KOMİSYON KONUŞMASI

GAMZE AKKUŞ İLGEZDİ (İstanbul) - Siz bunu yanlış anladınız sanırım. Şöyle düzelteyim: Her cezaevine bir hastane yapılması şeklinde bir çalışma değil de... Çünkü önceden var olan bir cezaevi hastanesi varmış ve burada bütün ameliyatlar yapılıyormuş. Ben kendim de hekimim. Bu tip bir yapı mesela, İstanbul, Ankara, İzmir gibi üç önemli yerde ya da üç hedef yerde kurulabilir. Bu hastalar giderler -yatılı- gereken tüm tetkikleri yapılır, ameliyatları yapılır, iyileşme döneminden sonra cezaevlerine geri yollanırlar. Yoksa bütün cezaevlerine bunun uygulanması reel bir şey olmaz.

Sorun şuradan: Yani, bu hastalar İstanbul'un içinde bile bir tetkik için mesela Vakıf Gurebaya yollanıyorlar. Vakıf Gureba diyor ki: "Bende kalple ilgili şu yok. Sen Okmeydanına git." Bu hasta tekrar cezaevine dönüyor, tekrar cezaevinden başka bir gün alınıyor, Okmeydanına gidiyor, orada yapılan tetkikin aynısına yeniden başlıyorlar, tekrar aynı şeyler yapılıyor ve sonuca ulaşması zor oluyor. Dolayısıyla, Çanakkale'deki bir hasta İstanbul'daki bu tip bir hastaneye getirilip -önemli bir şeyi varsa, doktorun öngörüsüne göre- gereken tedavisi yapılıp yollanabilir. Her şey aynı yapı içindedir. Yani, sürünmez bu durumda.

CEZA VE TEVKİFEVLERİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI M. FATİH BELVİRANLI - Teşekkür ediyorum Sayın Vekilim.

O infaz koruma memurunun bahsettiği hastane, Bayrampaşa zamanındaki Bayrampaşa Devlet Hastanesi. Ancak, orada da Bayrampaşa Devlet Hastanesi var iken de -o infaz koruma memuru tam olarak size aktarmamış- bütün ameliyatlar ya da çok teknik konulardaki ameliyatlar o hastanede yapılamıyordu. Biliyorsunuz, mesela İstanbul'da Koşuyolu Hastanesi var ya da uzman hastaneler falan var. Yani, zaten hükümlü ve tutukluların rahatsızlıkları çoğunlukla o uzman hastanelere yönlendirmek şeklinde oluyor ama o hastane konusunda -Sayın Başkanımın da belirttiği gibi- bir çalışmamız var. Ancak bunun sınırı, kapsamı, personel durumu veya hekim durumu konusunda ayrıntılı çalışma gerekiyor.

Onu arz etmek istedim.

GAMZE AKKUŞ İLGEZDİ (İstanbul) - Şunu belirtmek isterim: Sayın Metiner'in başkanlığında yaptığımız çalışmada, çok ciddi hastalığı olan insanlar ring aracı olmadığı için götürülmüyordu yani bu çok vahim bir şey. Yani, adam böbrek hastası, diyalize bağlanacak; götürülmüyor. Bu kabul edilebilir bir şey değil bence. Bunun en reel çözümü bence... Hani, elbette büyük bir kalp ameliyatı yapılamayabilir, birkaç çok önemli ameliyat yapılamayabilir ama temel anlamda birçok soruna çözüm üretilebilir. Bence bugün birçok yeni hastane açılıyorken böyle bir şeyin yapılabilmesinin de mümkün olduğuna inanıyorum ben. Yoksa nasıl olacak? Yani, "Ring aracı yok." deniliyor, bu hastalar gün alındığı hâlde tedavilerine götürülmüyor. Yani, bu sorunun çözülmesi şart.

Kaldı ki biraz önce bir şeyi belirttiniz -ben tabii kötü niyet aramadan bunu arz etmek istiyorum- dediniz ki "Biz durumu kötü olan kişilerle ilgili sevki yapıyoruz." Ancak, biz, gene, yaptığımız Bakırköy Cezaevi ziyaretinde bağırsakları dışarıda bir hastaya yani direkt septisemiye yakalanması mümkün olan bir hastaya -bu yani açık, bağırsakları dışarıda- arkadaşları pansuman yapıyor. Yani, bu, hangi tıbbi birime gidip sorsanız, hangi branştaki hekime sorsanız kabul edilir bir şey değildir. O hasta oradaydı, Sayın Metiner'in aracılığıyla sanırım hastanın sorunu çözüldü. Belki gerçekten hapishane yönetimi bunu sizlere aktarmıyordur ama bence bu sıkıntı da aşılmalı. Bununla ilgili de bence bilemiyorum...

MEHMET METİNER (İstanbul) - O hastayı İzmir'de ayrıca fizik tedavi... Çok modern bir şeye gönderdik.

GAMZE AKKUŞ İLGEZDİ (İstanbul) - Biliyorum ilgilendiğinizi ama hani...

MEHMET METİNER (İstanbul) - Tedavisinden sonra tekrar inşallah başka gelişmeler de olacak tabii süreci birileri bozmazsa.

GAMZE AKKUŞ İLGEZDİ (İstanbul) - Hayır, yani, bu cezaevi yönetimiyse de bu sorun çözülmeli çünkü hakikaten öyle bir hasta orada bekletilemez.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Çözülür.

AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Bizi mi kastettiniz?

MEHMET METİNER (İstanbul) - Sizi kastetmedim yani süreci başkası bozarken derken ama her şeyi üstünüze almayın.

NURETTİN YAŞAR (Malatya) - Olası bozucu olmak...

MEHMET METİNER (İstanbul) - Türkiye'de süreci bozmak isteyen bir sürü unsurlar var.

AYŞE ACAR BAŞARAN (Batman) - Direkt bize baktığınız için.

MEHMET METİNER (İstanbul) - Yok, size bakmadım ya.

AYHAN BİLGEN (Kars) - Siz değil, Nurettin Bey baktı.

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Ha, tamam, size bakmıyoruz suç, bakıyoruz suç ya.

CEZA VE TEVKİFEVLERİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI M. FATİH BELVİRANLI - Sayın vekilim, teşekkür ederim. Biz konuyla ilgileneceğiz.

Tabii, burada şunu belirtmek istiyorum: Yani, bizim hepimiz yani bizim Genel Müdürlükte, Adalet Bakanlığı yapısında şube müdürünün üzeri hepsi hâkimdir. Yani, biz şu anda idari görevdeyiz; ben de hâkimim, Başkan da hâkim, Genel Müdürümüz de hâkim. Cezaevindeki tüm insanlar da yani personelimiz de biz kimsenin cezaevinde ölmesini istemeyiz, bu konuda en ufak bir tereddüdünüz olmasın. Yani, burada...

GAMZE AKKUŞ İLGEZDİ (İstanbul) - Zaten biz de öyle söyledik. Art niyet...