| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 19 .11.2014 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, iki arkadaşım bu elektrik işine, HES'lere değindi, biraz sonra bunları savunacaksınız, "Türkiye'nin enerji ihtiyacı" diye, ben bir örneklemeden giderek bunun HES'lerle halledilemeyeceğini ifade etmeye çalışacağım.
Kalkınma Bankası yaklaşık 167 tane devam eden projeye 4 milyar TL civarında kredi verdi ve bu yaklaşık 167 tane projenin toplam üretimi, toplam elektrik üretimi yani proje tamamlandığında 1.500 megavatlık bir üretim yapacak yani 1.500 megavatlık bir üretim. Bunun neye tekabül ettiğini biraz sonra yine söyleyeceğim. Örneğin, Afşin-Elbistan havzasında 4 milyar ton kömürden bahsediliyor. Bu kömür işlendiğinde, orada bir termik santralle işlendiğinde 8.000 megavatlık kapasite olduğu ifade ediliyor teknik adamlar tarafından. Hatta bir ara, Enerji Bakanı, yanlış politikaları Türkiye'yi bugün bu noktaya getiren Enerji Bakanı, bunu Dubaili iş adamlarına pazarlamaya çalıştı, anlaşma aşamasına geldikten sonra Dubaili iş adamları anlaşmadan döndüler, 17-25 Aralıktan sonra bu anlaşmayı yapmadılar. Yani kimse bu vatandaşı aldatmasın. Dereler üzerine kurulan, en büyüğü 5 ile 25 megavat arasında üretim yapacak olan HES'ler bu ülkenin enerji problemine çözüm olamaz, bunu bilin. Böylece de "Doğal gaz lobileri yönlendiriyor." yalanından herkesin kurtulması gerekiyor. Doğal gaz lobileri yönlendiriyorsa kömürü yönlendiriyor, doğal gaz lobileri yönlendiriyorsa termik santralleri yönlendiriyor diyebiliriz çünkü doğal gazı tarihin en yüksek fiyatıyla alan ülkelerden bir tanesiyiz. Doğal gazla üretilen elektrik 29 kuruşa mal oluyor, taş kömürüyle üretilen elektrik 19 kuruşa, linyitle üretilen 14 kuruşa, 1,92 yani 2 kuruşa da hidroelektrik santrallerden ürettiklerimiz mal oluyor ama yatırım maliyeti her ikisinin de aynı. 1 megavatlık elektrik üretebilmek için termik santrale de, HES dediğiniz, o ufak HES'lere de -hidroelektrik santrallerinden bahsetmiyorum, büyüklerden, Keban'dan, Karakaya'dan bahsetmiyorum- 1,2 milyon dolar, 1 megavatlık elektrik üretebilmek için... Yani, kıymayın bu derelere, Orman ve Su İşleri Bakanısınız, sahip çıkın. Enerji Bakanı enerji üretmek için her tarafı katlediyor, doğru. Türkiye'nin enerji politikalarını değiştirdi ve geldiğimiz sonuç; cari açık tavan yaptı, şimdi bundan dönebilmek için her imkânı kullanıyor ama bu çözüm değil. Siz de Bakanlığınızın sahip olduğu bu sulara, ormanlara sahip çıkın diyorum; bu bir.
İki: Şimdi, ben Orman ve Su İşleri Bakanlığının Kocaeli'yle pek ilgisi yok diyorum, siz Türkiye'yi 80 ilden ibaret düşünüyorsunuz anladığım kadarıyla, biraz sonra yaptıklarınızı söyleyeceksiniz ama 80 ilden ibaret düşünüyorsunuz, Bir de Kocaeli var, 81'inci il.
Orman ve suyla ilgilenmiyorsunuz Sayın Bakan...
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Cuma günü bekliyorum siz.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Tamam.
