bu. Müsaade edin, iki saat ayırayım ben buna, size çok detaylı vereyim.

Köpek dövüşleri için yapılan çalışmalar; bunlara Ankara Şube Müdürlüğünce müdahale edilmiş, 32 kişi hakkında -özellikle gecenin 03.30'unda Ankara Emniyet Müdürlüğünde ifadeleri alınmış ve- 4.562 lira idari para cezası kesilmiş. Tabii, kanun şu anda Genel Kurulda. Biliyorsunuz, çok güzel bir kanun hazırlandı, sizin de destekleriniz oldu, teşekkür ediyoruz.

Efendim "Ormancıları yerinden etti." diye Sayın Seyfettin Yılmaz söylüyor. Bir kere şunu ifade edeyim: Biz ormancılar için sadece rotasyon uyguluyoruz. Düşünebiliyor musunuz, aynı yerde yirmi beş yıl kalan bir insan motivasyonunu kaybediyor. Dolayısıyla, hiçbir ayrım yapmadan adil bir şekilde bunu yapıyoruz.

Gazi yerleşkesiyle ilgili de... burası Orman Genel Müdürlüğünün tapulu mülkü idi. Herkes bilir, oradaki binalar son derece depreme dayanıksız, hatta yüksek katlı bir binayı da boşaltmıştık. Şimdi, Orman Genel Müdürlüğü için gerçekten çok güzel bir bina yapılıyor şu anda, muhteşem bir bina. Lojmanlarda kalanları da mağdur etmedik, ormancılar biliyor bunu, detayına girmeyeceğim.

Bülent Kuşoğlu burada yok galiba, ben onun...

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Lojmanda oturanları nasıl mağdur etmediniz?

BAŞKAN - Sayın Yılmaz, lütfen.

SEYFETTİN YILMAZ (Adana) - Ama, efendim, yanlış bilgi veriyor.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Şimdi, Erkan Bey, ben şunu açık yüreklilikle ifade ediyorum bakın: Çaldağı'yla ilgili meseleyi burada gündeme getirmek istiyorum. Çaldağı'yla alakalı konu bizden çok önce gündeme gelmiş, hatta bütün işlemler tamamlanmış, Aralık 2003 tarihinde 25318 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ÇED Yönetmeliği'nin 14'üncü maddesi gereğince ÇED olumlu belgesi verilmiş. Peki, daha sonra buna göre maden işleri ruhsatı verilmiş, her şeyi planlamış ve buna göre gene...

İZZET ÇETİN (Ankara) - O zaman da AKP...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Yok efendim. Onun bir süreci var, kusura bakmayın.

Yani, netice itibarıyla 2012 yılı sonunda bu verilmiş. Sonra, daha önceki bakanımız 2005 yılında ormanla ilgili bir izin vermiş. Şimdi, bana ilave izin talebi gelince konuyu baştan sona inceledim -isteyen olursa- çok detaylı bir bilgi hazırladım, bunu Erkan Bey'e vereceğim, hatta Manisa milletvekillerimize vereceğim.

Şimdi, idare mahkemesine müracaat edilmiş. İdare mahkemesi yürütmenin durdurulması kararına ret vermiş. Tamam mı? Hatta, burada 3 tane bilirkişi raporu var, 3 profesör. Ben buna rağmen izin verirken dedim ki: Size yer altı suyundan veya Gediz Nehri'nden tahsis yapamayız, siz ancak Turgutlu'nun atık su arıtma tesisini yaparsınız, bu suyu kullanırsınız, bir.

İki: Oradaki işçilerin atık sularını dahi arıtacak ileri biyolojik arıtma tesisi kuracaksınız.

Üç: Sülfürik asitle ilgili ölçeceğiz, hiçbir problem olmayacak.

Dört: Kesilecek ağaçlar yerine 5 misli ağaç dikeceksiniz diye bütün bu yeni şartları -çok sayıda şart, detaya girmeyeyim- bunları ilave ettik, meselenin özü budur. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum.

