GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:87
Tarih:02.06.2021

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifin 11'inci maddesindeki düzenlemeler hakkında konuşmak için söz almış bulunuyorum.

Teklifle, tam mükellefiyete tabi ve bilanço esasına göre defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin bir bölümü için aktiflerine kayıtlı taşınmazlarını yeniden değerlendirme imkânı sunulmaktadır. Günümüzde bilançoların gerçeği yansıtmaktan bir hayli uzak olduğu herkes tarafından bilinir. Bu sebeple yeniden değerleme imkânı sunulmasını faydalı görüyoruz fakat Adalet ve Kalkınma Partisi geleneğinden olsa gerek toplum yararına olacak bir teklifi dahi adaletsizlik yaratacak şekilde gündeme getiriyorsunuz.

Maddeye göre, taşınmazların değerlemesi Yİ-ÜFE değerlerinin oranlaması ve ondan elde edilecek yeni bir oranla yapılacak. Yani deniliyor ki: Türkiye'nin her yerinde taşınmazlar aynı oranda değerlenmiştir. Şimdi, siz de "Bu oranda bulduğunuz yeni değeri defterinize kaydedip yüzde 2'sini de vergi dairesine getirin." diyorsunuz. Şimdi, akıl var, izan var, çok değil üç yıl içinde dahi şehirlerin farklı ilçelerinde farklı değerler ortaya çıkıyor; mahallî idarenin bir yatırımı sonucu bazı bölgeler birden değerlenebiliyor, bazı bölgelerde ise taşınmazların değeri yıllarca sabit kalıyor, hiçbir değerlenme olmuyor. Burada oturan herkesin bunu bildiğinden eminim ben. Peki, hepimiz bu durumu biliyorsak, bu bilançoların gerçeği yansıtmasını istiyorsak neden böyle bir teklifi görüşüyoruz? Gelin, bu maddeyi gerçeğe daha uygun bir sonuç verecek şekilde sunduğumuz önergemiz çerçevemiz düzenleyelim. Hem artık şu defterler artık biraz düzelmiş olur hem de daha hakkaniyetli bir yol izlenmiş olur.

Biz şunu öneriyoruz: Bir bölgedeki taşınmazın zaman içerisindeki değer artışını en iyi şekilde yine o bölgenin mahallî idareleri belirleyebilir. Belediyelerimiz, taşınmaz alım satım işlemleri esnasında rayiç bedel belirlediklerinden bu açıdan da yetkin ve tecrübeliler zaten. Tabii, bu şekilde değerlendirildiğinde mükellefler açısından daha büyük bir vergi yükü oluşmaması açısından ortaya çıkan değer artışına uygulanacak vergi oranı yüzde 2'den yüzde 1'e düşürülmeli. Yani önergeyi sunarken hem kamu gelirlerini hem de mükellefleri koruyacak şekilde gerçeğe uygun bir yaklaşımı benimsedik. Elimizde böyle bir imkân varken ülkedeki tüm taşınmazları aynı orana tabi tutarak değerlemek hakkaniyetli bir yaklaşım değil. Bu işi düzeltmek için yola çıkıp yarım yamalak bırakmak da bu yüce Meclise yakışmıyor. Vatandaşlarımız kendini tekrar eden bu sorunları gördükçe, duydukça, yaşadıkça Gazi Meclisimize olan inancını kaybediyor. Son zamanlarda birçok örnekle vatandaşımıza bunu yaşattık. İktidar mensupları, hiçbir önerimizi veya eleştirilerimizi dikkate almadığı için birkaç ay sonra bazı kanun tekliflerini değiştirmek zorunda kaldılar. Çok yaşadık özellikle bu dönem. Değiştirilmediği zamanlarda da birçok vatandaşımızın mağduriyetine yol açtılar. Bu sefer daha dikkatli davranmak zorundayız. Vatandaşın sorununu çözerken daha özenli tartışmak ve doğruyu bulmak zorundayız. Emin olun, bundan muhalefetten çok iktidar partisi kazançlı çıkar. Buradan bir iş en doğru şekliyle çıktığında bunun siyasi karşılığı da iktidar partisine yazar en çok.

Bu belirttiğim gerekçelerle önergemize destek vermenizi talep ediyorum.

Çok teknik bir konuşma oldu gördüğünüz gibi.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Teşekkür ediyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)