| Konu: | Srebrenitsa soykırımının yıl dönümüne ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 101 |
| Tarih: | 08.07.2021 |
REFİK ÖZEN (Bursa) - "Hayatta kaldım. Adım 'Muhammed' 'İbrahim' 'İshak' olabilirdi; bunun hiçbir önemi yok. Hayatta kaldım, çoğu kurtulamadı. Onlar nasıl öldülerse ben de öyle hayatta kaldım. Onların ölümü ile benim hayatta kalmam arasında hiçbir fark yok çünkü onların ölümüyle kalıcı olarak ve geri dönülmez bir şekilde damgalanmış bir dünyada yaşamaya devam ettim. Srebrenitsa'dan geliyorum. Aslında ben başka bir yerden geliyorum ama Srebrenitsa'lı olmayı seçtim. Yalnızca oradan gelmeye cesaret ediyorum, tıpkı başka hiçbir yerde olmadığım bir zamanda oraya girmeye cesaret ettiğim gibi. Tam da bu yüzden doğum yerinin ölüm yeriyle kıyasla önemsiz olduğuna inanıyorum. İyi ki hakkımızdaki hiçbir şeyi söylemez, yalnızca coğrafi bir gerçektir. Ölüm yeriyse inandıklarımızı, inançlarımızı, yaptığımız ve ölüm bizi yakalayana dek sonuna kadar sadık kaldığımız seçimlerimizi ifade eder. Belki de bunların hepsi yanlıştır, belki de insan ölüm yerini seçemez doğum yerini de seçemediği gibi. Onlarsa doğdukları, savaş yıllarında sığınak aradıkları ve sığındıkları günbegün birlikte ızdırap içinde yaşadıkları yerde öldüler. Aslında Srebrenitsa'yı hayatta kalmak için seçtiler, bu da onların ölümlerini bir o kadar korkunç kılmaktadır." diyordu Bosnalı yazar Emir Suljagic.
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Srebrenitsa soykırımının 26'ncı yıl dönümü münasebetiyle söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle sizleri, aziz milletimizi, dost, kardeş Bosna halkını saygıyla selamlıyorum.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Srebrenitsa Bosna'nın kuzeydoğusunda bulunan küçük bir şehirdir. Bu şehir insanlarından binlerce Boşnak'ın bugüne kadar görülmemiş bir şekilde katledilmeleri nedeniyle Srebrenitsa'nın adı herkesin hafızasında yer etti. Ayrıca, Bosna'nın Sırbistan sınırlarında bulunan diğer yerlerinde, Drina Nehri civarlarında sayısız insan yok edildi. Eski Yugoslav Halk Ordusu subaylarının komuta ettiği Sırbistan ve Karadağ Sırpları tarafından vahşice göçe zorlanan bu insanlar, kaçışarak aylar boyunca Srebrenitsa'ya sığındılar. Kurtuluşu burada bulacaklarını sanıyorlardı çünkü bu şehrin özgürlüğü, Birleşmiş Milletlerce güvenli bölge olarak ilan edilmiş olması nedeniyle garanti altına alınmıştı. Bu sebeple, insanların güvenli olduğuna ve askerden arındırıldığına inandıkları bu şehre sığınmalarından sonra bugüne kadar görülmemiş boyuttaki vahşet başlatıldı. Birleşmiş Milletlere bağlı olan askerler, silahtan arındırılmış, açlık, hastalık ve üç buçuk yıl süren acılarla bitkin hâldeki insanlara saldırılmasına âdeta göz yumuyordu. Srebrenitsa gerçek bir mezbahaya dönüştü. Yaşanılan bu vahşet öyle boyutlara ulaşmış ki sağırlaşmış olan dünya artık bu duruma sessiz kalamadı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, aldığı kararla Sırpların güvenli bölge olan Srebrenitsa'yı derhâl terk etmesini istedi. Özgürlük savaşı verenlerin haklarının savunulması gündemdeydi, vahşet işte bu dönem yaşandı, Srebrenitsa ihanete uğradı. 11 Temmuz 1995 günü Ratko Mladic komutasındaki Sırp Cumhuriyeti Ordusu Srebrenitsa'ya girdi ve 8.372 Boşnak öldürüldü. Srebrenitsa soykırımının üzerinden tam yirmi altı yıl geçti ve bu şehirde ve çevresindeki bölgelerde 94 tane toplu mezar bulunmuş ve 6.900 şehidin kalıntıları tespit edilmiştir. Bugün binden fazla kişi ise hâlen kayıptır. Uluslararası Lahey Divanı, Srebrenitsa'yı 2007'de "soykırım" olarak nitelendirdi. Srebrenitsa'lı şehitler; vatanları, namusları, şerefleri, onurları için hayatlarını vermiş ve toplu katliama maruz kalmışlardır. Aradan geçen yirmi altı yıla rağmen, bugün bile hâlâ akıbetleri bilinmeyen, mezarları meçhul, bir mezar taşı dahi olmayan bin civarında kayıp bulunmaktadır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bildiğimiz bir şey var, bir masum insanın ölümü tüm insanlığın ölümü gibidir. Buna inanarak bir daha bu acıların yaşanmaması için, katliamların tekrar edilmemesi için, dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir bölgesinde etnik temizlik girişimleri olmaması için Srebrenitsa'yı hafızalarımızdan hiç çıkarmayacak, silinmesine izin vermeyeceğiz.
Bizler inanıyoruz ki Bosna Hersek'in geleceği parlak olacaktır ve yine inanıyoruz ki Srebrenitsa, insanlık onurunun yeniden yeşerdiği, barışın, dostluğun, kardeşliğin, dayanışmanın âdeta parladığı yer olacaktır.
Ülkemiz, Balkanların refahı, istikrarı, huzuru ve barışı için her zaman elinden gelen gayreti göstermektedir; dün olduğu gibi, bugün de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu gayretlerimiz artarak devam edecektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
REFİK ÖZEN (Devamla) - Tamamlıyorum.
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
REFİK ÖZEN (Devamla) - Bosna Hersek bugün farklı etnik ve kültürel farklılıkları olan bir ülkedir ve tüm dünya için bir umuttur. Çünkü Bosna Hersek'teki barış, Balkanlarda, Avrupa'da ve dünyadaki barış anlamına gelir.
Bu duygu ve düşüncelerle bir kez daha Srebrenitsa ve çevresinde soykırım sonucu yaşamlarını yitiren tüm şehitleri anıyor; dost, kardeş Bosna halkına ve Genel Kurulumuza en derin saygılarımı sunuyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)