GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:3
Tarih:06.10.2021

HDP GRUBU ADINA KEMAL BÜLBÜL (Antalya) - Sayın Başkan, değerli Genel Kurul üyeleri; herkesi saygıyla selamlıyorum.

Bugün 6 Ekim. 6-8 Ekim 2014 tarihinde Türkiye genelinde Kobani'ye IŞİD'in saldırılarını ve IŞİD'e destek veren barbar anlayışı kınamak ve buna karşı meşru demokratik hakkını kullanmak için alana çıkan insanlara saldıran ve bunu planlayan dönemin İçişleri Bakanından mülki idare amirlerine kadar tamamı suç işlemiştir. Kobani'ye saldırıyı protesto etmek bir insan hakları görevi ve sorumluluğudur, burada asla bir suç yoktur. Bu anlamda, Selahattin Demirtaş'ı ve bu konuyla ilgili olarak tutuklanan herkesi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

OYA ERONAT (Diyarbakır) - Selahattin katildir, bu kadar.

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Sensin. Haddini bil, haddini bil!

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Katil sizsiniz, sensin! Genel Başkanımıza diyemezsin. Katil sensin! Terbiyesiz!

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Katil sensin! Katil sensin! Terörist de sensin, katil de sensin, hadsiz de sensin! Haddini bil, yeter ya!

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - İade ediyoruz misliyle...

(AK PARTİ ve HDP sıralarından gürültüler)

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Değerli arkadaşlar, ikinci konu...

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, Sayın Toğrul, Sayın Eronat...

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Eş Başkanımıza "Katil" diyemez, katil kendisidir.

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Ne kadar değerin varsa katildir, ne kadar değerin varsa teröristtir...

POLAT TÜRKMEN (Zonguldak) - Tamam kes sesini, yeter ya!

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Konuşma! Seviyeli ol! Seviyeli olacaksınız, haddinizi bileceksiniz! Seviyeli olun, yeter ya! Kendinizi ne zannediyorsunuz!

BAŞKAN - Evet, Sayın Bülbül, siz devam edin.

Buyurun.

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Bu anlamda tartışma devam edecek ve hakikatler ortaya çıkacak. Yalnız Sinop'ta meydana gelen katliam için "doğal afet" tabirini kullanmak asla ve kata...

(AK PARTİ sıralarından gürültüler)

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Ne oluyor ya, ne oluyor? Orayı susturun orayı. Sayın Başkan hatibimizin süresini...

BAŞKAN - Arkadaşlar, bir müsaade edin de Sayın Bülbül konuşsun.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Ama oradan "katil" sesleri yükselirken hatibimiz konuşamaz.

BAŞKAN - Sayın Bülbül'e söylemediler.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Sayın Bülbül'ün Genel Başkanına söylüyorlar, öyle şey mi olur ya?

BAŞKAN - Sayın Bülbül, buyurun.

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Bana söylemedi ama Eş Genel Başkanlığımızı yapmış onurlu bir insana söyledi. Onu aynen geri alması gerekiyor. Katil olup olmadığı konusunda karar verme yetkisi ona ait değil, böyle bir görev ve sorumluluğu, böyle bir haddi, böyle bir bilgisi, böyle bir birikimi yoktur; bu, bir nefret suçudur. Sayın Vekil, şu anda nefret suçu işliyor, şu anda alenen nefret suçu işliyor.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Geri alacak onu. Sen kimsin "katil" diyorsun ya? Böyle bir şey olur mu ya?

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Oraya oturtmuşlar, sadece laf atmaya çalışıyor. Eş Başkanımıza bu lafı ettirmeyiz biz burada.

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Seviyesizliğinize her şekilde cevap verilecek.

MAHMUT TOĞRUL (Gaziantep) - Eş Başkanımıza bu lafı ettirmeyiz biz burada.

BAŞKAN - Evet, devam edin Sayın Bülbül.

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Ya devam edeyim ama konuşmamım insicamı bozuldu.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Diyemezsin bunu!

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Seviyesiz, seviyesiz, yeter ya! Kadınsın diye, annesin diye bir şey demiyoruz. Yeter ya!

BAŞKAN - Sayın Kaçmaz, Hüseyin Bey, Sayın Toğrul...

Evet, buyurun.

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Evet, değerli arkadaşlar, Kastamonu, Sinop ve Bartın'da meydana gelen bir sel felaketi değildir. Evet, bunun üzerinde iklimin, bunun üzerinde küresel ısınmanın etkisi söz konusu olmuş olabilir fakat bu, sistematik olarak doğayı, sistematik olarak yaşamı, sistematik olarak rantı esas alarak yaşama ve doğaya müdahale etmenin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Şimdi, başta söylediğim hakikate müdahaleden dolayı konuşmamın insicamı ve ahengi bozuldu. Konuyla ilgili söylemem gereken şeyi de şu anda söyleyemiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Ek süre vereceğim size.

Buyurun.

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Teşekkür ediyorum.

O anlamda şunu belirteyim: Biz bu önergeyi destekliyoruz.

Karadeniz'de sel felaketi, Akdeniz'de yangın felaketi denilen şey, aslında kendiliğinden ortaya çıkmış doğal bir durum değildir. Karadeniz'de sel yıkmış, Akdeniz'de yangın yakmış ve AKP bakmıştır; bu kadar açık ve net. Bunun sonucunda da yapılan eleştirileri yani nemrutlara, firavunlara rahmet okutacak kadar inanılmaz bir kibirle, yapılan eleştirileri refüze eden, yapılan bütün tahlilleri kötüleyen ve ortaya bir kötülük politikası saçıp bunu da çözümmüş gibi ifade eden bir yaklaşım söz konusu.

İşte, 6-8 Ekim için söylenenle, cezaevinde rehin tutulan bir insanla ilgili söylenenle, burada durumun ne olduğu ortaya çıkıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Oturduğunuz yerden iktidarın olanağını kullanarak her türlü şeyi söylemeyi kendinize hak bilmek ve hukuku aşmak, insan haklarını aşmak, her kelimede nefret suçu işlemek... Böyle bir siyaset olamaz. Her söylediğimizi refüze etmek, her söylediğimizin suç olduğunu, terörist olduğumuzu söylemek... Hiçbir şekilde tutuklanması için meşru bir yerin olmadığı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararıyla da belgelenmiş insanlar için hâlâ "katil" demek alenen Meclis huzurunda, bütün Türkiye'nin huzurunda nefret suçu işlemektir, örneği ortadadır. Bunu aynıyla sel felaketine de yangın felaketine de teşmil edebilirsiniz. Bu yaklaşım mahkûm edilmiştir, bu yaklaşım bitmiştir. Sel, yangın ve bunun yanında topluma, halka, kimsesizlere çay atma çaresizliği politikanın tükenmişliğinin çok bariz göstergesidir. (HDP sıralarından alkışlar)