| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 68 |
| Tarih: | 06.04.2021 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA DURSUN ATAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Partili 19 milletvekili arkadaşımla birlikte vermiş olduğumuz "Merkez Bankası Başkanının gece yarısı görevden alınması sonrası yaşanan dövizdeki artışın devletin dış borcunu nasıl etkilediğinin araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi" konulu Meclis araştırması önergemiz hakkında söz almış bulunuyorum. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Cumhurbaşkanı ve AK PARTİ Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan 19 Martı 20 Marta bağlayan gece, dört buçuk ay önce göreve atadığı Sayın Naci Ağbal'ı Merkez Bankası Başkanlığı görevinden alarak yerine AKP eski Milletvekili Sayın Şahap Kavcıoğlu'nu atamış; sonrasında Türk lirası yaklaşık yüzde 15 değer kaybetmiştir, dolar saatler içerisinde 7,20 seviyelerinden 8,30 seviyelerine çıkmıştır. Buna bağlı olarak hem ülkemizin dış borcu artmış hem de başta ham maddeye dolarla ulaşan sanayiciler ve bunun olumsuz etkilerini derinden hissedecek tüm vatandaşlarımız tedirginlik yaşamıştır.
Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin yaratmış olduğu tek bir kişinin keyfî kararlar vermesi, her geçen gün ülkemize ve vatandaşlarımıza yeni bir yük getirmektedir. Sadece yaşanan bu kur artışından dolayı kamunun borcu 225 milyar lira, özel sektörün borcu da 250 milyar lira artmıştır. Tek adamın keyfiyeti ve partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin Türk ekonomisine o gecenin maliyeti 500 milyar Türk lirası olmuştur. Bu para saraylarda sefa sürenlerin cebinden değil, zaten geçim sıkıntısı çeken vatandaşın cebinden çıkmaktadır. Cumhurbaşkanının bu sorumsuzluğunun bedelini, ihalelerle zengin edilen yandaşlar değil, işçisinden memuruna, emeklisinden çiftçisine, esnafından sanayicisine tüm vatandaşlarımız ödeyecektir. Bu millete yazık değil midir?
Sayın milletvekilleri, ülkelerin egemenliğinin simgesi olan, para basımından ve para politikasını yürütmekten sorumlu olan merkez bankalarının bağımsızlığı çok önemlidir. Merkez bankasını güvenilir kılan, para politikalarının etkinliğini ve başarısını artıran, fiyat istikrarı hedefine ulaşılmasını sağlayan şey bağımsızlık ve istikrardır. Tam da bu sebepten ötürü, ABD Merkez Bankasının Başkanı dört seneliğine göreve gelmektedir; ABD Başkanı, olağanüstü bir durum olmadıkça Merkez Bankası Başkanını görevden alamamaktadır. Avrupa'daki duruma bakıldığında ise Avrupa Merkez Bankasında bu sürenin sekiz yıl olduğu görülmektedir. Ülkemizin her yerine sirayet eden istikrarsızlık, hayati bir kurum olan Merkez Bankasında da görülmektedir. Ülkemizde 2016 yılı sonrasında göreve gelen Merkez Bankası Başkanlarının görev süreleri gittikçe kısalmaktadır. Nisan 2016'da göreve gelen Sayın Murat Çetinkaya üç buçuk seneye yakın görevde kalırken onu takip eden Sayın Murat Uysal bir buçuk seneden daha az görev yapmıştır, Sayın Naci Ağbal'ın görev süresi ise beş ayı bulmamıştır. ABD'de otuz dört yılda 4 başkan değişirken bizde dört yılda 4 başkan değişmiştir. Bunun sonucunda ise Türk lirası pula dönmüş, faiz oranları yükselmiş, döviz kuru artmış, işsizlik artmış, enflasyon artmıştır. AKP'nin "İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün." söylemleri yerini istikrarsızlığa ve ekonomideki küçülmeye bırakmıştır.
Sayın milletvekilleri, altı ayda bir Merkez Bankası Başkanı değiştirilerek ekonomi yönetilebilir mi? Merkez Bankası Başkanının gece kararnamesiyle görevden alındığı bir ülkede istikrardan bahsedilebilir mi? Tek adamın keyfine göre kararlar vererek yönettiği bir ülkeye yatırımcı gelir mi? Üst üste kur şokları yaşayan bir ülkenin parasına güvenilebilir mi?
Sayın milletvekilleri, bu yaşanan gelişmelerin Türk ekonomisine çok büyük zararları olduğu ortadadır. Dolarda yaşanan artış nedeniyle devletin dış borcu artarken ham maddeyi dolarla satın alan sanayici, tohumundan gübresine bütün girdileri dolar endeksli olan çiftçi üretemez hâle gelecektir. Benzinden elektrik ve doğal gaza, her şeye gelen ve gelecek zamlar tüm vatandaşları derinden etkileyecektir.
Bir gecede "Ben istedim, oldu." mantığıyla verilen kararın devletimize ve milletimize maliyetinin araştırılması, bu duruma önlem alınması, çözüm bulunması gerekmektedir. Bu nedenle, milletimize nefes aldırabilme amacını taşıyan araştırma önergemize destek vereceğinizi umut ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)