| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 57 |
| Tarih: | 10.03.2021 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 1949 yılına götürmek istiyorum sizi. O yıl Çin işgalinin yapıldığı, Türkistan coğrafyasında Çin işgalinin başladığı yıl; Doğu Türkistan'da yetmiş yıllık zulmün, işkencenin ve asimilasyon politikalarının başlangıcı o yıl.
Bu asimilasyon politikaları sonucunda Doğu Türkistan'da yaşayan Çinli oranı 1950'li yıllarda yüzde 4'ken, 1950'de Doğu Türkistan'da yüzde 4 oranında Çinli varken, şu anda ne kadar biliyor musunuz? Yüzde 50, yüzde 50 Çinliye ulaşmış. Ancak bu, Çin yönetimine yetmiyor, "aile planlaması" adı altında Uygur Türklerine insanlık dışı nüfus kontrolü yöntemleri uyguladılar. Uygur Türkü kadınlar zorla doğum kontrolüne ve kısırlaştırılmaya maruz kaldılar.
Çin devleti Mayıs 2014 tarihinden itibaren Doğu Türkistanlı Uygur Türklerini terörist ilan etti, soydaşlarımıza ve dindaşlarımıza karşı topyekûn bir katliama girişti. O tarihten bugüne kadar esir kamplarında Çin tarafından uygulanan mezalim artık bir baskı ve asimilasyon politikasının çok ötesindedir. Bugün en az 3 milyon Müslüman Uygur Türkü, Çin'in Nazi kamplarını aratmayan sözde "yeniden eğitim kamplarında" insanlık tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir zulüm ve işkence altındadır.
Çin Halk Cumhuriyeti tarafından Doğu Türkistan bölgesinde yaşayan Uygur Türk halkına karşı yürütülen eylemlerin tek bir amacı vardır, o da Doğu Türkistan'da Müslüman Türk varlığını yok etmektir. Uygur Türkü erkekler esir kamplarında işkence altındayken Çin devleti onların mahremlerine, hanımlarının, kızlarının bulunduğu evlerine Çinli erkek memurları sözde "Kardeş Aile Projesi" adı altında yerleştiriyor. Bu, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir alçaklıktır. Bu alçaklığa ve insanlık suçuna karşı Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda Amerika, Almanya, İngiltere dâhil olmak üzere tam 39 ülke ortak deklarasyon yayınlayarak Doğu Türkistan'daki insan hakları ihlallerini dünya gündemine getirirken bu ülkeler arasında Türkiye Cumhuriyeti devletinin olmaması kabul edilemez bir durumdur. Şimdi buradan soruyorum: Ekseriyeti ecnebi 39 ülke ortak bildiri yayınlayıp Doğu Türkistan'daki zulmün hesabını sorarken Türkiye'de siyasi iktidar nerede?
Doğu Türkistan'dakiler Türk arkadaşlar, Doğu Türkistan'dakiler Müslüman, Doğu Türkistan'dakiler insan. Neden sesiniz çıkmıyor, neden korkuyorsunuz? Bu mezalime karşı sessiz kalan kim varsa, bu zulüm karşısında susan kim varsa Müslüman Türk Uygur halkının çektiği bu zulmün vebalini ilanihaye boynunda taşıyacaktır. Birleşmiş Milletler, dünya ülkelerinin parlamentolarını, yürütme organlarını bu insanlık suçuna karşı ayağa kaldırmış, tepkilerini en üst perdeden ortaya koyarken isminin başında "Türkiye" olan Büyük Millet Meclisinin bu mezalime sessiz kalmasını biz kabul edemeyiz. İYİ PARTİ Grubu olarak, geçtiğimiz hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Mustafa Şentop'a bizatihi giderek, dilekçe vererek Gazi Meclisin bu mezalimle ilgili bir irade beyanı ortaya koyması gerektiğini ifade ettik ve Doğu Türkistan bölgesinde yaşanan mezalim konusunda Türkiye Büyük Millet Meclisinin ortak bir karar alarak uluslararası topluma ilan etmesi gerektiğini söyledik ancak bir hafta geçmesine rağmen hâlâ bir cevap alamadık. Hem milletimize hem tarihimize karşı olan sorumluluğun gereği olarak, Gazi Meclisi Türk ve Müslüman Doğu Türkistan halkının hakkını ve hukukunu savunma noktasında güçlü bir irade beyanında bulunmaya davet ediyoruz, her fırsatta kendisini Türk milliyetçiliğinin yegâne temsilcisi olarak gösterenleri Doğu Türkistan'daki bu zulme karşı ayağa kalkmaya davet ediyoruz. Filistin'de, Kudüs'te, Mısır'da bütün Arap coğrafyasında kendisini Müslümanların hamisi olarak gören Adalet ve Kalkınma Partisinin temsilcilerini Müslüman, Türk Uygur halkına yapılan bu mezalime karşı ayağa kalkmaya davet ediyoruz.
Doğu Türkistanlı kardeşlerimize tüm kapılarını ve Meclis kürsülerini açan İYİ PARTİ olarak tüm siyasi partilere çağrımızdır: Siyasi hesapları bir tarafa bırakın ve gelin, Doğu Türkistan'da yaşanan Çin zulmüyle ilgili vermiş olduğumuz bu önergeye destek verin. Türk milleti tarihten bugüne miras kalmış yüksek medeni vasfının gereği olarak ne zalimin yanında olur ne de zulüm karşısında sessiz kalır. Türk milletinin iradesinin tecelligâhı olan Gazi Meclise yakışan, Doğu Türkistan'daki Çin zulmü karşısında ortak bir iradeyi ortaya koymak olacaktır.
Yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)