GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Askeri Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:95
Tarih:23.06.2021

ORHAN KIRCALI (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, ekranları başında bizleri izleyen aziz milletimiz; teklif sahibi olduğum 268 sıra sayılı Askeri Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi hakkında şahsım adına söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bizlerde, Türklerde ordu her zaman devletin en temel teşkilatlarından biri olmuş ve önemini daima korumuştur. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz şühedanın kanlarıyla yoğrulan aziz vatanımızı, mavi vatanımızı, semalarımızı korumakta ve yeri geldiğinde de sınırlarımızın dışında ülkemizin hak ve menfaatlerini kararlılıkla savunmaktadır.

Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği, desteği ve teşvikleriyle, bir taraftan Türk Silahlı Kuvvetlerimizin eğitiminin en iyi şekilde yapılması için gerekli imkânlar sağlanırken diğer taraftan da üstün teknolojiye sahip, yerli üretim harp araç gereç ve sistemleri ordumuzun kullanımına sunulmuştur. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz tüm bu imkân ve kabiliyetleriyle dünyanın en güçlü orduları arasında elde etmiş olduğu haklı ve mümtaz yerini daha da sağlamlaştırmaktadır.

Değerli milletvekilleri, iki bin yılı aşkın tarihî geçmişi olan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, millî, manevi ve mesleki değerleriyle destanlaşan birçok zafere imza atmıştır. Bu büyük başarıların temelindeki en önemli unsurlardan biri de dünyanın hayranlığını kazanan disiplinli yapısıdır.

Askerî disiplini sağlama zorunluluğunda, genel ceza hukuku ve usul kurallarının yanı sıra, ordulara özgü kurallara da ihtiyaç duyulmaktadır. Ordunun düzeni işlenen bir suç nedeniyle ihlal edildiğinde düzen ve disiplin süratle ve adaletli bir şekilde yeniden tesis edilmelidir. Bu süreçte, askerlik müessesesinin kendine has yapısı ve özelliğiyle birlikte askerlik hizmetinin gerekleri de göz önünde bulundurulmalıdır. Mukayeseli hukuk örnekleri incelendiğinde, asker kişiler bakımından farklı cezai düzenlemelere duyulan ihtiyaçlara rağmen bu kişiler bakımından ayrı bir yargı kolu oluşturulmasında da zorunluluk bulunmadığı aşikârdır.

Değerli milletvekilleri, 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 13'üncü maddesiyle Anayasa'nın 142'nci maddesinde yapılan düzenleme kapsamında, barış zamanında disiplin mahkemeleri dışında askerî mahkeme kurulamayacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre, askerî mahkemeler kaldırılmıştır ve sadece savaş dönemlerinde asker kişilerin görevleriyle ilgili işledikleri suçlara ilişkin davalarla sınırlı olarak kurulabilmeleri öngörülmekte, olağan dönemlerde askerî suçlara ilişkin yargılama yapma görevi adli yargı mercilerine verilmektedir. Askerî suçların yargılanmasında uzmanlaşmanın sağlanması için askerî suçlara ilişkin davalara bakacak mahkemelerin belirlenmesi ve uygulanacak usule ilişkin yeni hükümler getirilmesi gerekmektedir. Böylece askerî hizmet işleyişine ve askerî disiplin tesisine katkı sağlanacaktır.

Değerli milletvekilleri, Askeri Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'yle 4 kanunda değişiklik ve düzenleme yapılmakta, ayrıca 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu yürürlükten kaldırılmaktadır. Anayasa değişikliğiyle askerî mahkemelerin kaldırılması sonrası asker kişiler tarafından işlenen askerî suçlara ilişkin usul hükümlerini içeren 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu'nun yapılan düzenlemeyle yürürlükten kaldırılacağı hususu da göz önüne alındığında, mezkûr kanunda yer alan usul hükümlerinin, hukukun dinamik yapısı da göz önüne alınarak askerliğin temeli olan disiplinin muhafazası ile idamesini sağlayan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'na göre özel kanun niteliğini haiz 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'na dâhil edilmesine de ihtiyaç duyulmuştur.

Değerli milletvekilleri, yaptığımız düzenlemeyle yürürlükteki askerî mevzuatta bulunmayan "askerî suç" ve "sırf askerî suç" tanımı 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'na eklenen 11'inci maddeyle kanunilik ilkesine uygun olarak belirlenmektedir. Düzenlemeyle asker kişiler arasında işlenen suçlarda yakın akrabalık ilişkisi olanların birbirlerine karşı işledikleri suçlar bakımından üst-ast ilişkisi dikkate alınmayacaktır. Yükümlü erbaş ve erler arasında işlenen suçlar bakımından da ast-üst veya amir ilişkisinin dikkate alınabilmesi için fiilin askerî hizmet ve görevlerden kaynaklanması gerektiği belirtilmektedir. Burada erbaş ve erlerle ilgili lehte bir düzenleme yapılmaktadır. Asker kişilerin yakalanması ve tutuklanmasında uygulanacak ilave hükümler ile istisnai hükümlere yer verilmektedir.

