| Konu: | Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 86 |
| Tarih: | 01.06.2021 |
MHP GRUBU ADINA MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifinin geneli üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz aldım. Bu vesileyle yüksek heyetinizi ve ekranları karşısında bizleri izleyen aziz milletimizi hürmetle selamlıyorum.
Kanun teklifinde, kamu alacaklarının yapılandırılması, matrah ve vergi artırımı, işletme kayıtlarının düzeltilmesi, maddi duran varlıkların yeniden değerlendirilmesi ve sicil affı gibi önemli düzenlemeler bulunmaktadır.
Alacakların yapılandırılması kapsamında vergi alacakları, vergi cezaları ile gecikme zam ve faizleri, SGK prim alacakları ile gecikme cezası, zammı ve faizleri, belediyelerin vergi alacaklarının yanı sıra ücret ve pay alacakları ile su, atık su ve katı atık ücret alacakları, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları ve il özel idarelerinin alacakları, idari para cezaları, öğrenim kredileri, trafik para cezaları, seçim, nüfus ve askerlik para cezaları, köprü ve otoyol usulsüz geçiş para cezaları, araç muayenelerini süresinde yaptırmamış olanların borçları, orman sayılan yerler ile hazine taşınmazlarıyla ilgili izin, tahsis, kullandırma, irtifak hakkı, kiralama ve ecrimisil borçları, odalara ve borsalara olan aidat borçları ile odaların ve borsaların birlik ve konfederasyon payları borçları yer almaktadır. Adli para cezaları ile Tütün Kanunu, Hıfzıssıhha Kanunu ve üst kurul para cezaları yapılandırma kapsamına girmemektedir.
Kesinleşmiş alacakların yapılandırılmasında, alacak asılları ile buna yurt içi üretici fiyat endeksi aylık değişim oranları uygulanarak hesaplanacak tutarın bu kanunda belirtilen süre ve şekilde ödenmesi öngörülmektedir. Böylelikle faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi ferî amme alacakları ile asla bağlı vergi cezaları ve gecikme zamları, vergi aslına bağlı olmayanların yüzde 50'si ile gecikme zammının tamamı ve idari para cezalarına bağlı ferî amme alacaklarının tamamı silinmektedir.
Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacaklardan ilk derece mahkemesi aşamasında olanlarda vergilerin yüzde 50'si, istinaf ve temyiz aşamasındakilerde en son karar terkin ise vergilerin yüzde 90'ı, bozma ise vergilerin yüzde 50'si silinmektedir. İnceleme ve tarhiyat safhasında bulunanlarda işlemlerin tamamlanmasından sonra tarh edilen vergilerin yüzde 50'si, vergi cezalarının yüzde 75'i silinmektedir.
Yapılandırılan alacaklar ikişer aylık devrelerle 6, 9, 12 veya 18 eşit taksitle ödenebilecektir. Belediyelere 120, özel idarelere ve spor kulüplerine 36 taksitlik bir ödeme planı sunulmaktadır.
Yapılandırılan alacağın ilk taksit ödeme gününe kadar tamamen ödenmesi hâlinde, hesaplanmış olan Yİ-ÜFE tutarından yüzde 90 oranında, ilk 2 taksit süresi içerisinde ödenmesi hâlinde ise yüzde 50 oranında indirim yapılacaktır.
Teklifle, borçlulara çok cazip şartlar sunulmakta, önemli kolaylıklar getirilmektedir. Kanundan yararlanmak isteyenlerin 31 Ağustos 2021 tarihine kadar başvurması; ilk taksitin, vergi ve diğer borçlarda 30 Eylül 2021, sigorta primiyle ilgili borçlarda 31 Ekim 2021 tarihine kadar ödenmesi gerekmektedir.
