GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI TEŞKİLATI KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI
Yasama Yılı:3
Birleşim:55
Tarih:22.01.2013

CHP GRUBU ADINA AYTUĞ ATICI (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli arkadaşlar, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, 2'nci madde diyor ki: "2809 sayılı Kanuna aşağıdaki maddeyi ekliyorum: Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi." Böyle bir üniversite kuruyoruz. Hayırlı uğurlu olsun. Şimdi, bu üniversitenin kurulmasına herhâlde kimsenin itiraz edecek bir durumu yok. Niye kuruyorsunuz bu üniversiteyi, şimdi ona bir bakalım. Bu üniversiteyi kurmakla acaba gerçek amaçlarınız nedir, gerçek amaçlarınızla bu üniversiteyi kurmak örtüşüyor mu?

Şöyle bir bakıyorum AKP'nin yaptıklarına, yönetim anlayışı nasıldır diye. Bir tek kelimeyle özetleyebilirim: Totaliter. Böyle bir yönetim anlayışında iktidarların amacı üniversite filan kurmak değildir. Demin sizin "paranoya" diye, hatta buradan bir milletvekili arkadaşımın "paranoya ötesi" diye yorumladığı medrese kurmaktır.

Evet, gülüyorsunuz. Buyurun, gülün. Gülen arkadaşlarıma diyorum ki www.mersin.gov.tr adresine bir girin.

HAKAN ÇAVUŞOĞLU (Bursa) - Ne var orada?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Eğer Mersin Valisi kendi yazdığı yazıyı kaldırmadıysa, orada Mersin'e bir medrese kuracağını müjdeliyor, devletimizin valisi. Hayırlı uğurlu olsun. Bir vali?

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Siz bari yapmayın ya, siz bari yapmayın gerçekten.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Ben bari yapmayayım!

BİRGÜL AYMAN GÜLER (İzmir) - Açıp bakın, açıp bakın!

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Siz bari yapmayın yani doktor olarak tanıyoruz, biliyoruz sizi, saygı duyuyoruz, siz bari yapmayın.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Sayın Milletvekilim, ben o yazıyı gözümle görmesem ve okumasam kalkıp da burada bunu söylemem. Buraya gelmeden önce tekrar teyit etmek için baktım ve Mersin'de yaptığım eleştirilerden sonra bu yazının kaldırıldığını gördüm. Arşivde vardır, benim notlarımda var. Ben bu açıklamayı Mersin'de çeşitli basın-yayın organlarında yaptım ve bu soru bana basın organları tarafından sorulduğunda beraber açtık; mersin.gov.tr'nin arşivine bakarsınız, Sayın Valiye de sorarsınız, size doğruyu söyler.

MEHMET METİNER (Adıyaman) - Ne mahzuru var?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Şimdi, "Ne mahzuru var?" diye sorduğunuz soru, zaten sizin ne yapmak istediğinizi gösteriyor. "Biz medrese kurmak istiyoruz." deyin, biz de burada ona göre konuşalım. "Biz üniversite kurmak istiyoruz." deyip, arkasından devletin valisine müjde -bakın- nidasıyla "Mersin'de medrese kuruyoruz." dedirtmek nasıl bir duygudur, ben bu duyguyu halkıma bırakıyorum.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Ya, bu üniversite Ankara'da kuruluyor ya, Mersin'de değil!

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Aytuğ Bey, yok böyle bir şey, yok böyle bir şey.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Şimdi, evet, buraya gelmeden önce kontrol ettim ve kaldırıldığını gördüm.

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Daha ciddi işler bekliyoruz ya!

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Sayın milletvekili, ben elimde bilgi olmadan bugüne kadar hiç konuşmadım.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Keşke bir çıktı alsaydın ya!

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Çıktı da var, Vali de yerinde duruyor, çıktı da var, basındaki konuşmalarımız da var.

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Sizden daha farklı şeyler bekliyoruz ya!

