| Konu: | Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 39 |
| Tarih: | 25.12.2020 |
KEMAL BÜLBÜL (Antalya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli Genel Kurul, herkese iyi geceler.
Gece mavi, gece gri, gece lacivert/ Renkten renge girer içimdeki dert/ Öyle tipi ki fırtınadan da sert/ Şu benim ruhumdaki gül yüzlü vekiller. (HDP sıralarından alkışlar)
Sizin ruhunuzda da fırtına var değil mi sevgili vekiller? Nasıl olmaz ki fırtına? Nasıl dert sahibi olmayalım ki? Şah Hatayi'nin dediği gibi "Bir derdim var bin dermana değişmem." Nedendir derdimiz? Derdimiz; tekçilikten, inkârcılıktan, zulümden ve bunu sürgit bir politika hâline dönüştürmekten.
Bakınız, ben yıllarca dernek yöneticiliği yaptım. Dernekler Yasası zaten kadük, Dernekler Yasası zaten işlevsiz, Dernekler Yasası zaten antidemokratik. Ve bir dernek, tüzüğünü Dernekler Yasası'na göre yapmak zorunda. Nasıl ki Anayasa'ya aykırı yasa olamazsa Dernekler Yasası'na aykırı tüzük maddesi de olamıyor. Uğraşıp didinip tüzük yapamıyorduk; işlevli, demokratik, bütün kurumu kapsayan, demokratik merkeziyetçi işleyişi sağlayan bir tüzük yapamıyorduk.
Şimdi, hâl böyleyken, buna rağmen derneklerin işlevsizleştirilmesi, derneklerin sivil toplum örgütlerinin ortadan kaldırılmaya çalışılması kabul edilebilir bir durum değil. Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Teklif ve içerisinde saklı bulunan şeyleri Sevgili Vekilimiz Mehmet Ruştu Tiryaki çok ayrıntılı bir şekilde anlattı. Şimdi buna itiraz eden kurumlar var; nedir? Punto 24 Bağımsız Gazetecilik Derneği, Hatay Defne Kadın Emeği Derneği, Alevi Kültür Dernekleri -Türkiye'de 110 şubesi var- Kampüs Cadıları Örgütü, Mezopotamya Dil Ve Kültür Araştırma Derneği, Kazdağları İstanbul Dayanışması, Türk Tabipleri Birliği, Yaya Derneği, Engelli Çocuklar Derneği, Doğa Dostları Derneği, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği.
Şimdi sevgili dostlar, değerli arkadaşlar; modern toplumlar şu üç ana süreçten oluşur: Bir, devlet; iki, siyaset; üç, sivil toplum. Şimdi, devlete bakıyoruz, anayasasız, yasasız, işlevsiz; cumhuriyet değil bu, bu "Üçüncü Meşrutiyet'tir" yazın bir yere. Böyle cumhuriyet olmaz, bu "Üçüncü Meşrutiyet'tir."
Peki, siyasete bakıyoruz, siyasette tekleşme, muhalefeti işlevsizleştirme, kuşatma, gasbetme, tutuklama, cezaevine atma, terörist diye suçlama, ayyuka çıkmış suç işlemeler...
Sivil toplum örgütüne bakıyoruz; sivil toplum örgütü de bu yasayla en işlevsiz hâle gelecek ve dolayısıyla, modern toplumu teşkil eden bu üç ana alan birden kuşatılmış oluyor. Sivil toplum hem siyaseti hem devleti denetlemek hem de siyasal partileri denetlemekle görevli ve yükümlü ve ne kadar çok sivil toplum örgütü varsa bir ülkede o kadar demokratik olup olmadığının ölçüsü... Sivil toplum örgütü mü kaldı? "Darbe" dediniz; darbe yapıp yok ettiniz, kapattınız, mal varlığına el koydunuz -gazeteler- kanun hükmünde zulümler -kanun hükmünde kararname falan değil o, kanun hükmünde zulümdür- sürgit devam ediyor, adı konmamış idam cezasına mahkûm etmeler, herhangi bir işte çalışmasını engellemeler ve şimdi de her fırsatta kimilerinizin içinden "Burası terör odakları" diye suçladığı Alevi kurumları başta olmak üzere sivil toplum örgütlerine, insan hakları derneklerine, insan hakları savunucularına, yöre derneklerine olmadık saldırılar, olmadık zulümler, olmadık engellemeler söz konusu olacak. Dolayısıyla, 600 kurumun buna tepki göstermesi son derece doğru, son derece yerinde bir tutumdur ve bu hâliyle ne kabul edilebilir ne uygulanabilir ne de yürüyebilir bir durumu var. Allah aşkına, ne yapmak istiyorsunuz? Nereye yetişmek istiyorsunuz? Bu aceleniz ne? Atınızı nallamışsınız dört nala, uçuruma gidiyorsunuz, uçuruma! Kervan yolda düzülür ama kervan uçuruma gidiyor; farkında değilsiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KEMAL BÜLBÜL (Devamla) - Bu kadar sivil toplumu, bu kadar demokratik yaşamı kuşatmak demokrasi değil antidemokrasidir, demokrasi değil faşizmdir.
Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)