GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:91
Tarih:15.06.2021

MHP GRUBU ADINA HALİL ÖZTÜRK (Kırıkkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 267 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin birinci bölümü üzerinde, Milliyetçi Hareket Partisinin görüşlerini sunmak üzere söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, ülkemizde Nisan 2021 tarihi itibarıyla farklı statülerde toplam 371 ceza infaz kurumu bulunmakta olup bu kurumların kapasitesi 250.576 kişi olarak gözükmektedir. Bu bağlamda, hâlen hizmet veren 371 ceza infaz kurumunda toplam 70.768 çalışan hizmet vermektedir. Çalışanlarıyla birlikte 330 binleri bulan ceza ve tevkifevleri neredeyse 25 ilimizden büyük bir nüfusu teşkil etmektedir. Kadro sayısı böylesine büyük, devasa bir yapıya sahip olan yerde çalışanların sayısı yetersiz kalmakta; çalışanlarımız, bu noktada, aynı zamanda özlük haklarının iyileştirilmesini de beklemektedirler. Bu bakımdan, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün bütçesinin artırılmasının mevcut sorunlara kısmen çare olabileceği düşüncesini sizlerle paylaşmak isterim.

Saygıdeğer milletvekilleri, 2001 yılında, 57'nci Hükûmet döneminde yürürlüğe giren kanuni düzenlemeyle "ceza infaz kurumları ve tutukevleri izleme kurulları" oluşturulmuştur. O dönem İngiltere'den esinlenerek hayata geçirilen izleme kurullarıyla ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin sivil ve bağımsız denetime tabi tutulması yönünde önemli bir adım atılmıştır.

Günümüzde izleme kurullarının Avrupa ülkelerinde de birbirinden çok az farklılıklar oluşturduğu görülmektedir. Örneğin, Fransa'da "Controleur General" adında bağımsız bir kurum varken Birleşik Krallık'ta ise çeşitli denetim kurumları bu yetkiyi paylaşmaktadır.

Ülkemizde izleme kurulu raporlarının titizlikle değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Adalet Bakanlığımızın bu önerilerden bireysel ve somut nitelikte olanlarını mevzuat çerçevesinde büyük bir gayretle gerçekleştirmeye çalıştığını memnuniyetle gözlemekteyiz. Sistemsel önerilerin ise zaman içinde bütçe imkânları çerçevesinde değerlendirileceğini yine Bakanlık yetkililerinin yaptığı açıklamalardan anlamaktayız.

Saygıdeğer milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz kanun teklifiyle cezaevi izleme kurullarına yeni görevler tevdi edilmektedir. Buna göre, izleme kurulları hükümlü ve tutukluların naklinde kullanılan araçlar ile adliye binalarında bekletildikleri veya sağlık kuruluşlarında tedavi gördükleri bölümleri yerinde görebilecek, inceleyebilecek, görevlilerden bilgi alabilecek, hükümlü ve tutukluları dinleyebilecektir. Yine, izleme kurulları tarafından cezaevlerinin yönetim, işleyiş ve uygulamalarına yönelik düzenlenen raporlardan birer örnek, teklifin yasalaşmasıyla birlikte Kamu Denetçiliği Kurumu ile Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumuna da gönderilecektir. Kamu Denetçiliği Kurumu tarafından yapılan ve basına yansıyan açıklamalara göre cezaevlerine yönelik şikâyetlerde kurum tarafından yapılan inceleme ve araştırmalar, belge ve bilgi isteyerek yapılmaktadır. Oysa, bunun bir adım ötesine gidilerek kurum tarafından yerinde inceleme ve değerlendirme yapılması çok daha verimli sonuçlar doğurabilecektir.

Değerli milletvekilleri, önümüzdeki 13 maddelik kanun teklifinde bazı diğer düzenlemeler de yer almaktadır. Bu minvalde teklifin içeriğine genel olarak baktığımızda işkence ve kötü muamelenin önlenmesine yönelik tedbirler, e-postayla haberleşme hakkı, hükümlünün ziyaretçileriyle yaptığı görüşme sürelerinin artırılması gibi önemli düzenlemeler olduğunu görmekteyiz.

