| Konu: | İstanbul Milletvekili Mehmet Muş'un yaptığı açıklamasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 57 |
| Tarih: | 10.03.2021 |
KEMAL BÜLBÜL (Antalya) - Biz bildiğimizin âlimi, bilmediğimizin talibiyiz. Bildiğimizi irfanla söyler, bilmediğimizi edeple dinleriz. Cismimiz gül, dilimiz bülbüldür, eyvallah. Buna tanıksınız, bu kibir değildir, bu var olan bir hakikati ifade etmektir; birincisi bu.
İkincisi; bakınız, ben televizyon ekranlarında güya profesör... Hani halk arasında bir laf var, diyor: "Paçasından herle akar, başına reyhan sokar." Onlar var ya, işte o türleri gidip orada her türlü hakareti yapıyorlar, sizin siyasi edeple onlara "Bunu yapmayın." demeniz gerekirken siz de onlara ortak oluyorsunuz. Tabii ki buna cevap vereceğiz, tabii ki buna karşı düşüncelerimizi ifade edeceğiz. Biz burada siyaset de yapıyoruz, hakikat de yapıyoruz. Dolayısıyla söylediğimiz sözler üzerinden, ismimiz, soy adımız üzerinden bazı tahkir sözler kullanıp da burada kendince egemenlik sağlamaya çalışmak bir siyaset değildir.
Bulunduğunuz yerin olanaklarını kullanarak değil, kendi siyasi becerilerinizi, yeteneklerinizi kullanarak bunu yapmanız lazım Sayın Muş.
MEHMET MUŞ (İstanbul) - Bir şey kullandığım yok, mikrofon var.
KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Dolayısıyla, asıl olan şey mademki siyasi tartışma ise, aslı olan şey mademki müzakere ise bunu siyaset diliyle, hakikat diliyle, adalet diliyle, hukuk diliyle yapmak lazım.
Ben konuşurken kızarabilirim. Kızarmışlığımız, yüzümüzün kızarması yüz kızartıcı bir şey yaptığımızdan değil, eyvallah, Kızılbaşlığımızdandır, biz de onu kabul ediyoruz. (HDP sıralarından alkışlar)
Teşekkür ederim.