| Konu: | Vefatının yıl dönümünde Sultan II. Abdülhamit Han'a Allah'tan rahmet dilediğine, Çevre ve Şehircilik Bakanlığında görüşülen Cengiz Holdingin Halilağa Bakır Madeni Projesi'nin Kaz Dağları'nda büyük bir yara daha açacağına, Anadolu'nun kan ağladığına ama Anadolu Ajansının "Japon esnafı zor durumda." diye haber yaptığına, İYİ PARTİ olarak vatandaşın sorunlarını yerinde tespit edip Meclisin gündemine getirmeye devam edeceklerine, pandemi tedbirlerinin esnafta çok ağır bir gelir kaybı yarattığına, Hükûmetin acil olarak esnaf eylem planı oluşturması gerektiğine, Tokat ili Erbaa ilçesinde siyanürle altın araması yapılacağına, Tokat ilini ayağa kaldıracak projelerden biri olan havalimanının bir türlü bitirilemediğine, kronikleşen Tokat Niksar-Ordu yolu inşaatının bir an önce bitirilip Ordu ve Tokat halkının hizmetine sunulması gerektiğine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 45 |
| Tarih: | 10.02.2021 |
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; vefatının yıl dönümünde Sultan II. Abdülhamit Han'a Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığında bugün görüşülen Cengiz Holdingin Halilağa bakır madeni projesi Kaz Dağları'na büyük bir yara daha açacak. Millete ettiği küfürle, Artvin Cerattepe'de yaşattığı yıkımla ve daha birçok ballı ihalelerle bildiğimiz Cengiz Holding, Kaz Dağları'nın zaten tehdit altındaki ekosistemine yeni bir darbe daha vurmaya çalışıyor. Cengiz Holding bu projeyle Muratlar, Hacıdervişler, Hacıbekirler, Osmaniye, Yanıklar ve Halilağa köylerinin ortasında, bir bölümü verimli tarım arazisi, bir bölümü ise ormanlık alan olan 603 hektarlık devasa bir alanda bakır madenciliği yapmak istiyor. Toplam ömrü on dokuz yıl olarak planlanan proje gerçekleşirse Kaz Dağları'nın bu bölgesi büyük oranda ormansızlaşacak, bölge halkı kamulaştırmalarla tarlalarını kaybedecek, su kaynakları ağır kimyasallarla zehirlenecek. Çanakkale'nin yıllık su ihtiyacının 12 milyon ton olduğunu ve bakır madeni için 4 milyon ton su kullanılacağını düşünürsek; bu proje, Kaz Dağları pınarlarının kurutulması demektir. Bakır madeni projesiyle yaklaşık 3,5 milyon ağaç kesilecek, 6 milyon metrekarelik bir alandaki 3 köyün tarım alanları ve su kaynakları tamamen yok edilecek.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Yani demem o ki köyler yok olurken, köylü yok olurken, üretim yok olurken, yerel gıda yok olurken memleketin kanını vampir gibi emmeye devam eden Cengiz Holding kazanmaya devam edecek.
Dün Sayın Meral Akşener de grup toplantısında söylemişti, Anadolu Ajansı geçtiğimiz günlerde "Japon esnafı zor durumda." diye bir haber yaptı. Burnunun dibini göremeyen muhteşem bir habercilik örneği bu. Japon esnafının da sesi olmuş, çok önemli bir iş yapmış bence. Anadolu Ajansı, Anadolu'yu duymadığı gibi dünyanın bir ucundan bize esnaf derdini anlatıyor. Japonya pandeminin başından beri vatandaşına ne kadar destek verdi biliyor musunuz? 1 trilyon 260 milyar dolar. Anadolu Ajansı kalkmış Japon esnafının derdini burada anlatmaya çalışıyor. Ya, bizimle dalga geçiyorlar ya, vallahi dalga geçiyorlar, ciddi bir şey yapmıyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz Sayın Başkan.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Anadolu'da bir laf var, bunlar hakikaten bizi deli belledi galiba ya. Çünkü bu kadar saçma bir işe bizim inanmamızı beklemeleri biraz zor. Yani bunların pandemide milletine verdiği yardım 1 trilyon 260 milyar dolar ne kadar biliyor musunuz? Türkiye bütçesinden fazla. Anadolu kan ağlıyor ama Hükûmetin gözü, Hükûmetin yayın organı, ajansı, Anadolu Ajansının burnu Japonya'nın içinde.
Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'in öncülüğünde İYİ PARTİ olarak il il, ilçe ilçe geziyoruz. Bugün de Sayın Genel Başkanımız Düzce'de. Esnafımızın, vatandaşlarımızın sorunlarını yerinde tespit edip bu sorunları Mecliste gündeme getirmeye devam ediyoruz, sizler ne kadar görmemezlikten gelseniz de üzerlerini karartmaya çalışsanız da biz devam edeceğiz.
Yüksek enflasyonla giderek artan hayat pahalılığının yanında binlerce iş yerinin faaliyetlerinin durdurulmasıyla azalan ya da tamamen kesilen gelirler esnafta çok ağır bir gelir kaybı yaratmıştır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Esnafın borçları kabardı, kredilerini ödeyemez hâle geldi esnaf. Hükûmetin verdiği destek paketleri yetersiz kaldı, esnafın derdine ilaç olamadı. Bu kapsamda Hükûmet iyileştirici yaptırımlarıyla acil olarak esnaf eylem planı oluşturmalıdır. Salgında zarar gören esnafın kullandıkları ve ödeyemedikleri kredi taksitleri ile elektrik, su, doğal gaz fatura bedelleri bir yıl süreyle faizsiz olarak ertelenmelidir. Çalışmayan iş yerine stopaj ödetiyorsunuz ya, adamı kapatıyorsunuz, çalıştırmıyor değil, kapatıyorsunuz ama stopaj ödetmeye devam ediyorsunuz. Nakit ve kira desteğini genişletmelisiniz. Bugün Ankara'da, İstanbul'da bu esnaf dediğimiz lokantaların, diğer iş yerlerinin kiraları asgari 10 bin lira, 40 bin, 80 bin, 100 bin veren esnaf var; sizin kira destek paranız bin lira, bin lira ya!
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bu bin lira ne biliyor musunuz? Avrasya Tüneli'nde bir geçiş parası, sadece bir geçiş parası. 46 lira, bitti gitti; esnafa yaptığınız bir aylık yardımdan daha fazla.
Yasaklar kapsamında faaliyetleri durdurulan işletmelerde AVM'lerde uygulandığı gibi HES kodu kullanmak zorunluluk hâle getirilsin, o esnafın dükkânı açılsın; aksi hâlde gerçekten çok zor durumdalar.
Son olarak Tokat'tan söz etmek istiyorum. Tokat'ta şu anda en çok konuşulan konu Erbaa ilçemizde siyanürle yapılacak olan altın araması. Farkında mısınız, bakın, altından bahsediyorum, bakırdan bahsediyorum. Üstünü yediler, gözünü altına diktiler. Vallahi ya, üstünde bir şey kalmadı, yediler bitirdiler; şimdi gözünü altına diktiler. Biraz evvel Çanakkale'den bahsettim, şimdi de Tokat'tan; Çanakkale'de bakır, Tokat'ta altın.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurunuz efendim.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Bölgenin kalbi konumunda olan Sakarat ve Boğalı yaylaları altın arama bahanesiyle altüst ediliyor. Ne yazık ki bu verimli, tertemiz topraklar suyun kirlenmesine, doğanın katledilmesine sebep olacak. Bir doğa cinayetine bir an önce "Dur!" denilmelidir.
Ülkemizin zenginliklerini barındıran Tokat'ı ayağa kaldıracak projeler arasında yer alan havalimanı da bir türlü bitirilemedi. Yapılan çalışmalar yetersiz. Tokatlılar yolculuk için Sivas'a gitmek zorunda kalıyorlar. Bu çilenin bitmesi için Tokat havalimanının bir an önce bitirilmesi lazım.
Tokat'la ilgili son olarak şunu söylemek istiyorum: Tokat'ı canlandıracak olan projelerden biri olan Tokat Niksar-Ordu yolu yıllardır yapılmıyor. Kronikleşen bu yol inşaatı bir an önce bitirilip Ordu ve Tokat halkının hizmetine sunulmalıdır. Bu konuda sıkıntı nedir; ödenek yetersizliği mi yoksa başka bir konu mu, Tokatlılar bu soruların da cevabını bekliyor.
Sayın Başkanım, çok teşekkür ediyorum.