Sayın Cumhurbaşkanımız, basit usulde vergiye tabi olan 850 bin esnafımızın gelir vergisinden muaf tutulduğu müjdesini vermiş ve konu, ekonomi reformları kapsamında yapılacak düzenlemeler arasında yer almıştır. Basit usulde gelir vergisi tahsilatı, 2019 yılında 221 milyon lira, 2020 yılında 242 milyon lira düzeyinde olup toplam vergi gelirleri içinde çok cüzi bir yer tutmaktadır. Bu kanun teklifi, söz konusu 850 bin esnafımızın vergi borçlarının yapılandırılmasını da kapsamaktadır. Esasen, muafiyet verilecek bu esnafımızın geçmiş döneme ilişkin vergi borçları terkin edilmelidir. Zira bu borçların tahsil kabiliyeti oldukça düşüktür, üstelik dosyalarının takibi de idareye önemli boyutta bir iş yüklemektedir. Küçük esnafın bu borçlarının terkin edilmesinin hem idareyi hem de bu esnafımızı rahatlatacağı dikkate alınmalıdır.
Ülkemiz, basit, anlaşılır, tabana yayılmış ve adil bir vergi sistemine mutlaka kavuşturulmalıdır. On Birinci Kalkınma Planı'nda da hedeflendiği üzere, vergi tabanını genişleten, vergiye uyumu kolaylaştıran, öngörülebilirliği artıran, yatırım ve üretimi destekleyen, hakkaniyetli bir vergi reformu bir an önce hayata geçirilmelidir.
Vergilerin ve sigorta primlerinin toplanmasında görev yapan, bu işin asıl yükünü çeken, Gelir İdaresi ve SGK çalışanları ile mali müşavirlerdir. Çalışanlar, yapılandırma düzenlemeleri döneminde gece yarılarına kadar büyük özveri ve gayret içinde görevlerini ifa etmektedir. Yoğun iş yükü altında 7/24 mesai mefhumuyla görev yapan tüm personelin ve gelir uzmanlarının tazminatları artırılmalı, fazla çalışma ücreti ödenmesi konusunda mutlaka bir düzenleme yapılmalıdır. Vergi tahsilatı ve vergi bilincinin yerleştirilmesi konusunda mali müşavirlik mesleği çok önemli bir işleve sahiptir. Mali müşavirlerin başta ücret tahsilatı olmak üzere yaşadığı sorunlara çözüm getirilmeli, KDV indirimi mali müşavir ücretleri için de yapılmalıdır. Ayrıca, mücbir sebep hâlinin mali müşavir nezdinde vuku bulması hâlinde de dikkate alınması için Vergi Usul Kanunu'nda gerekli düzenleme yapılmalıdır.
Değerli milletvekilleri, kanun teklifiyle, mükelleflerin 2016 ile 2020 yıllarına ait gelir vergisi matrahlarını, kurumlar vergisi matrahlarını, gelir, kurumlar stopaj vergilerini, katma değer vergilerini kanunda öngörülen oranlarda ya da asgari tutarlarda artırmaları ve belirli bir oranda vergi ödemeleri şartıyla artırımda bulundukları yıllar ve vergi türleriyle sınırlı olmak üzere haklarında vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacağı yönünde düzenleme yapılmaktadır. Artırılan matrahlar yüzde 20 üzerinden vergilendirilecek, vergiye uyumlu mükellefler yüzde 15 vergiye tabi tutulacaktır. Matrah ve vergi artırımları kapsamındaki ödemeler peşin veya 6 taksitle yapılacak, peşin ödeme yapılması hâlinde vergide yüzde 10 indirim yapılacaktır.
Kanun teklifiyle, işletmede mevcut olup kayıtlarda yer almayan ya da kayıtlarda yer alıp işletmede mevcut olmayan emtia, makine, teçhizat, demirbaşlara; kayıtlarda yer alıp işletmede mevcut olmayan kasa mevcudu ile ortaklardan alacaklara ilişkin kayıtlara düzeltme imkânı getirilmektedir. Yine, mükelleflere, aktiflerinde kayıtlı bulunan taşınmazları ve amortismana tabi diğer iktisadi kıymetlerini 31/12/2021 tarihine kadar yeniden değerlemeye tabi tutarak hesaplanan değerleme farkı üzerinden yüzde 2 oranında vergi ödemek suretiyle bilançolarını güncelleme imkânı verilmektedir.