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Sevgili arkadaşlar, ben burada ne konuştuğumun farkındayım, söylediğim lafın ağırlığının da farkındayım. Bundan bir kısmınızın haberinin bile olmadığının da farkındayım, bir kısmınızın da bundan çok memnuniyet duyacağının da farkındayım. Çıkın, sorun ve deyin ki bana: "Hayır, böyle bir bildiri olmamıştır." ben de size söz veriyorum, çıkacağım buradan, hepinizin huzurunda özür dileyeceğim ama böyle bir şey var ise, siz de eğer yürekliyseniz, gerçekten de samimi iseniz çıkıp burada benden özür dileyeceksiniz eğer samimiyseniz; değilseniz, zaten konuşup gidiyoruz.

Şimdi, olayın bir başka boyutu da "Bu üniversiteleri niçin kuruyorsunuz?" diye bir soru sormuştum, birincisi buydu. Niçin, hakikaten niye kuruyorsunuz bu üniversiteleri?

HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) - Üniversitelerde terörist yetişiyor!

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Üniversiteler konuşabiliyor mu? Üniversiteleri susturdunuz mu, susturmadınız mı?

Bir milletvekili diyor ki: "Üniversitelerden terörist yetişiyor." Bir üniversite daha kurun, terörist sayısı artsın!

Şimdi, üniversitelerde?

HÜSEYİN FİLİZ (Çankırı) - Medreselerde terörist yetişmez!

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Tabii, sizi duymuyorlardır, ben de kayıtlara geçireyim bunları. "Üniversitelerde terörist yetişiyor, medreselerde terörist yetişmez." diyor sayın milletvekili. Buyurun, hadi bakalım. İşte böyle bir zihniyete sahipsiniz siz. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

BAŞKAN - Sayın milletvekili, lütfen? Sayın hatibe müdahale etmeyelim.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - "Üniversitelerden terörist yetişiyor, medreselerden terörist yetişmez." diyen bir zihniyetle? Ama bakın artık sinirlenmiyoruz çünkü sizin ruhunuzu biliyoruz çünkü sizin bu gibi işleri yaparak neyi gizleyip gerçek amaçlarınızın da ne olduğunu çok net bir şekilde görüyoruz ve buradan söylüyoruz. Eğer söylediklerimizde bir tane yanlış bilgi var ise bana söyleyeceksiniz, ben de çıkacağım, özür dileyeceğim. Ben bunu size taahhüt ediyorum. Delikanlıysanız siz de çıkarsınız, ben ispatladığımda da özür dilersiniz.

BÜLENT TURAN (İstanbul) - "Medrese kuracağız." mı yazıyor? Yapma, etme.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Şimdi, üniversiteleri niye kuruyorsunuz? Kurmayın kardeşim!

AYŞE NUR BAHÇEKAPILI (İstanbul) - Tamam!

AYTUĞ ATICI (Devamla) - İçerideki, hapisteki öğretim üyelerine baktığım zaman içim sızlıyor, hapisteki öğrencilere baktığım zaman yüreğim sızlıyor. Siz, üniversitede okuyan ve Türkiye'nin gidişine müdahil olmak isteyen, Türkiye'nin iyi yönetilmediğini düşünen bütün öğrencileri -sadece ODTÜ'de değil, her yerde- bir bir toplayıp içeriye atan bir zihniyete sahipsiniz. Siz bu ülkede bu gidişata başkaldıran, "hayır" diyen yiğit öğretim üyelerini âdeta içeride çürüten bir zihniyete sahipsiniz. Niye üniversite kuruyorsunuz? Allah aşkına kurmayın. Kurmayın, daha çok bilim adamını, daha çok öğrenciyi de içeriye atmayın.

