GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:104
Tarih:16.07.2021

SALİH CORA (Trabzon) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; ben de görüşülmekte olan kanun teklifi üzerine söz almış bulunmaktayım, bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlamadan önce Rize ilinde ve ilçelerinde meydana gelen sel ve heyelan nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum, yaralılara da acil şifalar diliyorum.

Değerli milletvekilleri, 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan seçimlerin ardından başlayan Türkiye Büyük Millet Meclisi 27'nci Yasama Döneminin Dördüncü Yasama Yılı çalışmaları bu hafta yapacağımız çalışmayla sona erecektir. Gerçekten çok verimli bir yasama yılını geride bırakmak üzereyiz. Bu yasama döneminde bu yılla birlikte yaklaşık 188 adet kanun teklifini görüşerek kabul ettik, çok sayıda uluslararası anlaşmayı Genel Kurulda kabul ettik, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yurt dışı görevlendirmelerine ilişkin 17 tezkere buradan geçti, 3 bütçe yaptık, birçok üst kurulun üye seçimini gerçekleştirdik, Meclis İçtüzüğü'nde yaptığımız değişiklikle birlikte Parlamentonun daha ağır, etkin ve verimli bir şekilde çalışmasına imkân sağladık. 2019-2023 yıllarını kapsayan kalkınma planıyla ilgili olarak da 2 önemli karar Genel Kuruldan geçti. Denetim faaliyetleri kapsamında yazılı soru önergelerinin 31 binden fazlası cevaplandırıldı. Milletvekilleri olarak verdiğimiz önergeler doğrultusunda Türkiye Büyük Millet Meclisinde 10 adet Meclis araştırma komisyonu kuruldu. Pandemi koşullarının etkisi altında yaptığımız yasama ve denetim faaliyetleriyle ülkemizin ve milletimizin birçok sorununun çözümüne katkı sağladık. Son günlerine geldiğimiz bu yasama yılında da bugün kamu kurum ve kuruluşlarımızın ihtiyaçları ile vatandaşlarımızdan gelen taleplerin karşılanması amacıyla bu kanun teklifini görüşerek Genel Kurul çalışmalarına belirli bir süre ara vereceğiz. Bugün görüşeceğimiz kanunla birçok alanda yeni düzenlemeler getiriyoruz. Vaktimin sınırlı olması nedeniyle bölümle ilgili birkaç maddeden bahsetmek istiyorum.

Biliyorsunuz, daha önceden -az önce bununla ilgili konuşma oldu- kıymalık tütün bulundurmak, hatta bulundurmayı bırakın, tabakasını bulundurmak bile Ceza Kanunu anlamında suç teşkil etmekteydi. AK PARTİ döneminde buna 50 kilograma kadar serbestiyet getirildi; bunun üzerindekine de belirli koşullar dâhilinde bir yasal serbestiyet getirildi. Bu teklifle birlikte Tarım ve Orman Bakanlığından yetki almadan ve bildirimde bulunmadan bu düzeyde bir tütün ticareti yapanlara yönelik cezanın yürürlük tarihini 2022 yılına kadar erteliyoruz.

Yine, geçtiğimiz yıl biliyorsunuz 7222 sayılı Kanun ile 5941 sayılı Çek Kanunu'nda bir düzenleme yaptık. Bu değişiklikle karşılıksız çek keşide etme suçundan mahkûm olanların cezasının infazını durdurduk. Hükümlünün yani borçlunun tahliyesinden itibaren üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının en az onda 1'ini alacaklıya ödemesi, geri kalanı ise ikişer ay arayla 15 taksitte ödemesine yönelik bir düzenleme yapmıştık. Şimdiyse, pandeminin oluşturduğu etkiler dikkate alınarak ilk ödemeye ilişkin olarak o üç aylık süreyi bir yıla kadar uzatıyoruz. Burada da alacaklıların bir hakkının zayi olmamasına özen gösteriyoruz.

Değerli milletvekilleri, bu yasa teklifinin en çok tartışılan maddelerinden birisi de Terörle Mücadele Kanunu'nda belirtilen gözaltı sürelerinin uzatılmasına ilişkin mevcut uygulamanın belirli bir süre daha devam ettirilmesi. Terörle iltisaklı olduğu tespit edilen yani terör örgütlerine finansman sağlayan bazı şirketlere Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kayyum olarak atanabilmesine imkân sağlayan yasanın bir süre daha yürürlükte kalmasını sağlayarak uygulamada yaşanan belirsizlikleri ortadan kaldırmayı amaçlamaktayız. Birçok şirkette kayyum zaten kalkmıştı, geri kalanlarda da sürenin sona erecek olması nedeniyle bir belirsizlik vardı, bunu ortadan kaldırıyoruz.

Bu kanun teklifinin OHAL Yasası'yla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Olağanüstü hâl uygulaması 18 Temmuz 2018 tarihinde sona ermiştir ancak terör örgütlerine yönelik mücadelemiz amansız bir şekilde devam etmektedir. Bu mücadelenin daha etkin, daha hızlı, daha kararlı yapılabilmesi için mevcut 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun geçici 19'uncu maddesindeki genel hükümlere bu düzenlemeyle istisnai hükümler getirmekteyiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SALİH CORA (Devamla) - Başkanım, bir dakika daha alabilir miyim.

BAŞKAN - Bence yerinizden yaptığınız konuşmalara sayalım. [CHP ve HDP sıralarından gülüşmeler, alkışlar(!)]

SALİH CORA (Devamla) - On dakika değil, beş dakika Başkanım.

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

SALİH CORA (Devamla) - Başkanım, çok önemli bir konu olduğu için bir dakika daha süre istedim.

Değerli arkadaşlar, bir defa şunun bilinmesini isterim ki kamu görevinde bulunanlar arasında terörle iltisaklı olanlar şu anda hangi yöntemle, hangi kararla ihraç oluyorsa bu kanun süresi içerisinde -itiraz üzerine- yine aynı usulle iade olabilmelerine imkân tanınmaktadır; tek fark, genel hükümlere göre kesinleşmiş yargı kararıyla idareye tanınan haklarda bu düzenlemeyle yargı kararının kesinleşmesini beklemeden idareye hızlı karar alma kabiliyeti tanınmaktadır.

Şunu ifade etmeliyim ki dünyanın hiçbir yerinde Parlamentosuna bomba atan bir kişinin veya o kişiye yardım edenin veya o yardımın, organizasyonun içesinde bulunan bir kişinin rütbesinin sökülmesi veya imtiyazlarının ortadan kaldırılması için yargı kararının beklenmesi mümkün değildir.

Ben bu vesileyle kanun teklifinin hayırlı olmasını diliyorum ve önümüzdeki Kurban Bayramı'nın da tüm Türk ve İslam âlemine hayırlar getirmesini, huzur ve barış getirmesini diliyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)