KOMİSYON KONUŞMASI

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Plan ve Bütçe Komisyonunun Değerli Başkanı, değerli başkan yardımcıları, Komisyon üyeleri, değerli milletvekilleri, kıymetli bürokratlar, basınımızın kıymetli temsilcileri, hanımefendiler, beyefendiler; öncelikle sizleri saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Hayırlı olmasını dileyerek sunumuma başlıyorum.

Özellikle temel vazifemiz, koruma, kullanma ilkesiyle bütün canlıların hayat standardının yükseltilmesi maksadıyla orman ve su kaynaklarının geliştirilmesi ve tabiatın korunması için gayret ediyoruz, çalışıyoruz.

Özellikle ormanların korunması, geliştirilmesi, işletilmesi ve çölleşme ile erozyonla mücadele, tabiatın korunması, korunan alanların geliştirilmesi ve işletilmesi, suyun yönetimi, su yapılarının inşa edilmesi ve milletimizin hizmetine sunulması, ayrıca meteorolojik hadiselerin izlenmesi ve birtakım meteorolojik verilerin, dataların üretilmesi maksadıyla Bakanlığımız gece gündüz çalışıyor.

Bakanlığımızda şu anda 68 bin 730 personel var. 2015 yılı bütçemiz, Bakanlığımızın toplam bütçesi, bağlı kuruluşlarla birlikte yaklaşık olarak 13 milyar 119 bin 588 TL. Bakanlığımız aslında yatırımcı bir bakanlık, ülkemizin önde gelen yatırımcı bakanlıklarından birisi. Bakanlığımızın en büyük yatırımcı kurumları olarak Devlet Su İşleri, Orman Genel Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğü, Meteoroloji Genel Müdürlüğü, ayrıca Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, Türkiye Su Enstitüsü, SUEN ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü olmak üzere gerçekten çok büyük faaliyet gösteren genel müdürlükleri mevcut.

Personel durumuyla ilgili kısaca bakarsak, personelimiz toplam olarak 68 bin 730. Bunlardan memur olarak 32 bin memurumuz var, sözleşmeli 187; kadrolu işçi 26 bin 562, geçici personel 1.289, geçici işçi de 8.446, kısmi zamanlı çalışan rasatçı da 73 olmak üzere toplam 68 bin 730 elemanımız mevcut.

2015 yılındaki bütçe teklifimiz Bakanlık ve bağlı birimlerin 513 milyon 292 bin TL, Devlet Su İşleri 9 milyar 796 bin 72 TL, OGM 2 milyar 567 bin 630 TL, Meteoroloji Genel Müdürlüğü 238 bin 423 TL ve Türkiye Su Enstitüsü de 4 milyon 170 bin TL olmak üzere toplam 13 milyar 119 bin 588 TL teklif edilmiştir.

Teşkilat yapımıza baktığımız zaman, müsteşar ve müsteşar yardımcıları, Bakan Yardımcımız tabii ki, merkez teşkilatımız, değişik birimler var. Bağlı kuruluşlar da, az önce arz ettim, başlıca bağlı kuruluşlarımız DSİ, Orman Genel Müdürlüğü, Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve Türkiye Su Enstitüsüdür. Bunların ayrıca bölge teşkilatları var. Bunlardan DSİ'nin 26 bölgesi mevcut, OGM'nin 27 bölgesi, Meteoroloji Genel Müdürlüğünün 15 bölgesi ve Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğünde 15 bölge müdürlüğü mevcuttur efendim.

Son on iki yılda Bakanlık olarak biz 75 milyar TL'lik yatırım gerçekleştirdik. Bunlardan özellikle ormancılık faaliyetleri genelde 2 genel müdürlük tarafından yürütülüyor. Birisi taşra teşkilatı olmayan Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü, diğeri de Orman Genel Müdürlüğü; 2 tane genel müdürlük faaliyet gösteriyor. Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü, özellikle çölleşme ve erozyonla daha etkili mücadele etmek ve plan ve projeler hazırlamak... Yani bunlar sadece plan hazırlıyor, proje hazırlıyor, taşra teşkilatı yok, taşra teşkilatındaki hizmetleri de Orman Genel Müdürlüğü yapıyor, bunu özellikle vurgulamak istiyorum.

2011 yılında kuruldu. Orman Genel Müdürlüğümüz Türkiye'nin en köklü kurumlarından birisi. Temel vazifeleri ülkemizin ağaçlandırılması, ormanların korunması ve geliştirilmesi, ayrıca ormanların işletilmesi, orman yangınlarıyla mücadele, orman köylülerinin desteklenmesi gibi faaliyetleri söz konusu.

Ormanlarımıza baktığımız zaman, toplam orman alanımız Türkiye'nin yüzde 27,7'sini teşkil ediyor. Hektar olarak Türkiye'nin yüz ölçümü 78 milyon hektar, ormanlarımızın alanı ise 21,7 milyon hektardır.

Değerli Başkanım, değerli milletvekilleri; şunu özetle vurgulamak istiyorum: Dünyada pek çok ülkede ormanlık alanlar hızla azalırken -bunu gururla ifade ediyorum- Türkiye'de ormanlık alanlar gerçekten artıyor. Hem alan olarak artıyor hem de odun serveti olarak artıyor. Bakın, burada kayıtlar. Tabii, bütün ormancılara teşekkür ediyorum ben geçmişten bugüne kadar. 1972'de orman varlığımız 20,2 milyon hektarken bugün, 2012 yılı sonunda 21,7 milyon hektara yükselmiştir. Yani yaklaşık son on iki yılda da 9 bin hektarlık bir artış, 9 milyon dekarlık bir artış söz konusu. Gerçekten zaten bu bütün dünyanın dikkatini çekiyor.

Peki, orman varlığımız alan olarak artarken odun serveti dediğimiz ormanlardaki ağaçların toplam hacmine baktığımız zaman bu da artıyor. Yani yaklaşık 1974'ten bu yana yüzde 25'lik bir artış söz konusu. Bakın, 1972 yılında odun servetimiz, ağaç servetimiz 936 milyon metreküp iken 2012 yılı sonunda yaklaşık 1 milyar 510 metreküpe ulaşmıştır ki gerçekten bu çok önemli. 2012'yle 2014 yılları arasında da büyük bir yükseliş var, bunu da dikkatlerinize sunmak istiyorum.

Fidan üretimi, fidan çok önemli çünkü ağaçlandırmak için fidan gerekiyor. Biz fidan üretimine gerçekten büyük hız verdik yani 2002'de fidanlıklarda 117 milyon fidan üretilirken 2013 yılında 401 milyon adete yükselttik, hatta bu üretilen fidanlar geçmişte parayla satılıyordu, biz parayla satışı kaldırdık, proje getiren bütün belediyelere, muhtarlıklara, kamu kurum ve kuruluşlarına, hatta vatandaşlara ücretsiz dağıtıyoruz, onu da özetle vurgulamak istiyorum. Fidan borsası çok önemli, Türkiye'de bir fidan borsası yoktu. Sakarya'da Sapanca Gölü'nün kenarında bir alanda fidan borsasını kurduk, inşallah özel sektörle beraber Türkiye'de fidancılığı, süs bitkilerini daha da geliştirmek istiyoruz, hatta Türkiye'yi bir fidan ve süs bitkisi üretim ve ihracat merkezi hâline dönüştürmek istiyoruz. Bu konuda her türlü desteği vereceğiz, özetle vurgulamak istiyorum.

