| Konu: | HDP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 36 |
| Tarih: | 22.12.2020 |
CHP GRUBU ADINA MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, bu tartışma on gündür, on beş gündür yapılıyor ama ben yirmi beş yıl avukatlık yaptım; gitmediğim cezaevi kalmadı, gittiğim her cezaevinde, her gözaltı merkezinde çıplak arama şikâyetiyle karşı karşıya kaldım. Dolayısıyla bu uygulamaya karşı sağır olmanız, "Hayır yapılmıyor." demeniz hayret verici. Niye hayret verici? Çünkü devletin yeni sahibi oldunuz, derin devletin yeni sahibi oldunuz. Dolayısıyla bu devletin yaptığı bu kirli şeyi de sahiplenmek durumunda kalmıyorsunuz ve inkâr ediyorsunuz, mesele bu. Yoksa çıplak arama yapılıyor, hem de mütedeyyin kadınlara karşı yapılıyor, çok ağır yapılıyor ve her yerde yapılıyor, her gözaltı işleminde yapılıyor bu neredeyse. Her cezaevinde, mutlaka ve mutlaka cezaevine girdiğinde kadınlara mutlaka ya arama sırasında ya ilk girişlerinde çıplak arama yapılıyor ve çıplak arama işkencedir; bunu, burada telin etmeliyiz, özellikle kadınlara karşı yapılan bu alçakça, bu utanmazca saldırıyı hep beraber telin etmeliyiz.
Değerli arkadaşlar, "Yok." diyorsunuz. Bakın, bana gelen mektuplar. Bu çizdiğim yerler çıplak aramaya ilişkin. Onlarca mektup geliyor, bakın, değerli arkadaşlar, gerçekliğinizden kopmuşsunuz, gerçekten, kopmuşsunuz, toplumdan kopmuşsunuz. Bu tür şikâyetler sizlere gelmiyor, kendi medyanız bunları yazmıyor, bu şikâyetleri yapanlar size ulaşamıyorlar. Dolayısıyla da ulaşamayınca, okumayınca da "Yok." diyorsunuz. Türkiye'nin her yerinde bir yöntem olarak çıplak arama uygulanıyor. Kaldı ki nasıl yapılacağı konusu mevzuatta var. Dolayısıyla mevzuatta olan bir uygulamayı, düzenlemeyi nasıl yok sayacaksınız? Türkiye'nin her yerinde var ve bir idari pratik olarak da uygulanıyor. Bakın, daha bu ayın 2'sinde, Sivas Cezaevinde gazeteci Aslıhan Gençay'la ilgili olarak tam 8 soru sormuşum, çıplak aramaya ilişkin olarak. Şikâyet gelmiş bana, bunu Bakanlığa yöneltmişim. Nasıl "Yok." diyorsunuz? Dolayısıyla kabul etmemekle üzerine gidemeyiz. Eğer gerçekten, bunun insanlık onuruna karşı bir suç olduğuna inanıyorsanız gelin burada, bu araştırma komisyonunu kuralım, beraber araştıralım. Meclis İnsan Hakları Komisyonu raporlarına geçmiş şikayetler var, onlarca şikâyet var bu konuda. Ve özellikle, bakın, altını çizerek söylüyorum, başörtülü kadınlara, mütedeyyin kadınlara özellikle en ağırı yapılıyor, özellikle en ağırı yapılıyor; içinizden geldikleri için özellikle yapılıyor. Dolayısıyla bunların önüne geçmek de hepimizin boynunun borcu olması lazım.
Son bir şey de Demirtaş kararıyla ilgili söyleyeceğim. Bakın, değerli arkadaşlar, Demirtaş'la ilgili olarak bugün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesi çok ağır bir karar aldı. Demirtaş'la ilgili olarak diyor ki: "2'nci muhalefet partisinin lideri, dolayısıyla bu lidere karşı, bir siyasi lidere karşı bu kadar ağır ihlal yapan yargı, ortalama yurttaşımıza ne yapmaz?"
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (Devamla) - Bakın, ilk defa Demirtaş kararıyla Türkiye, sözleşmenin 18'inci maddesinden mahkûm edildi ve bugün, Büyük Daire onu onayladı. Daire kararını da genişletti, seçme, seçilme hakkı, ifade özgürlüğü, dokunulmazlıklar ve tutuklamanın makul şüpheyle devam olması nedeniyle de genişletti durumu. Dolayısıyla, açık ihlalleri bu şekilde yapabilen bir yargı ortamı var ve denetlemeyen sizler varsınız, yürütme organı var.
Ben son kez ve bir kez daha ifade ediyorum: Çıplak arama, insanlık onuruna aykırıdır, işkencedir, idari pratik olarak gözaltı merkezlerinde ve cezaevlerinde insanları onursuz hâle getirmek amacıyla uygulanmaktadır. Bu, sonuçta Hükûmetinizin de bilgisi dâhilindedir. Son vermek için bu Parlamento bir adım atabilir, hep beraber bir araştırma komisyonu kurup gerçekten de gezip izleyebiliriz ve denetleyebiliriz.
Çok teşekkür ederim, saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)