| Konu: | İklim değişikliğinin cezai ve hukuki sorumlulukları bağlamında ele alınmasına ilişkin kendisi tarafından hazırlanan ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinde kabul edilen rapora ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 5 |
| Birleşim: | 3 |
| Tarih: | 06.10.2021 |
ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Büyük Millet Meclisinin 27'nci Dönem Beşinci Yasama Yılının ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Tüm çalışma arkadaşlarımıza, Meclisimize, milletvekillerimize hayırlı, keyifli, verimli bir çalışma dönemi diliyorum. Ekranları başında bizleri izleyen vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, dünyamız, Sanayi Devrimi'nden bu yana, gelişmiş ülkelerin hızlı büyüme ihtiraslarıyla ciddi anlamda bozuldu ve maalesef kirlenmiş durumda. Günümüzde her yıl milyonlarca buzul eriyor. Dünyanın dengesi bozuldu. Çok önemli aksiyonların vakit geçirilmeden atılması dönemi geldi geçiyor maalesef. İklim değişikliğine "Dur!" demediğimiz her saniye bizim için yeni maliyetleri beraberinde getiriyor; şöyle ki eğer gidişat bu şekilde sürerse 2050'ye kadar küresel gelirden 8 trilyon dolar daha az üreteceğimiz, çalışmalar tarafından ortaya konuyor. Bir diğer çalışmada, özellikle kötü senaryoda, toplam dünya gelirinin yüzde 20'ye kadar azalabileceği ifade ediliyor.
Küresel bir problemin önüne geçilebilmesi için elbette çözümün de küresel olması, küresel iş birliğinin geliştirilmesi, birlikte hareket edilmesi gerekiyor. İşte, bu bağlamda, geçtiğimiz hafta çok Değerli Başkanımızın sunumunda ifade ettiği gibi, Türkiye delegasyonu olarak görev aldığımız Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi 4'üncü Genel Kurulunda iklim değişikliğinin cezai ve hukuki sorumluluklarını içeren bir rapor hazırladık. Raporumuz Genel Kurulda 47 ülkenin oylarıyla, oy birliğiyle kabul edildi.
Değerli arkadaşlar, oy birliğiyle kabul edilen bu raporda neler vardı? Özellikle küresel iklim değişikliğine ilişkin Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi, Kyoto Anlaşması ve Paris İklim Anlaşması'na baktığımız zaman, bu anlaşmalarda eylemlerin hukuki ve cezai sonuçlarına ilişkin olarak bir düzenleme görmüyoruz. İşte, Avrupa Konseyi, bu düzenlemenin eksikliğini görerek, 1998 yılında ve 1993 yılında cezai sorumlulukları ve hukuki sorumlulukları düzenleyen iki konvansiyon ortaya koydu ve bu konvansiyonların maalesef yeterli ülke onayı alamaması nedeniyle yürürlüğe giremediğini gördük. Bu çerçevede hazırladığımız raporda: Bir, özellikle Bakanlar Komitesine bir an önce bu konvansiyonların yeniden gözden geçirilmesi ve hayata geçirilmesi için üye ülkelerin onaylarının alınmasının behemehâl sağlanmasını tavsiye kararı olarak Genel Kurul kabul etti. Ayrıca, ülkelere dönük olarak da millî mevzuatlarında çevre suçlarının düzenlenmesi ve çevre suçlarıyla ilişkili olarak, hapis cezaları dâhil, bu suçları işleyenlerin cezalarının yasal yollarla mutlaka takip edilmesi ve verilmesi; diğer taraftan, tazminat hukukuna ve özel hukuka ilişkin olarak da "Kirleten öder." mantığıyla bu alanın üye ülkelerin millî mevzuatlarında düzenlenmesine ilişkin olarak da Konsey Genel Kurulu tavsiye kararını geçirmiş oldu.
Şimdi, değerli arkadaşlar, bu aşamada, özellikle küresel anlamdaki bu sorunun ancak küresel iş birliğiyle çözülebileceğini ifade ettik, gelişmiş ülkelerin itirazından bahsettik. Şunun özellikle altını çizmek istiyorum: Geldiğimiz noktada, küresel iklimin yeniden "İklim Nötr"e ulaşabilmesi için 2050 yıllarında Yeşil Mutabakat'la birlikte, gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere dönük teknoloji transferi ve proje finansmanıyla ilgili diğer konularda mutlaka finansman sağlaması ve bozdukları dengenin yerine getirilmesi için bu maliyete katlanmaları gerekiyor, bunun özellikle altını çizmek istiyorum. Diğer taraftan, ülkemizle ilgili konuya geldiğimiz zaman, özellikle yeni çalışma döneminin başında attığımız böylesine önemli bir adımla, Sayın Cumhurbaşkanımızın işaret ettikleri gibi, yeşil kalkınma devrimine dönük yeni bir kalkınma dönemine giriyor dünya.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayınız sözlerinizi.
ZİYA ALTUNYALDIZ (Devamla) - Bu dönemde ülke olarak yeşil kalkınma devriminde oyunun önemli bir aktörü olarak rol almak, küresel yatırımlardan daha çok pay almak, Avrupa Birliği başta olmak üzere, küresel destinasyona tedarikçi olmak, üretici olmak gibi bir dönüşümün öncüsü olmak durumundayız. İşte bu kapsamda, tüm kamu kurum ve kuruluşları olarak bu vizyon çerçevesinde, zorun oyunu bozduğu bu dönemde, kalkınma stratejilerinin yeniden belirlendiği bu dönemde, evet, kalkınma stratejilerini belirleyen, bu süreci doğru yöneten, küresel iklimi bozanların finansman yükünü taşıdığı ve ülkemizin de başta Avrupa Birliği olmak üzere, yakın coğrafyada hem üretim merkezi hem de tedarik merkezi olduğu bir dönemi hep birlikte inşa edeceğiz. Bu dönemin inşacıları olarak yolumuzun ve işlerimizin kolay olmasını diliyor, hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)