GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 8'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:32
Tarih:15.12.2020

İYİ PARTİ GRUBU ADINA ÜMİT BEYAZ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Strateji ve Bütçe Başkanlığı ve İletişim Başkanlığının 2021 yılı bütçesi hakkında İYİ PARTİ adına söz almış bulunuyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde oluşturulan Strateji ve Bütçe Başkanlığının kuruluş gerekçelerinde bütçe yapımı ve yönetiminin daha etkili yürütüleceği, bütçe planlamasının daha verimli hâle getirileceği ve bütçe performansının daha yakından izlenerek bütçe disiplininin pekiştirileceği öngörülmüştü ama 2020 yılı rakamlarına baktığımızda, bırakın bütçenin disiplininin sağlanmasını, ortaya çıkan bütçe açığı dikkate alındığında bütçe planlamasının bile yapılamadığını görüyoruz. Daha da ötesi, oluşturduğunuz bütçe hedeflerinizin daha Meclisimize gelmeden çöktüğüne inanıyorum.

Değerli milletvekilleri, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ilk günden bu yana âdeta bir propaganda bakanlığı gibi çalışıyor. Muhalefete söz yetiştiriyor, polemiğe giriyor, agresif bir dil, siyasete müdahil olma gayreti, akreditasyon politikaları, tartışmalara konu olan Başkanıyla İletişim Başkanlığı ne yazık ki iletişim kurmakta zorlanıyor. İletişim Başkanlığı, 1.500 çalışanı, 18 bölge müdürü, 36 basın müşaviri ve 8 daire başkanlığıyla dev bir kurum. Bir propaganda teşkilatına dönüştürülen İletişim Başkanlığı, çizgisinden memnun olmadığı gazetecilerin basın kartlarını iptal eden, basın kartlarını iptal edemediği gazetecileri akredite etmeyen, gazetelerin resmî ilanlarından pay almasını engelleyen, medya üzerinde denetim kuran bir ağır baskı mekanizmasına dönüşmüş durumda. İletişim Başkanlığının, geçmişte MGK bünyesindeki Toplumsal İletişim Başkanlığından, 28 Şubat sürecindeki Stratejik İletişim ve Kriz Yönetimi Dairesinden hiçbir farkı yoktur. Vesayeti kaldırdıklarını söyleyenlerin kendisi vesayet organlarını kurmuştur.

Değerli milletvekilleri, İletişim Başkanlığına geçen sene 344 milyon 531 bin TL tahsis edilmiştir. Bu tahsisin önemli bir bölümü, bünyesindeki dev kadroya gitmiş. Bu 1.500 kişinin ne iş yaptığını öğrenmek isteriz. Bir de sosyal medyaya ayrılan 47 milyon TL var. Sürekli sosyal medyadan şikâyet eden AK PARTİ, sosyal medyaya neden böyle bir dev bütçe ayırıyor? Bu para sosyal medyada nerelere, kimlere harcanacak? Elinizden gelse kapatacağınız bir mecra için neden bu milletin vergilerini heba ediyorsunuz? (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)

Bugün sosyal medya, milletin kısmen özgürce kendisini ifade edebildiği tek mecra. Havuz medyasına çevirdiğiniz yazılı ve görsel medyaya milletimiz artık güvenmiyor, bari sosyal medyaya dokunmayın. Bu özgürlük yarın size de lazım olacak. Bakın, Instagram olmasa partinizin bakanları istifasını açıklayacak mecra bulamayacak. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar) Yarın öbür gün batan gemiyi terk ederken istifanızı sosyal medyadan da duyuramayacaksınız. Bugün, bütçe ayırdığınız troller, gelir orada sizi boğmaya çalışır.

Değerli milletvekilleri, Türkiye ekonomik bakımdan çok zordadır. Milletimiz âdeta var olma mücadelesi vermektedir, büyük bir buhran yaşıyoruz, işsiz sayısı ise her geçen gün artıyor. Enflasyonda gıdanın ağırlığını düşürüp, enflasyonu düşük gösteriyorsunuz. Vatandaştan topladığınız parayı hoyratça harcıyorsunuz. İnsanımız o kadar umutsuz ki iş aramaktan vazgeçmiş durumda. Size bir şey söyleyeyim mi? Bir devlet yöneticisinin itibarı, içinde oturduğu saraya, bindiği arabaya değil; milletin ona duyduğu güvene ve milletin refah düzeyine bağlıdır. Vatandaşı çöpten yemek toplayan bir hükûmetin itibarını saraylar, lüks arabalar ve uçaklar kurtaramaz; millet yoksul ama siz itibarlısınız, millet aç ama siz dünyaya meydan okuyorsunuz. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)

