GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: EKMEK İSRAFININ ÖNLENMESİNE İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:58
Tarih:29.01.2013

GÜRSOY EROL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ekmek israfının önlenmesi amacıyla gündem dışı söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce heyetinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Ülkemizde ekmek israfı, insanımız tarafından her ne kadar kötü bir davranış olarak algılayıp bu noktada hassasiyetle tepki gösterilmesine rağmen, rakamlara baktığımızda, bu durumun tamamen tersine olduğunu üzülerek müşahede etmekteyiz. Üretilen ekmeğin ortalama yüzde 5'inin üstü, maalesef, ülkemizde şu anda israf edilmekte. 2008'de Toprak Mahsulleri Ofisinin yapmış olduğu araştırmaya göre 5 milyonun üzerinde bir rakam israf edilirken dört yıl sonra, 2012 tarihinde Toprak Mahsulleri Ofisinin yaptırmış olduğu yeni bir araştırmada bu sayı 6 milyon adede ulaşmış durumda. Kişi başına ekmek tüketimimiz azalmasına rağmen, maalesef, bu noktada israfın artmış olması bu konunun ne kadar ürkütücü boyutlara ulaştığını ortaya koymaktadır.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sayın Başkanım, sayın hatibin konuşmasının lütfen dinlenmesini sağlayalım.

BAŞKAN - Lütfen sessiz olalım sayın milletvekilleri.

GÜRSOY EROL (Devamla)-  Günlük israf edilen 6 milyon ekmeğin -dikkatinizi çekmek açısından söylüyorum- bir Ankara nüfusu veyahut Somali'nin, açlıktan ne kadar büyük sıkıntılar içerisinde olan Somali'nin yarı nüfusu olduğuna özellikle dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Bu kadar önemli bir rakam. Bu israf rakamı, dünya 1'incisi olduğumuz un ihracatına bile hemen hemen eş değerde.

Ekmeğin insan gıdası dışında tüketilmesi -maalesef- savunduğumuz bir davranış olarak gösterilmemekte. Bu noktada ekmeğin birincil amaçlı insanın tüketimine sunulması doğru olduğundan, her ne kadar "küflenmektense hayvanlara verilmesi" halk arasında yaygın bir davranış olsa da bununla beraber ham madde, akaryakıt, su gibi birçok maddenin de israf olduğu dikkate alındığında, biz insan dışında tüketilmemesini savunuyoruz.

Bu tüketim, daha doğrusu israf üç kademede ortaya çıkmakta. Birincisi, fırınlarda; ki en büyük tüketim, israfın yüzde 50'si fırınlarda satılamayan ve raflarda kalan ekmekten kaynaklanmaktadır. Aşırı rekabet ve iadeli satış nedeniyle fırınlarda aşırı derecede bir israf ortaya çıkmakta. İkinci israf, hanelerde olan israftır. Bu da yüzde 40'lara yakın bir israf. Halkımızın tüketim alışkanlığının değiştirilmesi gerekmekte. Özellikle taze ekmeğe olan aşırı ilgi ve halkımızın ihtiyacından fazla ekmek alması ve daha sonra, maalesef, bunu bayatlatarak çöpe atması ikinci bir israfı oluşturmakta. Üçüncü bir israf nedeni de "toplu tüketim yerleri" dediğimiz lokantalarda, öğrenci yemekhanelerinde, personel yemekhanelerinde oluşan israftan kaynaklanmakta.

Ekmeğimizi israf etmemiş olsaydık -ki bunun rakamsal değeri şu anda 1,5 milyar Türk lirası yıllık olarak- biz, 100 yataklı 80 tane hastane veyahut 16 derslikli 500 tane okul veyahut 300 öğrenci yatak kapasiteli 250 tane yurt veyahut 500 kilometre bölünmüş yol daha yapabilmiş olacaktık. Dolayısıyla, ekmek israfının ne kadar önemli boyutlarda olduğunu, bizim gibi inancımızdan kaynaklanan, köklerimizden ve geleneğimizden kaynaklanan "Yiyiniz, içiniz, israf etmeyiniz." ifadesiyle de yerini bulan? Ama maalesef, bu israfı özellikle önlemek hepimizin başlıca görevleri arasında. Sadece ülkemiz açısından değil, özde ekmek ama genelde bunu bir genel israf olarak da hepimiz algılamak durumundayız. Dünyadaki üretimin üçte 1'i şu anda israf olarak çöpe atılmakta. Bu noktada, 17 Ocak 2013 tarihinde Sayın Başbakanımızın başlatmış olduğu ve Tarım Bakanlığımızın da desteklediği bu kampanyaya hepimizin destek vermesi, ekmek israfının ortadan kaldırılması adına ciddi adımlar atılması gerekmektedir.

Ben bu vesileyle Türkiye'mizi ilgilendiren bu konuyu ve dünyamızı ilgilendiren bu konuyu bir kez daha gündeme taşımayı arzu ettim. Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ, CHP ve MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Erol.