BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN (Van) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Daha önce de belirttiğimiz gibi bilirkişiliğin bir meslek olmadığını ısrarla vurgulayarak tekrarlamak istiyorum. Bilirkişilik bir meslek değildir. Kişiye bağlı mesleğinin yarattığı bilgi, birikim ve tecrübeye dayanan, kişiye bağlı uzmanlık gerektiren bir alandır. Ve yargıdaki rolü de çok çok önemlidir. Hepimizin bildiği şeyleri tekrar ediyorum ama önemine binaen böyle oldu. Biz ısrarla bu taslakta bilirkişiliğin bir meslek olarak kurgulandığını ve bütün maddelerinin buna göre dizayn edildiğini gördüğümüzü söylüyoruz. Bu madde de tipik örneklerinden biri. Örneğin 2'nci maddenin (b) bendinde "Temel ve alt uzmanlık alanlarına göre bilirkişilerin sahip olması gereken nitelikleri belirlemek." şeklindeki ibare yanlış yani bu kurula verilemez. Bir kişinin standardını belirlemek, uzmanlıkla ilgili seviyesini, entelektüel birikimini, vesaire birikimlerini belirlemek ancak benzerlerine hasredilen bir vasıftır. O yüzden bir bilirkişinin uzman olup olmadığını ancak yine kendi kurulu ya da kendi meslek odası, kendi meslektaşları belirleyebilir. O yüzden bu kurula verilmesi yanlıştır. Diğer bütün değişiklik önergelerimiz de yine bu alana örnek olsun diye bu örneği verdim. Ama bize göre kurgu yanlış, bilirkişileri bu kurula bağlı kılmakta ve onları memur hâline getirmektedir. Bu memur zihniyetiyle özellikle bir tarafı devlet olan, idare olan konularda bilirkişinin kuruldan çıkmamak pahasına bile olsa tarafsız davranamayacağını düşünüyoruz, raporlarının bağımsız ve tarafsız olmayacağını düşünüyoruz, o yüzden bu değişiklik önergelerimizi sunduk.

Teşekkür ediyorum.