Biliyorsunuz, ağaçlandırma seferberliği geçmiş yıllarda da yapılmış ama biz 2008-2012 yılları arasında büyük bir seferberlik gerçekleştirdik. Ağaçlandırma ve bozuk orman alanlarının ıslahında beş yılda 2 milyon 300 bin hektarlık alanda çalışma şeklinde bir hedef koymuştuk ama bu hedefler aşıldı, 2 milyon 430 bin hektarlık alanda çalışma yaparak gerçekten bir rekora imza attık, bu da bütün ormancılarımız için gurur vesilesi oldu. Ağaçlandırma çalışmalarını hızlandırdık yani mesela 2012 yılında gerçekten yaklaşık olarak 500 bin hektarlık alanda ağaçlandırma ve bozuk ormanların ıslahını yaptık yani geçmiş yıllara göre 7 kat artırılmıştır. Bir de ağaçlandırma... Bakın, ağaçlandırmada gerçekten Orman teşkilatımız büyük bir gayret gösterdi, herkese teşekkür ediyorum. Kamu kurum ve kuruluşları, bakanlıklar, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlara ben gönülden teşekkür ediyorum. Daha önce bilhassa yol kenarlarına diktiğimiz fidanlar sökülürdü ama şu anda dikilen fidanları hiç kimse sökmediği gibi -bütün vatandaşlarıma ben buradan teşekkür ediyorum- hakikaten herkes fidanın önemini kavradı. Dolayısıyla, biz özellikle 2003-2014 yılları arasında 4 milyon 112 bin hektar alanda çalışma yaptık ve bu tarihe kadar 3 milyar 250 milyon adet fidanı toprakla buluşturduk.

Ağaçlandırma seferberliği kapsamında bir de şunu özetle vurgulamak istiyorum değerli vekillerim: Geçmişte Orman teşkilatı Türkiye'nin sadece 27,7'lik ormanlık alanında çalışma yaparken 2011 yılında yaptığımız değişiklikle artık Orman teşkilatı Türkiye'nin her noktasında hizmet edebilir hâle geldi. Misal, okul bahçeleri, üniversite kampüsleri, hastane bahçeleri, ibadethaneler, mezarlıklar, kara yolu kenarları ağaçlandırılıyor artık çünkü aynı zamanda Orman teşkilatının vazifeleri içine alındı bu. Ayrıca bir de ilk defa eylem planları hazırlamaya başladık. Mesela Sedir Eylem Planı, 2005-2014 yani mesela Kayseri'de helikopterle sedir tohumlarını atmıştık. Bakın, beş yıl sonra -resme bakabilirseniz- yaklaşık olarak sedirler 77 santimetre yüksekliğe ulaştı, gerçekten bu da çok önemli. Bizim planladığımız 96 bin hektarken beş yılda gerçekleşen 130 bin hektarlık alana ulaştı.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Yani bu bizim kafamızı iyice karıştırıyor, bir de böyle bir şey çıktı.

BAŞKAN - Takip ettiğiniz sunum var mı ayrıca Sayın Bakanım? Cd olarak galiba dağıtılacak demişlerdi ama.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Kitap dağıttık efendim, kitapta çok detaylı var bunlar.

MÜSLİM SARI (İstanbul) - Ama biz takip edemiyoruz şu an.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Takip etme, izleme ve de sunumunuz, bir oraya baksak burayı kaçırıyoruz.

BAŞKAN - İrticalen yapıyor şimdi, basılı bir şey yok yazılı, ayrıca buradan anlatıyor Sayın Bakan.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Evet ama istiyorsanız onun cd'sini verebiliriz size ayrıca ama zaten kitapta hepsi var efendim.

Bir de şehir ormanları kurduk, her ilde şehir ormanı kuruldu, gerçekten bu çok faydalı oldu. Bugüne kadar 123 adet şehir ormanı tesis ettik, vatandaşlara da bilhassa ağaç sevgisini aşılamak, tatil günlerinde, hafta sonlarından çoluğuyla çocuğuyla rahatça orada dinlenmesi maksadıyla şehir ormanları kurduk.

Erozyonla mücadele çalışmalarımız devam ediyor. Bakın, efendim, erozyonla mücadelede şunu özetle vurgulayayım: Yani bizim 70'li yıllarda yılda 500 milyon ton toprak kaybımız oluyordu yani bu topraklar kayboluyordu ama yapılan erozyon çalışmaları, ağaçlandırma çalışmaları ile biz erozyonu büyük ölçüde önledik, 500 milyon tonu 178 milyon tona indirdik. İnşallah, bu çalışmalarımız devam ediyor, bunu daha da aşağı çekme konusunda büyük bir gayret içindeyiz. Nitekim 2003-2014 ekim ayı itibarıyla toplam 694 bin hektar alanda erozyon kontrol çalışmaları yapıldı. Bakın, nereden nereye, görüyorsunuz, bütün Türkiye'de bu çalışmayı yapıyoruz.

Havza rehabilitasyon projeleri hazırlıyoruz. Elâzığ, Bingöl, Muş'ta, Şanlıurfa'da, Hadim ve Konya Taşkent'te, Karaman Ayrancı'da, Afyonkarahisar'da, Konya kapalı havzasında havza rehabilitasyon projelerimiz süratle devam ediyor. Ayrıca yeni eylem planları hazırladık, bunlardan bir kısmını görmek mümkün. Mesela şu anda beş yılda 1 milyon 400 bin hektar alanda erozyonla mücadele çalışması yapacağız yani seferberlikten sonra yeni eylem planlarıyla çalışmalarımız devam ediyor. Efendim, yukarı havzalarda özellikle 227 noktada, sel havzasında çalışma yapacağız. Bu çok önemli çünkü özellikle mühendislikte bir usul var yani yukarı havza dediğimiz alanda eğer erozyon kontrolünde birtakım tersip bentleri ve teraslama çalışmaları, ağaçlandırma, yeşillendirme, mera ıslahları yapılmazsa yağan yağmur aniden akışa geçiyor, alt kesimdeki yerleşim alanları, tarlaları tamamen sel baskınına maruz bırakıyor. Dolayısıyla, biz bu konuda sadece DSİ dere ıslahı yapmakla kalmıyor, şu anda Orman Genel Müdürlüğü, Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü ve DSİ birlikte büyük bir yukarı havza sel kontrol çalışmaları yapıyor. Bunun dışında bir de 400 baraj ve gölette yeşil kuşak ağaçlandırması çalışmaları başladı. Ayrıca maden sahalarını rehabilite etmek için büyük bir eylem planı hazırladığımızı burada vurgulamak istiyorum.