Kanun teklifiyle, 30 Nisan 2021 tarihi itibarıyla prim borcu olan ve ödeme yapmayan BAĞ-KUR sigortalılarının sigortalılık sürelerinin durdurulması, prim borçlarının silinmesi, talep edilmesi hâlinde durdurulan sigortalılık sürelerinin ihya edilmesine dair düzenleme yapılmaktadır.
Kanun teklifiyle sicil affı da getirilmektedir. Karşılıksız çıkan çek, protesto edilmiş senet, kredi kartı ve diğer kredi borçlarını zamanında ödeyemedikleri için Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezine bildirilen kişilerin ve kredi müşterilerinin yükümlülüklerini yerine getirmesi hâlinde geçmiş ödeme performanslarına ilişkin olumsuz kayıtların dikkate alınmayacağı hususunda düzenleme yapılmaktadır.
Kanun teklifinde mecburi hizmet karşılığında yurt dışına gönderilen öğrencilerin kendilerine döviz olarak yapılmış olan her türlü masrafa ilişkin borç tutarlarının yeniden hesaplanması ve azami beş yıla kadar taksitlendirilebilmesi sağlanmaktadır. Ayrıca yükseköğretim kurumları adına yurt dışına gidip doktora öğrenimlerini başarıyla tamamlayanlara doktor öğretim üyesi veya öğretim görevlisi kadrolarına atanma imkânı verilmektedir.
Değerli milletvekilleri, çiftçilerimiz kuraklık nedeniyle ciddi mağduriyet yaşamaktadır. Ülke düzeyinde birçok ilimizde hububat ve bakliyat ekili arazilerde kuraklık nedeniyle yüksek kayıplar söz konusudur. Konya'da ekinlerde meydana gelen yanma ve kuruma nedeniyle hububat rekoltesinde önemli boyutta azalma beklenmektedir. Kuraklığın yanı sıra bugün yağan doluyla birlikte, özellikle Cihanbeyli ve Kadınhanı ilçelerimizde kimyon, mısır, buğday ve arpa tarlalarındaki ekinler iyice yok olmuştur. Çiftçimizin kuraklık ve dolu yağışı nedeniyle uğradığı zarar mutlaka karşılanmalıdır. 2090 sayılı Kanun'da afetler nedeniyle zarar gören çiftçilere devletçe yapılacak yardımlara ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir ancak Tarım Sigortaları Kanunu'na göre belirlenen riskler için tarım sigortası yaptırmayan üreticiler 2090 sayılı Kanun'dan yararlanamamaktadır. Ayrıca tarım sigortası kapsamında olmayan risklerde de yardım yapılabilmesi için çiftçilerin ürünlerinin, canlı-cansız üretim araçlarının ve tesislerinin değer itibarıyla en az yüzde 40 oranında zarar görmesi; ayrıca, bu zararı karşılayacak gelirinin bulunmaması ve borç alma imkânı olmaması, yüzde 40'tan az zarar görmesi hâlinde ise tarımsal faaliyetlerini devam ettiremeyecek ve geçimini sağlayamayacak duruma düşmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, tabii afete maruz kalan ve sigorta yaptıramayan çiftçilerin kayıpları genel olarak karşılanamamaktadır. Bu itibarla, yaşanan kuraklık ve doludan zarar gören ve sigortası olmayan çiftçimize yardım yapılabilmesi için yasal bir düzenlemeye ihtiyaç vardır. Sayın Cumhurbaşkanımızın müjdesini verdiği, kuraklıktan zarar gören çiftçilerimizin Ziraat Bankasına veya Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarının ertelenmesi çok önemli olup bu ertelemeden faiz alınmaması çiftçimizi daha da rahatlatacaktır.
