| Konu: | Çorlu tren kazasının yıl dönümüne, Sözcü TV'ye iyi yayınlar dilediğine, Türk lirasının değer kaybına, Erzincan Şeker Fabrikasına ve Erzincan'ın sorunlarına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 101 |
| Tarih: | 08.07.2021 |
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üç yıl önce bugün 362 yolcu ve 6 personeliyle Edirne'nin Uzunköprü ilçesinden İstanbul Halkalı'ya gitmek üzere hareket eden yolcu treni Tekirdağ'ın Çorlu ilçesi Muratlı-Balabanlı bölgesinde devrildi. Bu kazada 25 vatandaşımız hayatını kaybetti, 340 vatandaşımız yaralandı. Bu hiç unutamadığımız acı tren kazasında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum.
Çorlu tren kazası davasının mart ayında 7'nci duruşması yapıldı ve ne yazık ki adalet hâlâ yerini bulmadı. Adalet derken, adaletin bir kısmı yerine getirildi, orada ölen çocuğun annesine ikide bir gözaltı kararı veriliyor; öyle bir adalet anlayışınız var. Evladını, eşini kaybeden kadına ikide bir gözaltı kararı veriliyor. Bu tren kazasıyla ortaya çıkan adaletin sonucu bu. Bu tren kazası döneminde sorumlu olanlar da hâlâ bu Mecliste. Onlar, bunun aydınlanması için katkı vermesi gerekirken olay hâlâ sakit bir durumda devam ediyor. Bu kazanın ciddi ihmal ve denetimsizlik sonucu yaşandığı apaçık ortada olmasına rağmen, bu faciaya neden olan ihmallerin belirlenmesi, sorumluların ortaya çıkarılması ve kaza geçiren vatandaşlarımızın da mağduriyetlerinin giderilmesi amacıyla daha önce verdiğimiz araştırma önergeleri ne yazık ki tarafınızdan reddedildi. İYİ Parti olarak asla kaderle açıklanmayacak bu tren kazasının takipçisi olmaya, yakınlarını kaybeden ailelerin sesi olmaya devam edeceğiz. Sizin hatalarınızı kader diye topluma sunmaktan vazgeçin, bunlar sizin hatalarınızın sonucu kayıplarımız.
Daha önce, gerek verdiğimiz önergelerle, gerek burada yaptığımız konuşmalarla Sözcü televizyonunun eksizsiz belgelerle başvuru yapmasına rağmen yayın hayatına hâlâ başlayamadığını dile getirmiştik; bunun, basın özgürlüğünün ihlali olduğunu vurgulamıştık. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu dört yüz doksan altı gün süren mücadele ve bekleyişin sonunda Sözcü TV'nin logosunu onayladı. Arkadaşlar, bir buçuk sene bir televizyonun logosunu onayladınız ya. Bu nasıl bir sistem, nasıl bir tahakküm sistemi, nasıl bir otoriterlik! Diktatörlük demeyeceğim, kızmayın. Ben de buradan Sözcü TV'ye iyi yayınlar diliyorum. Muhalefetin sesini duyuran, habercilikte doğru ve iyi işler yapan Sözcü gazetesi ve Sözcü televizyonuna başarılar diliyorum.
