GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Gazze'de yaşanan insanlık dramına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:4
Birleşim:81
Tarih:18.05.2021

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Saygıdeğer Başkanım, bu güzel temennileriniz için çok teşekkür ediyorum. Saygıdeğer Genel Kurula da bu arayan milletvekillerimiz, yakın dostlarımız, arkadaşlarımız için de şükranlarımı arz ediyorum.

Sayın Başkanım, saygıdeğer milletvekilleri; insanlığın kanayan yarası Gazze'de ve Kudüs'te yaşanan zulüm ve insanlık dramına ilişkin olarak gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle aziz milletimizi ve yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Saygıdeğer milletvekilleri, 1918 yılında Osmanlı topraklarından kopartılan Filistin coğrafyasında 1948 yılında Birleşmiş Milletlerde gerçekleştirilen değişik ayak oyunlarıyla İslam coğrafyasının kalbine âdeta bir hançer gibi saplanan işgalci İsrail devleti yetmiş üç yıldır bu topraklarda Müslüman kanı dökmeye devam etmektedir. Yüzyıllardır o bölgede huzur ve barış içinde yaşayan farklı inançlardan ve etnik kökenlerden toplulukların saygı gösterdiği, Müslüman kardeşlerimizin kutsal ayı olan Ramazan ayında bile zalim İsrail devleti çocukları, kadınları ve masum sivilleri katletmeye devam etmektedir. Ne yazık ki çağdaş dünya, modern dünya bunu duyarsızca, bir savaş filmi gibi izlemeye devam etmektedir.

Son bilgilere göre Gazze'de 61'i çocuk, 36'sı kadın olmak üzere toplamda 213 Filistinli kardeşimiz şehadete ermiştir. Ayrıca, 1400'den fazla da yaralımız bulunmaktadır. Bu vesileyle de Gazze'de şehit olan kardeşlerimize Rabb'imden rahmet diliyorum, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum.

Değerli milletvekilleri, İsrail'in zalimliği artık öyle bir hâl aldı ki yaralıları hastaneye taşıyan Kızılay ambulanslarını tarıyorlar, Kızılhaç ambulanslarının ise hastaneye gitmesini geciktiriyorlar veya engelliyorlar. Bu nasıl bir insanlıktır ki, bu nasıl bir vicdansızlıktır ki anlayamıyoruz ve idrak edemiyoruz. Aslında Sayın Cumhurbaşkanımız bu insanların nasıl bir şiddet uyguladığını ve nasıl bir zalimliği yaptığını Davos'ta açıkladılar. "Öldürmeye gelince sizler öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüzü, nasıl vurduğunuzu çok iyi biliyoruz." diye Sayın Cumhurbaşkanımız ifade etmişti.

Saygıdeğer milletvekilleri, Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Dışişleri Bakanımızın da girişimleriyle bir haftada 3 defa toplanan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, ne yazık ki göstermelik bazı kararların haricinde etkili bir karar almaktan uzak bir duruş sergilemiştir. Bu toplantılarda bırakın İsrail'e herhangi bir yaptırım kararı almayı veya saldırıların durdurulmasını sağlayacak kararlar almayı, somut adımlar atmayı kınamı kararı dahi alamamaktadır. Başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler, mağdur ve mazlum olan Filistinlileri mevcut durumdan sorumlu tuttular, onları kınamaya teşebbüs ettiler. Ben de bunların bu davranışlarını kınıyorum. Birleşmiş Milletlerin bu ikiyüzlü, tutarsız duruşunu da kınıyorum ve onları bir an önce ciddi, etkili yaptırım kararları almaya davet ediyorum.

Saygıdeğer milletvekilleri, zalimlikler yok olmaya mahkûmdur. İnsanlık onuru ve insanlık vicdanı eninde sonunda bu siyonist saldırıları yenecektir. Ancak bizim endişemiz ve kaygımız artık zulmün meşrulaştırılmaya çalışılmasıdır, zulme meşruiyet kazandırılmasıdır. Bunlar toplum vicdanında ve mahkemelerde yargılanmazsa, işlenen savaş suçları karşılığını bulmazsa yeni katliamlara ve adaletsizliklere de yol açacaktır.

Başta Batı olmak üzere vicdan sahibi, sağduyulu bütün dünyayı bu haksız ve vahşi uygulamalara karşı durmaya davet ediyorum. Birleşmiş Milletler, ABD, Avrupa Birliği ve Rusya'dan oluşan Orta Doğu dörtlüsünün İsrail'in acımasız tehcir politikasına son vermesini ve bu konuda da etkili kararlar alınmasını bekliyoruz. Çünkü başta Gazze olmak üzere Filistin artık nefes alamamaktadır, artık canıyla mücadele etmektedir. Bu insanlık suçuna karşı artık sessiz kalınmaması gerekmektedir. Unutmayalım ki Orta Doğu'da, Filistin'de barış sağlanmadıkça dünya barışı sağlanamayacaktır.

Saygıdeğer milletvekilleri, malumunuz yarın 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı. İstiklal mücadelemizin ilk adımının atılışından yüz sekiz yıl sonra bugünden o günlere bakarken Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Nutuk'ta belirttiği ilk paragraftaki değerlendirmesini ve açıklamalarını burada ifade etmek istiyorum. "Birer bahaneyle İtilaf donanmaları ve askerleri İstanbul'da. Adana ili Fransızlar, Urfa, Maraş, Gaziantep İngilizler tarafından işgal edilmiş, Antalya ve Konya'da İtalyan askerî birlikleri, Merzifon ve Samsun'da İngiliz birlikleri bulunuyor. Her tarafta yabancı subay ve memurlarla özel ajanlar faaliyette. Nihayet konuşmamıza başlangıç olarak aldığımız tarihten dört gün önce, 15 Mayıs 1919'da İtilaf Devletlerinin uygun bulmasıyla Yunan ordusu da İzmir'e çıkartılıyor."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

ABDULLAH GÜLER (Devamla) - "Bundan başka, memleketin her tarafında Hristiyan azınlıklar gizli veya açıktan açığa kendi özel emel ve maksatlarını gerçekleştirmeye, devleti bir an önce çökertmeye çalışıyorlar."

Şüphesiz, bu kutlu zaferlerin ardından devletimizin ebedi varlığı ve her daim muasır medeniyetler seviyesinin üzerinde olması için gençlerimize büyük önem atfedilmiş ve bu bayramlar da onlara armağan edilmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi, "Gençler, cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz."

Bu duygu ve düşüncelerle, kurtuluş mücadelemizin gerçekleştiği yıllardan günümüze kadar vatan, millet, bayrak ve devlet uğruna şehadete eren, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle anıyorum, aziz milletimizi ve yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)