GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 365 SIRA SAYILI KANUN TASARISI'NIN 1'İNCİ MADDESİNİN, ANAYASA'NIN DEĞİŞTİRİLMESİ DAHİ TEKLİF EDİLEMEYECEK OLAN 3'ÜNCÜ MADDESİNE AYKIRI OLDUĞU GEREKÇESİYLE İŞLEME ALINIP ALINAMAYACAĞI HAKKINDA
Yasama Yılı:3
Birleşim:56
Tarih:23.01.2013

FARUK BAL (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle mübarek kandilinizi tebrik ediyorum. Bu mübarek günün, Cenab-ı Allah'ın bahşetmiş olduğu, "vicdan" dediğimiz o önemli, kutsi değere bir anlam yüklemesini temenni ediyorum.

Sayın Başkan, elbette ki zatıaliniz de bilir, getirilen kanun tasarısında "Ayrıca sanık" diye başlayan ifade "aslında Türkçe bildiği hâlde" kelimesini ya da ibaresini olduğu gibi ifade eden ama aldatmak ve kandırmak için bu hâle getirilmiş bir ifadedir. Demek ki Türkçe bildiği hâlde, iddianamenin okunması ve esas hakkındaki mütalaanın verilmesinden sonra kişi kendi beyanına göre -arada bir ölçü yok- dilediği dilde savunma yapacak. Hangi dille savunma yapacak? Siz de biliyorsunuz Sayın Başkan, biz de biliyoruz, Adalet ve Kalkınma Partisinin muhterem milletvekilleri de biliyor ki kuş diliyle savunma yapmayacak, Sanskritçeye göre de savunma yapmayacak; KCK operasyonlarında görüldüğü gibi ana dilde savunma yapacak, Oslo'da yüzde 95 oranında mutabakata vardığınız çerçeve içerisinde ana dilde savunma yapacak, İmralı müzakerelerinde -daha ortaya çıkmadı, o da tırt çıkacak- buna göre savunma yapacak.

Değerli arkadaşlarım, ana dilde savunma yapmak demek, Anayasa'nın 3'üncü maddesinin birinci fıkrasının son cümlesindeki iki kelimeden ibaret cümleyi açıkça ihlaldir. Yani "Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür."den sonra "Dili Türkçedir." diyor. Yasama dili Türkçedir, yargı dili Türkçedir, kamu dili Türkçedir. Siz buraya, "Kişinin beyanına göre -arada bir ölçü koymuyorsunuz- dilediği dilde savunma yapacak." demek suretiyle Anayasa'nın bu açık hükmünü ihlal ederek değiştirilemez nitelikteki 4'üncü maddesine aykırı bir şekilde bu tasarıyı görüştürüyorsunuz. Bu, açık seçik bir Anayasa ihlalidir ve bunu biz biliyoruz, muhalefet biliyor, iktidar biliyor, milletimiz de biliyor. Siz bunu yapmaya mecbur ve mahkûm hâle geldiniz. Bu, milletimizin isteği değildir; bu bir dayatmanın ürünüdür. Bir tarafta, silahı beyninize dayamış, "Demokrasi adına bunu istiyorum." şeklindeki bir terör dayatmasıdır. Diğer tarafta ise, Oslo müzakerelerinde müzakereci devletin -yüzde 95 oranında mutabakata vardığınız- "Bu konuyu halledin."?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

FARUK BAL (Devamla) - ?talimatıdır, dayatmasıdır. Bir öbür boyutu ise Büyük Orta Doğu Projesi kapsamında oluşturulacak, cetvelle çizilecek devletçiklerin dayatmasıdır.

Bu düşüncelerle, hepinizi saygıyla selamlıyorum, Sayın Başkanın tutumunun aleyhinde olduğumu ifade ediyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.