KOMİSYON KONUŞMASI

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Teşekkür ediyorum.

O zaman, şöyle ufak bir tarihten girelim: Osmanlı Dönemi'nde...

BAŞKAN - Geneli üzerindeki fikirlerinizi sanırım...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yok, yok, şöyle: Açılsın diye konu, genelde de söylemeyiz bunları, zaten genelde söyleyeceğimiz şeyler bunlar.

...yaklaşık 3 bin-4 bin kilometre arasında demir yolu yapılmış, tamamı Almanlara, İtalyanlara, İngilizlere yaptırılmış, hatta daha da ileri gidilmiş, devlet demir yollarının sağında ve solunda kalan 20 kilometrelik alanlarda da maden kullanım imtiyazları verilmiş veya oradaki işte önemli şeylerin kullanım imtiyazları verilmiş.

Cumhuriyet Dönemi'ne baktığımızda, bu rakam 1950'li yıllara kadar 9 bin kilometrelere çıkmış, artı, o dönemden kalan yani İngilizlerin ve Almanların işletmeciliğinde olan ya da İtalyanların işletmeciliğinde olan Devlet Demiryolları da hemen cumhuriyetten sonra satın alınmış parası ödenerek yani bir dış kredi alınarak, borç alınarak değil, öz kaynaklarımızla yani o dönemin fakir fukarasından toplanan vergilerle satın alınmış, 9 bin kilometreye çıkılmış ve yılda yaklaşık da 240 kilometre yeni demir yolu ilave edilmiş. O günkü teknolojiyle nasılmış biliyor musunuz? Ben, Devlet demiryollarını kullanıp liseye, ortaokula giden bir vatandaşım. Hemen evimizin önünde demir yolu vardı, 40-50 tane işçi gelirdi, rayların başına sağlı sollu geçerdi, "Ho, ho, ho." deyip demir yolunu yerine koyarlardı ve belki de 200 metre-300 metre demir yolu yapabilmek için günlerce çalışılırdı; böyle bir insan emeğiyle yapılan demir yolu. Dünyada böyleydi, teknolojisi gelişmiş falan değildi ve yanılmıyorsam, 51 ile mi gidiyor Devlet Demiryolları şu anda? Baktığınız zaman, CHP zihniyeti olarak düşündüğünüz zaman, 1950'den sonra yeni bir ile demir yolu gitmemiş ve ondan sonra, yaklaşık sizin döneminize kadar demir yollarıyla ilgili... Çünkü, demir yolu bir komünist icadı olarak görüldü, toplu taşıma, işte, sosyal bir ihtiyaç olarak görülmedi Türkiye'de 1950'den sonra ve öyle algılandı. Şimdi, realiteyi söylüyorum ve kara yollarına biraz daha kapital, emperyalist devletlerin...

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Şimdi düzeltiyoruz o anlayışı.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - ...tüketimi artırmak amacıyla ya da kendi ürünlerini pazarlayabilmek amacıyla dayatmaları sonucu kara yollarına yüklenmişiz. Çeşitli badireler geçirmiş ve 2002 yılından sonra da... Şimdi, bu hızlı tren olayına bakınca, aslında Devlet Demiryollarının hızlı trene girmeden önce yük taşımalarına girmesinin daha doğru olacağını genelinde anlatacağım ama tabii ki yapılmalı. Ben diyorum ki 81 vilayetimize de imkân olsa da gidebilmeli, bunları yapabilmeliyiz, bunda hiçbir tereddüt yok. Bu, CHP zihniyeti, yatırıma falan karşı çıkmıyoruz. Ben kuruma şunu söylerken, "Direnin." derken "Yatırıma direnin." demiyorum arkadaşlar, asla böyle bir şey söylemiyorum. Tabii ki yatırım yapacak, hükûmetlerin görevi bu; siz olursunuz, başkası olur. Gelecekler, hava yollarına, demir yollarına, kara yollarına, her tarafa yatırım yapacaklar, imkânlar doğrultusunda yapacaklar. Ben "Usulsüz, uygun olmayan taleplere direnin..." Hatta, direnenlere şunu da söyledim ilave söyleyerek: "Gerçek neticeyi kesinleştirene kadar projeye direnin." Böyle talep ettim diye yani gelişigüzel Google haritası üzerinden 75 kilometrelik bir hattın değiştirilmesini konuşmuyorum ben, başka şey anlatıyorum. Okursanız Sayıştay raporlarını ve incelerseniz Devlet Demiryollarının şu andaki durumunu, bütün ihalelerde, bütün projelerde bunun olduğunu görüyorsunuz. Bir tanede olsa kabul edebilirim, derim ki: "Ya, tamam..." Çok güçlüydü Sayın Bülent Bey o dönemde -Bülent Arınç- Bursa Milletvekiliydi. Bursa'ya da gitmeli, Edirne'ye de gitmeli, Bilecik'e de gitmeli, Bayburt'a da gitmeli, Kars'a gitmeli, bunda hiç tereddüt yok. Keşke imkânımız olsa da bunu üç beş yıllık bir periyot olarak tüm Türkiye'ye şey yapabilsek, o 9 bin kilometreyi -yeni hatlar değil aslında bunlar, üzerine yapılan, eski hatların kaldırılarak yapıldığı hatlar- 15 bin kilometrelere, 20 bin kilometrelere çıkartabilsek.