Ayrıca bal ormanı gerçekten çok faydalı oldu. Efendim, şimdi, geçmişte arı kovanları normal ormanlara sokulmazken şu anda biz arıcılar için özellikle kovanlarını yerleştirebilecekleri alanlar hazırlıyoruz orman içinde, tamamen bu alanları koruyoruz. Zirai mücadele ilaçlarından ve gübrelerden tamamen azade bir alanda arı kovanlarının konacağı, hangi balı istiyorsa -kestane balı mı, çiçek balı mı, çam balı mı- bunları da dikmek suretiyle suyunu da hazırlayarak şu ana kadar 217 adet bal ormanı kurduk. Bunun çok büyük faydası oldu, özellikle biz biliyorsunuz dünyada 6'ncı sıradayken şu anda bal üretiminde Türkiye dünyada 2'nci sıraya yükseldi.

Cevizle ilgili eylem planlarımız var. Ceviz gerçekten çok önemli. Türkiye şu anda cevizin yüzde 65'ini ithal ediyor. Dolayısıyla, büyük bir seferberlik başlattık. Şu anda 13 bin hektar alanda 5 milyon ceviz fidanı dikilecek, çalışmalarımız devam ediyor eylem planımızdaki. Badem keza, 2017 yılı sonuna kadar 19 bin hektar alanda 9 milyon adet aşılı badem fidanını toprakla buluşturacağız, böylece badem ağaçlarımız kısa sürede yüzde 50 oranında artmış olacak.

Bunun dışında Odun Dışı Orman Ürünleri Eylem Planı hazırladık. Efendim, yabanıl meyve, türüf mantarı, salep, sakız, bunlar gerçekten çok önemli. Değerli vekillerim, özellikle şunu vurgulamak istiyorum: Yani bir eylem planı yaparken kim neyi, ne zaman, nasıl yapacak, hepsi belli, bu kitapçıklar var. Emrettiğiniz zaman bu kitapçıkları sizlere takdim ederiz, tavsiyeleriniz ve tenkitleriniz varsa bunları almak bizim için de gerçekten büyük bir bahtiyarlık vesilesi. Başka teklif ettiğiniz, özellikle eylem planları olursa onları da yapmaya hazırız.

Odun dışı orman ürünleri aslında dünyada çok büyük revaçta olan bir husus. Biz 2013 yılında 246 bin ton olan üretimi, 2014 yılı sonunda, bu yılın sonunda 300 bin tona çıkaracağız ve böylece ülke ekonomisine 623 milyon TL'lik bir katkı sağlayacağız. Bunun fıstık çamından tutunuz da değişik türdeki odun dışı ürünlere kadar büyük oranda geliri orman köylülerine veriliyor.

Bir diğer husus da -bu da çok önemli- efendim, biliyorsunuz dünyada "tamamlayıcı tıp" adıyla bir alan gelişmeye başladı. Hatta Çin birtakım tahminlere göre yılda 100 milyar dolarlık bir ihracat yapıyor bu tür bitkilerden; ıtri bitkiler, kokulu bitkiler. Bunlar genelde tamamlayıcı tıp olarak kullanılıyor ama Türkiye'de bunu geliştirmek için biz ilk defa "Tıbbi ve Itri Bitkiler Merkezi" kurduk, üniversitelerimizde çalışıyoruz, ilk ürünleri de alınmaya başladı. İnşallah bu tıp alanında... Çünkü bütün şifalı bitkiler ormanlarda. O bakımdan, bunları değerlendirmek lazım diye düşünüyorum.

Orman köylülerini kalkındırmak için çalışma yapıyoruz çünkü kırsal nüfusun yaklaşık olarak yüzde 40'ı ormanlarda yaşıyor, orman köylüsü. Peki, biz ne yapıyoruz? Orman köylüsüne doğrudan veya dolaylı olarak on iki yılda biz 10 milyar TL'lik ödeme yaptık. Bunlar kesimler, diğer odun dışı ürünler, ORKÖY destekleri vesaire. Mesela ORKÖY destekleri veriyoruz; süt sığırcılığı, süt koyunculuğu, seracılık, fenni arıcılık, besi sığırcılığı, koyunculuk, kültür mantarcılığı, mandacılık. Hatta şu anda daha başka birtakım sektörlere de kendilerine gelir artırıcı, ekonomik maksatlı projelerle destek veriyoruz. Bu yıl da 97 milyon TL bir doğrudan destek sağlayacağız. Kendilerinin çalışarak sağladıkları ekim, kesim vesaire hariç olmak üzere, bu yıl 97 milyon TL'lik ilave bir destek vereceğiz.

Ayrıca, tabii, ormanlardan maksat, odun üretmek. Odun üretimini artırıyoruz. Yalnız bazen medyada şöyle bir yanlış anlayış var: Yani, hiçbir ağaç kesilmeyecek diye bir durum söz konusu değil. Bütün dünyada belli bir yaşa gelen ağaçlar kesiliyor, gençleştiriliyor, o maksatla daha da iyi büyümesi sağlanıyor ve buradan da gelir elde ediliyor. Biz hem odun servetini artırıyoruz hem de odun üretimini artırarak özellikle endüstriye bir destek sağlıyoruz. Mesela şu anda, 2014 yılında, 14,7 milyon metreküplük bir üretim gerçekleşecek. Bunlardan 14,7 milyon metreküp endüstriyel odun ve 5 milyon metreküp yakacak odun üretimi olmak üzere, yaklaşık 20 milyon metreküp üretim programda. Yalnız, özellikle bizdeki kesimler veya üretim maalesef ihtiyacı karşılamıyor. Türkiye'nin yıllık odun ve kereste tüketimi 29 milyon metreküp, bunun ancak bir kısmını karşılayabiliyoruz. İnşallah zaman içinde ormanlarımızı daha da geliştirmek suretiyle, bozuk ormanları ıslah etmek suretiyle üretimi daha da artıracağız.

Sertifikalı ormanlar, biliyorsunuz mobilya sektöründe kullanılan keresteler ihracat edilirken sertifikalı olup olmadığına bakılıyor. Dolayısıyla, biz bundan üç yıl önce başladık, sertifikalı ormanları hızla artırıyoruz. Şu anda yüzde 11'i sertifikalı ama bunu daha da artırmayı planlıyoruz.

Efendim, kadastro çalışmaları. Değerli vekillerim, kadastro çalışmaları çok önemli. Geçmişte orman kadastrosu kendi başına bir çalışma yapıyordu ama biz bunu özellikle Hükûmetimiz döneminde değiştirdik. Orman kadastrosu ile tapu kadastro birlikte çalışıyor artık. Bunun çok büyük faydası oldu çünkü itirazlar hızla azalmaya başladı. Ve hatta şu anda -ormanların tapusu yoktu- ilk defa bütün ormanların tapusunu almak için harekete geçtik. Şu ana kadar Türkiye ormanlarının yüzde 91'inin kadastrosu tamamlandı, yüzde 77'sinin de tapuya tescili tamamlandı. Ben hatta bu tapuları aldım, topluca Orman Genel Müdürüme teslim ettim. Hedefimiz 2015 yılı sonuna kadar ormanların tamamının tapusunu almak. Tapusu olunca ihtilaflar da ortadan kalkıyor. Dolayısıyla, hedefimiz bu. Bu konuda Plan ve Bütçe Komisyonumuzun çok değerli milletvekillerinin desteğini istiyoruz, bir miktar maddi desteğe ihtiyacımız var. Yani, tapusunun inşallah önümüzdeki yıl sonunda tamamını alacağız.