Saygıdeğer milletvekilleri, istatistikler incelendiğinde Türkiye'de hüküm giymiş ve en çok suç işleyenlerin ilkokul mezunu, ardından lise ve dengi meslek yüksekokulu mezunu oldukları görülmektedir. Öte yandan, hüküm giyenlerin çoğunluğunun maddi durumunun yetersizliği ve imkânsızlığı da bilinen bir gerçektir. Teklifte yer alan düzenlemeyle bulundukları ceza infaz kurumundan başka bir ceza infaz kurumuna nakil talebinde bulunan hükümlülerin maddi durumlarının yetersiz olduğunu belgelendirmeleri durumunda bu hükümlülerden nakil giderleri alınmayacaktır.

Saygıdeğer milletvekilleri, bundan tam otuz iki yıl önce bugün yani 15 Haziran 1989 tarihinde bu ulu çatı altında, Kırıkkale'nin il olması Genel Kurul kararıyla kabul edilmiştir. O günden bugüne, gelişmişlik düzeyi yüksek bir il olabilmek için bütün Kırıkkale olarak mücadele vermekteyiz. Tam bu noktada hâlen sosyoekonomik gelişmişlik düzeyi bakımından 33'üncü sırada yer alan Kırıkkale'mizin daha fazla desteklenerek üst sıralara çıkması gerektiğini kürsüden Genel Kurulda bulunan siz değerli milletvekillerimize haykırmak isterim. Bu bağlamda, gerek yatırım teşviklerinde gerekse diğer sosyal teşviklerde Kırıkkale'ye verilecek önem güzide ilimizi hak ettiği noktaya taşıyacaktır çünkü Kırıkkale'ye yapılacak yeni yatırımlar ve açılacak yeni istihdam alanları ancak ve ancak özel ve ayrıcalıklı destek ve teşviklerle mümkün olabilecektir. Böylelikle Kırıkkale'mizin ve gençlerimizin yüzlerini güldürebileceğimiz yeni iş imkânlarını sağlayabileceğiz. Kırıkkaleli gençlerimize gelecekleri adına umut sağlayacak yeni ve öncü yatırımların gelmesi adına Kırıkkale Milletvekili olarak tüm desteğimi ve enerjimi kullandığımı ve bundan sonra da kullanacağımı buradan söylemek isterim.

Saygıdeğer milletvekilleri, Kırıkkale'de tarım alanlarımıza yani çiftçilerimize kuraklığın vermiş olduğu yaralar henüz sarılmak üzereyken bu kez de aşırı yağışlar Kırıkkale'mizi vurmuştur. Geçtiğimiz hafta sonu Çerikli beldemizde yaşanan aşırı yağışlar nedeniyle beldemizin içinden geçen Çıtırık Deresi taşmış ve sel meydana gelmiştir, çok sayıda ev ve iş yeri bu selden etkilenmiştir. Bir an önce tespit edilen hasar bedellerinin, şartsız bir şekilde, vaktinde ödenerek Delice ve Çerikli için gerekli her yardımın sağlanmasını beklemekteyiz.

Diğer taraftan, malumları olduğu üzere, Kırıkkaleli esnaf ve sanatkârlarımız pandemi sürecindeki tedbirlere büyük bir özveriyle riayet etmiş, aylarca ekmek teknelerini kapalı tutmuşlardır. Son açıklanan pandemi kararları kapsamında Kırıkkale'de açılan iş yerlerine yeni destekler sunulması olumlu etki yapacaktır. Çay ocaklarını, kahvehaneleri, restoranları, kafeleri, servisçileri, kuaförleri, ses ve müzik sanatçılarını daha fazla destekleyebilirsek, onlara yalnız olmadığını hissettirebilir ve içinde oldukları süreçten daha hızlı çıkmalarına katkı sağlayabiliriz. İnanıyorum ki devletimiz, dile getirdiğim sektörlere sunacağı ek hibe ve desteklerle Kırıkkale'de yüzleri güldürecektir.

Saygıdeğer milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisi olarak hem Adalet Komisyonunda desteklediğimiz ve katkı sunduğumuz hem de Genel Kurul aşamasında destek vereceğimiz kanun teklifinin adalet sistemimize ve hukuk sistemimize, ayrıca ülkemize hayırlar getirmesini diliyor, Genel Kurulu tekraren saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)