| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Petrolleri A.O. Genel Müdürlüğünün (TPAO) 2013 ve 2014 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 28 .04.2016 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Onu vermediğiniz için, o dönemde vermediğiniz için... Şimdi gelelim asıl konuya, buradan niye açtım konuyu.
Bu haritaları bu sene göstermediniz, geçmişte gösteriyordunuz. Enerji köprüsü Ceyhan Enerji Hattı bu -TPAO'da daha önce gösterilen haritalar- bu da petrol ve doğal gaz "zone"ları, Orta Doğu haritası bu, petrol ve doğal gaz "zone"ları... Biraz sonra "zone"un ne olduğunu... Bu, Türkiye'nin kıta sahanlığı ve diğer ülkelerin kıta sahanlığı. Bu haritaları bugün göstermedik. Niye söyledim bunu?
Bakın, Piri Reis'i hatırlıyorsunuz, değil mi? Piri Reis gitti, kabadayı gibi Kıbrıs açıklarına gitti. Hatta o gün dönemin siyasileri kalktılar -Başbakanı, Enerji Bakanı- "Aratmayız." dediler. Ondan önce bir şey yapıldı Akdeniz'de. Bir uluslararası kuruluş bütün Akdeniz'i taradı, sismik araştırma yaptı; bütün Akdeniz'i taradılar ve bunları sattılar, bu araştırmaları sattılar. Kimlere sattılar? Akdeniz'de kıyısı olan ülkelere sattılar. Muhtemelen, Shell, Mobil, Exen gibi büyük petrol şirketleri de almıştır bunu ama kıyısı olan ülkelere sattılar. Kim vardı bunun içinde? Lübnan vardı. Kim vardı bunun içinde? Mısır vardı. Kim var? Kıbrıs var -"Güney Kıbrıs" diye adlandırıyoruz ya, Kıbrıs. Yani, bize Kuzey'i kimse taramıyor, "Kıbrıs" diye geçiyor uluslararası sözleşmelerde, onun için de öyle diyorum ama biz yine "Kuzey- Güney" diye ayıralım- Güney Kıbrıs var, İsrail var. Hepsi almışlar sismik taramayı. Almayan tek ülke var Akdeniz'de kıyısı olup, Türkiye. Türkiye bu sismik araştırmaları almamış. Sonra da ülkeler kendi aralarında ekonomik "zone" anlaşmaları yapıyorlar. Ekonomik "zone" ne? Kendi kıta sahanlığı dışında, iki komşu ülke anlaştığı zaman "O bölge benim ekonomik 'zone'um." diyor ve orayı uluslararası sözleşmelere göre de ruhsatlandırıyor. Kıbrıs olayı böyle bir olay. Kıbrıs'ta petrol ve doğal gaz çıktı. Biz orada sınıfta kaldık. Hatta, Suriye savaşının başlama nedeni de bana göre Orta Doğu'daki Irak petrolünün denize akıtılması, denizden taşınması değil; Akdeniz'de çıkacak olan doğal gaz zengin rezervlerinin Avrupa'ya taşınabilmesi. Çünkü Akdeniz'in deniz örtüsü onun bir boruyla Akdeniz'den taşınmasına müsaade etmiyor, ancak ve ancak Türkiye üzerinden Avrupa'ya -çünkü Amerika'dan, Çin'den ve Rusya'dan sonra en çok doğal gaz ihtiyacı olan Avrupa- taşınması olayıydı. Bana göre, Suriye savaşının çıkış nedeni de bu arkadaşlar. Biz orada bir gol yedik, müthiş bir gol yedik. Niye gol yedik? Önce, sismik araştırmaları almadık. İki, komşu ülkelerle "ekonomik 'zone' anlaşmaları" imzalamadık.
Kıbrıs, İsrail'le anlaşma imzalamış; Kıbrıs, Lübnan'la anlaşmayı sağlamış; Kıbrıs, Mısır'la anlaşma imzalamış ama bu ikisiyle başaramamış, Mısır ve Lübnan'la, gitmiş İsrail'le başarmış bu işi. Sonra da o dönemin Enerji Bakanının -hani bize soruşturmaları yasaklayan Sayıştaya- bir demecini hatırlayın, Taner Yıldız'ın "Biz bu gazı taşıyabiliriz." dedi. Piri Reis'i yollamaktan, savaş gemileri yollamaktan vazgeçti; "Biz bu gazı yollayabiliriz." dedi. Bunun için sismik araştırmalar çok önemli. Aslında, Akdeniz'de bir sismik araştırmaya bir ihtiyacımız yok, zaten yapmışlar bunu ama Karadeniz'de son yaptığımız sondajlardan da bir şey bulamadık. Hangi sismik araştırmalara göre yapıldı, onu da bilemiyorum ama geneli üzerinde onları da söyleyeceğim zaten.
Bu gemi olayı önemli. Bir an evvel teknik elemanın yetişmesi hem gemi yönetimi anlamında hem veriyi alma ve işleme konusunda doğru bilgileri verecek teknik elemanın yetişmesi önemli. Bu süreci böyle uzatırsak ne kendi elemanımızı yetiştirebiliriz ne de doğru veri toplayabiliriz diye düşünüyorum. O şirketlere de çok fazla güvenmemek lazım. Size -bilemiyorum, içimde böyle hep şüpheci de bakıyorum- belki doğru verileri de vermeyebilirler, doğru analizler de yapmayabilirler çünkü o kadar büyük şirketler var ki bu alanda, neredeyse bizim gayrisafi millî hasılamız kadar ciro yapan şirketler var. Onun için kendi insanımızla, kendi millî değerlerimize sahip çıkacak insanlarla -bu konular önemli- çalışmamız gerektiğini söylüyorum. Bu konuda desteğe ihtiyacınız varsa -nasıl verelim bilmiyorum ama- getirin biz de size destek verelim. Yani, ben bunu anlatmaya çalışıyorum.
BAŞKAN - Tabii ki siyasi olarak da her türlü personel mevcudiyeti ve bunların iş güvenliği, eğitimi vesairesi çok önemli hususlar. Gündeme getirdiğiniz için ben teşekkür ediyorum Sayın Akar.
Sayın Özdiş, buyurun.
İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayıştay raporlarını incelediğimizde...
BAŞKAN - Sayın Özdiş, bu öneriyle ilgili olarak mı?
İBRAHİM ÖZDİŞ (Adana) - Hayır, hayır. Ben bir genel...
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Özdiş gidecek, bir konuşsun.