Bir de orman izinleri. Biliyorsunuz, orman izinlerini biz değişik maksatlarla veriyoruz. Şu anda ormanlarımızda toplam 491.164 hektar alanda 72.716 adet izin verilmiş. Yalnız bu izinlerin yüzde 37'si savunma ve ulaşım maksatlı izinler yani bunu özetle belirteyim. Bu tabloya baktığımız zaman veya kitapçıkta da var, bunlardan enerji izinleri yüzde 0,8 yani binde 8'ini kapsıyor. Maden izinleri ise yüzde 0,2 yani binde 2'sini kapsıyor, bunu da özetle dikkatlerinize sunmak istiyorum. Yani, orman alanlarının çok cüzi bir kısmı enerji ve maden izni olarak tahsis ediliyor. Zaten bunlar da gerektiği zaman rehabilite edilmek üzere teslim alınıyor, tekrar ormanlık hâle getiriliyor.

Orman zararlılarıyla mücadelede biz kimyasal mücadele yapmak istemiyoruz, tamamen biyolojik mücadele yapıyoruz, bunu özetle vurgulamak istiyorum.

Bir de kısaca orman yangınlarından bahsedeyim. Efendim, Türkiye'nin yüzde 58'i orman yangınlarına hassas. Yansıda görüleceği üzere, koyu kırmızı olanlar çok hassas alanlar, bilhassa Ege ve Akdeniz Bölgesi. Renkler açıldıkça orman yangınları riski azalıyor. Peki, biz buna karşı ne yapıyoruz? 19 bin personelle yangınlarla mücadele etmek için canhıraş bir çalışma içindeyiz; 11 bin tane yangın işçisi, 3 bin tane teknik eleman, 5 bin tane memur olmak üzere, toplam 19 bin elemanla mücadele ediyoruz. Yeteri kadar aracımız var. Gerçekten en son teknolojiyle donatılmış araçlar; 976 arazöz, 283 su tankeri. Şimdi, 504 tane ilk müdahale araçları aldık, bunlar belli yerlere konuşlandırılıyor ve kritik zamanlarda kısa zamanda müdahale imkânı sağlanıyor. İş makinelerimiz var. Yani, netice olarak... Hava araçlarımız, 43 tane hava aracı var.

Bir de efendim, DSİ'nin yaptığı çok sayıda gölet var "1000 Günde 1000 Gölet" de bitmek üzere. Ama bu arada daha küçük göletçikleri ve havuzları da orman teşkilatı ormanlar içlerinde inşa ediyor ki hem yaban hayatı için su ihtiyacını karşılamak hem de gerektiğinde helikopterle buradan su alınması maksadıyla bunlar yapılıyor. Şu anda 2.758'e ulaştı havuz ve gölet sayısı.

Gözetleme, haberleşme sistemi var. 776 kule var, yirmi dört saat gözetleniyor. Erken uyarı sistemimiz var, biliyorsunuz, kamera takip sistemi var, 194 tane kamera sistemi.

Bir de yangına müdahale süresi çok önemli. Yangına müdahaleyi ne kadar kısaltırsak yangın büyümeden söndürme imkânı var. Dolayısıyla, biz şu ana kadar on yedi dakikaya indirebildik. Ama bizim önümüzdeki yıl için en geç on beş dakika içinde Türkiye'nin neresinde olursa olsun çıkan yangına müdahale etmek şeklinde bir hedefimiz var. Nitekim, bakın, şurada erken ve etkin mücadele başarıyı da getirdi Değerli Başkanım, değerli vekillerim. Özellikle bakın bu sene hakikaten orman yangınlarında büyük bir başarıya imza attık. Yani, geçmişte yaklaşık 10 bin hektarlık alanda yangın olurken bu sene Allah'a şükürler olsun 3.091 hektarla orman yangınlarıyla mücadelede gerçekten bir rekora imza attık. Çıkan orman yangın sayısı da hava şartları çok kurak olmasına rağmen... Bu sene orman teşkilatımız gerçekten çok fedakâr bir şekilde yangınla mücadele etti, çok hızlı müdahale ettik bu da büyük bir başarıyı getirdi.

Bakın, bazen diğer ülkelerle müzakere ediliyor. Bakın, işte mukayese tablosu burada. Yani, biz Akdeniz ülkeleri içinde orman yangınlarıyla mücadelede en başarılı ülkeyiz. Bakın, grafikte gördüğümüz zaman gerçekten Türkiye'deki ormanlık alan ve ne kadar yangın çıktığı da ortada, son on yıldaki rakamlar. Yani, Fransa, İtalya, İspanya, Portekiz, Yunanistan bizden çok daha fazla yangına maruz kalıyor. Komşu ülkelere de yardım ediyoruz. Geçmişte Rusya'dan İsrail'e kadar, efendim, hatta Libya'dan Balkanlara kadar, Kıbrıs dâhil olmak üzere her tarafa müdahale ettik.

Bir de basın mensuplarımıza özellikle vurgulamak istiyorum, ya bu acaba yanan alanlar birilerine peşkeş mi çekiliyor şeklinde bazen basında böyle iddialar ortaya atılıyor. Şimdi, alanların 1 metrekaresinin dahi başka bir maksatla kullanılması söz konusu değil. Hem Anayasa'nın amir hükmü hem de Bakanlık genelgesiyle en geç bir yıl içinde ağaçlandırma mecburiyeti var. Bunu da bizzat takip ediyoruz ve basın mensuplarımıza yanan alandan 1 metrekare verilmiş bir yer varsa buyurun gösterin diye hodri meydan diyoruz. Nitekim bakın, İzmir'de 2006 yılında yangın çıkmıştı, şimdi tamamen ağaçlandırıldı.

Bir de başka ülkelere yardım ediyoruz. Mesela, Nijer'de Türkiye-Nijer Dostluk Ormanı kurduk. Ayrıca, değerli milletvekillerim, Değerli Başkanım; Türkiye bilhassa orman yangınlarıyla ve ağaçlandırmayla mücadelede dünyada örnek bir ülke hâline geldi. Nitekim Birleşmiş Milletler Ormancılık Forumu ve Zirvesi ilk defa New York dışında Türkiye'de yapılmıştı. Şimdi, COP 12 12'nci Taraflar Konferansı 2015 yılında Türkiye'de yapılacak yani Birleşmiş Milletlerin Türkiye âdeta önemli bir merkezi oldu. Yani, Ormancılık Zirvesi'nden sonra şimdi Birleşmiş Milletlerin çölleşmeyle mücadeleyle ilgili zirvesi Türkiye'de yapılacak, bunu da özetle belirtiyorum. Bu konuda değerli vekillerimin katkıları olursa, şimdiden davet ediyoruz, katılmalarını da bekliyoruz efendim.

Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün tabiatın korunması, biyoçeşitliliğin korunması, hayvanların korunması gibi çok önemli görevleri var, biliyorsunuz. Bir de şunu gururla ifade ediyorum: Ormanlar gibi korunan alanlarımız Türkiye'de artıyor dünyada azalırken. Nitekim 2002 yılında 3,4 milyon hektarlık korunan alan varken 2014 yılında bugün 6,3 milyon hektar yani neredeyse korunan alan miktarı yüzde 100 arttı. Peki, sayısına bakarsak 952 tane korunan alan vardı 1.760'a çıktı yani bunlar, korunan alanlar gerçekten artıyor. Sayılar arttı: Millî parklar 33'ten 39'a, tabiat parkları 17'den 196'ya arttı, tabiat anıtı 89'dan 112'ye yükseldi. Yani, biz korunabilecek her yeri korumak için söz verdik, gereğini yapıyoruz, korumamız da şart.

Bir de biliyorsunuz, biz aynı zamanda Sarıkamış Millî Parkı'nda çok muhteşem bir Sarıkamış Kafkas Cephesi Tanıtım ve Araştırma Merkezi kuruyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bakanım, tabii, kapsam geniş olduğu için, yarım saat bitti, biz bir on beş dakika daha verelim.

Buyurun.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim, bu Tanıtım ve Araştırma Merkezi inşaatı başladı. Bu gerçekten muhteşem bir tesis olacak. Aynı zamanda Kafkas Araştırma Merkezi de bunun bünyesinde olacak, bunu özetle vurgulamak istiyorum.

Ayrıca 26 Ağustos İstiklal Harbi nasıl kazanıldı, bunu tanıtmak için, Çanakkale Destanı gibi, aynı zamanda Başkomutanlık Muharebesi panoramik sunum şeklinde bir merkezde tanıtılacak. Biliyorsunuz, Başkomutan Millî Parkı içinde muhteşem bir İstiklal Tanıtım Merkezi kuruyoruz. Önümüzdeki yıl da bunu 26 Ağustosta açmayı planlıyoruz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Nerede bu Sayın Bakanım?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Başkomutan Millî Parkı içinde, Afyonkarahisar'da.

Başkomutan Millî Parkı'nda düzenleme yaptık. Biliyorsunuz, 25 Ağustosu 26 Ağustosa bağlayan gece kahraman ordumuz Şuhut'tan hareketle Kocatepe'ye çıkmış ve 26 Ağustos sabahı Büyük Taarruz emri verilmişti. Her sene, bu bakımdan burasını, Başkomutan Millî Parkı, biz bütün yolları gerek tanıtım birimleri, mola noktaları ve diğer Kocatepe Atatürk Anıtı'nı, hepsini ihya ettik, düzenledik, bunu da özetle vurgulamak istiyorum. Değerli vekillerimizi mutlaka 25 Ağustosu 26 Ağustosa bağlayan gece zafer yürüyüşüne davet ediyorum efendim, bütün vekillerimizi.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Vekil kalacaklar mı? Seçim var arada, dur bakalım.

BAŞKAN - Vekil olarak gitmek şart mı? Vekil olmasak da gideriz Sayın Kaplan.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Vekil olanlar vekil olarak gelsin, vekil olmayanların başımın üstünde yeri var.

BAŞKAN - Onlar da asil olarak gelir Sayın Bakanım.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Gelip de bulmamak var.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim, gönlümüz vekili olarak teşrif buyurun efendim.

Bir de orada Büyük Taarruz planlandı. Çok tarihî bir ev vardı, onu ihya ettik. Büyük Taarruz Karargâhı, Şuhut Atatürk Evi olarak onu düzenledik.

Spil Dağı'na çok muhteşem hâle getirdik. Spil Dağı'na bütün vekillerimizi bekliyorum. Bakın, muhteşem bir şey. Manisalı vekillerim Spil Dağı'nı bilir. Yani, orada insan gerçekten... Dünyanın en güzel mekânı, Spil Dağı. Yani, buna bekliyoruz.

MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Bakan, bekleme, bekleme, götür.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Hatta bir toplantıyı da -az önce vekilin birisi söylemişti- orada yapalım efendim. Uludağ Millî Parkı'nda kır evleri kuruyoruz, ayrıca, Kaçkar Dağları Millî Parkı'nda yatırımlar yaptık, Abant Tabiat Parkı'nda Ziyaretçi Tanıtım Merkezi açtık.

Bir de efendim, biz istiyoruz ki, deniz turizmi tamam, Türkiye'de çok gelişti ama şimdi doğa turizmi, tabiat turizmi, yayla turizmi dediğimiz turizmi geliştirmek için 81 ilimizde tabiat turizmi master planı çalışmalarını tamamladık. Bu konuyla ilgilenen vekillerimiz varsa bu kitapçıkları takdim ederiz yani ilinizle ilgili tanıtımı yapabiliriz, yatırımları yapabiliriz efendim.

Mağara tabiat turizmini de açıyoruz ve ziyaretçi sayımız çok arttı, 2 katına çıktı. Biyolojik çeşitliliği koruma faaliyetlerimiz var. Ayrıca, Nuh'un Gemisi veri tabanlı çalışıyoruz. Tabii hayatı destekliyoruz, yani özellikle kanatlı, sülün ve keklik üretip tabiata bırakıyoruz ve bırakılan türleri görüyorsunuz burada. Dereleri balıklandırıyoruz. Özellikle 2014 yılında yaklaşık 1 milyon 300 bin adet alabalık yavrusu üreterek orman içi sulara bıraktık. Yaban hayatına kış aylarında yem bırakıyoruz. Hayvan bakımevlerini destekliyoruz efendim illerde ve güzel hayvan barınakları yapılıyor. Mesela bu cuma günü Kocaeli'nde gerçekten çok muhteşem bir hayvan rehabilitasyon merkezi kuruldu, onun ziyaretine gideceğiz.

Biraz da su faaliyetlerinden bahsedeyim. DSİ Su Yönetimi Genel Müdürlüğü SUEN tarafından yürütülüyor. Tabii, biliyorsunuz, DSİ ,Türkiye'nin en köklü kurumlarından birisi, su kaynaklarını koruyor, kaynakları geliştiriyor, tesisleri işletiyor. Bütçesi de az önce arz ettiğim gibi yaklaşık 10 milyar TL civarında. Bunların vazifeleri, su yönetimi... Bir de efendim, Su Yönetimi Genel Müdürlüğü kurduk, Su Yönetimi Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatı yok. Planlıyor, havza bazında planlama yapıyor ve bunun faaliyetleri, arazi faaliyetleri DSİ tarafından yapılıyor. Yani, Çölleşmeyle, Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü nasıl plan yapıp Orman teşkilatı arazide bunları uyguluyorsa burada da Su Yönetimi Genel Müdürlüğünün projelerini DSİ uyguluyor. Türkiye Su Enstitüsü, biliyorsunuz, özellikle suyla ilgili geleceğe yönelik çalışmaları yönlendiriyor, su politikalarını takip ediyor, dünyadaki bütün çalışmaları takip eden çok önemli bir enstitü.

