| Konu: | Mesleki ve teknik eğitime ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 95 |
| Tarih: | 23.06.2021 |
ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, ekranları başından bizleri takip eden necip milletimiz; hepinizi saygı ve hürmetlerimle selamlayarak sözlerime başlamak istiyorum.
Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunun bir üyesi olarak, Dijital Mecralar Komisyonunun bir üyesi olarak, ayrıca TBMM'nin en genç üyelerinden biri olarak öngörülü bir istihdam projeksiyonunun ortaya konulması ve gerçekçi bir gelecek yaklaşımının ortaya konulması hususunda çok önemsediğim mesleki ve teknik eğitime ilişkin olarak söz almış bulunmaktayım.
Malumunuz olduğu üzere Einstein'a atfedilen bir söz vardır: "Arılar yok olursa insanlık da birkaç yıl sonra yok olur." der Einstein. Einstein bu sözü gerçekten söylemiş midir söylememiş midir, o başka bir tartışma konusu olarak kenarda dursun ama teşbih doğru bir teşbihtir. Eğer bir ekosistemi göz önüne alacak olursak ekosistem içerisindeki önemli bileşenlerden biri yok olursa o ekosistemin yok olacağına dair önemli bir benzetmedir bu. "Ekosistem" diyecek olursak eğitim de önemli bir ekosistemdir ve bana kalırsa eğitim ekosisteminin en önemli bileşenlerinden biri de mesleki ve teknik eğitimdir.
Mesleki ve teknik eğitim hususunda, her birimizin malumu olduğu üzere, ne yazık ki ideolojik saiklerle, ideolojik körlükle, katsayı problemiyle çok ciddi anlamda mücadele edildi. Böylelikle aslında mesleki ve teknik eğitim alan gençler mağdur edildi, meslek liseleri itibarsızlaştırıldı ve eğitim ekosistemi özü itibarıyla çok ciddi bir darbe almış oldu. Tabii ki her vesayetle mücadele edildiği gibi eğitim alanındaki vesayetle de adım adım mücadele sürdürüldü ve katsayı eşitsizliği sorunu ortadan kaldırılmış oldu. Bunun hemen akabinde de mesleki ve teknik eğitimi eski itibarlı günlerine tekrar eriştirmek için sektörel gerekliliklerle birlikte iş gücü niteliğinin örtüşümünün sağlanması hususunda çalışmalara evleviyetle başlandı. Bunun sonucunda da etkili bir istihdam mekanizmasını hayata geçirecek adımlar peyderpey atılıyor. Dilerseniz kısa bir mukayese yapalım: 2002 yılında mesleki ve teknik eğitime ayrılan bütçe yaklaşık 1,5 milyar lirayken, 2021 yılında bu bütçe 18 milyar 132 milyona çıkarıldı yani mesleki ve teknik eğitime ayrılan bütçe yüzde 1041 arttırılmış oldu. Bunun yanı sıra, tabii ki yürütmenin yanı sıra yasama ayağında da peyderpey çeşitli düzenlemeler gerçekleştirildi. Askerlik tecilinden tutun da beceri ve staj yaptıran işletmelere, işletmenin büyüklüğüne göre 2/3 veyahut 1/3 oranında devlet katkısı sağlandı; böylelikle staj imkânlarının geliştirilmesi hedeflendi. Bunun yanı sıra, KOSGEB girişimcilik eğitimine katılan öğrencilere kendi işletmelerini açmaları hâlinde 50 bin lira hibe, 100 bin liraya kadarsa faizsiz KOSGEB girişimci desteğine başvurma imkânı tanındı. Bunun yanı sıra, ekonomik reform paketinde önemli bir başlık vardı "Genç İstihdamı ve İş Gücü Niteliği"ydi bu başlık. Bu başlık altında kalfalık eğitimi noktasında ve aynı zamanda gençlerin bu istihdam edilmesi hususunda işletmelerin üstünden çeşitli yükleri alacak destekler öngörüldü. Böylelikle, kalfalık eğitimi esnasında da meslek liselerinin tercih edilmesi, cazip hâle gelmesi hususunda gerekli adımlar da peyderpey atılıyor olacak.