Önceki ay çıkarılan kanunla çiftçilerimizin Tarım Kredi Kooperatiflerine olan ve tasfiyelik hâle gelmiş borçlarının yapılandırılması düzenlenmiştir. Esasen, yaşanan kuraklık da dikkate alınarak, ödenemeyen tüm tarımsal kredi borçlarına uygun şartlarda ve uzun vadeli yapılandırma yapılmalıdır. Çiftçimize 2022 Ekim dönemi için şimdiden ücretsiz tohum tedariki çalışmaları yapılmalıdır. Hububat ve bakliyat üretimi yapan çiftçilerimize dekar başına ilave doğrudan destek verilmelidir. Kırsal kalkınma ve sulama ekipmanları desteklerinde birçok üreticimiz kırsal mahalle olmama, ruhsatsız kuyu veya ahır gibi nedenlerden dolayı faydalanamamıştır. Sürdürülebilir tarım için bürokratik engellerin kaldırılması ve ruhsatsız da olsa üretim yapıldığı için destek verilmesi gerekmektedir. Ayrıca tarımda kullanılan elektrik fiyatlarında indirime gidilmelidir. Velhasıl, çiftçilerimize ve hayvancılıkla geçimini sağlayan insanımıza yönelik bir destek paketi hazırlanıp uygulamaya konulmalıdır.
Konya'da tarımsal sulamada yaşanan sorunlar nedeniyle bazı çiftçilerimiz dün Konya-Adana yolunu bir müddet kapatarak Beyşehir Gölü'nden su alınamamasına tepki göstermiştir. Çiftçimizin bu dönemde acil olan su ihtiyacının karşılanması için tüm imkânlar zorlanmalıdır. Konya'nın yüz yıllık rüyası olan KOP projesi çerçevesinde, hamdolsun, devasa yatırımlar yapılmış ve yapılmaya devam edilmektedir. Yatırımların hızla tamamlanması ve Mavi Tünel'den ovaya su aktarılması için gerekli tedbirler mutlaka alınmalıdır. Ayrıca Konya Ovası'na dış havzalardan su getirecek yeni proje çalışmaları bir an önce sonuçlandırmalıdır.
Değerli milletvekilleri, Covid-19 salgınının etkisiyle 2020 yılının ikinci çeyreğinde daralan ekonomimizdeki toparlanma ve canlanma tüm hızıyla devam etmektedir. 2020 yılında dünya ekonomisi yüzde 3,3 daralırken Türkiye ekonomisi yüzde 1,8 oranında büyümüş ve Türkiye, dünyada ekonomisi büyüyen az sayıdaki ülkelerden biri olmuştur. 2021 yılı birinci çeyreğinde de başta Avrupa ülkeleri olmak üzere, birçok ülke ekonomisi daralırken Türkiye ekonomisi yüksek performans sergileyerek yüzde 7 oranında güçlü bir büyüme kaydetmiştir. Yatırım, üretim ve ihracattaki artış sağlıklı ve nitelikli bir büyümeye delalet etmektedir. Yatırımlardaki artış ivmesi devam etmekte olup 2020 yılında yüzde 10,3 olan artış 2021 yılı ilk çeyreğinde yüzde 11,4 olmuştur. 2020 yılında yıllık yüzde 21 oranında büyüyen makine ve teçhizat yatırımları 2021 yılı ilk çeyreğinde yüzde 30,5 oranında artmıştır. Bu artışlar yatırımcının ekonomiye olan güvenini teyit etmektedir. 2021 yılı ilk çeyrek büyümesi sanayi sektöründe yüzde 11,7; imalat sanayi sektöründe ise yüzde 12,2 düzeyindedir.