Sadece bugün milletten topladığınız parayı harcamıyor çocuklarımızın geleceğini de harcıyorsunuz. "Öğretmenim, annemin interneti bitiyor o yüzden derse giremeyeceğim" diyen evlatlarımızın durumu bize uyku uyutmuyor. Siz ise kılınızı kıpırdatmıyor 3 liralık işi 30 lira hazine garantisi vererek bir avuç yandaşı zengin ediyorsunuz. Salgından etkilenen esnafa destek veremiyorsunuz ama hazine garantisi verdiğiniz köprüleri, otoyolları, tünelleri yapanlara avuç dolusu paralar ödüyorsunuz. Sayın Cumhurbaşkanı "Türkiye'nin kaynaklarını krizden ve kaostan beslenen çevrelere yedirmemekte kararlıyız." diyor. Bütün Türkiye'nin 5 müteahhide çalışıyor olmasını nasıl açıklayacaksınız?

Bakın, Dünya Bankasının raporunda dünyanın en fazla devlet ihalesi alan firmalar listesinde ilk 10'un içerisinde 5 Türk firması bulunuyor, bu ibretlik bir listedir. Eğitimde, sporda, bilimde, millî gelirde ilk 10'a yaklaşamadığımız başarı listesinde, peşkeş çekme alanında âdeta damga vurmuşuz. ODTÜ, Bilkent alanında ilk 10'a girememiş ama Cengiz İnşaat girmiş; Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş finallere kalamamış ama Limak Holding kalmış; Türkiye millî gelirinde atılım yapamamış ama Kolin İnşaat yapmış. İşte, on sekiz yıldır Türkiye'yi yöneten AK PARTİ iktidarı budur. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)

Bakın, değerli arkadaşlar, uyguladığınız ekonomik politikalar, başarısız salgın yönetiminiz toplumda yıkıcı etki yaratıyor; vatandaşlarımız borç batağı içinde, yaşam koşulları kötüleşmiş durumda, insanımız geçinmekte zorlanıyor, ne yastıkaltı bıraktınız ne birikim bıraktınız, vatandaşımız kaderiyle baş başa kalmış durumda. Bakın, bu yılın ilk altı ayında 1 milyon 665 bin vatandaşımızın -ödeyemediği için- elektrik ve doğal gazı kesilmiş. Salgını durdurma ümidini eve hapsettiğiniz vatandaşa bağlıyorsunuz ama evdeki vatandaşın elektriğini, doğal gazını kesiyorsunuz.

Değerli milletvekilleri, üzerinde konuştuğumuz bütçe, milletin yok sayıldığı, işçinin, memurun, emeklinin, esnafın, çiftçinin yüküne yük bindirecek eşitsiz, adaletsiz bir bütçedir. Bu bütçe, "İtibardan tasarruf olmaz." diyerek saraydan, lüks araçlardan tasarruf yapmayan ama Türk milletini tasarrufa çağıran bir bütçedir. Bu bütçe, eşitsizlikleri derinleştirecek, vatandaşlarımızı daha da fakirleştirecek bir bütçedir. Bu bütçe, bütün ihalelerini dolarla yapan, kendi vatanında bile Amerikan dolarıyla borçlanan bütçedir. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)

Değerli milletvekilleri, bu bütçede gönül isterdi ki neredeyse bir yıla yakındır salgınla mücadele eden sağlık çalışanlarımıza pay ayrılmış olsaydı, gönül isterdi ki anlata anlata bitiremediğiniz sağlık sisteminin gerçek kahramanları sağlıkçılarımızın talepleri bir nebze karşılansaydı. Hiç olmazsa, bu milletin sağlığı için canını dişine takan sağlık emekçilerine insan onuruna yakışacak bir yaşam ve emeklilik imkânı sağlansın ama milletini hiç düşünmeyen bu bütçe tabii ki sağlık çalışanını da düşünmemiştir. AK PARTİ iktidarı sağlık çalışanlarına böyle bir dönemde hakkını teslim etmeyerek aslında Türk milletine verdiği değeri ortaya koymuştur.

Arkadaşlar, bakın, elimdeki bir sağlık çalışanımızın bu ayki maaş bordrosu. Gelirler toplamı 5.073 TL, kesinti toplamı 2.367 TL, kalan net aylık maaşı 2.706 TL'dir yani maaşının yarısı kesilmiştir. El insaf diyorum arkadaşlar. Bu, insanoğluna yakışan bir ücret midir? Bu, devletin babalığına yakışan bir kesinti midir? Gelin, bu vicdansızlığa birlikte "Dur." diyelim. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)

Covid mikrobuyla mücadele eden sağlık çalışanımızı enflasyon canavarının şerrinden kurtaralım diyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)