| Konu: | Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 72 |
| Tarih: | 14.04.2021 |
PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU BAŞKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Değerli milletvekili arkadaşlarımızın birçoğu teklifle doğrudan ilgili olmayan konularda sorular ve görüşler ifade ettiler. Ben, müsaadenizle, teklifle ilgili olanlara cevap vermeye gayret edeceğim.
Öncelikle, bu Tarım Kredi Kooperatifleri, çiftçi borçlarıyla ilgili Sayın Ünver'in bir sorusu vardı. Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından kullandırılan yaklaşık 931 milyon TL tutarındaki kredi alacağı yapılandırma kapsamında yer almaktadır. Yapılandırma kapsamında borcu bulunan üretici sayısı yaklaşık 20 bindir. Yapılandırma kapsamında üreticilerin borçları, kanun teklifinde belirtilen yöntemle tekrardan hesaplanacak ve bu hesaplama çerçevesinde borçların vadelerinden bugüne kadar tahakkuk etmiş temerrüt faizleri silinerek borçlar yıllık yüzde 12 oranında basit usulde yürütülecek faizle tekrardan belirlenecektir. Ayrıca, yapılandırma kapsamındaki borçların taksitlendirilmesi durumunda üç yıllık taksitlendirme süresi boyunca borçlara yıllık yüzde 12 oranında basit usulde yürütülecek faiz uygulanacaktır. Piyasa faiz oranlarının yüzde 25 bandında seyrettiği bir dönemde, üreticilerimize piyasa faiz oranının yaklaşık olarak yarısına tekabül eden yıllık yüzde 12 sabit faiz oranıyla yapılandırma imkânı sağlanmış olacaktır.
Diğer taraftan, Sayın Kaboğlu'nun "9 ve 10'uncu maddeler teklifle ilgisiz." şeklinde eleştirileri olmuştu. Tabii, biliyorsunuz, bu çeşitli kanunlarda değişiklik öngören teklifler gerek İç Tüzük gerek yerleşik uygulamalar çerçevesinde gündeme gelebilmektedir. Bu yeni bir uygulama değil, Meclisimizde öteden beri böyle bir uygulama var. Çeşitli kanunlarda değişiklik yapınca da gerçekten, birbiriyle çok ilgili olmayan hususların aynı çerçeve içinde ele alındığını görebiliyoruz. Bu tür hususların komisyon çalışmalarından ziyade, genel anlamda İç Tüzük tartışmalarının konusu olması gerektiğini düşünüyorum. Yeni bir yönetim sistemine geçtik ama İç Tüzük'ümüzde yeterince bu konuda bir uyarlama yapamadık maalesef, daha mekanik bir uyarlama yaptık tabiri caizse ama yeni sisteme göre Meclisimizin İç Tüzük'ünde bütün grupların katkısıyla yeni bir çalışma yapılması hâlinde bu tür şikâyetlerin de ele alınması ve değerlendirilmesi mümkün olabilecektir.
Diğer taraftan, yine, 9 ve 10'uncu maddelerinin Anayasa'ya aykırılığı konusunda bir görüş ifade etti Sayın Kaboğlu. Bu konularda Danıştayın ve Anayasa Mahkemesinin daha önceki uygulamalara yönelik ortaya koyduğu içtihatlardan gördüğümüz şu, Komisyon olarak bize gelen bilgiler şu şekilde: Esas olan, uygulamaların kanuni bir dayanaktan yoksun olması ve sınırların ortaya konmamış olması. Elbette ki bir hakkı kanunu dışında sınırlandırmamak ve sınırların kriterlerini de net bir şekilde ortaya koymak gerekir. Bu konularda gerekli düzenlemelerin yapıldığı ifade edilebilir. Tabii ki bu konular her zaman tartışmaya açıktır, en nihayetinde yargısal denetime de tabi olan hususlardır bu hususlar ama biz bunun Anayasa'ya aykırılık teşkil etmediğine, sınırları belli bir düzenleme olduğuna ve kanuni bir düzenlemeyle birtakım sınırlar getirildiğine burada işaret etmek isteriz.
Değerli arkadaşlar, diğer taraftan, yine, "Bu mektupların kaydı Anayasa'ya aykırı." şeklinde bir ifade oldu. Burada da Danıştay kararında mektupların kaydedilebileceği ancak teklifle, sınırları belirlenmekte olan yasal altyapıya kavuşturulma ihtiyacı ortaya konulmuştur, bunu bu şeklinde ifade etmek isterim.
Ayrıca, Cavit Arı Bey şahsı adına görüş ifade ederken bir soru da yönlendirdi, müsaadenizle ona da cevap vermek isterim. Burada, satış komisyonlarının nasıl oluşturulacağına, teklif usulünün nasıl olacağına ilişkin müsaadenizle kısaca bilgilendirme yapmak isterim. Devlet, il özel idareleri ve belediyeler, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 1'inci maddesinde alacaklı amme idaresi olup kapsamına giren alacaklarını aynı kanunun hükümlerine göre takip etmektedirler. Ayrıca, özel kanunlardaki düzenlemeler gereği Sosyal Güvenlik Kurumu, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu gibi kamu tüzel kişileri de alacaklarının takibinde aynı kanunun hükümlerini uygulamaktadırlar. Kanun teklifinde, her bir alacaklı amme idaresi, satış komisyonlarının kimlerden oluşacağına karar vermeye yetkili kılınmaktadır. Mevcut kanun da düzenlenmiş kanunu uygulayabilecek idareler dikkate alındığında komisyonun istenilen zamanda toplanmasına imkân sağlamamaktadır. Gayrimenkul satışlarında satış komisyonu başkan ve üyelerinin, tüm idarelerin alacaklarının takibinde aynı kişilerden oluşmasının getirdiği sıkıntıları giderebilmek adına, komisyonların her bir alacaklı amme idaresi bünyesinde oluşturulmasıyla kamu alacaklarının daha hızlı ve daha etkin bir şekilde takibinin yapılması amaçlanmıştır.
Yine, kanun teklifinde, satış komisyonlarının çalışma usul ve esaslarını belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanı yetkili kılınmakta olup, söz konusu usul ve esasları belirlemeye yönelik çalışmalar devam etmektedir. Dolayısıyla, burada, bu usul ve esaslar çıktığında, yeni oluşacak komisyonların kriterleri de ortaya konmuş olacaktır. 6183 sayılı Kanun'un 77 ve devamı maddelerinde gerek menkul malların gerekse gayrimenkul malların satışına ilişkin düzenlemeler yer almakta olup bu düzenlemeler esas alınarak, açık artırmanın fiziki mahallin yanı sıra elektronik ortamda da yapılması planlanmaktadır. Teklifin yasalaşmasını müteakip, genel düzenleyici işlemler yapılarak teknik altyapı çalışmalarına başlanacaktır.
Benim alabildiğim notlardan teklifle doğrudan ilgili hususlar bunlardan ibarettir.
Teşekkür ediyorum.