Tabii ki, bunların her birini gerçekleştirirken organize sanayi bölgelerine entegre bir mesleki ve teknik eğitimi kurgulamak meselesi çok önemli ve bu noktada bizim elimizde çok değerli örnekler var. Böyle bir harita göstermek istiyorum size: Ülkemizdeki 72 organize sanayi bölgesinde 81 tane meslek lisesi var, aynı zamanda 13 organize sanayi bölgesinde 15 tane meslek yüksek okulu var. YÖK de son almış olduğu kararlarla organize sanayi bölgesi içerisinde kurulan meslek yüksek okullarına ayrıca çeşitli desteklerde bulunuyor. Yani, sanayi ile eğitimi bir araya getiren modelin çok güçlü örnekleri var ve bu güçlü örnekler de devlet tarafından çok güçlü bir şekilde destekleniyor.
Tabii, ben Ankara Vekili olunca Ankara'ya değinmeden konuşmamı bitiremem. Kahramankazan'da Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nde Gazi Üniversitesi ve TUSAŞ'ın birlikte yürüttüğü bir meslek yüksek okulu var. Yani, sanayi ve sektör temsilcilerinin ve aynı zamanda akademinin birlikte hareket ettiği bir sistem kurgulanmış vaziyette. Sadece sanayi odaklı değil aslında, Kalecik'teki bir MYO'da bağcılık, Beypazarı'da dokuma, bunun yanı sıra Kızılcahamam'da termal turizme ilişkin meslek yüksek okulları var yani mesleki ve teknik eğitime bütüncül bir perspektifle yaklaşımımızı sürdürüyoruz.
Bunun yanı sıra, liselere gelecek olursak MYO'ların dışında, Sincan'da Ankara Sanayi Odasının mükemmel kurguladığı bir sistem var. Ana sınıfından başlayarak çok daha ilerleyen safhalara kadar, sürekli eğitim merkezine kadar, örgün eğitim dışındaki insanları da kapsayacak şekilde kurgulanmış olan bir kampüs var Sincan OSB'ye entegre edilmiş şekilde. Ostim'de ASELSAN'ın Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi var ve yüzde 1'lik dilimden öğrenci alıyor bu lise.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ZEYNEP YILDIZ (Devamla) - Bir dakika daha rica edebilir miyim Başkanım?
BAŞKAN- Buyurun, toparlayın.
ZEYNEP YILDIZ (Devamla) - Yine benzer şekilde, İvedik'te de meslek lisesi tamamlanıyor ve önümüzdeki yıldan itibaren öğrencilerini kabul edecek. Akyurt'ta bir OSB yok ama güçlü bir sanayisi var, orada da bir sürekli eğitim merkezi hayata geçiriyor olacağız.
Bunun yanı sıra, bizim, sadece, tabii ki, klasik mesleki ve teknik eğitim yöntemlerini değil dijitalleşmeye ayak uyduran yöntemleri de peyderpey hayata geçiriyor olmamız çok önemli.
2 tane çok güzel haberim var Altındağ ve Keçiören'den. Altındağ Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında bir proje yaptılar ve bu proje dünya 1'incisi oldu. Keçiören Kalaba Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi içerisinde de dijital görsel içerik geliştirme AR-GE merkezi kuruldu ve bunlar BİLSEM'lerde yaygınlaştırılacak.
Tabii ki bunların yapıldığından haberdar olmayanlar olabilir, ilk kez keşfediyor gibi davrananlar olabilir ancak bu sistemler var ve bunların akılcı bir biçimde yarına söz söyler hâle gelmemiz hususunda, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması hususunda inisiyatif almayı sürdüreceğiz.
Hepinizi saygılarımla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)