GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CEZA MUHAKEMESİ KANUNU İLE CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:3
Birleşim:57
Tarih:24.01.2013

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Ben, yetiştiğim yerde not alabildiğim sorulara cevap vermeye çalışacağım.

Bir milletvekilimiz İmralı görüşmelerine atıf yaparak "İmralı'daki hükümlünün yazmış olduğu notlar" ya da "kitap" diye bahsetti; o kitaptan alıntılar yaparak "Bu örgüt Müslüman Kürtlerin temsilcisi olabilir mi?" ya da "Bu şahıs Müslüman Kürtlerin temsilcisi olabilir mi?" şeklinde bir soru yöneltti.

Hiç kimse o kişiyle "Müslüman Kürtlerin temsilcisi" sıfatıyla görüşmüyor.

Değerli milletvekilleri, bu ülkede?

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Ne diye görüşüyorsunuz o zaman?

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Dinlersen anlayacaksın.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Ne diye görüşüyorsunuz İmralı'yla?

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Soru sorduysanız cevabını bekleyeceksiniz Sayın Milletvekili.

Değerli arkadaşlar, bu ülkede 1925 yılından başlayan ve bu problemi tanımlamaya ve bu problemin çözümüne dönük çareler üretmeye çalışan tespitler yapılmış devlet organlarınca, kurumlarınca. Önümde, bu raporların tarihleri ve kimler tarafından hazırlandığına dair bir liste var: "1925'te Meclis Başkanı Abdülhalik Renda, 1925'te Dahiliye Vekili Cemil Uybadın, 1926'da Mülkiye Müfettişi Hamdi Bey, 1926'da Vali Ali Cemal Bardakçı, 1931'de Umum Müfettiş İbrahim Tali Bey, 1931'de General Fevzi Çakmak, 1931'de Korgeneral Ömer Halis Bıyıktay" şeklinde 16 tane rapor var 1925'ten, efendim, 1961'e gelinceye kadar.

Bu raporlara bakarsanız, değerli milletvekilleri, birkaçı hariç, ağırlıklı çoğunluğu sizin savunduğunuz görüşler, kısmen Cumhuriyet Halk Partisinin zaman zaman dile getirdiği görüşler çerçevesinde hazırlanmış raporlar ve bu raporlardan "çözüm önerileri" diye getirilen öneriler de önümde sıralanmış durumda.

1925'ten başlayan bu süreçte bugüne kadar uygulanan bu tedbirlerin Türkiye'yi, ülkemizi nereye taşıdığı, nereye getirdiği hepimizin malumu. Şimdi, tekrar tekrar seksen yıldır deneyip deneyip, uygulayıp uygulayıp çıkamadığımız bir sorundan aynı yöntemleri tekrar uygulamamızı bizlere lütfen tavsiye etmeyin.

SIRRI SAKIK (Muş) - Bravo sana!

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Öyle bir ülke düşünün ki, öyle bir devlet aklı düşünün ki seksen yıldır bu sorunu teşhis etmek için çalışıyor, raporlar tanzim ediyor, çözüm önerileri ortaya koyuyor, o çözüm önerileri tatbik edilmeye çalışılıyor ama geldiğimiz nokta ortadadır 2013'te.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - O zaman, teröristlerin dediğini mi yapacağız?

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - O açıdan bu noktada gerek Türkiye tecrübesi gerek 1925'ten yaklaşık?

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Sayın Bakan, teröristlerin istediğini mi yapacağız?

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - ?yüz yıllık tecrübemiz var -cumhuriyetten sonraki dönem için söylüyorum- dünya tecrübesi var, ortak akıl ürünü ortaya koyabileceğimiz birtakım sonuçlar olabilir ama bu sorunu çözmek için birbirimizle bu Parlamentoda bağırarak çağırarak, siz bana laf atarak, ben size cevap vermeye çalışarak bu sorunu çözemeyeceğimiz kesin. Onun için?

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Soru soruyorum: PKK'lıların dediğini mi yapacaksınız?

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Soru sorduysanız cevabını dinleyeceksiniz Değerli Milletvekili.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Sen de gevelemeyeceksin, cevap vereceksin.

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Siz sorarken biz burada dinledik.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Cevap vermiyorsunuz ki.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Süre dolduruyorsun.

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Değerli milletvekilleri, şu anda Türkiye Cumhuriyeti parlamenter demokrasi ile yönetilen bir ülke.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Ne yapacağınızı açık açık söyleyin.

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Bu parlamenter demokrasiyi oluşturan unsurlar çok açık; yasama, yürütme, yargı erkleri ve bunların nasıl oluşacağını Anayasa'mız öngörmüş. Seçimlere gidilmiş, her siyasi parti kendi programını takdim etmiş bu millete; siz de takdim etmişsiniz, BDP de, CHP de, AK PARTİ de. Milletimiz AK PARTİ'ye son on yıldır iktidar etme, bu ülkeyi yönetme görevini vermiş?

