| Konu: | Üç ayların başlamasına ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 46 |
| Tarih: | 11.02.2021 |
HACI AHMET ÖZDEMİR (Konya) - Değerli Başkan, kıymetli milletvekilleri ve bizleri ekranları başında izleyen değerli halkımız; hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.
Yarın akşam ezanıyla birlikte başlayacak olan üç aylarımızı tebrik ediyorum. Niye yarın akşam ezanıyla birlikte diye söyleyeyim: Çünkü İslam dinine göre gün, geceyle akşam ezanıyla başlar ve ertesi gün akşam ezanıyla sona erer. Bu anlayışın tezahürü olarak da nitekim perşembeyi cumaya bağlayan geceye "cuma gecesi" adı verilmiştir. Yarın akşam namazıyla beraber 3 misafirimiz olacak. Bu misafirlerden ilkinin adı recep ve bir ay sonra gelecek ikincisinin adı şaban ve arkasından gelecek olan misafirimizin adı da ramazan olacak çünkü ramazan ayı bu üç ayların en kıymetlisi olduğu gibi on iki ayın da en kıymetlisidir ve ayların sultanı olarak nitelendirilmektedir.
Bu hususla alakalı olarak bazı duygu ve düşüncelerimi Meclisimizde bulunan siz değerli milletvekillerimizle ve halkımızla paylaşmak istiyorum. Allah bütün varlık âlemini bir anlamda insan için, insanı da kendisi için yaratmıştır. Mekân gibi zaman da mahluktur ve varlık âlemi zamanla sınırlandırılmıştır. Bu sınırın başlangıcı ferdî anlamda doğum ve yine, sonu ferdî anlamda ölümdür fakat ölüm sadece dünya hayatının zaman sınırını belirleyen bir olgu olmaktan öteye geçmez çünkü insan ruhu sınırları aşacak güce sahip bir yolun yolcusudur ve ölümden sonra da o ruhun yolculuğu devam etmektedir. Dolayısıyla ruh sınırlarüstü bir hilkate sahiptir; buna muhakkak dünya sınırı da dâhildir yani o sınırla da sınırlandırılamaz. Allah insana ruhundan ruh üfürmüştür; onu, varlıkların en değerlisi kılmış, en güzel şekilde yaratmış, melekleri geçebilecek derecede kabiliyetle donatmış ama kendi terimiyle söyleyecek olursak esfelisafiline alçalabilecek bir özellik de vermiştir. İşte, Allah, insanı varlıklar arasından nasıl seçmişse insanlar arasından peygamberleri, peygamberler arasından da -yine İslam literatüründeki tabiriyle söylersek- ülü'l-azm olanları ve nihayet Hazreti Muhammed'i seçmiştir ve bunları birbirine üstün kıldığını da ayetikerimede açıkça ifade etmiştir. Bu seçme işine müfessirler ayetlerdeki anlamlardan hareketle "ıstıfa kanunu" adını vermişlerdir. Allah sadece insanı, peygamberleri ve onlar arasından bazılarını ve nihayet birisini seçmez. Gezegenlerden Samanyolu'nu, Güneş'i, Ay'ı ve Dünya'yı da seçmiştir. Dünya'dan da mescitleri, mescitler arasından da Mescid-i Aksa'yı, Mescid-i Nebevi'yi ve Mescid-i Haram'ı seçmiştir. Kâbe'yi de yeryüzünün merkezi ve insanlığın kıblegâhı olarak seçmiştir. Aylardan da zaman dilimi olarak öncelikle haram ayları seçmiştir. Haram aylar -bildiğiniz gibi- zilkade, zilhicce, muharrem ve yine üç ayların ilki olan recep ayıdır ve yine, aylar arasından recebi, şabanı ve ramazanı seçmiştir.
Ben bu konudaki hadisler arasında yapılan tartışmaları ilahiyatçılara bırakarak şunu söylemekte yarar görüyorum: Peygamber Efendimiz, recep ayının Allah'ın ayı olduğunu, şaban ayının kendisinin ayı olduğunu ve ramazanın da ümmetinin ayı olduğunu da ayrıca vurgulamıştır. Yine, onun bir hadisişerifinde "Üzerimize bir büyük ayın gölgesi düştü." şeklinde bir ifadeye rastlarız ki bu, aynı zamanda, bir hakikati, edebî bir dil kullanarak bildirmenin de örneği olmaktadır. Peygamber'imizin bu aylarda daha çok ibadet ettiği, ibadetini artırdığı ve başkalarını da bu konuda teşvik ettiği bize ulaşan bilgiler arasındadır.
Bu duygu ve düşüncelerle, sizlerin ve milletimizin üç aylarını kutluyor, bu üç ayların insanlığa hayırlar getirmesini temenni ediyor, saygılar sunuyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)