Yine, geneli üzerinde size örnek vereceğim yani bizimle aynı nüfusa sahip, aynı yüz ölçümüne sahip ülkelerin nasıl demir yolu ağlarına sahip olduklarını, elektrifikasyonda, sinyalizasyonda nerelere geldiğini söyleyeceğim. Ama, şimdi, ben bunları söylerken sen çarpıtıyorsun "CHP zihniyetiyle yatırıma..." Yatırıma karşı çıkmıyoruz.

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Ama "Direnin." diyorsun adama.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hayır, "Direnin." derken şuna söylüyorum: Usulsüz olan şeye direnin, yanlış olan şeye direnin diyorum. Bunu bir ay sonra yapın, üç ay sonra yapın, beş ay sonra yapın, gerçek maliyet çıksın. Tabii ki maliyet çıkacak, bu yeni bir proje. Eskiden -dediğim gibi- beden gücüyle yapılıyordu, şimdi teknolojik cihazlarla yapılıyor bu. 300 lira gerçek maliyeti olsun, buna kimsenin itiraz etme hakkı yok. "Ya, kardeşim, bunu 180 liraya yaptınız." diyemeyiz ama bir gerçek var sevgili kardeşim burada. 382 milyon liraya 800 milyon lira çıkarmışlar ihale bedeli olarak, firma gelmiş 382 milyon... Ya kurum yanlış yapıyor ya firma burada... Bütün hepsinde var. Ne yapıyor biliyor musunuz?

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Firmalar işi alabilmek için çok indirim yapıyorlar.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ne yapıyorlar biliyor musunuz? Şimdi, bu ihale yöntemiyle, bu usulle şöyle bir şey yapıyorlar: Güzergâhta para kazanabileceği işleri tespit ediyor. "Ben bu işlerden para kazanırım, diğerlerinden para kazanamam." diyor. O para kazanabileceği imalatları yapıyor, ödenek bittiği zaman da veya yatırım bedeli ihale sonucuna göre bittiği zaman da diyor ki: "Ben gerisini tamamlayamıyorum çünkü birim fiyatlara göre ben bunları tamamladım." diyor ve ondan sonra da kurum tekrar ihaleye çıkmak zorunda kalıyor ve 3-5 kat fiyatlar artmaya başlıyor. Bu değil doğru olan. Yapalım. Şeffaf, açık, kesin projeyi çıkartalım, isterse 1 milyar olsun, isterse 5 milyar olsun, hiçbirimizin diyecek bir sözü olmaz. Çünkü, ne kadar bu Devlet Demiryollarını çoklandırırsak, ne kadar verimli ve kaliteli hâle getirirsek hem ulaşımdan hem zamandan hem kaliteden hem seyahat etme özgürlüğünden hem de insanların kolay ulaşımına olanak sağlarız.

ORHAN DELİGÖZ (Erzurum) - Haydar Bey, hızlı tren Kars'a kadar gidecek. Beraber buradan bineriz, bir seyahat yaparız.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ya, niye böyle söylüyorsun? Hayatı trenlerde geçmiş adamım ben. Ben trene karşı değilim. Şimdi "Hikâye anlatacaksın." diyeceksin ama elektrikli tren geldiğinde devrim oldu zannettim ben. Bakın, biz "Konya treni" derdik, hatırlarsınız, eskiler bilir, bir de kara trenler vardı. 23-24 kilometrelik yolu kırk beş dakikada giderdik. Elektrikli tren geldi, on beş dakikaya düştü, devrim oldu zannettik. Teknolojiye ayak uydurması ülkenin gayet doğal. Her tarafı bunlarla donatalım. Bunlarla ilgili hiçbir sıkıntı yok ama...

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Ama şöyle bir durum var, abartıldığı kadar da değil. Yani alt yapı, madem bu kadar şeyi de anlattınız...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Şimdi, bu konuyla ilgili onları geneli üzerinde söyleyeceğiz. Yani abartılacak, dediği gibi, çok fazla bir şey yok. Teknolojiye ayak uydurmak zorundayız, hatlarımızı yenilemek zorundayız...

BAŞKAN - Sayın Deligöz, dağıtmayalım konuyu.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - İkna edebildim mi sizi? Biz yatırıma falan karşı değiliz asla. Gerçek yatırımı ve doğru değerlerle yatırımı her zaman destekliyoruz.

Kuruma da "direnme" konusuna gelince "Yatırıma direnin" demiyorum, "Yanlış projelere direnin." diyorum. Ülkenin menfaatlerini, yetim hakkını, o vergilerin gerçek yerlere, doğru yerlere ulaşmasını hep birlikte sağlayalım diyorum arkadaşlar.