ALİM IŞIK (Kütahya) - Programların hiçbirinde bunlar yok!

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - ?ve bu ülkeyi yönetme görevini veren?

ALİM IŞIK (Kütahya) - Programların hiçbirinde bunlar yok Sayın Bakan.

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Bağırıp durma oradan, buradan cevap veriyorum.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Olur!

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - ?milletimizin vermiş olduğu yetkiye dayanarak bu Parlamentonun içerisinden bir Hükûmet çıkmıştır, bir yürütme organı çıkmıştır.

ALİM IŞIK (Kütahya) - Burada çocuğun falan yok! AKP'li milletvekili de yok! Ne biçim konuşuyorsun!

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Bu Parlamentonun içerisinden bir Hükûmet çıkmıştır, bir yürütme organı çıkmıştır. Bu yürütme organının almış olduğu tedbirler, yapmış olduğu yasal düzenlemeler ve ortaya koyduğu icraatlar ile icraatına devam ediyor. Bu icraatları denetleyecek olan elbette Parlamentoda muhalefet bunu sorgular ama en nihayetinde, son söz milletimizindir.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - Ne görüşüyorsanız, gelin burada bizlerle paylaşın.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Ülkeyi AKP'nin tek parti diktatörlüğü yönetiyor!

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Biz, 2002'den bu yana, 2004'te, 2005'te, 2007'de, 2009'da, 2010'da, 2011'de defalarca bu milletin önüne gittik ve bu politikalarımız milletimiz tarafından tescil edildi, onaylandı.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Hangi politikadan bahsediyorsun!

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Siz milleti kandırıyorsunuz, millete yalan söylüyorsunuz!

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - "Görüşen şerefsizdir" diyorsun, buraya gelip başka şey konuşuyorsun.

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Dolayısıyla, siz burada, yine milletimizin bir kısmının oyunu alarak gelip muhalefet görevini icra ediyorsunuz.

HASAN HÜSEYİN TÜRKOĞLU (Osmaniye) - O zaman bizimle paylaşın.

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Size ve size oy veren seçmeninize saygı duyuyorum ve o seçmenin iradesini burada yansıtıyorsunuz?

ENVER ERDEM (Elazığ) - Keşke biz de size saygı duyabilseydik.

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - ?ama sizin seçmeninize duyduğumuz saygı kadar, sizin de, milletin kahir ekseriyetinin oy verdiği, göreve getirdiği iktidar grubuna ve o iktidar grubunun içerisinden çıkan Hükûmete saygı duymanızı bekleriz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Netice itibarıyla, hiç birimiz buraya atama yoluyla gelmedik, seçimlerle geldik. Bizi seçimle buraya getiren milletimiz, politikalarımızı beğenmediği takdirde seçimler yoluyla tekrar bu görevden almaya muktedirdir.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Bizi de millet getirdi, sadece sizi mi getirdi?

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Değerli milletvekilleri?

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Yüzde 50 oy almışsınız, oyunuz yüzde 50, kibriniz yüzde 500!

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Sayın Başkan, soruya cevap verecekse versin. Propaganda yapacaksa, kürsüden?

BAŞKAN - Sayın Bakan, lütfen cevaplarınızı tamamlayınız.

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Evet.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Seçim beyannamenizde var mı bunlar? Yok.

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Bir diğer milletvekilimiz "Yargılama bir bütündür, şu anda getirmiş olduğunuz düzenlemeyle iddianamenin tanzim edilmesinden sonra ve son savunma öncesinde mütalaanın okunmasından sonra yapılacak savunmalara bu hakkı veriyorsunuz, bunu daha ileriye taşımayacağınıza söz verir misiniz?" gibi bir şey sordu. Bu sorunun anlamlı olduğunu düşünmüyorum. Şu anda Parlamentoda oluşan irade budur.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Bunu sen mi takdir edeceksin?

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Parlamento yasa koyucudur ve şu anda getirmiş olduğu tasarruf budur. Burada şunu çok net ifade edeyim: Bizim yapmış olduğumuz düzenleme, kesinlikle devletin dilini, yargılama dilini değiştiren bir düzenleme değildir. Kendisini daha iyi ifade edebileceğini belirttiği bir başka dilde, iki noktada savunmasını ifade etmesi düzenlemesidir.

ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - İyi de, öyle bir şey olur mu Sayın Bakan? Baştan sona çelişki, ne yaptığınızı bile bilmiyorsunuz.

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Bu, tercüman düzenlemesinin genişletilmesine dair bir uygulamadır. Yargı dili değişmemektedir. Dolayısıyla, bu noktada çok net bunun altını çiziyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bakan, teşekkür ediyorum.

ADALET BAKANI SADULLAH ERGİN (Hatay) - Efendim, cevaplayamadığım sorulara da yazılı olarak cevap vereceğim.

BAŞKAN - Peki, teşekkür ederim.