GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İsrail'in Filistin'e yaptığı saldırılara, Süper Lig şampiyonu Beşiktaş'ı ve Süper Lig'e yükselen Adana Demirspor ile Giresunspor'u tebrik ettiğine, Kırım Tatar Türkleri sürgününün 77'nci yıl dönümüne, esnafa destek paketine, Libya'da kaçırılan Türk vatandaşlarına, Lüleburgaz'ın sorunlarına ve İYİ Parti Genel Başkanı hakkında kullanılan galiz ifadeleri misliyle iade ettiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:4
Birleşim:81
Tarih:18.05.2021

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; günlerdir yaşananları ibretle izliyoruz. İsrail'in saldırılarını, çocuk, sivil ayrımı yapmadan yaptığı katliamı şiddetle kınıyoruz ve sonuna kadar Filistin halkının yanında yer aldığımızı bütün dünyaya buradan bir kez daha haykırıyoruz.

Geçtiğimiz hafta Süper Lig sona erdi. Beşiktaş, 2020-2021 sezonunu şampiyon olarak tamamladı. Tarihinde 16'ncı kez şampiyonluk sevinci yaşayan Beşiktaşlı futbolcuları, teknik heyeti ve yöneticileri tebrik ediyorum. Siyah beyazlılara Avrupa'da başarılar diliyorum.

Türkiye Futbol Federasyonu 1. Lig'den Süper Lig'e yükselme başarısını gösteren Adana Demirspor ve Giresunspor'u da tebrik ediyorum. Gelecek sezon mücadele edecekleri Süper Lig'de başarılar diliyorum.

Bugün, Kırım Tatar Türklerinin, soydaşlarımızın kendi vatanlarından koparılışının, zorla sürgün edilmelerinin 77'nci yıl dönümü. Kırım Tatar Türkleri 18 Mayıs 1944'te Stalin'in emriyle bin beş yüz yıllık tarihî yurtlarından, ana vatanlarından, Orta Asya'ya ve Sibirya'ya sürgün edildi ve soykırım dehşetini yaşadılar. Kırım'daki bütün şehir ve kasabalarda bir gece ansızın uyandırılan halk hazırlanmaları için kendilerine verilen on beş dakikalık süre içinde ne olduğunu anlayamadan gece yarısından sonra evlerinden, yurtlarından koparılıp, penceresi olmayan, havasız yük vagonlarına istif edilircesine dolduruldular. Yüz binlerce soydaşımız ne için ve nereye götürüldüklerini bilmeden ellerine alabildikleri eşyayla aç susuz ölüme terk edildiler. Sürgün edilenlerin yarıya yakını yolda veya gittikleri yerlerde açlık, susuzluk ve hastalık gibi nedenlerden dolayı hayatlarını kaybettiler.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Başkan.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Soykırımın 77'nci yıl dönümünde acı, çile ve zulüm dolu bir şekilde şehit olan soydaşlarımızı şükran ve minnetle anıyorum, hepsine Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum. Kırım Tatar Türklerinin uğradığı menfur sürgünü ve soykırımı hiçbir zaman unutmayacağız, unutturmayacağız. Kırım Tatar Türkleri lideri muhterem Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu başta olmak üzere bütün soydaşlarımıza en derin saygı, selam ve muhabbetlerimi gönderiyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Kabine toplantısının ardından esnafa destek paketini duyurdu. İki ayrı grupta destek yapacaklarını söyleyen Erdoğan, yaklaşık 235 bin işletmeye bir defaya mahsus 5 bin liralık hibe ödemesi yapılacağını, ikinci grupta yer alan 1 milyon 150 bini aşkın işletmeye de bir defaya mahsus olmak üzere 3 bin lira hibe ödemesi yapacaklarını ifade etti.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Erdoğan'ı dinlerken baktık, esnafa sicil affı var mı? Yok. Esnafın kredilerini faizsiz taksitlendirdiniz mi? O da yok. Esnafın kirasındaki stopajı kaldırdınız mı? Yok. SGK primlerini siz mi ödüyorsunuz? O da yok. Vergi ve sigorta borçlarını ertelediniz mi esnafın? Yok. Ne yaptınız? "3 bin lira verdik." Hadi ya! Bu mu yani, bütün esnafın derdi bu 3 bin lira mıydı? Bunları geçeceksiniz; esnaf kapısına kilit vurdu, intihar ediyor, kepenk kapattı. Esnaf geçim sıkıntısından çoluğunun çocuğunun ardından mektup yazıp intihar etmeye devam ediyor, siz hâlâ helallik isteyerek işi geçiştiriyorsunuz; yazıklar olsun diyeceğim.

