| Konu: | Avrupa Gençler Şampiyonası'nda madalya kazanan güreşçileri kutladığına, Çocuk Esirgeme Kurumunun 100'üncü kuruluş yıl dönümüne, Antalya Elmalı'daki çocuk istismarıyla ilgili davanın takipçisi olacaklarına, dördüncü yargı paketine ve İstanbul Sözleşmesi'ne ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 98 |
| Tarih: | 30.06.2021 |
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Almanya'da düzenlenen Avrupa Gençler Güreş Şampiyonası'nda millî güreşçimiz Polat Polatçı, serbest stil 97 kiloda altın madalya kazanarak Avrupa şampiyonu oldu. Yine millî güreşçimiz Mevlüt Özdemir ve İsmail Küçüksolak da bronz madalya kazandılar; millî güreşçilerimizi kutluyorum, başarılarının devamını diliyorum.
Yüz yıl önce bugün Millî Mücadele'nin en zor günlerinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde Himaye-i Etfal Cemiyeti yani Çocuk Esirgeme Kurumu kuruldu. İstiklal mücadelesi veren Türk milleti, savaşın en çetin günlerinde dahi istiklali kadar istikbalini de muhafaza etme iradesini ortaya koymuş ve çocuklarımızın korunması için harekete geçmiştir. Çocuklarını koruyamayan bir toplumun hayatta kalma şansı yoktur.
2019 yılında 2 yavrumuzun cinsel istismara maruz kalmasına ilişkin Antalya'nın Elmalı ilçesinde görülen davada onca maddi kanıta rağmen sanık olan anne ve üvey babanın serbest bırakılması tüm Türkiye'de infial yaratmıştır. 7 ve 10 yaşında 2 yavrumuz istismarı yazdılar, yetmedi mi; çizdiler, yetmedi mi; Adli Tıp raporu, o da mı yetmedi? Buna rağmen bu failler hangi vicdan, hangi adalet, hangi kanun maddesinin gereği olarak serbest bırakıldılar bilmiyorum. Türk yargısı yetkisini Türk milleti adına kullanır. Elmalı davasındaki belgeler ortadayken faillerin serbest bırakılması kararı Türk milletinin vicdanı tarafından mahkûm edilmiştir. Çocuklara istismarda bulunan bu alçaklar en ağır cezayı almalıdırlar. Faillerin en kısa zaman içerisinde yeniden tutuklanması ve en ağır şekilde cezalandırılması için bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız.
Dördüncü yargı paketi kanun teklifinde, çocuğun cinsel istismarı suçunda tutuklama için somut delil aranma şartı istenmektedir. İYİ Parti olarak iktidarı uyarıyoruz: Yargı paketindeki söz konusu maddeyi Meclis gündemine getirirseniz...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edin, buyurun.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - ...ve istismarcıların tutuklanmasını zorlaştıracak bir kanun maddesi ihdas ederseniz bunun bedeli toplum nezdinde sizin için çok ağır olur. Dünyanın bütün hukuk sistemlerinde çocuğa karşı işlenen cinsel istismar suçlarında mağdurun beyanı esas alınır. Çocuklarımızı korumak yerine istismarcıları koruyan bir kanun teklifini Meclisin gündemine alırsanız biliniz ki bunun siyasi yükü altında ezilirsiniz.
Devletin idaresini bir kişinin keyfî kararlarına bağlayan Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi, bir gece yarısı yine "Ben yaptım, oldu." anlayışıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen İstanbul Sözleşmesi'nden çıkma kararı almıştı. Sayın Erdoğan'ın Başbakanlığı döneminde imzalanan İstanbul Sözleşmesi kadınlarımız için hayati bir kazanım olabilecekken maalesef uygulamaya koyulamamış ve yine Sayın Erdoğan tarafından bu sözleşmeden çekilme kararı alınmıştır. Anayasa'ya aykırı olan bu ucube karar Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener tarafından Danıştaya taşındı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bitiriyorum Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Devam ediniz.
Buyurun.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Danıştay İstanbul Sözleşmesi'ne ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararının yürütmesinin durdurulması talebini reddetti. Bizzat Danıştay tarafından ortaya konulan "Bir işlemi sona erdirme hakkı sadece onu yapan makama aittir." ilkesine rağmen Danıştay kendisiyle çelişerek başvurumuzu reddetti. Böylece yargı üzerindeki vesayet bir kez daha ifşa oldu. İstanbul Sözleşmesi diyor ki: "Kadınlara karşı her türlü ayrımcılığı önlemek için gerekli yasal tedbirler alınmalıdır. Devlet kadına şiddeti önleyecek etkili ve kapsamlı politikalar geliştirmelidir. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için gerekli finansman ve insan kaynağı sağlanmalıdır."
İYİ Parti olarak, Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener öncülüğünde, kadınlara yönelik cinsiyet ayrımcılığının sona erdiği, şiddet ve fırsat eşitsizliği sorunlarının ortadan kaldırıldığı bir Türkiye vadediyoruz. Kadınlarımızın hakkını iptidai baskı gruplarına çiğnetmeyeceğiz. Bu ucube sistemi değiştireceğiz ve İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden yaşatacağız.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.