| Konu: | Aydın iline ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 90 |
| Tarih: | 10.06.2021 |
BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Hepimizin malumu olduğu gibi, yollar, ulaşım ve benzeri gelişmelerin kalkınmamızdaki önemi tartışılamaz. AK PARTİ hükûmetleri olarak on dokuz yılda çevre, tarım, ulaşım, kalkınma ve gelişme için gerekli her konuda cumhuriyet tarihinde yapılmayan çalışmaları yaptık. Bu bağlamda Aydın-Denizli Otoyolu, İzmir-Aydın Otoyolu'nun devamı olarak merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal döneminden bu yana yapılmak istenmektedir ancak bize nasip olan bir yatırım. İlk proje 1990'lı yılların sonuna doğru yapılmış, hatta ilk olarak bizim dönemimizden önce 1998 yılında ihale süreci başlatılmış ancak çeşitli nedenlerle ertelenmiştir; nedeni de finansmandır. Zira, İzmir-Aydın Otoyolu'nun yapımı senelerce sürmüştür. 1980'li yıllarda İzmir-Aydın Otoyolu inşa hâlindeydi; ben o zaman Aydın'da seracılık yapıyordum, çiçek yetiştiriyordum, o tekli yolda her gün gider gelirdik, gidiş gelişte -sollamalarda olsun- akla karayı seçerdik. Yani tarım ürünlerinin değerlendirilmesinden tutun her konuda bu otoyol gerçekten büyük bir ferahlık, hepinizin malumu.
Ayrıca, Ankara-İstanbul arası Bolu Tüneli'nin yapımı yıllarca sürdü, hatta ümit kesilip patates deposu yapıldığı hepimizin malumu. Yani boş konuşmuyoruz, 12 hükûmet, 12 bakan eskitti, patates deposu yapılması düşünülüyordu ve nitekim bir müddet patates deposu yapıldı, bunu açmak da bize nasip oldu.
Her yol yapımında mutlaka kamulaştırmalar olur. Muhalefet "Evler, tarlalar gidiyor." diyor; sanki siz yapsanız havadan geçireceksiniz. Bu iş bizim hükûmetlerimiz döneminde kesinlikle objektif olarak, tarım alanları gözetilerek, tarım ve yerleşim alanlarına en az zararla, zorunlu olmadıkça tarım alanlarına girmeyerek yapılır. Parantez olarak, tarım ürünlerinin değerine katkıda bulunan en önemli etkenlerden biri de ulaşımdır. Bu nedenle gerek ihale öncesi gerek ihale sonrası Aydın Ovası'nın tarımsal üretim yönünden önemini bildiğimiz için Aydın'ın iktidar milletvekilleri olarak Ulaştırma Bakanımız ve Karayolları Genel Müdürlüğüyle toplantılar yaparak otoyol güzergâhının mümkün olduğunca tarlaları koruyarak dağların eteğinden geçmesi için girişimlerde bulunduk. Nitekim, İzmir-Aydın bağlantısı, Çıldır Havalimanı güney bağlantı yolları, sit alanları hariç mecbur kalınmadıkça mutlak tarım arazilerini koruduk. Çalışmalar burada, en az zayiatla geçmeye çalışıldı ve gereken yapılıyor, herkes müsterih olsun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bravo! Helal olsun.
BEKİR KUVVET ERİM (Devamla) - Belediye Başkanlığı dönemimde yol genişletme ve yol yapımı için ilk önce kendi çocukluğumun geçtiği ve çocuklarımın doğup büyüdüğü evimi yıktım. İstersem yolu kaydırabilirdim, yetkim vardı ama böyle bir şey aklımın ucundan bile geçmedi. İspat burada, boş konuşmuyoruz. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Akabinde yol için kamulaştırarak gönül rızasıyla onlarca ev yıktık, köy bir şehir oldu.
HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - Onu siz yaptınız ama, siz yaptınız, doğru.
BEKİR KUVVET ERİM (Devamla) - AK PARTİ hükûmetleri yaptı, AK PARTİ belediyeleri yaptı.
HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - Onu siz yaptınız, sizi tenzih ediyorum.
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Yaparsa AK PARTİ yapar(!)
BEKİR KUVVET ERİM (Devamla) - Bu vizyon meselesi, hep birlikte yaptık, hep birlikte.
İnşallah Aydın-Denizli Otoyolu'muz sözleşme süresinden önce bitecek. Şimdi, diyeceksiniz ki: "Yapıyorsunuz, neyle yapıyorsunuz?" Yap-işlet-devret modeliyle yapıyoruz. Bakın, Bolu Dağı'nı gördünüz, İzmir Otoyolu'nu gördünüz. Gençliğim gitti, sizin de öyle, git gel, biliyorsunuz, yıllarca o yolda ne çileler çekerdik. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - Ya, İzmir Otoyolu'nu siz yapmadınız ki, sizin döneminizde yapılmadı ki.
BEKİR KUVVET ERİM (Devamla) - Şimdi, bakın, almadan vermek Allah'a mahsus, tamam mı? Şimdi, alıyoruz, biz fedakârlık yapıyoruz millet olarak, bizim gelecek nesillerimiz rahat edecek, hazıra konacaklar, inşallah kıymetini de bilecekler.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Kaç yüz liraya hazıra konacaklar?