Bir de Libya'ya değinmek istiyorum. Libya'da yaşanan iç savaş döneminde 7 Türk vatandaşımız kaçırılmıştı, hatırlıyor musunuz?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Aradan on beş ay geçti, bu vatandaşlarımız hâlâ kurtarılamadı. Kurtarılamadığı gibi, Hükûmetten bu konuda çıt çıkmıyor. Bu vatandaşlarımızın aileleri hiçbir ilgiliden hiçbir bilgi alamadılar, bundan dolayı yakınıyorlar. Başka ülkelerin kaçırılan vatandaşları serbest bırakılırken bir tek Türk vatandaşlarının bırakılmadığını, ayrıca tüm çabalarına rağmen yerlerini bile tam olarak bilmediklerini ifade ediyorlar. Bu konuyla ilgili ben Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'nun cevaplaması için soru önergesi verdim. Bugün de buraya gelecekmiş. Buradan bir de sormak istiyorum: Bu vatandaşlarımız neden hâlâ kurtarılamadı Sayın Çavuşoğlu? Bu konuda bir girişimde bulundunuz mu? Kaçırılan vatandaşlarımızın ailelerinin feryadı karşısında daha ne kadar sessiz kalacaksınız? Bu sorulara bir an önce cevap bekliyorum.

Son olarak Kırklareli'den söz etmek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bitiriyorum Sayın Başkanım.

Lüleburgaz Köprübaşı Sanayi Sitesi esnafı dere üzerindeki alternatif köprüler yapılmadan tarihî taş köprünün restorasyon amacıyla kapatılacağı endişesini taşıyor. Esnaf diyor ki: "Önce bariyer koyup E5'ten gidiş gelişi kapattılar. Oradan sanayiye girip çıkıyorduk. İkinci sefer köprünün altı kapandı, üçüncü sefer taş köprünün bakım onarıma alınması dolayısıyla kapatılacağını duyduk. Belki iki yıl, belki beş yıl sürecek. Eğer diğer köprüler yapılmadan restorasyon başlarsa sonumuz kötü olur." "Bu esnaf nereden geçecek? Müşteriler nereden bu esnafa ulaşacak? Burada 500 tane dükkân var. Bu insanlar havadan mı uçup oraya gelecekler? Hastaneye, cezaevine giden nereden gelecek? Alternatif köprü yapmadan taş köprü nasıl kapatılır?" diye soruyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, müsaadenizi isteyeceğim, bir konuya daha değinmek istiyorum.

BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Başkan.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın milletvekillerimizin Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener'e yönelik gerek sosyal medyada gerekse Genel Kurulda galiz ifadeler içeren mesajlarını dinledik. Ben önce bu sayın milletvekillerine bir şey tavsiye etmek istiyorum: Bir, önce gidin Genel Başkanınıza deyin ki: "Bu üstün cesaret ve feragat madalyası var ya, onu iade edin." (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar) Ona sorun, sorun, deyin ki: "Siz neden feragat ettiniz?" Siz, bu madalyayı alarak zaten Filistin'den, Kudüs'ten feragat ettiğinizi beyan ettiniz bütün dünyaya. Bu feragat madalyası öyle bir madalyaydı. Onu bir iade etmesini söyleyin Genel Başkanınıza. 28 Haziran 2016 tarihinde imzaladığınız anlaşmada -daha sonra Genel Kurula da geldi bu- diyor ki: "Bu anlaşma, Ankara ve Kudüs'te 28 Haziran 2016 tarihinde her biri eşit derecede Türkçe ve İbranice imzalanmıştır."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayınız efendim.

LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bakın, siz bu şekliyle Kudüs'ü başşehir olarak, şu anda bu kopardığınız yaygaranın aksine, siz Kudüs'ü başkent olarak tanıyacak anlaşmaya imza attınız. Gidin, bu anlaşmadan imzanızı çekin. İsrail'le ilişkilerinizi askıya alın ya! Gemilerinizi oraya gönderip gönderip mal çekmeyi biliyorsunuz, gemilerinizi çalıştırmayın, ticaretinizi askıya alın. (İYİ Parti sıralarından alkışlar) Ondan sonra gelin, biz bunları dinleyelim.

Sayın Genel Başkanımız hakkında gerek sosyal medyada gerekse burada galiz ifadeler kullanan her bir milletvekiline o kullandıkları ifadeleri misliyle iade ediyorum.

Teşekkür ederim. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)