Son üç yılda Türk lirasının dolar karşısında değer kaybı ne kadar? Tam yüzde 100. Vatandaş dolarla maaş almıyor ancak durmadan bu yükselen dolar, değer kaybeden Türk lirasından dolayı artık hiçbir şey alamıyor vatandaş. Ülkede işsiz sayısı 12 milyonu aşmış, ekonomi altüst oldu. Birisi bugün yazmış: "Tatil köyleri dolu." demiş.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Ya, tatil köylerini Ruslar dolduruyor, bizimkiler o gelen turistlere hizmet etmek için orada olan çocuklarımız bizim veyahut da bu iktidarın çevresinde dolaşanlar olabilir ama vatandaşın durumu hiç öyle değil. Sokağa çıkmadığınız için bilmiyorsunuz, gittiğiniz sadece kendi partilileriniz. Partili Cumhurbaşkanlığı sistemindeki o hızlı karar alma mekanizması nedense ekonomide gerekli kararların alınmasında bir türlü engel. Altı ayda bir reform paketi açıklıyorsunuz ama içi de boş çıkıyor bu paketin yani millete bir katkısı olmadı bugüne kadar. Bu paketler ne zaman açıklansa o gün Türk lirası değer kaybediyor; dikkat edin, ne zaman paket açıklasanız Türk lirası değer kaybediyor. Dolayısıyla, insan merak ediyor: Bu sistem hangi sorunlara etkili ve hızlı bir çözüm buluyor? Mesela, yirmi ay içerisinde 4 kez Merkez Bankası Başkanı değişiyor; çok hızlı bir değişiklik var burada, bu sistemin getirdiği hızlardan bir tanesi bu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Müsaade istiyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Merkez Bankasının Başkanlarını görevden alma konusunda bu sistem çok hızlı. Beş yıl süreyle, son üç yılda, 3 kez TÜİK Başkanı görevden alınmış. Bu konuda da çok hızlı bu sistem, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi. Ancak partili Cumhurbaşkanlığı sistemi Türk milletini her geçen gün daha fazla kuşatan işsizlik, enflasyon, yoksulluk, hatta yokluk sorununa çözüm üretme noktasında tamamen etkisiz kalıyor. Geldiğimiz noktada, iktidar dâhil olmak üzere, ucube Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin Türk milletine ödettiği bedeli herkes görüyor.
Son olarak Erzincan'dan söz etmek istiyorum Sayın Başkanım. Erzincan Şeker Fabrikasının özelleştirilmesinden sonra bu fabrika ne yazık ki atıl hâle getirildi. Daha önceki yıllarda 300'lere varan personel sayısı günümüzde 30'lara kadar düştü, kalan personele de -Türkiye'nin çeşitli illerine sürekli görevlendirme yapılarak- âdeta mobbing uygulanıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bir zamanlar Türk Cumhuriyetleri'ne şeker fabrikası inşa eden bu tesis, mevcut iktidar sayesinde ne yazık ki üretim yapamaz hâle geldi. Sahipsiz kalan fabrikada az sayıda personel de geleceğinden endişeli bir şekilde beklemeye devam ediyor. Çünkü Erzincan'da kamuya ait Sümerbank İplik Fabrikası, Tercan Ayakkabı Fabrikası önce özelleştirildi, sonra da kupon arazi hâline getirildi ve beton yığınına çevrildi. Erzincan Şeker Fabrikası da geçtiğimiz yıllarda özelleştirilmiş ve aynı kaderi beklemektedir. Peki, bu fabrika kime satıldı? Biliyorsunuz hepiniz de ben hatırlatayım: Bildiğimiz Albayraklara; hani, her gün muhalefete hakaret eden, küfür eden Albayraklar Grubunun o gazetesi var ya, Yeni Şafak gazetesi, onun sahiplerine satıldı.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Maşallah!
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Makine Fabrikasının da aynı sonu yaşamaması için gerekli çalışmanın yapılması ve önlemlerin acilen alınması gerekmektedir. Zira, bu tesis elden giderse devletin bu şehirde tüten tek bir bacası kalmayacak.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bitiriyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Evet, son kez açıyoruz mikrofonu.
Buyurun.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Erzincan'daki hidroelektrik santralleri nedeniyle sulama sıkıntısı çeken Erzincan'da artık içme suyu sıkıntısı da çekiliyor. Bir zamanlar Bögert maden suyunun olduğu yer şimdi içme suyu sıkıntısı çekiyor. Arazilerin büyük bir bölümü ekilemez hâle gelmiş, köy ve beldelerde vatandaşlarımız ihtiyaç ve içme sularını dahi arar hâle gelmişler. Mevcut sulamalarda ise enerji maliyetleri çiftçimizin belini bükmektedir.
Erzincanlı gençler işsiz, mevcut istihdam alanları yeterli gelmiyor; biraz evvel izah ettim, fabrikaları kapatıyorsunuz. Bu nedenle, Erzincan hâlâ en fazla göç veren illerden bir tanesi.
Hükûmeti bu konularda Erzincan'ın sesini duymaya davet ediyor, yüce Parlamentoyu saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim Sayın Başkan.