BEKİR KUVVET ERİM (Devamla) - Yanıltmayın, bakın, algı yapıyorsunuz! Vatandaşa "Geçmediğin yolun parasını ödüyorsunuz." diyorsunuz.
HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - Doğru.
BEKİR KUVVET ERİM (Devamla) - Ya o yollar olmasa tarım ürünleri, sanayi ürünleri nasıl para edecek, ihracat nasıl artacak, gelişme nasıl olacak?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edelim Bekir Bey, devam edin.
Buyurun.
HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - İzmir-Aydın arası 6 lira, Denizli-İzmir arası 60 lira, 60 lira!
BEKİR KUVVET ERİM (Devamla) - Ya, bakın, ne diyorum? Bunları ucuzlatacak olan hep birlikte çalışmamız. Şimdi, vermeden alamayız. O zaman senelerce böyle... Ondan sonra ne olur? Ne uzarız ne kısalırız. Çocuklarımıza, geleceğe ne bırakacağız? Ne olacak on yedi yıl, on beş yıl gelip geçiyor. Geçtikten sonra...
HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - 300 milyon euroluk yolu 1 milyar 600 milyon euroya yaptırıyorsunuz, 1 milyar 600 milyon euroya yaptırıyorsunuz.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Yola karşı değiliz, yolunmaya karşıyız, vatandaşın yolunmasına karşıyız.
BEKİR KUVVET ERİM (Devamla) - Şimdi, bak, verilemeyecek cevabımız da yok, verilemeyecek bir hesabımız da yok.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Başkanım, müdahale etmeyecek misiniz?
BAŞKAN - Sayın Turan, bugün vaktimiz bol, bugün vaktimiz bol. Hepinize söz vereceğim arkadaşlar.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Yola değil, halkın yolunmasına karşıyız.
BEKİR KUVVET ERİM (Devamla) - Verilemeyecek hesabımız yok, yapılanları görüyorsunuz, ortada. Geçerken de şimdi, ben öyle ümit ediyorum ki "Allah razı olsun." diyorsunuz, vicdani olarak... Bak, şimdi, elinizi şey yapıyorsunuz çünkü...
Başkanım "Vakit var." dedi, bir anımı anlatayım: Şimdi, bak, Tekirdağ'da işim var, akşamında Nazilli'de toplantım var; hesap ediyorum, bin küsur kilometre buradan Tekirdağ... (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Devam edin Bekir Bey, bir dakika daha veriyorum.
Buyurun.
BEKİR KUVVET ERİM (Devamla) - Bizim şoför arkadaşa "Ya, nasıl olacak, yetişebilir miyiz?" diyorum. Biraz açık konuşayım, eğriye eğri, doğruya doğru, "Bak, otoyol, buradan üç saate İstanbul'a gideriz. İçini de bir şekilde..." Bakın, Kuzey Marmara Otoyolu, aklıma gelmiyor, o da bitmiş, Allah razı olsun, büyük bir kısmı bitmişti o zaman, geçen sene oluyor.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Orada da iyi para alıyorlar rahat ol.
ORHAN SÜMER (Adana) - Kaç lira yakıt kullandın, kaç lira?
BEKİR KUVVET ERİM (Devamla) - Ondan sonra, çakarlara güvendim, "Akşama biz toplantıya yetişir miyiz?" dedim. Nazilli'ye haber verdim, "Tamam, geliyoruz." dedim. İzmir-İstanbul yoluna da güvendik, ondan sonra normal hızla gittik, işimiz görüldü.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Cebine de güvendin!
BEKİR KUVVET ERİM (Devamla) - Şimdi, normal yoldan gitseydik bizim o iş görülemeyecekti. Yani burada, devir hızlı hareket etme devri, vakit nakittir.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Evet, otoyollar nakite döndü.
ORHAN SÜMER (Adana) - Doğru nakit, nakit!
BEKİR KUVVET ERİM (Devamla) - Şimdi, burada, yerine göre... Yok bir şey yani. Eğer gelişmek istiyorsak...
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Makul fiyatlı olması lazım, makul!
BEKİR KUVVET ERİM (Devamla) - Ya, abi, makul olursak...
HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - "Yol yapılmasın." demiyoruz Sayın Vekil, yolu devlet yapsın, devlet. Yandaş firmaları zengin etmeyin. 1 liraya yaptığın yolu 10 liraya mal ediyor firma.
BEKİR KUVVET ERİM (Devamla) - Bakın, şimdi, muhalefeti ile iktidarıyla birlik olacağız. Siz ne yapıyorsunuz? Geliyorsunuz, geriyorsunuz. Doğru işe "Allah razı olsun." deyin. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Bekir Bey.
BEKİR KUVVET ERİM (Devamla) - Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Sayın Vekilim, iki dakika fazla süre verdim size, teşekkür ediyorum.
BEKİR KUVVET ERİM (Devamla) - Teşekkür ederim, Allah razı olsun Sayın Başkan.
HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - Buradan İzmir'e gittiğimde 419 lira para ödedim.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Boğaz köprüsünden 10 liraya geçiyorsun, Osmangazi'den 200 liraya geçiyorsun.
BEKİR KUVVET ERİM (Devamla) - Sayın Başkan, siz de olmasanız konuşturmayacaklar beni.