Ayrıca, bir de şunu ifade edeyim: Bu liçle alakalı olarak da bu dünyada nerede uygulanıyor diye ben arkadaşlardan bir grubu inceleyin -3 tane profesörün de imzası var ama- ne gibi tedbirler alınacak diye Kanada'ya gönderdim. Onlar da birtakım alınacak tedbirleri söyledi. Bütün hepsini ilave olarak yazdık. Onu özetle vurgulamak istiyorum.

Tabii, bir de Horzumalayaka'yla alakalı söylediğiniz buradaki depoların yerinin ormana ait bir alan olmadığı anlaşıldı ama biz onu inceleyeceğiz. Şu ana kadar herhangi bir izin de vermemişiz. Sadece 7.058 metrekare alanda su kaynağı arama ve ulaşım yolu maksadıyla bir izin verilmiş. Arama sonucunda uzatım ve ek saha talebiyle yapılan izin müracaatı reddedildi, bunu da bölge müdürlüğüne bildirdik. Su dolum tesisi özel mülkiyette bulunuyor, ona bizim müdahalemiz söz konusu değil.

Çaldağı Nikeli söyledim.

Şimdi, Mehmet Kaplan'ın orman sayılan alanlarda verilen izinler... Efendim, maden izinleri sadece binde 2'dir, az önce gösterdim. Ancak, toplam enerji izinleri ise binde 8'dir. Yani, aslında küçük bir alan. Ama, şöyle bir şeyi sizlere müjde vermek istiyorum. İşte, Osman Kahveci Milletvekilim de burada. Biz dedik ki: Bu madenler alındıktan sonra buranın rehabilitasyonunu yapalım. Ama, çoğu rehabilitasyon yapmadan kaçıyor. 1 Ocak 2008 tarihinde bir genelge yayınladık, dedik ki: "Maden ruhsatından sonra bizden orman izni alırken bir de gerek orman mühendisinin gerekse maden mühendisinin imzasına havi bir rehabilitasyon projesi verecek." diye... Ve bu hakikaten çalışıyor. Ayrıca, biz rehabilitasyon eylem planı yaptık, bunu özetle vurgulamak istiyorum.

"Türkiye'de yapılan HES'lerin durumu ne?" diye soruldu gene Mehmet Kaplan tarafından. Efendim, Türkiye'de yapılan HES'lere şu anda kurulu kapasite olarak bakın. 23.525 megavat yani yüzde 34,5'u HES'lerden elde ediliyor.

Bakın, değerli vekillerim, ben bunu anlamıyorum, şey olarak, üretim değil. Kurulu gücün şu anda 68.200...

MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Ben enerji açısından sordum Sayın Bakan.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Barajları bırakın, biz dereler üzerine kurulan HES'lerden bahsediyoruz.

VAHAP SEÇER (Mersin) - HES yapın da her yere yapmayın.

(Gürültüler)

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Bir dakika efendim.

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen müsaade edin.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim, son rakam bu, size detaylı da verebilirim. Yüzde 34,5'u tamamen kurulu gücün HES'lerden.

MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Neyin yüzde 34,5'u?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Ama, üretim yıllara göre değişiyor, bazen yüzde 25, bazen üretimin yüzde 30'u.

Şimdi, şunu vurgulamak istiyorum...

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Bir kere bu sene yüzde 28, bunu siz de biliyorsunuz. Ayrıca, soru derelere ilişkin.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Ben şunu anlamak istiyorum, anlamakta zorlanıyorum doğrusu. Yani, ben de bir çevre profesörüyüm aynı zamanda ve burada ormandan HES'lere verilen izin miktarı çok ihmal edilecek kadar düşüktür, bir.

İkincisi: Kesilen her ağaç yerine 5 ağaç dikiliyor.

Üçüncüsü: Belki birkaç defa başlangıçta, hakikaten, kontrol eksikliğinden dolayı çıkan malzemeyi dere yatağına boşaltması söz konusu oldu, onların ruhsatlarını da iptal ettik, ceza verdik. Şu anda hakikaten HES'lerle ilgili çalışmalar iyi gidiyor.