Su potansiyelimiz... Normalde yılda 112 milyar metreküp kullanılabilir suyumuz var. Kişi başına 1.454 metreküp düşüyor. Bunun büyük kısmını sulamada kullanıyoruz, yüzde 73'ünü, 32 milyar metreküpünü. 7 milyar metreküpü içme ve kullanma suyu, 5 milyar metreküpünü de sanayi suyu olarak kullanıyoruz.

Su yönetiminde ilk defa planlı bir yönetime geçtik efendim ve şu anda hakikaten planlı yönetim neticesinde su tesisleri çok gelişti. Görüyorsunuz, şu anda 294 barajımız -bu tarih itibarıyla diyorum- 529 göletimiz var, 823 gölete çıktı. Hidroelektrik santrallerin toplamı 488 adet, sulanan alanı da 59 milyon dekara, yaklaşık 6 milyon hektara yükselttik.

İçme suyunu temin ediyoruz. Şu ana kadar 3,5 milyar metreküp su temin etmişiz şehirlere. Biliyorsunuz, 4 tane atık su arıtma tesislerine başladık ilk defa. 2007 yılında 1053 sayılı Kanun değişince, acil durumlarda DSİ de artık atık su arıtma tesislerini yapabilir hâle geldi.

İnşaatı devam edenler var efendim; 335 tane baraj ve gölet inşaatı devam ediyor, bunların 78'i baraj, HES'lerden de 144 tane devam ediyor. Sulanan alanlar da 25 milyon dekar sulama işletme programında şu anda. 4 tane atık su arıtma tesisi, 8 tane de inşa hâlinde, 12 tane de atık su arıtma tesis var.

SÜMER ORAL (Manisa) - Bu büyük su, küçük su diye...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Bu büyük su efendim şöyle: Küçük su göletleri vesaire, dere ıslahları...

SÜMER ORAL (Manisa) - Sayıları...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Sayılarını şimdi vereceğim efendim, küçük su, büyük su sayılarını.

MUSA ÇAM (İzmir) - Bu rakamlar kitapçıkta yok yalnız Sayın Bakanım.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Hangisi? Var, hepsi var efendim.

MUSA ÇAM (İzmir) - Şu biraz önceki göstergeler bu kitapçıkta yok.

BAŞKAN - Tekrar bu sunumu da dağıtacağız arkadaşlar ya CD olarak ya da flaş bellekle.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Sunumu da takdim edeceğim efendim, ister flash disk ister CD, hemen size takdim edelim.

MUSA ÇAM (İzmir) - Hayır, elimizde olsa onun üzerinden yorum yaparız.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim, şimdi, on iki yılda 2.252 tesisi tamamlayarak aziz milletimizin hizmetine sunduk. Bunlardan geçen yıl sonuna kadar 270 tane baraj, 167 gölet, 272 büyük sulama tesisi; 70 tane şehre su götürdük; 4 tane atık su ileri biyolojik arıtma tesisini inşa ettik Ergene'de; 1.421 taşkın koruma tesisi -Sayın Bakanım, bu küçük su işlerinde taşkın koruma, 1.421 adet- 48 tane de diğer tesisler var. Dolayısıyla, 2.252 tane tesisi tamamlamışız.

Sulama faaliyetlerinde hedefimiz 85 milyon dekara çıkarmak. Bunlardan biz şu anda yüzde 70'ini sulayabildik, geri kalanını da inşallah 2018 sonuna kadar sulamış olacağız.

Görüldüğü gibi, burada DSİ tarafından sulanan alanlar hızla artıyor efendim, 2015 hedefi de 40 milyon dekara yükselteceğiz. Sulamada bir de şunu özetle vurgulamak istiyorum: Geçmişte "klasik sistem" dediğimiz iptidai sulama vardı, biz bunu terk ettik. 2003 öncesi borulu yüzde 6 iken, şimdi boruluyu yüzde 83'e çıkarıyoruz çünkü artık borulu sistem su tasarrufu açısından çok önemli, o bakımdan borulu sisteme geçtik.

Sulamada Bin Günde Bin Gölet sulamasını da hayata geçirdik, 1 Ocak 2012'de, saat 08.59'da düğmeye basıldı. Bu sene sonunda bitiyor, inşallah bunu da tamamlayacağız.

Nitekim, bakın, bizim dönem dâhil, 1954'ten 2011 yılı sonuna kadar elli yedi yılda 461 gölet yapılmışken biz 2012-2014 yılı sonuna kadar 1 tanesi Kıbrıs'ta olmak üzere 1.001 tane göleti inşa edeceğiz.

Göl-Su'nun çok büyük faydaları var efendim, bu göl suları çok faydalı. Yani, bunun maliyeti çok düşük ama faydası çok büyük, onu özetle vurgulamak istiyorum.

Bir de şu tabloda da bitenler, tamamlananlar şu ana kadar 676 tane, 325 tanesi de şu anda inşaat programında, 1.001 tane ama bu daha devam edecek, bunu özetle vurgulamak istiyorum.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Kaçak saray da 1.001 odalı ya, ondan mı esinlendiniz?

BAŞKAN - Sayın Çetin...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Kaçak saray değil, onun da ruhsatı var, merak etme, onunla ilgili bilgi veririm.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Hayır, ben sayıya takıldım.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Bakın, işte nereden esinlendik? Bakın, şurada görün, geçmişte 2003 yılı öncesi, o zaman bakın, şuna bakın...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Niye 1.001 diye... 1.002 olsa ona demezdim.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - On iki yılda aşağı yukarı 43 milyona bir göleti...

BAŞKAN - 1 tanesi Kıbrıs'ta, bin tanesi Türkiye'de.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - ...biz şu anda bir buçuk yılda 6 milyon TL'ye sulamasıyla birlikte bitiriyoruz, aradaki farkı görün işte. Artışın sebebi, maliyetlerde büyük bir düşüş var, hedef var, şevk ve heyecan var bizde; fark bu işte, bir de tüyü bitmemiş yetimin hakkını koruyoruz öyle. İşte 1.001 gölet.

Bakın, daha önce Kandıra'da, aynı yükseklikte, 30 metre yükseklikteki gölet sadece sulama hariç 43 milyona çıkmış. Biz Uşak'ta aynı yükseklikte, 30 metre yükseklikte sulaması dâhil on beş ayda bitirdik, 6 milyon TL; bunun gibi yüzlerce misal verebilirim. Neden?

HÜSEYİN ŞAHİN (Bursa) - On iki ay mı, yıl mı Sayın Bakanım?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Hangisi?

BAŞKAN - On iki yıl.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - On iki yıl efendim.

Bunun gibi çok misal var, hatta dün DSİ Genel Müdürüm daha başka orijinal bir misal daha verdi, hep böyle yani. Ama, biz, getirdiğimiz teknoloji, tecrübe, bir de gerçekten işi takip neticesinde bu noktaya geliyoruz.