Üniversite kuruyorsunuz, niye kuruyorsunuz üniversite? Üniversitelerimiz özerk mi? Sizin işinize yarayacak mı üniversite? Dik üniversite, gerçek üniversite siyasete yön verir. Bakın, "AKP'ye yön verir, CHP'ye yön verir." demiyorum. Gerçek üniversite siyasete yön verir ama bunu yapabilmek için de üniversitenin dik olması lazım, üniversite rektörlerinin, üniversite öğretim üyelerinin sürülürüm, atılırım korkusu içerisinde olmaması gerekir.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Var mıymış öyle ya?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Ama maalesef konuşan herkesi içeri atıyorsunuz. O yüzden, kurmayın bu üniversiteleri. Zaten kursanız ne olacak ki? Bu üniversiteleri yönetecek olan kadroları sizler göndereceksiniz. Türkiye'de yapılacak olan bu bilime TÜBA'da siyaseti zaten karıştırdınız. On yıl içerisinde geldiğimiz gerileme, on yıl içerisinde geldiğimiz nokta, herhâlde elli yılda toparlayamayacağımız bir noktaya gelmiştir.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Hocam, vallahi çok haksız eleştiri yapıyorsun ya!

SELÇUK ÖZDAĞ (Manisa) - Siz ALES'i bilir misiniz?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Efendim, Sayın Özdağ? 

SELÇUZ ÖZDAĞ (Manisa) - Siz ALES'i bilir misiniz, transcript'i bilir misiniz, ÖYP bilir misiniz?

BAŞKAN - Sayın Özdağ, lütfen, lütfen?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Sayın Özdağ, sizin anlattıklarınızın?

BAŞKAN - Sayın Atıcı, lütfen Genel Kurula hitap edin, karşılıklı konuşmayın. 

AYTUĞ ATICI (Devamla) - ?tamamının içinde yetişen, yaşayan ve ızdırap çeken bir öğretim üyesiyim. Siz bu gibi söylemlerle bizleri oyalamaya çalışıyorsunuz, hiç kimse de bunları yemiyor. İnsanların baktığı bir tek şey var: Öğretim üyeleri mutlu mu, bilim üretebiliyor mu özgürce? Hayır, üretemiyor. Ben buraya doğrudan akademiden geldim, üniversitenin içinden geldim. Öğretim üyeleri derslere bile girmek istemiyor. Niye, biliyor musunuz? Çünkü getirdiğiniz performans sistemiyle öğretim üyeleri birbirleriyle, hasta bakmak için veya diğer fakültelerde proje üretmek için âdeta yarışır hâle geldiler. Proje üretmek güzel?

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Ne güzel?

AYTUĞ ATICI (Devamla) ?ama bu proje üretmek, eğer sadece ve sadece öğretim üyesinin ekmek kazanması için bir araç ise yanlış.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Önce yatıyorlardı da şimdi çalışıyorlar.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - "Önceden yatıyorlar" demek çok ayıp bir şey. Buradan sizin söylediğinizi bütün Türkiye'ye duyuruyorum, "Öğretim üyeleri önceden yatıyordu, şimdi yatmıyor." Bu, bir insana yakışan bir laf değil. Sizin içinizde de öğretim üyeleri var. Yatıyor muydunuz sevgili hocam? Kim yatıyordu, hangi öğretim üyesi yatıyordu?

BÜLENT TURAN (İstanbul) - Herkes, her şeyi biliyor.

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Çok ayıp bir şey bu yaptığınız.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Çalışmalarını istemek ayıp mı?

AYTUĞ ATICI (Devamla) - Buradan sizi Türkiye'deki bütün öğretim üyelerine şikâyet ediyorum. Türkiye'deki hiçbir öğretim üyesi yatmıyordu sayın milletvekili. Siz buradan bu öğretim üyelerine "yatıyordu" diyerek, suçlayarak ve arkasından müstehzi bir şekilde gülerek karakterinizi sergiliyorsunuz, yazıklar olsun size! Siz eğer bunu söylüyorsanız, eğer Türkiye'de bilimin geldiği noktada emeği olan öğretim üyelerini bu kadar hakir görüyorsanız, benim size konuşacak bir lafım bile yok, yazıklar olsun! (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.