Hatta, biliyorsunuz, en çok şikâyet edilen yer Solaklı Vadisi'dir, Trabzon'da. Solaklı Vadisi için HES'lerden önce, HES'lerden sonra vadinin resimlerini çektirdim. Bakın, HES'lerden sonra gerçekten orası dört dörtlük oldu. Hatta, Uzungöl'e giderken yerli ve yabancı turistler orada bekliyor. Yani, HES'ler yenilenebilir. Suyu kullanmıyor, suyun sadece gücünden istifade ediyor. Ayrıca, Doğu Karadeniz gibi yerlerde HES'lerde regülatör yapmazsak ya da gölet yapmazsak biz taşkınları önlemek için oraya en azından tersip bentleri yapmak durumundayız. Bu şekilde sayısız faydaları var bunun.

Ayrıca, biliyorsunuz, HES'lerde elektrik üretiminden dolayı biz yılda 10-15 milyar TL kadar belki eksik doğal gaz alımından...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Bakan, doğru söylüyorsunuz, derelerin üzerine kurun ayıralım şunu bir.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Ayıralım, tamam.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ne kadar derelerin üzerinden...

BAŞKAN - Sayın Akar, müsaade edin.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Ayaydın Beyefendi, şimdi erozyonla mücadelede gerçekten iyi bir çalışma yapıyoruz. Şu ana kadar yaklaşık 1,1 milyon hektarlık alanda çalışma yapılmış.

Orman yangınları da efendim, gitgide azalıyor. Hatta, bu sene çok kurak olmasına rağmen, hava çok sıcak olmasına rağmen 2014 yılında 2.114 adet orman yangını oldu ve 3.073 hektar alan yandı. Normalde uzun dönem ortalamasında yaklaşık 10 bin hektarlık alan yanıyordu. Fakat, biz daha da başarılı çalışma için yeni tedbirler alıyoruz.

Bir de şehir ormanı daha önce yoktu -haklısınız- ama şu anda biz 124 tane şehir ormanı kurduk, 1.400 tane mesire yeri kurduk. Bunlar özellikle çok faydalı. Onu özetle vurgulamak istiyorum.

Bir de genelde bozuk orman alanlarının özel ağaçlandırma olarak o civardaki köylülere verilmesi şeklinde bir talep var. Esasen biz bunu teşvik ediyoruz. Hatta, bununla ilgili daha önce köy tüzel kişilikleri bunları yapamıyordu, başarısızdı. Çünkü, şu bardağı 40 kişi taşısa bu bardak yolda kırılıyor. Bu yüzden dedik ki bunlar yapamıyor. Köylere yakın alandaki bozuk orman alanlarını veyahut da Hazineye ait alanları, ağaçlanması uygun olan alanları biz tamamen o köyde kaç kişi varsa aile olarak, parselliyoruz, üç yıllık bakımı ve bütün masrafları Orman Genel Müdürlüğüne ait olmak üzere bunları kura ile vatandaşa dağıtıyoruz. Dolayısıyla, bakacağı kadar alanı veriyoruz. Onun dışındaki alanlar ise özel ağaçlandırmada. Efendim, onun dışındaki alanlarıda, normalde müracaat ediliyor, kura çekmek suretiyle yapabilecek olanlar arasından kurayla belirleniyor. Ama, o civarda yaşayan, o köyde yaşayan varsa onu hemen tercihen imzalıyoruz, bunu özetle vurgulamak istiyorum.

Sulanamayan alanları artırıyoruz. Yani, şu anda 8,5 milyon hektarlık bir alan yani 8,5 milyon dekar. Demin, bir arkadaşımız... Eski kitapta hektar yazılmış, bu yeni kitapta dekar, o karıştırıldı herhâlde, rakamlar aynı, bir fark yok. 8,5 milyon hektarın sulamada 6 milyon hektarını ancak sulayabildik. Haklısınız, sulamada...