Ama bak, biraz sonra -Mehmet arkadaşım da söyledi- hani her yıla münhasır başlıklar atarak proje kitapçıkları dağıtıyorsunuz, topladığım zaman 116 projenizi, 160 projenizi, "baraj" diye adlandırdığınız toplam elektrik üretimine, su tutma kapasitelerine baktığım zaman bir Karakaya Barajı'nı, Atatürk Barajı'nı yapmadığını görüyoruz. Tamam, reklamınızı yapacaksınız, algı yaratacaksınız ama bu kadar da abartmayacağız diyorum ve devam ediyorum.
Bizimle ilgilenmiyorsunuz. Geçen gün Kocaeli gazetelerinde bir haberiniz çıktı "Kocaeli'ne müjde" dediniz yıllar sonra ve "Kocaeli'nde Safalı Göleti'ni yapıyoruz." dediniz. Bakın, Kocaeli'yle niçin ilgilenmiyorsunuz bir kısaca özetleyeyim ben size: Kocaeli bu sene müthiş bir su sıkıntısı yaşadı, sanayisiyle yaşadı, içme suyuyla yaşadı. Sapanca Gölü 3 metre dikine azaldı.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Susuz kaldı mı? Kalmadı.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kalmadı ayrı konu ama "kalacağız inşallah" demeyeyim, kalacağız, bu mantıkla kalacağız.
BAŞKAN - Kayıtlara dipnot düşelim mi, tutanaklara?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Evet, düşün, düzeltin.
Kalacağız, niye kalacağız hemen söyleyeyim: Bakın, 2 tane su kaynağımız var, Sapanca Gölü ve Yuvacık Barajı. Her ikisi de aynı iklim şartlarını haiz Kartepe'nin eteğindeki derelerden besleniyor ve siz derelerin tümünün üzerine su fabrikası kurdurdunuz, en büyük su fabrikası da AKP Sakarya milletvekili arkadaşın. Ben size daha önce sorular sordum, dedim ki: Kaç tane su fabrikası var? 23, 24 tane benim tespit edebildiğim. Bir parmak su kaçmıyor göle, bir parmak su kaçmıyor arkadaşlar, derelerden gelen. Bu gölü neyle kurtaracağız Sayın Bakan? Kocaeli Büyükşehir Belediyesi su ihtiyacını karşılayabilmek için Sapanca Gölü'ne akan derelerin yönünü değiştirdi, Yuvacık Barajı'na çevirdi, o da beslemiyor. Tuttunuz, kuyular açtınız, 80 tane kuyu açtınız. Kuyularda başlangıç itibarıyla 7 metreydi suyun seviyesi açılışta, kuyulardan su basmaya başladığınızda 14 metreye düştü ve ciddi bir sıkıntıyla karşılaştınız, DSİ'ye talimat verdiniz, 5 ayrı noktada kuyu açtırdınız. O kuyularda kuyu sularına deniz suyunun karışıp karışmadığını tespite çalışıyorsunuz...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - ...kirliliği tespite çalışıyorsunuz, doğru yapıyorsunuz ama acil bir şekilde Kocaeli'ne ve Sapanca'ya el atmanız lazım. Sapanca Gölü havzasını koruma kanunu çıkartmanız lazım. Nasıl, Ömerli Barajı için Kocaeli'ndeki göletlerin yapımına izin vermiyorsanız, İSKİ'ye soruyorsunuz, DSİ sormuş, 4 göletin müjdesini veriyorsunuz, Kandıra'da Safalı Göleti'nin müjdesini veriyorsunuz, size verdim bunları ben, 4 göletimizi yatırım planından çıkartıyorsunuz. Niye çıkartıyorsunuz? İstanbul'un su havzasında kalıyor diye çıkartıyorsunuz. Kocaeli ne oluyor Bakan? Kocaeli kimin su havzasında kalacak?
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Kocaeli'ne 2 baraj yapıyoruz.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yapmıyorsunuz.
Sungurlu Barajı yapıyorsunuz, Sungurlu Barajı'nın yüzde 95 su tutma.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Avcıdere... 2 tane baraj yapıyoruz.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - İsterseniz siz sonra cevaplayın, süremden yemeyin.
