| Konu: | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 104 |
| Tarih: | 16.07.2021 |
DURSUN ATAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 277 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 4'üncü maddesi üzerinde İYİ Parti Grubu adına söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, görüşülen kanun teklifiyle, AKP'nin beş yıl önce uygulamaya koyduğu, ilan edilirken "Bir buçuk ay bile sürmeyecek, milleti etkilemeyecek." dediği OHAL uygulamaları şimdi tekrar uzatılmak isteniyor. Yani AKP, fiilen OHAL devam etsin, antidemokratik uygulamalara devam edelim, haksız hukuksuz işlemleri bir yıl daha uygulayalım derdinde. Bir taraftan, terörle çok iyi mücadele ettiğinizi, PKK'yı, FETÖ'yü bitirdiğinizi söylüyorsunuz; diğer taraftan da zaten beş yıldır uygulanan OHAL uygulamalarını tekrar uzatmak istiyorsunuz.
2002'de iktidara geldiğinizde terör bitme noktasındaydı, şehit sayımız 7'ye inmiş, ülke size neredeyse sıfır terörle teslim edilmişti. Ancak terör örgütüyle masaya oturulduğu, MİT ve PKK'nın Oslo'da görüştüğü, Öcalan'ın mektuplarının okunduğu, çadır mahkemelerinin kurulduğu, terör örgütüyle "megri megri"ler söylendiği, Dolmabahçe'de terör örgütüyle mutabakatın yapıldığı çözüm süreci zamanlarını yaşadık. Bu sürecin sonucunda 2015'te 219, 2016'da 713, 2017'de 274, 2018'de 220, 2019'da 174, 2020'de de 282 şehit verdik. Bu mu sizin terörle mücadeledeki başarınız?
Millî Güvenlik Kurulunun 2004 yılındaki FETÖ'yü bitirme kararına uymayan siz değil misiniz? FETÖ'nün, savcısı olduğunuz Ergenekon, Balyoz ve Askerî Casusluk gibi kumpas davalarıyla TSK'deki vatansever, Atatürkçü, milliyetçi subayları cezaevine gönderip onlardan boşalan general ve amiral kadrolarına FETÖ'cü subayları getiren siz değil misiniz? 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası ihraç edilen hâkim ve savcıların sayısı yaklaşık 4 bin. TSK'den ihraç edilenlerin sayısı 25 binden fazla. Emniyet müdürleri, kaymakamlar, valiler, toplamda 130 binden fazla kamu görevlisi ihraç edildi. Bunların tamamına yakınını siz atadınız. "FETÖ'nün siyasi ayağı araştırılsın." diyoruz, "Yok olmaz." diyorsunuz. "FETÖ'yle mücadelede neden 17-25'i esas alıyorsunuz da Millî Güvenlik Kurulunun açıkça sizi uyardığı 2004 yılını esas almıyorsunuz?" diyoruz, cevap yok. İktidarınızda, her yerde FETÖ borsaları kuruluyor, vatandaşın mallarına çökülüyor, zenginler parayla serbest bırakılırken "Mücadele ediyoruz." imajı vermek için garibana da cezalar yağdırılıyor. Şimdi de "FETÖ'yle mücadele ediyoruz." diyorsunuz, hani sizin eski bir Eğitim Bakanınız "FETÖ devlete sızmış." denildiğinde "Buna kargalar bile güler." diyordu ya, şimdi, siz mi FETÖ'yle mücadele ediyorsunuz? İşte buna kargalar biler güler.
Değerli milletvekilleri, darbeyi fırsata çevirip bir sivil darbe yapılması, rejimin daha da otoriterleştirilmesi kabul edilemez. Aradan geçen beş yıldan sonra böyle bir kanun teklifinin getirilmesinin millî güvenliğimizle alakası yoktur. Halkın egemenliğini kısıtlayacak, hukuku geri plana atacak olağanüstü hâl uygulamaları sadece AKP'nin iktidarda kalabilme çabalarıdır.
Değerli milletvekilleri, kanun yasalaşırsa gözaltı süreleri on iki güne çıkacaktır. Bu süre, darbe teşebbüsünün hemen sonrasında yapılan gözaltıların sayısı dikkate alındığında makul görülebilirdi ancak bugüne geldiğimizde gözaltı sürelerinin uzatılmasının 15 Temmuz hain darbe girişimiyle alakası kalmamıştır. 31 Temmuz 2021 tarihinde sona erecek olan gözaltı sürelerinin tekrar uzatılmasının gerekçesi bellidir. Hâlihazırda meşruiyeti sorgulanan iktidarın yasama ve yargı gücünü de kullanarak korku ikliminde 2023 seçimlerine veya bir erken seçime girme telaşı vardır. AKP çok iyi biliyor ki ilk seçimlerde kaybedecektir. Bunun için "Ağzını açanı gözaltına alalım, günlerce içeride tutalım, korku ikliminde vatandaşı sindirip iktidarımızı korumaya çalışalım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz.
DURSUN ATAŞ (Devamla) - Nasıl ki bu ucube partili Cumhurbaşkanlığı sistemini OHAL altında getirdiysek, Türkiye'yi OHAL koşullarında parti devletine dönüştürdüysek bir dahaki seçimleri de ancak OHAL altında kazanabiliriz." düşüncesindeler.
Değerli milletvekilleri, OHAL uygulamaları AKP tarafından toplumsal muhalefeti susturmak için bulunmaz bir fırsat olarak kullanılmaktadır. AKP, önünde engel gördüğü tüm kesimleri OHAL hukuksuzluğuyla ihraç etmekte, susturmakta ve cezaevine göndermektedir, hatta mahkeme kararıyla beraat edenleri dahi görevlerine iade etmemektedir yani iktidar OHAL uygulamalarının verdiği keyfiyetle istediği düzenlemeleri yapmaktadır.
Değerli milletvekilleri, sonuç olarak, görüşülen kanun teklifinin darbeyle, darbecilerle alakası yoktur. Bu teklif AKP'nin antidemokratik şekilde iktidarda kalma çabasından ibarettir ama bu çabalar, çırpınışlar boşa, ilk seçimde gideceksiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
DURSUN ATAŞ (Devamla) - Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'in dediği gibi "Telaşlanmayın, bizim Cumhurbaşkanı adayımız Türkiye Cumhuriyeti'nin 13'üncü Cumhurbaşkanı olacaktır." diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)