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - 6 olmadı.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Yaklaşık olarak diyorum, takriben. 5,9 milyon hektar.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Yani, biliyoruz rakamları.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim, rakam var.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Tam rakamı söyleyin. 6 olmadı.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Tam rakamı söyleyeyim. O zaman, tabii, hepsinin toplamı 6 milyon hektar diyorum ben. Yaklaşık 5,9. Bunlarla alakalı, haklısınız, hakikaten sulamaların çok daha hızlanması lazım. Bu bakımdan, biz 2015 yılının sulamalarda hamle yılı ilan ettik. Hatta, dün bizzat benim Başkanlığımda Türkiye'deki bütün sulamalar ele alındı teker teker, hangisi hızlandırılacak bunlara karar verdik.

Yeni modeller olabilir. Recai Berber Beyefendi dedi ki: "BOT yani yap-işlet-devret olabilir mi? Yoksa, kamu özel sektör ortaklığıyla, PPP metoduyla olabilir mi?" Biz bunları teklif ettik ama talep olmadı. Bununla ilgili, sizlerden de şu istirhamda bulunuyorum: Sulamalarla ilgili vatandaşın geliri birdenbire artırıyor. Nitekim "1000 Günde 1000 Gölet" kapsamında bunu bizzat yaşadık. Şehre göçü önlüyor, vatandaşın geliri artıyor. Dolayısıyla, sizlerden istirhamımız -yani burası en önemli Komisyon- bir miktar destek verirseniz... Bunu da özetle belirtmek istiyorum.

Ayrıca, Bodrum Belediyesiyle alakalı, bununla ilgili soruşturmayı hemen başlattık ve Kaymakamlık da soruşturmayı başlattı. Bu ikazınızdan dolayı çok teşekkür ediyorum. Yani, kimsenin dereyi işgal etmeye hakkı yoktur. Dere yatağı ağaçlarını keyfince kesme hakkı yoktur. Bununla ilgili tahkikat başladı, onu size müjdeleyeyim.

Levent Tüzel Beyefendi... Özellikle, HES projeleriyle ilgili söyledim. 7 tane atık su. Sadece bu Ergene'yle ilgili olanı kastediyoruz, yoksa Türkiye'de değil. Bakın, Türkiye'de ben Çevre ve Orman Bakanıyken oluşan atık suyun yüzde 33'ü geçti üçte 1'i arıtılıyordu. Biz bunu yüzde 70'e çıkardık. Çok sayıda arıtma tesisi inşa edildi. Bu verdiğimiz rakamlar DSİ'nin yaptığı, bu kanundan sonra çıkan özellikle Ergene Projesi'ndeki atık sulardır, onu özetle belirtmek istiyorum.

Bununla ilgili de işletme de olanlarıda Sayın Levent Bey... Kırklareli, Vize ve Uzunköprü'de kollektör hattı inşaatları tamamlandı, atık su arıtma tesisleri bitti. Şu anda Çerkezköy, Çorlu atık su kollektörü yapılıyor. Ayrıca, Pınarhisar Atık Su Arıtma Tesisi, Babaeski, Saray, Malkara, Hayrabolu, Keşan, Muratlı, bunların da inşaatı devam ediyor. Bunları da en son 2015 yılında bitireceğiz.

Sayın Akar, şimdi, biliyorsunuz, Sapanca Gölü'yle alakalı, bildiğiniz üzere, sizlerin de sualleri vardı. Bunlarla ilgili, isterseniz rakam da verebilirim. Bunlarla ilgili olarak Kocaeli Büyükşehir Belediyesine yılda 30 milyon metreküp tahsis edilmiş. Köylere iletilen şey hattına... Sakarya Belediyesine 67 milyon metreküp. Burada sanayiyle ilgili de TÜPRAŞ ve İGSAŞ var ama TÜPRAŞ'a ikaz yazısı yazdık, dedik ki artık Kocaeli'nin...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kurulduğu tarihten bugüne 1 gram düşmemiş su Sayın Bakan.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Yani o konuda biliyorsunuz, özelleştirme yaparken bu, bu şekilde verilmiş ancak biz kendilerine dedik ki: "Belli bir kot verdik, bu kottan aşağı su alamazsın." Bu yüzden kendileri baktılar bu iş ciddi, atık suları arıtarak onu kullanmak için bir protokol yapıldı.

