MEHMET GÖKDAĞ (Gaziantep) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Değerli arkadaşlar, şimdi, öncelikle şunu söylemek istiyorum: Sayın Adalet Bakanı dün bir açıklama yapmış. Bu açıklamalarda, bu sorunları çözme konusunda -özet olarak söylüyorum- fikir birliği oluşmasından büyük bir memnuniyet duyduğunu söylemiş Sayın Bakan. "Yanlışı Bağdat'a kadar götürmeyelim, uzlaşmayla bu sorunları çözeriz." demişsiniz Sayın Bakanım. Anayasa'ya ve yasalara bağlılıktan söz etmişsiniz. Şimdi, bizim aslında söylediklerimizi söylüyor Sayın Bakanım ama uygulamada bunu göremiyoruz. Yani, biz dün de söyledik, yüksek yargıyı yeniden düzenleyebileceğimiz bir yasa tasarısıyla ilgili konuşurken öncelikle bir Anayasa değişikliğine ihtiyaç olduğunu, böyle bir değişiklik yapılırken yani ülkenin yargı sistemini ciddi olarak etkileyecek olan bir düzenlemeyi, bir tasarıyı konuşurken oturup uzlaşalım, birlikte ülkede yargıyı bağımsız, tarafsız, etkin hâle getirecek bir düzenlemeyi oturalım, konuşalım, tartışalım ve ülkenin ihtiyacına göre düzenleyelim dedik. Ama, görülüyor ki bu söylenmiş ama bu söylenenlerin hiçbirine uyulmayan bir anlayışla hareket ediliyor.

Şimdi, biz Anayasa'ya aykırılığı söylüyoruz. Burada bir düzenleme yapılacaksa Anayasa değişikliği, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yapısı ve seçimiyle ilgili yöntemin değişikliğiyle ilgili ortak bir düzenlemenin yapılması gerektiğini söylüyoruz. Böyle önemli bir meselede aceleye getirerek birtakım şeylerin yapılmasının yarın onarılması güç sonuçlar doğuracağını söylüyoruz. Şimdiye kadar 4 defa düzenleme yapılmış aynı mantıkla, aynı anlayışla. İhtiyaca cevap vermediği için sürekli yeni düzenlemeler yapılması ihtiyacı gündeme geliyor. Bundan sonra yine belki bir düzenleme ihtiyacı doğacak. Hakkı Bey söyledi, sizler söylediniz, işte, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu daha sonra konuşulabilir, şunlar yapılabilir... Yani, yargıyı biz yapboz hâline getiremeyiz Sevgili Başkanım. Hele "Bugün bunu böyle yapalım, yarın yine düzeltiriz." anlayışıyla gerçekten ülkenin tuzu olan, her şeyin koktuğu bir dönemde ona düzen verebilecek, onu onarabilecek olan bir anlayışı, bir sistemi böyle yapboz tahtasına çevirerek bir yere varamayız.

Bir de şöyle söylemişsiniz Sayın Bakan: "Uzlaşma, Anayasa'ya bağlılık, yasaya bağlılık...", "Bir yanlış varsa bunu Bağdat'a kadar götürmeyelim, çözelim." O zaman çözelim, o zaman gerçekten oturup konuşalım, gerçekten ülkenin ihtiyacına cevap verecek bir tasarıyı hazırlayalım ve birlikte çıkaralım.

Arkadaşlarım 1'inci maddedeki on iki yılık süreyle ilgili Anayasa'ya aykırılığı söylediler. Bir kariyer mesleği olan hâkimliğin bu anlayışla yarın büyük sıkıntılara yol açacağını söylediler ama burada, biz söyleyip biz dinledikten sonra bu sizin söylediğiniz uzlaşma, birlikte yapma, yanlışı Bağdat'a kadar götürmeme anlayışı nerede kalıyor Sayın Bakan? Onun için biz teklifimizi yineliyoruz: Yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve etkin hâle gelebilmesi için oturup hep birlikte konuşalım, tartışalım ve Anayasa'da değişmesi gereken maddeleri, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun yapısı ve seçimiyle ilgili değişikliği oturup konuşalım ve gerçekten köklü bir değişime geçelim.

Bu madde de Anayasa'ya aykırı, diğer maddelerin olduğu gibi.

Teşekkür ediyorum.