Enerji potansiyelinde 168 milyar kilovatsaatlik bir potansiyelimiz var ama bunu şu anda büyük gayretlere rağmen 82,5 milyar kilovatsaate yükselttik ama hedefimiz şu anda bunu 168 milyar kilovatsaate yükseltmek. Bununla ilgili, bakın, 26'dan 82,5 milyar kilovatsaate yükseltmişiz, yılda 11 milyar TL'lik doğal gaz ithalatından kurtulduk, bunun faydası bu. Hedefimiz de -Allah nasip ederse- 2023 yılından önce yılda 180 milyar kilovatsaate çıkarmak, 180 milyar kilovatsaat.

Enerji de milat gerçekleştirdik, 60 milyar dolar civarında devletin yatırım yükünü kaldırdık. Yani, özellikle ikili iş birliği Hükûmetimizden önce pek çok ülkeyle yapılmış, konsorsiyumlara pazarlık suretiyle verilmesi planlanmış ikili iş birliği anlaşmaları vardı. Onların hepsini tamamen kaldırdık. Neticede, şu anda özel sektör, hazineye hiçbir yük getirmeden, hazine garantisi olmadan kendileri yapıyor ve özel piyasaya satıyor yani.

52 milyar dolar borçlanma yükünü kaldırdık, 26 tane proje 5.600 megavatlık kurulu güçteki ikili iş birliği anlaşmaları artık yerli kaynak, yerli mühendis, yerli müteahhitle, hazine yükü olmadan, devlete bir kuruş yük olmadan yapılıyor, çoğu da yapıldı. Nitekim, bazı büyük barajları, Muratlı, Borçka, Deriner, Kürtün, Obruk, Torul, Çınarcık, Batman, Ermenek, Akköprü... Şimdi, Alaköprü de bitti Mersin'de.

İçme suyundan kısaca bahsedeyim. Efendim, içme suyunda -biliyorsunuz- nüfusu 100 bin kriteri vardı 2007 yılından önce yani biz nüfusu 100 binden büyük şehirlere su temin ederken 2007 yılında bu kriter kalktı. Dolayısıyla, biz hemen eylem planı hazırladık. 2040-2050 yıllarına kadar eylem planlarıyla şu ana kadar su olmayan 70 adet şehre su götürdük ve 41 milyon kişiye ilave su vermişiz. Şu anda 39 tane proje de devam ediyor, 18 milyon kişiye daha ileride, gelecek için, şu anda değil, 2040 yılı veya 2050 yılı ihtiyaçlarını karşılamak üzere suyu temin ediyoruz. Bakın, bütün şunlar su getirdiğimiz iller, aşağı yukarı Türkiye'nin hemen hemen tamamına büyük ölçüde suyu getirdik.

7 milyon metreküp suyu arıtacak muazzam arıtma tesisleri kurduk. Melen Projesi'ni tamamladık, hatta ilk defa Asya'dan Avrupa'ya suyu ileten biziz; şu tüneli görüyorsunuz, muhteşem bir tünelle suyu Avrupa'ya ilettik.

İzmir'e 2 metre çapında, içinden otomobil geçen çapta, 105,5 kilometre uzunluğunda dev isale hatlarıyla yılda 59 milyon metreküp suyu İzmir'e götüren biziz.

VAHAP SEÇER (Mersin) - Burada 106,5 yazıyor; 100,5 mu, 105,5 mu, 106,5 mu?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - 106,5 efendim, özür dilerim, düzeltiyorum, 106,5 kilometre uzunluğunda.

İşte, İzmir'in içme suyuyla ilgili yansıda görüldüğü...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bakanım, ne kadar daha süre lazım?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim, on dakika daha lütfederseniz...

BAŞKAN - Bir zahmet, peki, buyurun.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Ankara'da Gerede sistemi önümüzdeki yıl bitiyor. Türkiye'nin en uzun, 4,5 metre çapında, yaklaşık 32 kilometre uzunluğunda dev bir tüneli, yüzde 70'i tamamlandı. Ankara'nın bu şimdiki suyu değil, 2045-2050'ye kadar su ihtiyacını karşılamak üzere yapıyoruz.

Kıbrıs'a, özellikle yavru vatana suyu götürüyoruz. Kara yapılarının tamamı bitti, şimdi, denizde de boru döşemeye başladık, 20 kilometresi döşeniyor. Dünyada ilk defa uygulanan bir teknikle, 1 metre 60 santim çapındaki boruyu deniz içerisinde 250 metre derinlikten askıda götürüyoruz. İlk defa uygulanıyor. İnşallah yüzümüzün akıyla bunu da tamamlıyoruz.

Taşkın koruma... 1.424 tane dereyi ıslah ettik. Estetik ıslah ediyoruz. Efendim, eskiden dereler rastgele yapılırdı, şimdi görüyorsunuz, mesela, şu resim Solaklı Vadisi'nden.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Bakan, Kıbrıs ne zaman bitecek, onu tam... Geçti arada, bir şey söylediniz.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Onu söyleyeceğim şimdi.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Hızlı geçti yani anlaşılmadı. Asrın projesi öyle hemen geçilir mi?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Peki, hemen ben sorunuzu da şey yapayım çünkü on dakika... Hayhay, çok detaylı vereyim.

BAŞKAN - Tekrar sorarız arkadaşlar.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Çünkü bitmesi planlanıyordu Mayıs için.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Bitecek, doğru.

Bölgesel projelerimiz var GAP, KOP, DAP, DOKAP, TRAGEP gibi. Bunlarla ilgili Güneydoğu Anadolu Projesi'nde 22 baraj, 17 HES ve 1 milyon 58 bin hektar araziyi sulayacağız. 9 tane içme suyu projesini tamamladık. Bakın, burada ödemeler 7 misli arttı. Hakikaten, Cumhurbaşkanımız Başbakanken bu ödenekleri 7 misli... 211 milyon TL ödenek ayrılırken şu anda yaklaşık olarak 1 milyar 401 milyon TL para ayrılıyor. Çok büyük projelere imza attık. Detayını sorulursa cevaplandırırım.

Mesela, şu anda 221 kilometre uzunluğundaki Mardin Ana Kanalı, bakın, kaç tane tanker yan yana dizilmiş, 7 tane. Buradan tam bir nehir akıyor. Kızılırmak Nehri'nin mart ayındaki debisi, 200 metreküp saniyelik bir su akıyor şu anda. Bu gerçekten büyük. Suni nehir...

Ilısu Barajı hızla devam ediyor, 1.200 megavatlık güçte, yaklaşık 4 milyar kilovatsaatten fazla elektrik üreteceğiz ve Suruç Ovası'nı tamamladık. Hakikaten, Suruç'un asırlık rüyası, yüz yıllık rüyası tamamlanıyor efendim ve burada da 1,8 milyar TL'lik bir yatırım yapıyoruz. Bunun detayını anlatmak isterim çünkü çok harika bir proje, Suruç bu.

Silvan Projesi devam ediyor. Bilhassa Diyarbakır'a hayat verecek olan muhteşem bir proje. Yılda 1 milyar TL'lik ilave bir para o bölgenin çiftçisinin cebine girecek, 1 milyar TL, sadece Silvan Projesi'nde. Yani, Silvan Projesi, Atatürk Barajı'ndan sonra Türkiye'de en çok araziyi sulayacak olan yani 245 bin hektarlık arazi sulayacak muazzam bir sulama projesi.