Bunun dışında tabii ki doğal mineralli sular ve içme, şişeleme su maksatlı sularla ilgili... Maalesef bunlar bazen Millî Emlak tarafından, bazen özel idare tarafından veriliyor. Biz bunların hepsini topladık...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kaç tane var?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Şu anda 45 tane. 40, toplamını söylüyorum; mineralli sular, doğal kaynak suları. Mineralli sulardan 8 tane, doğal kaynak sularından ise 45 tane tahsis yapılmış.

Ama biliyorsunuz bununla ilgili şöyle bir düşüncemiz var: Biz, gölden su çeken başlıca kullanıcıların izlenmesi faaliyetlerine başladık. Hatta biz bütün kollara debi ölçüm istasyonları kurduk. Arzu ederseniz bu DSİ'nin portalından bunları görmek, anlık olarak da izlemek mümkün.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Bakanım, orada yaşayan, hayatı boyunca orada yaşayan bir insan olarak, sanayi çekerken, SEKA da çekerken, Büyükşehir de çekerken 1 gram su eksilmez mi TÜPRAŞ da çekerken? Ne zaman su fabrikaları...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Ya, tabii, yağışlarda azalma oldu Sayın Vekilim ama şunu ifade edeyim: Bakın, şu anda, 19/11/2014'te su kotu 2.980'di. Bu su kotunda dahi, şu anda Sapanca'da en düşük seviyede dahi 1 milyar 250 milyon metreküp su var. Yani dediğiniz gibi değil. Yani özellikle geçmişte de...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ben anlamam Sayın Bakan. Ben çocukluğu orada geçen insanım...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Doğru. Geçmişte de 1972 yılında büyük bir kuraklık olmuş, geçmişte de bu seviyeden daha düşük seviyeye düşmüş, onu özetle vurgulamak istiyorum.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Sayın Bakan, bizim sorulara da gelin, her gün İzmit'e çakılıyorsun, çıkmıyorsun.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Sayın Cahit Bağcı, Osmancık'la ilgili dün görüştük. Osmancık'taki şehir geçişiyle ilgili çalışma yapılması talimatını verdik. Hakikaten Bayat'ın içme suyu isale hattı... Bunların inşallah bu yıl içinde projelerini tamamlayıp önümüzdeki yıllarda yapım ihalesine geçeceğiz.

BAŞKAN - Sayın Akar, bakın buranın yani bozuyorsunuz düzenini. Genel Kurulla karıştırıyorsunuz burayı. Yapmayın.

Sayın Bakan, devam edin.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Çok rica ederim, ya huzur falan bozduğum yok. Doğru cevapları arıyoruz...

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Haydar Akar renk getiriyor Komisyonumuza.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Sayın Bakanım Sümer Oral Beyefendi "Sulu tarımda hangi düzeydeyiz, son on iki yılda ne kadar alan sulamaya açıldı?" diye sordu.

Şimdi efendim, 85 milyon hektar ekonomik sulanabilir arazimiz var. Bu yani ortalama az önce ifade ettiğim 6 milyon hektarı 2014 yılında bunu 6,1'e çıkaracağız. Yüzde 72'si... Sizin de buyurduğunuz üzere, hakikaten sulamalarda daha hızlı adım atılması gerektiği kanaatindeyim. Hatta bunlarla ilgili grafikler var. Müsaadenizle yıllara göre bunu tabii sizlere arz edeyim.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Bakanım, benim soruları geçtiniz ama göletlere cevap vermediniz.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Hangisine?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Göletlere. 4 tane. Ona cevap vermediniz.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Ha, göletlere. Ona gelecektim, onu sonra sordun. O zaman cevap vereyim.