"Kocaeli'ne baraj yapıyoruz." diyorsunuz, Sungurlu Barajı'nı yapıyorsunuz...
İZZET ÇETİN (Ankara) - Baraj yapacak yer yok Kocaeli'nde zaten.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Evet, 3.500 kilometrelik bir alana sahip.
Sungurlu Barajı'nın yüzde 95 su tutma havzası ve su koruma havzası Kocaeli sınırları içerisinde.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Toparlayın Sayın Akar.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - 2 köyü tamamen kaldırıyorsunuz, 7-8 tane köyde çivi çakma şansları yok, yasaklanmış su havzasında olduğu için. Vatandaş tarımla geçiniyor, tarım yapamıyor, "Arazimi satacağım." diyor, sattırmıyorsunuz, "İnşaat yapacağım çocuğuma, ev yapacağım." diyor, yaptırmıyorsunuz, "Hayvanıma ahır yapacağım." diyor, yaptırmıyorsunuz. Kocaeli bu ya, İstanbul değil. İSKİ'ye teslim etmişsiniz Kocaeli'ni, hadi milletvekillerim ilgilenmiyor, Kocaeli AK PARTİ milletvekilleri, ne yapacağız Sayın Bakan?
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - İlgileniyor, ilgilenmiyor olur mu?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - İlgilenmiyor, ilgilenmiyor. Onları da tartışırız, çok rahat tartışırız.
Bizim dertlerimiz bu. Şimdi, size önerilerim var: Bir defa, bir, Sapanca Gölü koruma kanunu çıkartılmalı, özel çıkartılmalı. Sapanca Gölü'nü besleyen dereler üzerinde sizin milletvekiliniz de olsa, AKP milletvekilinin de tesisi olsa o sanayi kuruluşlarını veya içme suyu tesislerini kaldırın, kaldırmak zorundasınız geleceği düşünüyorsak. Yine, deniz suyunun tuzsuzlaştırılması gerekiyor, sanayinin ihtiyacı.
Bir de şunu da ilave etmek istiyorum, hak yememek için söylüyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen, toparlayın.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yıllarca o gölden SEKA'ya su çekildi, göl bir gram eksilmedi. Demek ki gölü eksilten Kocaeli'ndeki sanayi, TÜPRAŞ'ın ihtiyacı ya da SEKA kalktı, yeri diğer fabrikalara veriliyor, o hattan belediye kullanmaya başladı, demek ki bu eksiltmiyor, eksilme tamamen derelerin önüne konulan setlerden kaynaklanıyor. Yine kuyular aynı zamanda Sapanca Gölü'nü besleyen unsurlardı, yer altı suları, bunların da "Sanayiye su vereceğiz." diye çekilmesiyle ve "İçme suyuna katkı vereceğiz." diye çekilmesiyle hepten birbirine düğüm oldu. Yani bir dinamiği bozduğunuz zaman doğayla ilgili, arkasını hesap etmeden, nereye varacağımızı düşünmeden bir başka problemle karşı karşıya kalıyoruz. Hızla yapmamız gereken tek şey, sanayinin su ihtiyacını o bizim derelerden sağlanan suyla, kaynaklarla değil, tuzsuzlaştırma... Güzel de bir şey yaptınız, onu da söylemek istiyorum, kirli suyu arıtarak tekrar sanayiye döndürdünüz, bu daha çoklandırılmalı, bu da güzel bir yöntem ama yettiğini düşünmüyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yeni başka yöntemler bulunmalı Kocaeli'ndeki sanayi çünkü ciddi anlamda su kullanıyor hem maya tesisleri var hem rafineriler var.
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Akar.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) -Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Kocaeli'ni 81'inci olarak lütfen Bakanlığınız kayıtlarına geçirirseniz memnun olurum.
ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Gönlümüzde.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Teşekkür ediyorum.