VAHAP SEÇER (Mersin) - Yaklaşık on beş yıl sürer, 20 bin hektar yapıyorsunuz yılda Sayın Bakan.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Evet.

VAHAP SEÇER (Mersin) - 250 bin hektar on beş sene sürer.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Yok sürmez, onun açılış tarihi, saati var, onu söyleriz.

Bakın, GAP'ta sulama alanı artıyor. Şu anda 511.508'e yükselttik ama bunu şöyle izah edeyim: Bakın, biz evvela barajları suya hazırlıyoruz, ondan sonra ana kanalları yapıyoruz. Şimdi ana kanalların tamamı aşağı yukarı bitti, şebekeyi yapmak çok kolay. Yani, işin zor tarafı, omurgasını oluşturuyoruz yani atardamarları inşa ettik.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sayın Bakan, 1989'da rahmetli İnönü'yle -parti yönetimindeydi- o tünellere arabayla girdik çıktık, vardı o tünel, yeni değil.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Suruç Tüneli var mıydı? Peki, Şanlıurfa Tüneli'ni...

HASİP KAPLAN (Şırnak) - Hayır, girdik çıktık.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Tamam girdiniz çıktınız ama Şanlıurfa Tüneli'ni dahi biz bitirdik.

HASİP KAPLAN (Şırnak) - 1989, yirmi altı sene önce.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Peki, ben size izah edeyim

BAŞKAN - Sayın Kaplan, Sayın Bakan tamamlasın, sonra size de söz vereceğiz yani.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Sayın Bakan, sulama oranı yüzde kaç GAP'ta?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim, şimdi müsaade ederseniz ben tamamlayayım, siz sorunuzu...

BAŞKAN - Sorularda sorun arkadaşlar ya.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Konya Ovası'nda 14 tane sulama projesi, 3 tane içme suyu projesi var, 1 tane enerji projesi var, 4 ili kapsıyor. Bu gerçekten çok muhteşem bir proje. Burada yaklaşık olarak 1 milyon hektar araziyi sulayacağız ama şu anda 511.508 hektar alanı, yüzde 50'sini aşağı yukarı suladık.

VAHAP SEÇER (Mersin) - Kalkınma Bakanlığında başka rakamlar, burada başka rakamlar.

BAŞKAN - Neyse, onları karşılaştırırsınız arkadaşlar.

VAHAP SEÇER (Mersin) - Konuştuk Kalkınma Bakanlığında.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Efendim, bakın, toplu açılışlarla biz, Konya Ovası'ndaki Mavi Tünel var ya, yüz on yıllık hayal, onu biz gerçekleştirdik. 17.034 metre uzunluğunda dev bir tünel Bağbaşı Barajı'na inşa ettik. Konya Ovası'na bakın, şurada bir bakarsanız artık Akdeniz'e boşa akan sular Konya Ovası'na akıyor. Derebucak'tan, Yılmaz Muslu Barajı'ndan Beyşehir Gölü'ne, oradan BSA kanalıyla Beyşehir-Suğla-Apa kanalıyla Konya Ovası'na, öbür taraftan Bağbaşı Tüneli inşa ettik. Oradan dev bir tünelle, Mavi Tünel'le, 17.034 metre uzunluğunda dev tünelle Konya Ovası'na su aktarılıyor. Suğla Depolamasını inşa ettik, oradan Konya Ovası'na su aktarıyoruz. Yani, aşağı yukarı 750 milyon metreküp Konya Ovası'na su akacak Bağbaşı Barajı'ndan sonra, Bozkır ve Afşar barajlarının inşasıyla. Bu hemen hemen bitti. Bu gerçekten önemli. Görüyorsunuz bakın, şu Mavi Tünel. Ayrıca, çok projeyi tamamladık, sürem sınırlı olduğu için bunları geçiyorum.

KOP tamamlandığında yılda yaklaşık 2,6 milyar dolarlık bir katkı sağlayacak. Keza, Doğu Anadolu Projesi, bu devam ediyor. 14 ilde 49 proje bakın, sulama, enerji ve diğer faydaları var.

Trakya Gelişim Projesi hızla devam ediyor. Bunların içinde Ergene... Ergene'yi kurtarmak için söz verdik. 15 tane paket hızla tamamlanıyor. Bakın, hatta tarih ve saatleri, tamamlanma, bitiş tarihleri var. Bunları, belediyenin yapamadığı arıtma tesisleri 12 tane dev arıtma tesisini ileri biyolojik arıtma olarak biz yapıyoruz. Bunların bir kısmı tamamlandı ve tamamlanma tarihleri de burada var. O tarih ve saati ilan ettik. İşte, biz böyle çalışıyoruz, tarih ve saat ilan ediyoruz.

Doğru Karadeniz'de turizm odaklı kalkınma projesi devam ediyor. Bir de efendim, biz açılışları toplu yapıyoruz böyle yani böyle bir tane kupkuru açılmıyor, toplu toplu. İnşallah, bu sene davet ediyoruz, ayın 30'unda Balıkesir'de 114 tesisi Başbakanımız Profesör Doktor Ahmet Davutoğlu açacak, 114 tesis. Bekliyoruz sizleri de.

En yüksek barajı biz açtık. Yusufeli Barajı'nın inşaatı dünyanın en yükseği olacak.

Afrika'ya yardım faaliyetleri devam ediyor. Yaklaşık 1,6 kişiye Afrika'da içme suyu temin ettik. Ayrıca, şu ana kadar 70 milyar TL'lik yatırım yapmışız. Bu yatırımların da geri dönüşü bizim yatırımlar son derece fizibil, beş ile on yılda kendisini geri ödüyor yani, DSİ yatırımları böyle. SUEN faaliyetleri var, özellikle eğitim faaliyetlerimiz var.

Hava, meteorolojiyle ilgili gerçekten çok büyük mesafe katettik. Bakın, otomatik meteoroloji radarlarımızın sayısını 1'den 11'e yükselttik. Ayrıca, otomatik meteoroloji ölçüm istasyonları 206 taneydi, 1.021'e yükselttik, 1.021 tane. Denizlerde hiç, sıfırdı, şu anda denizlerde de, ta Hazar Denizi'nden Cebelitarık'a kadar bütün tahminleri biz yapıyoruz. 70 tane otomatik deniz meteoroloji ölçüm istasyonu kurduk. Havaalanlarındaki uçuşları biz kontrol ediyoruz. Hava tahminlerinde "yüzde 90 isabet"i yakaladık ve karayolları tahmin, uçuş, deniz yolu tahmin sistemlerimiz var, orman yangınlarında risk tahminleri var, bölgesel iklim çalışmaları var, ani taşkın erken uyarı sistemlerimiz var. Yani, bunlar gerçekten çok önemli. Özellikle, tabii, anlatacak çok şey var ama sorular esnasında anlatabilirim.

Ben özellikle hepinize çok teşekkür ediyorum. Hakikaten, Plan ve Bütçe Komisyonumuz en çalışkan komisyondur. Ben de yorulduğunuzu görüyorum, biliyorum hakikaten.