GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hayvanları Koruma Kanunu ile Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:101
Tarih:08.07.2021

SERAP YAŞAR (İstanbul) - Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri; görüşülmekte olan Hayvan Haklarını Koruma Kanunu ile Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'mizin birinci bölümü üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum, Genel Kurulu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Türkiye'nin ilk hayvan hakları kitabının yazarı ve benim de İstanbul Hukuk Fakültesinden hocam olan Profesör Doktor İsmet Sungurbey'den bir alıntı yaparak sözlerime başlamak istiyorum: "Ecdadımız gerek Selçuklu gerek Osmanlı döneminde hayvanlara büyük bir şefkat ve sevgi göstermiştir. Hayvanlar yararına bir çok vakıflar kurmuşlardır. Yaşlı hayvanların ömürlerini tamamlayabilmeleri için büyük otlaklar vakfetmişler, göçmen kuşların göçlerini kolaylaştırmak için vakıflar yapmışlar; cami, medrese ve konakların cephelerine sanat eseri niteliğinde kuş evleri eklemişlerdir. Osmanlı ülkesini gezen yabancıların seyahatnamelerinde Türklerin bu üstün insanlık vasfından büyük bir hayranlıkla söz edildiği de görülmektedir."

Bugün de tarihimizden ve ecdadımızdan aldığımız ilhamla günün koşullarına uygun, makul, kapsayıcı ve yenilikçi bir yasa teklifiyle yüce Meclisimizin huzurlarındayız. 2004 yılında AK PARTİ iktidarımızın ilk döneminde müstakil bir kanun olarak çıkardığımız 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ile hayvanların korunması ve onlara yönelik şiddetin önlenmesi konusundaki hassasiyetimizi göstermiştik. Şimdi ise aradan geçen on yedi yıllık süre içinde ortaya çıkan yeni durumlar karşısında vatandaşlarımızın artan beklentileri ve can dostlarımızın ihtiyaçlarını dikkate alarak yasa teklifimizi hazırladık. Gerek görsel ve yazılı basında gerekse sosyal medyada sıkça yer alan hayvanlara yapılan eziyet ve işkence görüntüleri her birimizin vicdanını kanatıyor. Vatandaşlarımızın ve toplumun vicdanını rahatlatan bu yasa teklifimizle hem insan hem de hayvan refahı, sağlık ve güvenliğinin sağlanmasını hedefliyoruz.

Konuya verdiğimiz öneme binaen bundan iki buçuk sene önce de hayvanların haklarının korunması için bir araştırma komisyonu kurarak konuyu enine boyuna tartıştık; hayvanseverlerimiz, vatandaşlarımız, ilgili tüm STK'ler, Meclisteki parti grupları, meslek odaları, akademisyenler ve uzmanların katılım ve katkılarıyla Meclis araştırma komisyonu raporumuzu çıkarmıştık. Raporla belirlenen tedbirler ve tavsiyeler ışığında hazırlanan yasa teklifimizi hem hazırlanış aşamasında ve hem de bu hassas meseleyi ele alış biçimi bakımından tarihî bir adım olarak görüyorum. Bu yasa teklifiyle getirilen en önemli değişiklik hayvanların mal ve eşya olmaktan çıkarılıp canlı statüsünde değerlendirilmesidir. Teklifle ticari amaç güdülmeksizin bakılan bütün ev hayvanlarının sahiplerinin borçlarından dolayı haczedilmesi yasaklanmakta, hayvanlara ilişkin "süs" ibaresi kanundan çıkarılmaktadır. "Pet shop"larda kedi ve köpek bulundurulması yasaklanmıştır. Ayrıca -son derece önemli bir nokta- mevcut kanunda kabahat olarak düzenlenen, nesli yok olma tehlikesi altında olan hayvanları öldürmek, bir hayvan neslini yok etmek, ev hayvanı veya evcil hayvanı kasten öldürmek, işkence etmek, zalimce muamelede bulunmak, hayvanları dövüştürmek, tecavüz etmek, hayvan ister sahipli ister sahipsiz olsun suç hâline getirilmekte ve diğer kabahat fiilleri bakımından mevcut idari para cezalarının miktarları da artırılmaktadır.

Kabahat ile suç arasındaki derin farkı size birkaç örnekle açıklamak istiyorum. Bu fiiller suç hâline geldiğinde yatarı olan hapis cezaları verilebilecek ve cezalar da caydırıcılık bakımından amacına ulaşacaktır. Kabahatlerde adli sicile işleme gibi bir durum yoktur; bu yasayla bu fiilleri işleyenlerin adli sicile kayıtlarına işlenecektir. Bu yeni düzenlemeyle suç olarak düzenlenen fiiller bakımından savcı ve hâkimler derhâl devreye girecektir. Eski hâliyle, kabahatler kapsamında böyle bir imkân bulunmamaktaydı. Sadece bu ayrıntılar bile suç ile kabahat arasındaki farkı ortaya koymak bakımından önemlidir. Bunun zihinsel bir dönüşümü de beraberinde getireceğine inanıyorum. Bu boyutuyla da yasa teklifimiz yeni bir dönemin başlangıcı ve bir milat olarak görülebilir.

Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekili arkadaşlarım; hayvanların daha etkin korunmasının sağlanması adına yoğun mesai harcayarak üzerinde çalıştığımız kanun teklifimiz inanıyorum ki konunun tüm taraflarını memnun edecek düzeydedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

SERAP YAŞAR (Devamla) - Ben de böyle bir yasa teklifinin ilk imzacıları arasında bulunmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Şunu da belirtmek isterim ki: Hayvanları korumak sadece kanunlarla sağlanamaz. Yasal düzenlemeler ve cezalar caydırıcılık bakımından kuşkusuz önemlidir ancak toplumun her bireyinin desteği ve inancıyla, zihinsel değişim ve dönüşümle başarılabilir. Ne zaman ki veciz biçimde ifade ettiğimiz gibi "Hayvanlar mal değil, candır." ifadesini içselleştiririz, o zaman bu konuda büyük bir mesafe kat ettiğimizi de söyleyebiliriz.

Sözlerime son verirken, yasa teklifine görüş ve önerileriyle katkı sağlayan hayvanseverlerimize, STK'lere, kamu kurumlarımıza, çok emeği geçen Özlem Zengin Vekilimize, Grup Başkan Vekilimiz Mahir Ünal'a, Yunus Kılıç'a, Mustafa Yel'e sonsuz teşekkür ediyorum. En büyük teşekkürü de bu konuya vermiş olduğu güçlü destek sebebiyle Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a ve saygıdeğer eşi Emine Erdoğan Hanımefendi'ye etmek istiyorum.

Gazi Meclisimizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)