Şimdi, şöyle: Kocaeli'nde 4 tane gölet talebi var ancak bu alan geçmişte Bakanlar Kurulu tarafından İSKİ'nin su kaynağı olarak temin edilmiş. Evet, ta Melen'e kadar İstanbul'un içme suyu kaynağı olarak belirlenmiş. Ancak bu konu sizden ve diğer vekillerimden geldi, diğer Kocaeli vekillerimden. Ben hatta dün arkadaşlara "Bu konuda ne yapılabilir, bir çalışma yapın, bu göletlerin etkisi nedir, ne değildir, ne kadar alan sulanacak." diye talimat verdim ama daha neticelenmedi. Dün bu meseleyi görüştük. Hatta, şu proje içinde var. Gerekirse İSKİ'yle görüşeceğiz.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Teşekkür ederim.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Sayın Bakan, zaman azaldı, bizim sorularımız...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bir de bizim tarafın sorularını cevaplasın.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Ya, dur hele...

MUSA ÇAM (İzmir) - Uğur, sen her zaman cevap alırsın.

VAHAP SEÇER (Mersin) - Senin soruların çanak sorulardır.

BAŞKAN - Sayın Bakan, genel değerlendirmeleri tamamladıysak, çok önemli noktalar varsa, yoksa diğerlerini yazılı alalım.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim, diğer sorular çok...

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Sayın Bakan, Hakkâri'yle ilgili...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Hakkâri'yle ilgili şöyle: Dilimli Barajı'nda bu sene su tutuyoruz. Tabii, sizin daha önce belirttiğiniz dere ıslahına başladık ama iki tane dere, bir Yüksekova'da bir de Hakkâri içinde bir dere talebinizi yaptınız. İnceleyelim, eğer uygunsa... Tabii biz şu ana kadar 1.400'den fazla dereyi...

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Yaparsanız...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Tamam, bakalım, inceleyelim ona göre bakacağız.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Söz veriyorsunuz değil mi?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Bir problem yoksa yapacağız efendim.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Sayın Bakanım, zaten problem var ki biz talep ediyoruz.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - İzzet Çetin Bey'in sorusu vardı. Geçici işçiler, özellikle Maliye Bakanlığınca vize edilmiş geçici kadrolar olup 5 ay 29 gün süreyle çalışmakta olan yangın işçileridir. Geçici personel de 657 sayılı Kanun kapsamında 4/C statüsünde çalışan sözleşmeli personel bunlar.

Bir de bunun dışında rasatçı vesaire var.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, kalanlarına yazılı verelim mi çok önemli bir şey yoksa. Çünkü biz sizden sonra Adalet Bakanlığı bütçesine başlayacağız.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Müsaade ederseniz, hakikaten...

Sakine Hanım burada yok herhâlde. Gediz'le ilgili ben kendisine sonra vereyim.

MUSA ÇAM (İzmir) - Sorularımıza cevap bekliyoruz.

BAŞKAN - Sayın Bakanım, Sayın Çam ve Sayın Üstün ve Sayın Günaydın...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Şimdi o zaman Sayın Günaydın'ın sorusu: "Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından ödemelerin gerekçesi nedir?"

Özellikle Devlet Hava Meydanı İşletmesine yapılan kira ödemeleri Devlet Hava Meydanları mevzuatından kaynaklanıyor maalesef. Devlet Hava Meydanına yapılan ödemeler Avrupa Hava Emniyeti teşkilatına maliyet gösterilip geri alınıyor. O bakımdan yani...

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Özel havaalanına...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - EUROCONTROL'den. Bunlar şey yaptığı için... Yani bunların bedelleri EUROCONTROL'den alındığı için bir bedel alınıyor, onu özetle vurgulamak istiyorum.

