MEHMET GÖKDAĞ (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Değerli arkadaşlar, hep söyledik, yine söylemeye devam ediyoruz, bugün iktidar sizde olabilir, bugün siz yargıyı istediğiniz gibi şekillendirme gücüne sahip olabilirsiniz fakat gerçekten bunu unutmayın, çünkü tarih bunu hep böyle yapmıştır, tarihte hep bu görülmüştür; yarın sizin, hepinizin, hepimizin bağımsız, tarafsız bir yargı ihtiyacı olabilir, olacak yani böyle devam etmez değerli arkadaşlar, devir döner, hesap döner. Burada bir anlayışı temizleme, başka bir anlayışı getirme, başka bir anlayışı hâkim kılma; bunların hiçbiri hukuki değil, yasal değil, anayasal değil.

Değerli arkadaşlar, bu tasarıyla Danıştaydaki bütün üyeler sıfırlanacak, bütün üyelikler düşecek. Şimdi, sadece bu cümle, bu kavram sizleri biraz düşünmeye zorlamıyor mu? Bütün üyelik düşecek. Ne oldu? Darbe mi oldu? İhtilal mi oldu? İşbaşına olağanüstü bir yönetim mi geldi? Yani, yargıda, yüksek yargıda sorunların giderilme yöntemi böyle mi? Danıştayı ortadan kaldırıyoruz, Danıştay bitti. Beş gün içinde yenisi atanır; oturduk, bir iradeye bağladık, biz bunu iptal ettik, Danıştay kalktı, bitti, üyelikler de ortadan kalktı, buyurun, yeni bir Danıştay tesis edelim. Şimdi, bu nasıl bir anlayış arkadaşlar? Bu anlayış bizi nereye götürür? Bu anlayışla gidenler nereye gitti? Görmedik mi bunları?

Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; birtakım şeylerden bahsediliyor; daire sayısı fazla. Ne olur daire sayısı fazlaysa kardeşim? İşler biraz daha hızlı yürür. Hâkim sayısı fazla, yargıç sayısı fazla. Ne olur kardeşim, yargıç sayısı fazla olursa ne olur yani? İşler daha hızlı yürür. Toplam 200-300 yargıçtan bahsediyoruz, değil mi? Bunların içinde -yine söylüyoruz, hep söyledik- hukuki bilgilerle değil, hukuki gerekçelerle değil, hukuki delillerle değil, bir yerlerden talimatla iş gören varsa bunun yolu açık; disiplin, teftiş ve meslekten uzaklaştırma. Zaten böyle birinin taşrada görev yapmasını nasıl hoş görürsünüz? Yani, böyle birini, hukuki delillerle, hukuki bilgilerle, vicdani kanaatiyle karar vermeyen, bir yerlerden işaret alarak karar veren birini, bir hâkimi taşrada değerlendirmeyi nasıl düşünürsünüz? Niye taşrada olsun? Niye gittiği mahkemede birilerinin talimatıyla karar versin? Niye sadakatle çalışsın? Buna niye izin veriyorsunuz ki Sayın Başkanım? Yani, burada yapma, git, orada yap. Olur mu böyle bir şey? Hâkimler gidecek, yönetim kalacak; bu da ayrı bir eşitsizlik. Yani, neresinden baksak ele alınacak bir durum değil değerli arkadaşlar.

Bakın, Adalet Bakanı gitmiş.

BAŞKAN - Zaruretten, gelecek.

MEHMET GÖKDAĞ (Gaziantep) - Bugünkü şeyini çok tuttum, biliyor. Yanlış Bağdat'a kadar gitmez, gitmesin, gerçekten gitmesin. Bu ülkenin adalet sistemine ve dolayısıyla bu ülkeye bu kadar yazık etme hakkınız yok, hakkımız yok, kimsenin hakkı yok. Dönelim, o fırsatımız var. Arkadaşlar, o bahsettiğiniz eksikleri, yanlışları giderme yöntemi var; Anayasa'ya uygun var, yasaya uygun o eksikleri giderme şansımız var, hukuki olarak giderme şansımız var. Demin söyledim, yine söyleyeyim, daire sayısı fazla olsun, 300 hâkim değil mi kardeşim, zaten bunların aylığı verilecek, özlük hakları verilecek. Danıştayda ve Yargıtayda daire sayımız fazla olsun, hâkim sayımız, yargıç sayımız fazla olsun, sorunlar daha süratle çözülsün, birikmiş iş var, daha çabuk olsun. Engel ne buna?

Arkadaşlar, şeyin başından beri söylediğimizi tekrar ediyorum, hakikaten, gerçekten biz de bunları sürekli tekrar etmekten çok haz etmiyoruz ama bir adım ileriye gitmiyoruz Sayın Başkanım. Tam da Başkanımın söylediği bu "Sadakat kültürüyle hareket ediyoruz.", tam da Bakanın söylediği bu "Bize böyle söylendi böyle yaparız."

BAŞKAN - Tarih, saat işliyor

MEHMET GÖKDAĞ (Gaziantep) - Eleştiri değil.

BAŞKAN - Tutanaklara geçiyor üstat bunlar. Bunlar tutanaklara geçiyor. Tarih hepimizi sorgular.

NECATİ YILMAZ (Ankara) - Olumlu bir şeyler geçsin diyoruz.

MEHMET GÖKDAĞ (Gaziantep) - Ya, hayır, oradan, gelsin, konuşalım. Ya, şu söylediğimiz, böyle bir şey olabilir mi? Buradan karar çıkacak ve Danıştay ortadan kalkacak, sonra birilerinin iradesiyle -bir kişi- tekrar kurulacak. Bundan vazgeçelim değerli arkadaşlar, dönelim, yol yakın, henüz o fırsatımız var.

Teşekkür ediyorum.