Sanayicimiz ve ihracatçılarımız gerçekten destan yazmaktadır. Ham madde temininde yaşanan zorluklara, girdi fiyatlarındaki yüksek artışa ve konteyner sıkıntısına rağmen yatırım, üretim ve ihracatta yüksek bir performans sergilenmektedir. Zorlu bir dönemde ekonomimize büyük katkı sağlayan girişimci, sanayici ve ihracatçılarımızı kutluyorum. İhracatçılarımız her ay rekorlar kırmakta olup tüm zamanların en yüksek aylık ihracat ve en yüksek ilk çeyrek ihracat rakamlarına ulaşılmıştır. İhracat 2021 yılının ilk dört ayında yüzde 33,1 artarak 68,7 milyar dolar gerçekleşmiş, dış ticaret açığı yüzde 19,7 azalmış, ihracatın ithalatı karşılama oranı 8,4 puan artarak yüzde 83'e yükselmiştir. Cari işlemler açığı da 2021 yılı ilk çeyreğinde yıllık bazda yüzde 12,1 azalarak 7,8 milyar dolara gerilemiştir.
Türk imalat sektörü hem üretime hem de istihdama önemli katkı sunmaktadır. Geçen ay, mayıs ayında Covid-19 kısıtlamalarının olumsuz etkisiyle talebin yavaşlamasıyla birlikte üretim ve yeni siparişlerin gerilemesinden dolayı Türkiye imalat PMI verisi 49,3'e inmiş ancak istihdam artışı devam etmiştir. İstihdamda geçen yıl nisan ayında görülen -2,5 milyon kişinin üzerindeki- daralma her geçen ay azalmış, istihdam bu yıl mart ayı itibarıyla salgın öncesi seviyesine gelmiştir.
İnşallah, normalleşmeyle birlikte turizmde yaşanacak canlanma hem turizm gelirlerinin artmasını ve cari açığın azalmasını hem de istihdam artışını ve işsizliğin azalmasını sağlayacaktır.
Bütçe performansı da sevindiricidir. 2021 yılı Ocak-Nisan dönemi bütçe gerçekleşmelerine göre geçen yıl aynı dönemde 72,8 milyar lira bütçe açığı verilmiş iken bu yıl 5,9 milyar lira bütçe fazlası elde edilmiştir.
Vergi gelirleri yüzde 47,2 artmış olup bu artış, dâhilde alınan katma değer vergisinde yüzde 87,7 düzeyindedir. Katma değer vergisi tahsilatında görülen yüksek performans piyasalardaki canlanmayı da açıkça göstermektedir. TOBB istatistiklerine göre, 2021 yılının ilk dört ayında kurulan şirket sayısı yüzde 32,3 artarken kapanan şirket sayısı yüzde 11,4 azalmıştır. Aynı dönem itibarıyla gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 13,5 artarken kapanan işletme sayısı yüzde 3,6 azalmıştır. Esnaf ve Sanatkârlar Sicil Gazetesi'ne göre tescil ve terkin edilen esnaf sayılarında da benzer bir tablo söz konusudur.
Değerli milletvekilleri, Türkiye, bir yandan pandemiyle bir yandan terörle başarılı bir mücadele verirken diğer yandan da maruz kaldığı bölgesel ve küresel dayatmaları, ekonomik ve siyasi baskıları Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin de sağladığı imkânlarla alınan etkili tedbirler sayesinde boşa çıkarmaktadır. İç ve dış mihrakların eş zamanlı tahakküm çabaları, taciz ve tahrik kampanyaları her seferinde millî irade duvarına çarpıp dağılmaktadır. Cumhur İttifakı, üstlendiği tarihî misyonuyla Türkiye'nin egemenlik haklarına, tarihî çıkarlarına, beka ve güvenlik hassasiyetlerine cesaretle sahip çıkmaktadır. Bizim ana gayemiz, lider ülke Türkiye hedefine ulaşmak, Türk dünyasının, İslam âleminin ve bütün mazlum milletlerin yegâne ümidi olan Türkiye'yi küresel bir güç hâline getirmek, tarihin tekerrürünü sağlamaktır. Kim ne derse desin, Türkiye, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle kutlu hedeflerine inşallah ulaşacaktır.
Konuşmama son verirken Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak destek verdiğimiz bu kanun teklifinin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı sonuçlar getirmesini diliyor, saygılar sunuyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)