5271 sayılı Kanun'un 90'ıncı maddesinde yer alan "herkes" ibaresi yürürlükten kaldırılacak olan 353 sayılı Kanun'un 79'uncu maddesinden de aynen alınmıştır. Herkes tarafından yakalama yapılabilecek hâller ile tutuklama kararı veya yakalama emri düzenlenmesini gerektiren ve gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde cumhuriyet savcısına derhâl başvurma olanağı bulunmadığı takdirde amir, üst, askerî karakol, nöbetçi, devriye, askerî inzibat ve kolluk memurlarının asker kişiyi yakalayabilecekleri düzenlenmektedir. Yakalanan asker kişi ve olay hakkında cumhuriyet savcısına derhâl bilgi verilmesi ve alınan talimat doğrultusunda da işlem yapılması gerektiği, asker kişiliğin gözaltına alınması veya tutuklanması hâlinde ise 5271 sayılı Kanun'un 107'nci maddesinde belirtilen kişilerle birlikte ayrıca kıta komutanı veya askerî kurum amirine de derhâl haber verileceği düzenlenmektedir. Askerî suçların soruşturulması ve kovuşturulmasında uygulanacak usul hükümlerine ilişkin düzenleme de yapılmaktadır.

Değerli milletvekilleri, asker kişilerin işlediği askerî suçlarda yürütülecek soruşturma ve kovuşturmalardaki izin usulü ile izne karar verecek merciler bu yasal düzenlemeyle belirtilmektedir. Asker kişilerin işledikleri askerî suçlardan dolayı soruşturma izni verecek makamlar asker kişilerin görevlerine göre belirlenmektedir. Bununla birlikte ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçüstü hâllerinde soruşturma, izin aranmaksızın, doğrudan genel hükümlere göre yapılacaktır.

Ayrıca, bu madde kapsamında, soruşturma izni vermeye yetkili makamların bu yetkilerini devredebilmesine ilişkin usul ve esaslar da düzenlenmektedir. Yüce Divanda yargılanacak asker kişilerin işlediği askerî suçlarda yürütülecek soruşturma ve kovuşturmadaki izin usulü ile izne karar verecek merciler belirtilmektedir.

Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları hakkında soruşturma yapılması izni verilmesi veya verilmemesi hususu kaldırılacak olan 353 sayılı Kanun'un 15/(a) maddesinde Başbakan yetkisindeyken bu yetki devlet ve yürütmenin başı durumunda olan ve Anayasa'nın 117'nci maddesi gereğince Türk Silahlı Kuvvetlerinin de Başkomutanı olan Cumhurbaşkanına verilmektedir. Soruşturma izni verecek mercinin yetkileri ve soruşturma izni konusundaki kararlara karşı itiraz yolu da düzenlemektedir.

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesi bakımından incelenecek olursa, 353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu'nun ek 4'üncü maddesinde yer alan hükümler, 353 sayılı Kanun'un yürürlükten kaldırılmasıyla 1632 sayılı Kanun'a taşınmaktadır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231'inci maddesinde düzenlenen ve "onarıcı adalet" anlayışının hâkim olduğu bir kurum olan hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesi, kural olarak 1632 sayılı Kanun'da düzenlenen suçlar bakımından da uygulama imkânı bulacaktır.

Bununla birlikte, 353 sayılı Kanun'un ek 4'üncü maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilemeyeceği istisnai durumlar maddede aynen korunmaktadır. Anayasa değişikliğiyle, askerî yargı kolunun kaldırılması ve askerî suçların yargılama görev ve yetkisinin adli yargı mercilerine devredilmesinin tabii bir sonucu olarak da bu suçların soruşturma ve kovuşturulmalarında da 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun uygulanacağı açıkça düzenlenmektedir.

Yine, asker kişiler tarafından ülke sınırları dışında işlenen askerî suçlarla ilgili dava ve işlerde birinci fıkra kapsamındaki Ankara mahkemelerinin bakması da hükme bağlanmaktadır.

Askerî suçlara ilişkin soruşturmaların, suçun işlendiği yerin bağlı olduğu ilin adıyla anılan cumhuriyet başsavcılığınca, yine birinci fıkra uyarınca Hâkimler ve Savcılar Kurulunca belirlenen ilçe cumhuriyet başsavcılığınca yürütüleceği ve bu başsavcılıklarda askerî suçlar bürosu kurularak buralarda yeteri kadar cumhuriyet savcısının görevlendirileceği de düzenlenmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

ORHAN KIRCALI (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Askerî Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'mizin milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum. Adalet Komisyonundaki çalışmalarımızda katkı veren değerli milletvekili arkadaşlarıma da buradan teşekkür ediyorum, çalışmalarımızda kolaylıklar diliyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)