"Meteorolojik rasatların devamlılığı." Esas, doğru ama şöyle: Tabii, İstanbul'da zaten biliyorsunuz Göztepe Meteoroloji İstasyonunun etrafı evlerle dolmuştu. Bu bakımdan bu alan tamamen Millî Emlakin mülküydü. Biz kendilerine teslim ettik. Millî Emlak tarafından ihale edildi ve onlar tarafından verildi.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Verdiğiniz ve aldığınız arsa değerleri için ne düşünüyorsunuz?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim?

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Verdiğiniz ve aldığınız arsa değerleri...

BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen, soru sorma kısmı bitti, cevapları alıyoruz.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Maliye Bakanlığı Millî Emlak Genel Müdürlüğüne ait olup Meteoroloji Genel Müdürlüğü arazisi değil ve ihale de tamamen Maliye Bakanlığı tarafından yapılmıştır. Bunu belki Maliye Bakanlığı...

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Hayır, Millî Emlak...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Hayır, Millî Emlake soracaksınız. Benimle değil. Benim malım değil.

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - İstanbul Meteoroloji Bölge Müdürlüğünün, arazisi. Yalan söylemeyin Allah'ınızı severseniz ya. Burası Meteoroloji Genel Müdürlüğünün arazisi.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - İzzet Bey, OGM memur alımıyla ilgili, görevde yükseltilme..." Orman muhafaza memuru alımı sınavında Danıştay...

GÖKHAN GÜNAYDIN (Ankara) - Bu İstanbul ne oldu?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim, geliyoruz şu anda.

"...12'nci Dairesinin iptali üzerine yargı kararı uygulanarak sınav sonuçları geçersiz sayıldı." Doğru.

BAŞKAN - Yazılı olarak...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Bilahare yargı kararı esas alınarak yeniden yapılan sınava da 150 kişinin yanı sıra 450 kişi daha çağrıldı. 450 kişi daha bakın. Dolayısıyla görevde yükselme imtihanı sonuçları OGM sitesinden herkesin göreceği şekilde ilan edildi. Orman muhafaza memurları yönetmelik gereği tayin edildikleri toplu koruma merkezlerinde bulunmak zorundalar, yönetmelik gereği.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Yönetmelik yasalara ve uluslararası sözleşmelere aykırı olmaz Sayın Bakan.

İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Nilüfer Kent Ormanı niye alındı Sayın Bakan?

BAŞKAN - Arkadaşlar, müsaade edin, son iki dakika... Müsaade edin.

İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Bursa'ya gelelim efendim.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Bursa'ya geleceğim İlhan Bey.

Şimdi, normalde 2/B alanları... 2/B aslında mülkiyeti tamamen orman olup orman vasfını kaybeden yerler. Ama biliyorsunuz biz burada yaklaşık 300 bin hektarlık alanda değerlendirme yaptık, çok uzun bir çalışma neticesinde kadastro çalışmaları bitti. Yalnız burada sit olan alanların satışı mümkün olmayan taşınmazlara karşılık olmak üzere hak sahipleri tarafından talep edilmesi hâlinde, genel hükümlere göre değerlendirilecek 2/B taşınmazlarından eş değer bir taşınmazı doğrudan satılabilecek. Böyle bir düzenleme var yani. Onlar bu şekilde istifade edebilir. Yalnız, Bursa'daki bu alanın başka bir maksatla kullanılması, yok, falanca kişiler tarafından, filanca tarafından villa olarak yapılması söz konusu değildir asla. Bunu da özetle vurgulamak istiyorum.

İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Kent ormanı? Kent ormanı niye Büyükşehir? 5 trilyon para harcanmış.

BAŞKAN - Sayın Demiröz, onu soru kısmında soracaktınız.

İLHAN DEMİRÖZ (Bursa) - Sordum Başkanım.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Siz Hüseyin Şahin Bey'le birlikte cevabını sonra alırsınız.

BAŞKAN - Sayın Bakan, süre sonlanmıştır. Bundan sonraki sorulara yazılı olarak cevap vermenizi rica ediyorum.

Değerli arkadaşlar, bitmiştir.

Sayın Bakanım, teşekkür ediyoruz